Yıkımın mahkum olunan cezaya etkisi

İmar Kirliliğine neden olmak suçundan müvekkil, 1yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar veren hakim, cezanın ertelenmesine de karar vermedi. Kararı temyiz edeceğiz, ancak bu aşamada büyük önemle emin olmak istediğim bir konu var. Siz değerli meslektaşlarımın bilgilerine başvurmak istedim.
184. maddenin 5. fıkrasında, binanın imar planına veya ruhsatına uygun hale getirilmesi durumunda mahkum olunan cezanın tüm sonuçları ile ortadan kalkacağı düzenlenmiş. Burada mahkum olunan ceza ifadesinden, kesinleşmiş mahkumiyeti anlamamızda bir engel var mı? Şimdi kararı temyiz edeceğiz ancak Yargıtaydan ne zaman karar çıkar, ya da bu karar bozma ya da onama mı olur bunu bilmek mümkün değil. Bu nedenle emin olmak istiyorum ki, Yargıtaydan onama gelmesi ihtimalinde, mahkumiyet kesinleşmiş olacak ve bu durumda 184/5 hükmünden müvekkilin faydalanma imkanı kalmayacak mı? Karar kesinleştikten sonra artık binayı yıkmasının da cezanın infazına engel olmayacağını söylemek mümkün müdür? Mahkum olunan cezanın tüm sonuçları ile ortadan kalkması infaz aşamasına gelinmiş olmasını da kapsayan bir ifade değil midir? Cezanın tüm sonuçları ile ortadan kalkması ifadesinden neyi anlamak gerekir?
Bu konuda uygulamaya dayalı bilgisi olan değerli üstadlarımdan bilgi rica ediyorum. Çiçeği burnunda bir avukat olarak bu konuyu zihnimde netleştirmek benim için çok önemli. Ayrıca Bölgede İmar izni çıkma ihtimali var, civarda da aynı yaptırımlara maruz kalan pek çok bina sahibi var. Kısacası bir beklenti içindeyiz. Yıkıma gitmeden, dosyanın Yargıtaydan dönüşünü beklemek, dönülmez bir hatayı göğüslemek mi olacaktır (müvekkilin hapse girmesi)?

Bence yanlış yöne bakarak endişe ediyorsunuz:
1- Müvekiliniz binayı kendisi yıktığında hapis cezası kesinleşmiş olsa bile "mahkum olunan ceza ortadan kalktığından" infaz edilmez. Konuyla ilgi madde aşağıda sunulmuştur:
TCK 184 - 5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

2- Müvekkiliniz binayı kendisi yıkmazsa cezası kalkmaz. Endişe etmeniz gereken konu, ruhsatsız yapıyı belediyenin yıkması halidir. Belediye mutlaka yıkım kararı vermiş olmalıdır. Bu kararı uygular da binayı belediye yıkarsa, müvekkiliniz binayı kendisi yıkmadığından, mahkum olduğu ceza ortadan kalkmaz.

Saygılarımla

Sayın Konyalı,
Bu konu ile ilgili sitede araştırma yaparken sizin cevaplarınıza sıkça rastladım ve kafamdaki bazı diğer soru işaretleri bakımından çokça faydalandım. Bunlar için yeniden teşekür ederim.

Benim asıl endişe ettiğim konuda, yani TCK m. 184/5 hükmünün mahkumiyetin kesinleşmesinden sonra da cezanın ortadan kalkmasını sağlayacağı konusunda hemfikiriz, değil mi? Sanırım bu konuda bir tereddütünüz yok. Dosya Yargıtaydan dönene kadar belediye ekipleri kendileri gelip yıkımı gerçekleştirmediği sürece beklememizde bir sakınca yoktur diyebiliriz bu durumda sizin de fikrinize göre. Ancak benim hiç hesaba katmadığım bir konuda görüş belirttiniz.

Açıkçası sizin bu konuda bir beyanınıza İmar Kirlilliği ile ilgili soru ve cevapları incelerken de rastlamıştım. Ama ben meseleye hiç bu gözle bakmamıştım. Neticede sanık belediyeye yıkım için müracatta bulunmasa, belediye kendisi, encümen kararına dayanarak bu yıkımı gerçekleştirmek üzere gelse ve yıkım gerçekleşse, bu durumda müvekkil hakkında 184/5 hükmü uygulanmayacak mıdır? Sizin görüşünüz bu yönde zannedersem. Ancak ben naçizane şöyle düşünüyordum: Neticede cezanın ortadan kalkması için, bizim yapacağımız belediyeden alınacak yapının eski hale getirildiği yani tamamen yıkıldığı ve imara aykırılığın ortadan kaldırıldığına dair bir yazı ile mahkemeye başvurmak veya mahkemeden bu konuda keşif yapmasını talep etmek değil midir? Bu durumda yıkımın kimin iradesi ile gerçekleştiği mahkeme tarafından incelenecek midir? Sonuçta önemli olan imara aykırı yapının ortadan kaldırılmasıdır diyemez miyiz?

Saygılarımla.
Av.Nurcan Demirtaş

Alıntı: Yazan nurdem TCK m. 184/5 hükmünün mahkumiyetin kesinleşmesinden sonra da cezanın ortadan kalkmasını sağlayacağı konusunda hemfikiriz, değil mi?

Mahkumiyet kesinleşse de ceza ortadan kalkar. Cezasını çektiği sırada dahi ruhsatsız binayı eski haline getirmesi halinde cezanın geri kalanı kalkar.

Alıntı: Yazan nurdem ....yıkımın kimin iradesi ile gerçekleştiği mahkeme tarafından incelenecek midir? Sonuçta önemli olan imara aykırı yapının ortadan kaldırılmasıdır diyemez miyiz?

Diyemeyiz. TCK 184/5 bir pişmanlık yasasıdır. Sanığın yaptığı kirliliği kendisinin temizlemesi beklenir. Eğer imar kirliliğini belediye ortadan kaldırırsa sanığın cezasını kaldırmak için neden kalmaz.