Ben "AVUKATIM" nasıl tarif edersiniz?

Değerli arkadaşlar bir internet sitesinde okudum çok hoşuma gitti.Aynen alıntı yapıyorum.Ne dersiniz güzel değil mi?
"Avukatım; yani bu ne demek: Şayet bir arkadaşımsanız çekinmeden, gece gündüz, cepten, evden, işten beni her türlü bürokratik işinizi sormak için arayabilirsiniz. Mesela nüfus cüzdanınız kayboldu. Beni arayın, ben yardımcı olurum. Ayrıca sadece kendi işiniz için değil herhangi bir arkadaşınızın işi varsa da muhakkak beni arayın, hatta siz zahmet etmeyin benim numaramı verin arkadaşınıza. Mesela sizin bir dosyanızı takip ediyorum, aa beni zırt pırt "benim dosya ne oldu" diye arayın, aklınıza gelen garip şeyleri bana iletin ve ısrarla "şu aşamada bir şey yok, duruşma 3 ay sonra" cümlesini duymayın. Aa borçluysanız, borcunuzu ödememek için türlü yalanlar uydurtmaya çalışmak bir yana, tüm sorunlarınızı benimle paylaşın. En acısı karşı taraf avukatı olun ve sanki ben sizin hasmınızmışım gibi yüzüme düşmanca, nefretle bakın. Ben bu işi çok seviyorum yaa!! "

"itiraf" ça bir tarif olmuş!

Çok güzel bir tarif olmuş. Yaşadıklarımızın aynısı

Bir arkadaşım göndermişti, bana da. Konuya uygun diye düşündüm.

>>>
>>>Avukatlar milyonlarca kanun maddesini hatta yönetmelikleri ezbere
>>>bilmelidir.
>>>
>>>Sorununuz hukuki olsun veya olmasın her saatte her yerde ona
>>>danışabilirsiniz.(Tuvalette bile)
>>>
>>>Avukatlar uyumaz,aile düzenleri yoktur.
>>>O nedenle haftanın her gün ve saatinde aramaktan çekinmeyin.Gece gündüz,
>>>hafta sonu, bayram seyran, gece yarısı saat 12:00 da veya balayında
>>>arayabilirsiniz.
>>>
>>>Kadın veya erkek olsun avukatınızı nereye isterseniz çağırın hangi saatte
>>>olursa olsun, gelirler,gelmezlerse fevkalade ayıp ederler.
>>>
>>>Her ne kadar Türkiye Barolar Birliği tarafından "danışma ücrete tabidir
>>>denilse de inanmayın.Doktorların muayene ücretini mutlaka ödeyiniz ama
>>>avukatın ücreti diye bir şey düşünerek strese girmeyiniz.
>>>
>>>Yılların bilgi birikimine dayanarak da olsa sadece iki cümle kurmak için
>>>para alınmaz, hele sizi falanca dost göndermişse hiç para alınmaz.Ama
>>>doktor
>>>"bir şeyciğin yok 2 saat uyu geçer" dediğinde vizite ücreti mutlaka
>>>verilmelidir. Çünkü size beş dakikasını ayırmıştır.
>>>
>>>Avukat dava masraflarını cebinden yapar.
>>>Siz bunu dert etmeyin.
>>>Allah'ın avukatlara özel olarak para gönderdiğini hepiniz biliyorsunuz.
>>>Türkiye'de Allah bunu başka hiçbir meslek mensubuna yapmaz.
>>>
>>>Dava harçlarının yüksek olması durumunda,bilirkişi ücretini fahiş
>>>bulduğunuzda doğrudan onlara kızıp söylenebilirsiniz.
>>>
>>>Dava aşamasında,mutlaka bildiğiniz tüm avukat,emekli hakim, zabıt katibi
>>>ve hatta başından buna benzer dava geçmiş olan tüm dostlarınıza ve
>>>bakkalınıza danışıp avukatınıza iletin.Onların fikirleri avukat için
>>>önemlidir. Nasıl olsa işinizin masraflarını o yaptığı için hiç olmazsa
>>>hukuki bilgileri de siz ona aktarın.
>>>
>>>İşin başlangıcında size davanızın kazanılmasının çok zor olduğunu,hatta
>>>haksız olduğunuzu söylemiş olsa bile, dava kaybedildiğinde bu gene sadece
>>>avukatın suçudur.
>>>
>>>Siz adam öldürmüş olabilirsiniz ama beraat kararı alamayan avukat
>>>hatalıdır.
>>>
>>>Boşanma davanıza bakıyorsa eğer, saat başı arayıp konu ile ilgili veya
>>>ilgisiz son gelişmeleri lütfen ona bildirin.
>>>Kayınvalidenizin,görümcenizin dedikleri, sabahı beklemeyecek kadar
>>>önemlidir avukat için.
>>>
>>>Davanız uzayabilir.Bu durum hakim değişikliği, bilirkişinin raporunu geç
>>>vermesi, duruşma tarihinin uzun aralarla verilmesinden kaynaklansa da
>>>iktidarı ele geçirip bunları düzeltmediği için yine avukat sorumludur.
>>>
>>>Davanıza bakan hakimi veya savcıyı tanıyan bir yakınınız varsa mutlaka
>>>onu
>>>devreye sokun, böylece probleminizi avukatsız çözebilirsiniz.
>>>Zaten hakim ve savcılar da sizden bunu beklerler ve bu çok hoşlarına
>>>giden
>>>bir yoldur.
>>>
>>>Davanızda göstereceğiniz tanıkların ne bildiğinin önemi yoktur.
>>>Kanuna aykırı olsa da avukat, sizin için onlara ne diyeceklerini
>>>öğretmelidir. (Hatta duruşmada tanıklarınızın şaşması halinde dahi avukat
>>>sorumludur)
>>>
>>>Bir borcunuz dolayısıyla hakkınızda icra takibi yapılmışsa bunu tek
>>>sorumlusu alacaklınızın avukatıdır.Bu avukat evinize veya işyerinize
>>>hacze
>>>geldiğinde ona dilediğinizi yapma hakkınız vardır. Küfür edin,tehdit edin
>>>hatta öldürün.İşte bu konuda özgürlüklerin en genişine sahipsiniz.
>>>
>>>Karşı tarafın avukatı, artık meslektaşımız değil bizim düşmanımızdır.
>>>Adliye
>>>koridorunda onunla sohbet ediyorsak, bu aslında iki yakın arkadaş
>>>olmamızın
>>>değil, sizi satmış olduğumuzun bir göstergesidir.
>>>
>>>Avukatınız Amerikan filmlerinde görüldüğü gibi uzun uzun savunma
>>>yapamıyorsa, yargıcı bir yana atıp tanıklara kendisi soru sorarak onların
>>>yalanlarını ortaya çıkaramıyorsa beceriksizliğine verin.Hatta bu avukat
>>>duruşmaya tam olarak saat kaçta girileceğini bile bilmez, sizi duruşma
>>>kapısında bekletirse onu azledip tazminat isteyin.
>>>
>>>Sizin işinizi yaparken avukatın tek amacı adalet, daha doğrusu sizin için
>>>adalet olmalıdır.
>>>Ona para teklif etmenize gerek yoktur. Avukat başka işlerden kazanır
>>>parasını. Kumarmış, kadın veya beyaz zehir size ne,nereden kazanırsa
>>>kazansın önemli olan size bedava çalışmasıdır.
>>>Hatta isterseniz öğlene doğru gidin de size yemek ısmarlasın. Afiyet
>>>olsun
>>>

Böyle şey olmaz.

Eve geldim mi cebi kapatırım,

Hafta sonu kesinlikle açmam,

Eve telefonunu hiç bir müvekkile vermem,

Telefonla danışana bilgi vermem,

Büroma gelene bilgi için danışmanılğık ücretini hatırlatırım,

Yalan söylüyorsa yüzüne vururum. Şimdi yalan söyleyen davayı kaybettiğimde beni sorumlu tutar.

Dün bir arkadaşım anlattı; ofisine danışma amaçlı gelenler olmuş, arkadaşım da ceza dosyasını görmeden ayrıntılı bilgi veremeyeceğini, dosyanın fotokopisini kendisine getirmelerini söylemiş. Kişilerin buna cevabı çok komik: '' Avukat hanım aslında biz de bunun için size geldik, bizimle fotokopi çektirmek için Adliyeye gelir misiniz, eğer yanımızda bir avukat olursa fotokopi çektirmek için beklemek zorunda kalmayız''
Arkadaşım bunu anlattıktan sonra güldük ağlanacak halimize

Sayın Kurdoğlu kesinlikle çok taktir ettim. Çünkü ben bunları yapan avukata rastlamadım bu güne kadar. Mesleğin ve şahsımızın saygınlığını korumak açısından kesinlikle böyle davranılması gerektiğini düşünüyorum. Tabi bunu derken ne kadr uyguluyorum? Kendimce uyguladığıma inanıyorum ama danışma ücreti hiç almadım...

-iyi günler avukat hanım/bey
-iyi günler
-Ben bizim şu dosya için gelmiştim
-tabi buyrun oturun
-rahatsız etmiyorumdur
-rica ederim buyrun (bunu söylemeyektin)
-bi gelişme var mı
-dün söylediğim gibi dosya karara çıktı ve maalesef reddedildi,tabi daha bitmedi temyize gönderdik ama dediğim gibi lehinize hiç bir delil yok, mahkeme kararının bozulacağını sanmıyorum.
-ne zaman döner
-size söylediğim gibi bir yıldan önce dönmez
-hızlandıramaz mıyız
-nasıl
-Ankara da tanıdığınız falan
-bu konuyu daha önce görüşmüştük sanırım
-öyle de akabinde iyi bir avukatsınız bişeyler yapabilirsiniz
-ne gibi
-temyizi hızlandırmak gibi
-....(sinir harbi başlamıştır)
-evet
-ben okonuda iyi avukat değilim hızlandırabiliyorsanız siz hızlandırın.
-sizce niye reddedildi
-dün de belirttim size,tanık olarak gösterdiklerinizin hepsi aleyhinize tanıklık yaptı,başka da delil olmadığı için reddedildi.
-delili sizin bulmanız gerekmiyor mu.
-sizin evinizde yakın akrabalarınızca uğradığınız
hakarete ilişkin delili ben nerden bulayım.
-avukatsınız.
-maalesef (oto kontrol mekanizmasının zayıfladığı anın resmidir)
-pardon
-hiç
-Peki avukat hanım/bey sizce bu karar adil mi
-davayı açmadan önce davanın reddedilme olasığının yüksek olduğunu size söylemiştim tanıkların hepsiyle kavgalısınız başka da tanık gösteremiyorsunuz.
-öyle de yine de siz delil bulabilirdiniz
-nasıl bulacağım.
-televizyonda duydum,emniyet suçluları tespit etmek için belli yerlere kamera koyuyormuş.Bu kayıtları emniyetten isteyemezmisiniz isteyemem diyorsanız kendiniz bir polis arkadaşınız vasıtasıyla baktıramaz mısınız malum avukatsınız.
-emniyetin kamerası ne arasın senin evinde.(yapma...artık senli benliyiz)
-olur mu tespit edilebiliyormuş uydu uydu...
-....
-avukat hanım/bey sustun
-...
-yanlış anlama biz senin iyi bir avukat olduğuna inandığımız için davayı sana verdik.
-....
-peki avukat hanım/bey
sence bu yasalar adil mi...
-adil veya değil beğenseniz de beğenmeseniz de yasa bu.
-sence adil mi bence değil.
-bu sorunun muhatabı ben değilim meclis.Meclise sorun.
-belediye meclisi mi
-yasama meclisi
-ne alaka
-yasaları onlar yapıyor ben değil.
-ama siz uyguluyorsunuz.
-uygulayan da hakim.
-eeee avukat ne yapıyor o zaman
-senin gibilerle uğraşıyor..
-pardon...
-bakın beyefendi bu konuştuklarımızın hepsini dün de dünden önceki gün de konuşmuştuk şu an dava bitti temyize gönderdik geldiği zaman sizi haberdar ederim.
-bir yıldan önce gelmez diyorsunuz.Bi şey yapamaz mınız...
-Lütfen söyleyeceğimi söyledim izninizle birazdan duruşmam başlayacak çıkmak zorundayım.
-duruşma ne zaman biter
-hangi duruşma?
-bu gün gireceğiniz
-ne yapacaksınız duruşmamı.
-olmadı böyle daha etraflıca konuşmamız lazım.
-konuşacak bir şey kalmadı dosya dönünce sizi haberdar ederim.
-Yarın müsait misiniz.
-değilim.
-....
-....
-ben sizi ararım o zaman, yalnız cebiniz akşamları kapalı oluyor açsanız diyorum.
-cep telefonumu ben kapatır be açarım
-öyle de ulaşamıyoruz size hanım da olayla ilgili bildiklerinizi size anlatacak.
-eşinizi de dinledim daha önce lütfen çıkmalıyım telefon çalıyor adliyeden çağırıyorlar.
-bakın adliye de duruşma için sizi çağırıyor,isteyince yapamayacağınız iş yok şu emniyet kayıtlarına da bir baksanız.
-lütfen dışarı...
-ev telefonunuz... hanım konuşacak...
-dışarı... çıkmalıyım diyorum size.
-ben yarın yine uğrarım.
-dosya dönünce sizi ararım.
-öğleden sonra uğruyorum yarın hanım da gelecek...

bence, bu olay tamamen avukat meslektasin ozel hayatina verdigi onemle dogrudan alakali.

nerede ozel hayat basliyor, nerede mesleki alan, bunun siniri cok iyi cizilmeli... ve bunu yapan bircok meslektas taniyorum, gayette basarililar...

Alıntı: Yazan yaren -iyi günler avukat hanım/bey -iyi günler -Ben bizim şu dosya için gelmiştim -tabi buyrun oturun -rahatsız etmiyorumdur -rica ederim buyrun (bunu söylemeyektin) -bi gelişme var mı -dün söylediğim gibi dosya karara çıktı ve maalesef reddedildi,tabi daha bitmedi temyize gönderdik ama dediğim gibi lehinize hiç bir delil yok, mahkeme kararının bozulacağını sanmıyorum. -ne zaman döner -size söylediğim gibi bir yıldan önce dönmez -hızlandıramaz mıyız -nasıl -Ankara da tanıdığınız falan -bu konuyu daha önce görüşmüştük sanırım -öyle de akabinde iyi bir avukatsınız bişeyler yapabilirsiniz -ne gibi -temyizi hızlandırmak gibi -....(sinir harbi başlamıştır) -evet -ben okonuda iyi avukat değilim hızlandırabiliyorsanız siz hızlandırın. -sizce niye reddedildi -dün de belirttim size,tanık olarak gösterdiklerinizin hepsi aleyhinize tanıklık yaptı,başka da delil olmadığı için reddedildi. -delili sizin bulmanız gerekmiyor mu. -sizin evinizde yakın akrabalarınızca uğradığınız hakarete ilişkin delili ben nerden bulayım. -avukatsınız. -maalesef (oto kontrol mekanizmasının zayıfladığı anın resmidir) -pardon -hiç -Peki avukat hanım/bey sizce bu karar adil mi -davayı açmadan önce davanın reddedilme olasığının yüksek olduğunu size söylemiştim tanıkların hepsiyle kavgalısınız başka da tanık gösteremiyorsunuz. -öyle de yine de siz delil bulabilirdiniz -nasıl bulacağım. -televizyonda duydum,emniyet suçluları tespit etmek için belli yerlere kamera koyuyormuş.Bu kayıtları emniyetten isteyemezmisiniz isteyemem diyorsanız kendiniz bir polis arkadaşınız vasıtasıyla baktıramaz mısınız malum avukatsınız. -emniyetin kamerası ne arasın senin evinde.(yapma...artık senli benliyiz) -olur mu tespit edilebiliyormuş uydu uydu... -.... -avukat hanım/bey sustun -... -yanlış anlama biz senin iyi bir avukat olduğuna inandığımız için davayı sana verdik. -.... -peki avukat hanım/bey sence bu yasalar adil mi... -adil veya değil beğenseniz de beğenmeseniz de yasa bu. -sence adil mi bence değil. -bu sorunun muhatabı ben değilim meclis.Meclise sorun. -belediye meclisi mi -yasama meclisi -ne alaka -yasaları onlar yapıyor ben değil. -ama siz uyguluyorsunuz. -uygulayan da hakim. -eeee avukat ne yapıyor o zaman -senin gibilerle uğraşıyor.. -pardon... -bakın beyefendi bu konuştuklarımızın hepsini dün de dünden önceki gün de konuşmuştuk şu an dava bitti temyize gönderdik geldiği zaman sizi haberdar ederim. -bir yıldan önce gelmez diyorsunuz.Bi şey yapamaz mınız... -Lütfen söyleyeceğimi söyledim izninizle birazdan duruşmam başlayacak çıkmak zorundayım. -duruşma ne zaman biter -hangi duruşma? -bu gün gireceğiniz -ne yapacaksınız duruşmamı. -olmadı böyle daha etraflıca konuşmamız lazım. -konuşacak bir şey kalmadı dosya dönünce sizi haberdar ederim. -Yarın müsait misiniz. -değilim. -.... -.... -ben sizi ararım o zaman, yalnız cebiniz akşamları kapalı oluyor açsanız diyorum. -cep telefonumu ben kapatır be açarım -öyle de ulaşamıyoruz size hanım da olayla ilgili bildiklerinizi size anlatacak. -eşinizi de dinledim daha önce lütfen çıkmalıyım telefon çalıyor adliyeden çağırıyorlar. -bakın adliye de duruşma için sizi çağırıyor,isteyince yapamayacağınız iş yok şu emniyet kayıtlarına da bir baksanız. -lütfen dışarı... -ev telefonunuz... hanım konuşacak... -dışarı... çıkmalıyım diyorum size. -ben yarın yine uğrarım. -dosya dönünce sizi ararım. -öğleden sonra uğruyorum yarın hanım da gelecek...

Hahaha... Nedir bu, lütfen şaka olduğunu söyleyin.

avukatlıgın tarıfı gercekten zor.ınanılmaz bır meslek acaba tarıfe ADELETIN BEKCISI desem cokmu masumca bır yanıt olur

Sevgili Meslektaşlarım;

"Ben Avukatım" Başlığı ile açılan konuyu görünce, üstadımız Ankara Barosu Avukatlarından Fahrettin Kayhan ın güzel türkçesi ile terçüme ettiği, WASHINGTON DC de Avukatlık yapan LOIS LANDE nin mesleğin anlatımına ilişkin aşağıdaki anlamlı satırlarını anımsadım.

BEN AVUKATIM (1)

Ben avukatım.
Kaba gücün yerine merhameti,
adaleti,
hakkaniyeti koydum.
İnsanoğluna diğerlerinin hakkına,
mülkiyetine,
hürriyetine,
saygıyı;
vicdan, ifade ve toplanma özgürlüğünü ben öğrettim.
Haklı davaların sözcüsü;
Yoksulun, mazlumun,
dul ve yetimin savunucusuyum.
Çarşıda, pazarda onuru sürdürürüm.
Halkın sevmediği,
popüler olmayan davaların şampiyonuyum ben.
On Emre giden yolu ben hazırladım
Yunanistan’da kölelerin,
Roma’da esirlerin özgürlüğü için savaştım.
Stamp Ack’la mücadele ettim
İnsan Hak ve Özgürlükleri Bildirgesi’ni ben yazdım.
Köleleri ben savundum.
Kölelik karşıtıyım.

BEN AVUKATIM(2)

Kölelikten kurtuluş bildirgesini yayınlayan bendim.
Her ülkede,
her iklimde haini cezalandırır,
masumu korur,
düşeni kaldırır,
adaletsizliğe ve vahşete karşı çıkarım.
Tüm savaşlarda özgürlük için savaşan bendim.
Aynı şekilde,
halkın yaygarasına
ve çoğunluğun despotluğuna karşı duran benim.
Adaletin gerçekleşmesini engelleyen
önyargı olmasın diye,
zenginleri de savunur,
yoksulun tüm hak
ve
imtiyazları teslim edilsin diye davasında ısrar ederim.
Irk,
renk,
sınıf,
cinsiyet ya da din ayrımı yapmaksızın
insanlığın eşitliği için çalışırım.
Hilebazlık,
dalavere
ve sahtekarlıktan nefret ederim.
Adaletten ödün vermekten ya da
menfaati zıt iki işverene hizmet etmekten yasaklıyım.
Geçmişin muhafazakarı,
bugünün liberali,
geleceğin radikaliyim.
Adalet ve hakkaniyet gerçekleştirmek için uzlaşmaya inanırım;
fakat aynı nedenle şekilcilik
ve kırtasiyeciliğin Gordium düğümünü kesip,atarım.
Tüm buhranlarda insanlığın lideriyim.
Dünyanın günah keçisiyim.
İnsanlığın haklarını avucumun içinde tutarım da,
kendi haklarımı sağlamayı bir türlü beceremem.
Ben öncüyüm (ama) geçmişten vazgeçecek
ve
bugünü (varolanı) yıkmak isteyecek son kişiyim.
Ben, adil hükümdar,
dürüst yargılayıcıyım
Mahkum etmeden önce dinler,
herkes için en iyiyi araştırırım.

BEN AVUKATIM...

,Ben avukatım ; ve aşağıda anlattığım olaya aynen vakidir. Haciz sırasında gündüz vakti alkollü bir borçludan her türlü hakeret ve küfürü iştitim lafta küfürler alacaklı müvekkile yapılıyor ama bir bayan avukat olarak küfürler bana karşı yapılıyor. Bu arada icra müdürü ve şoför olmasa şiddet de geliyordu. Sonrasında şikayet ve açılan ceza davasında ilk defa bir hakim avukata karşı bu davranışa 1 yıl hapis cezası verdi. Borçlu bu cezayı ceza kaleminde öğreniyor ve bu defa beni gıyabımda ölümle tehidt ediyor . Yine şikayet ve ceza davası açılıyor. Bir sabah büroma geldiğimde bir bayan beni bekliyor . Kim olabilir dersiniz ? Borçlunun eşi eşine karşı açılan ceza davasında NE ŞEKİLDE SAVUNMA YAPMASI GEREKTİĞİNİ BANA SORUYOR. bU arada hatırlatayım ben bu davada müştekiyim.
Arkadaşlar BEN VE BİZLER AVUKATIZ.

Konu Ve Hakkinda Yazilanlar Gercekten Cok HoŞ.cok Eglendim Okurken .guldugumuz Seyler Aslinda Meslegimizde Ters Giden Duzelmesi Gereken Yanlislar.ama Artik Cozumu Olmadigini Anladigimizdanmidir Yoksa Ugrasmak Istemedigimizden Midr Bilmem Guluyoruz Sdece.ama Bana Klairsa Avukat Ekmegini Elindeki Evrak Cantasinda Tasiyan Emektar.

avukat olmasam mı acaba ?????

bir kitap okumuştum.adını hatırlamıyorum. dünyanın ilk avukatı bürosunu açar müvekkil adayı beklemeye başlar. ilk başta idealisttir. kazanacağı, para alacağı davayı alacaktır falan. günlerce, aylarca bekler gelen giden olmaz. Birgün kapısını çirkin bir müvekkil adayı açar. Ayağa kalkarak buyur eder. Davasını ideallerini dikkate almadan alır. ilk meslek aşkı ile davayı kazanır ama aslında müvekkilini şeytan karşı tarafın Allah olduğunun farkında değildir. Bu nedenle de Allah onu ve ondan sonra gelecek avukat nesline tamamen sosyal hayattan soyutlanma cesazı verir. Bu cezanın bendeki en somut örneği duruşmalarım nedeni ile babamın cenazesine yetişememdi.

Asıl hüner, 24 saati iyi değerlendirmekte. Hepimizin yakındığı ve sık sarfettiğimiz bir söz var: "Hiç bir şeye yetişemiyorum." Bu aslında çok doğru bir yakınma değil doğrusu. Zengince planlanmış bir 24 saatin, çalışmaya da, aileye de, dinlenmeye de, hatta hobilere de yetişebileceğini söylemek mümkün (Büyük şehirlerde 24 saatin 4-5 saatini yollarda yitiren meslektaşlarımı tenzih ederim)

Neyi ne zaman yapacağımızı bilmek, yalnız mesleğimiz değil, tüm meslekler için önemli.

Sayın Dikici'nin ilgili forumdaki yazısı üzerine, Sayın Alimoğlu'nun henüz okuyamadığım kitabında yazdığını belirttiği şu cümle aklıma geldi: "Newton başına elma düşünce yer çekimini keşfeder, bizim başımıza düştüğünde "ya armut düşseydi" der, dahası güleriz, aramızdaki fark bu" demiş.

Ne avukatlığın, ne de bir başka mesleğin (mecazen lanetlenmiş) sürekli olumsuzluk yaşatan bir meslek olduğuna ilişkin bir görüşe katılmam olanaklı değil.

*

Ben "avukatım" nasıl tarif edilir? Uzun bir yazı olur. Bir başka sefere.

Saygılarımla...

Tanıdım; Siz Bir Avukatsınız





Sabahlarınız, "Acaba es geçtiğim bir şey var mı, arada derede kalmış bir ara karar, temyizi, davaya cevabı bekleyen süreli bir iş, not edilmemiş bir duruşma günüm var mıydı?" endişesiyle başlıyorsa, hani kaygılı ev hanımlarının, "Acaba ütüyü prizden çekmiş miydim" endişesi gibi , boynunuzda kolye gibi taşıdığınız bir his...

Böyle bir endişeniz varsa, siz bir avukatsınız.



*



Akşamlarınız deryada damla olduğunuzu düşündürten , hiç bir şeye yetişemediğiniz ve yetişemeyecek olduğunuzu anımsatan ve gün içinde boşluk bırakmamış olsanız da hep yeterince çalışmadığınızı hissettiğiniz bir gün batımına yakalanıyor, çalışmakla yetersizlik duygunuz körelmiyor, aksine artıyorsa...

Damlaları ne kadar biriktirirseniz biriktirin, en çok bir göl, göle ulaştığınız yanılgısını yaşadığınız anda bir deniz, hiç ulaşılamayacak bir deniz kıyısında olduğunuzu düşünmekte iken de, denizlerin okyanusla birleştiği düşüncesi ansızın ve umarsızca dimağınıza düşüyorsa...

Damla ve okyanus gel-gitlerinde fazlaca dolaşıyorsanız; siz bir avukatsınız.


...


(devam edecek veya devam ediniz )


Saygılarımla...

Sizle ilgisi olmayan bir haksızlıktan rahatsızlık duyuyor

ve bunu düzeltmek için sorumluluk hissediyorsanız ;

Siz bir avukatsınız / hukukçusunuz.

Para kazanmak umudu ile veya bvaşka nedenle

Başka insanların sorunlarını ÜSTLENİP ve onlara hesap vemek zorunda kalıyorsanız

Ben avukatım ve avukat olacağımı bile bile hukuk fakültesini yazdığıma pişman olmadığım için pişmanım,ve fakülteyi türlü zahmetlerle bitirip önümde imkan varken başka bir meslek sahibi olmadığım için pişman olmadığıma pişmanım,avukat olduğum için pişman olmadığıma pişmanım ve bütün bu pişman olmadıklarıma pişman olmadığım için kendimden utanmadığım için pişmanım..... diye bir itirafta bulunursam biraz dolanbaçlı ve edebi usul mü izlemiş olurum acabaa... ama bu bir itira değildir sadece bir serzeniş... ben avukatım ve bu mesleği ömrümün sonuna kadar yapacağım... Saygılar

Bu kadar serzenişte bulunanlaradir sözüm.
Kendinizi başka bir meslekte hayal ediyor(edebiliyor) musunuz?

Sayın melo, Avukat olmasaydınız hangi mesleği tarcih ederdiniz konulu bir forum var isterseniz oraya bir bakın.

hani derler ya söyledikleriniz karşıdakinin anladığı kadardır diye;avukatlık da biraz böyle yani insanlar avukatlığı nasıl biliyorlar?Bence avukat tanımını almak için hukukçu olmayan birilerine sormak daha doğru olur...Biz bir şeyler söylüyoruz ama maalesef insanlar çok daha farklı algılayabiliyorlar."ben avukatım" deyince karşımızdaki a)müvekkilini dolar olarak gören bu işi sadece para için yapan birisi b)yok be aslında öyle değil ama hukuk ve adalet karşılıksız da olmaz! c)yalan söylemek ya da her türlü benzer meşreb yollarla müvekkilini haklı çıkarmak isteyen yani hakkın yerine gelmesini çok da önemsemeyen meslek eşrefı d)müvekkiline yabancı olduğu hukuki prosedürde yardımcılık yapan ve kanunların ve hakkın yarine getirilmesini sağlayan hukukçu....bunlardan ya da daha bir çok şıktan hangisi? önemli olan bizim tarifimiz değil,insanların bizi nasıl tarif ettiği!!

Buna katılmıyorum... Önemli olan dışardan bakan insanların mesleğimizi nasıl tarif ettiği değil, olmamalı... Siz de söylemişsiniz... "Söyledikleriniz karşınızdakinin anladığı kadardır." Karşınızdakine kendinizi, mesleğinizi ne kadar tarif etseniz de anlatamazsınız anlamak istemiyorsa... Bence önemli olan bu mesleği sizin nasıl tarif ettiğinizdir.


Benim tanımıma gelince, Sn. Hülya Özdemir'e katılıyorum...

Alıntı: Yazan HÜLYA ÖZDEMİR Sizle ilgisi olmayan bir haksızlıktan rahatsızlık duyuyor ve bunu düzeltmek için sorumluluk hissediyorsanız ; Siz bir avukatsınız / hukukçusunuz.

Bizi başkalarının tanımlamaya hakkı yok.

Bir millet nasılsa avukatı da öyle olur.

Bize yöneltilen eleştirilerin tamamına milletin kendisi sebep olmuştur.

Çünkü en çok DOLANDIRILAN meslek gurubu biziz.

Kendi savunma makanizmalarımızı geliştirmemiz toplumda hoş karşılanmadı.

Alıntı: Yazan HÜLYA ÖZDEMİR Sizle ilgisi olmayan bir haksızlıktan rahatsızlık duyuyor ve bunu düzeltmek için sorumluluk hissediyorsanız ; Siz bir avukatsınız / hukukçusunuz.

Mükemmel bir yorum olmuş. Katılıyorum.

Mola veriğim bir garajda biletlerinin iptal edildiğini görünce üzülen ve orada öylece kalakalan birkaç vatandaş için firma ile tartışmaya girmiştim. O gün şunu düşünmüş ve yüreğimi ferahlatmıştım: "İşte ben bunun için okudum..."

gercekten bende sayın Hulya Ozdemırın tarıfıne katılıyorum ne guzelde tarıf etmıssınız.keske butun avukatlar meslek onuruna yakısır sekılde davransada,baskasıyla ılgılı haksızlakları sırf sorumlu hıssettıgı ıcın duzeltse!!

cunku avukatlık cok kutsal bı meslek;
Tum dunyada avukatlık,adaletı saglamk ııcn vardır,haksızlıkların onune gecıp hakkı olana hakkını vermek sucluyu ıse en hafıfsekılde yaptırım uygulanmasına yardımcı olarak sucluyu topluma tekarar kazandırmak ııcn elınden gelenı yapar bırde tum bunların sonunda bır takım sozlere davranıslara maruz kalmak zorunda olmasalr saygılarımla..

insana saka gibi geliyor; fikra gibi olaylar. ama sahsen benim basima defalarca geldi..!
Hep sunu dusunuyorum: acaba muvekkillerim mi yuzsuz/terbiyesiz?;
yoksa ben mi onlara bana boyle yuzsuzce davranabilecek kadar gevsek davranıyorum da, suc benim mi?
Bilmiyorum? !!