Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hukuk Edebiyatı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-05-2002, 09:35   #1
Altugkan

 
Mutlu Hukuk Edebiyatı

Değerli Hukukçular,

Hukuk mesleğinin ifası sırasında, hukuk normlarının yanısıra bir hukuk edebiyatının bir anlamda hukukumuzun sözel tarihinin doğduğunu hepimiz rastlamaktayız. Bazen komik ve bazen de dramatik özellik taşıyan, hukuku karakterize eden bu öyküler, yazılar, anılar; hukukun kuru hukuk kuralları olmanın ötesinde canlı, devingen yönünü ortayam koymaktadır.

Bunlardan bazıları edebiyat yönü öne çıkmış meslektaşlarımız ve üstadlarımız tarafından kaleme alınmıştır.

Siz değerli hukukçuların okudukları, yazdıkları veya yaşadıkları bu anekdotlara, yazılara, aforizmalara değinmeleri hepimize yararlı olacaktır.

Bu bağlamda size iki kitap öneriyorum:
1) ADLİYE KORİDORLARINDA / CENGİZ İLHAN/ANILAR İZLENİMLER,
2) OSMANLI MECLİSİNDE BİR ERMENİ MEBUS/KRİKOR ZOHRAB/ÖYKÜLER/ARAS YAYINLARI

Benzer kaynaklara veya alıntılara sizler de değinirseniz hepimiz için hoşluk olacaktır. Dostça selamlarımla...

Av. Turan Kanbakan
Old 05-05-2002, 10:15   #2
Altugkan

 
Mutlu REDDEDİLMEK

Değerli Meslaktaşlarım,
İzmir Barosu başkanlığı da yapmış yazar Av. Cengiz İlhan'ın "Adliye Koridorlarında" adlı kitabından "REDDEDİLMEK" adlı bölümü dikkatlerinize sunuyorum. Değerli üstadımız, davası reddedilen avukatın ruh halini anlatmaktadır. Sayın Cengiz İlhan'la aynı mesleği paylaşmaktan onur duyuyorum.

Av. Turan Kanbakan
----------------------------------
Reddedilmek ne kadar yaptığımız işin bir gereği, zorunlu sonucu olursa olsun, bunu kabul etmek, buna alışmak, bir yaşam biçimi haline dönüştürmek kolay değildir. Ben başaramadım, hala ne kadar umursamaz görünmek istersem isteyeyim yine etkilenirim, hiç değilse "hiç birşey olmamış gibi", öyle görünmeye çalışsam da, davranamam.
Romanlarda, filmlerde daima kazanan avukatlar vardır. Oysa her kazanan avukatın karşısında bir kaybeden, her davası "kabul edilen" yanında, bir davası "reddedilen" muhakkak bulunur. Aslında ender olan kazanmaktır, çoğu zaman avukat reddedilen kişidir. Ama reddedilmenin, anlatılacak, ilgi çekici bir yanı yoktur.
...
Bu gün yine bir davam reddedildi, bu kaçıncı bilmiyorum... Yine kendimi yalnız ve güçsüz hissediyorum, ne yapmaya çalışsam, hangi işi tutsam elimde kalacak. Çok yorulduğumu bu işten bıktığımı kimbilir kaçıncı defa tekrar edeceğim
...
Ama ne yaparsam yapayım, yine de "reddedilme" gerçeğini değiştiremeyeceğimi, sarsılan kendime güven duygumu, en azından kazanılacak bir başka davaya kadar, onaramıyacağımı biliyorum.
...
Bir avukatın günlük yaşamını dolduran sayısız redlerden örnekler göstermeğe gerek yok. Gerçek olan şudur; reddedilen her isteğin, her davanın, her savunmanın arkasında bir fikir, bir insan vardır, bu avukatın kendisidir. Avukatın bütün reddedilmelere rağmen kişiliğini kendine güven duygusunu koruyabilmesi, mümkün olsa bile bir hayli zordur. zamanla katlanmasını, reddedilmek ile "birlikte yaşamayı" öğrenecektir o kadar.
Avukatlıktan başka hiçbir iş hiçbir meslek birşey isteme ve isteğinin reddedilmesi üzerine kurulu değildir. Reddedilmek avukatın yaşam biçimidir. Hemde kabaca, "açıkça" ve "yüzüne karşı".

CENGİZ İLHAN
Old 05-05-2002, 21:33   #3
Altugkan

 
Mutlu Prof. Emre Kongar - YAŞASIN AF

Sayın Hocamız Prof. Emre Kongar'ın www.kongar.org sitesinde yazdığı "YAŞASIN AF" başlıklı yazısını, meslektaşlarımın ilgisini çekeceğini düşünerek, forum listesine paste ediyorum.

T. Kanbakan
------------------
EMRE KONGAR




YAŞASIN AF



Ben bu siyasal iktidarı çok seviyorum.

Çünkü çok bağıylayıcı; her şeyi affediyor.

Biz koyun gibi bir seçmen kitlesi olduğumuzdan, bizi yöneten "çobanların" da adil, merhametli ve bağışlayıcı olması tabii ki çok iyi bir şey.

Türk-İslam edebiyatı, hükümdarlar için yazılmış nasihatnamelerle doludur.

Bunların hepsinde hükümdarın (yani çobanın) adil, merhametli ve bağışlayıcı olmasının gerekliliği anlatılır.

İşte Cumhuriyetin kuruluşundan 77 yıl sonra, durup duruken, ortada hiç bir yasal, felsefi ve akılcı neden yokken siyasal iktidarın af ilan etmesi bu açıdan beni çok duygulandırdı.

Üstelik sadece hukuk açısından af da değil siyasal iktidarın yaptığı.

Hukuksal affın yanında, gecekondu affı da gündemde.

Adalet Bakanı hukuksal affı hazırlarken, Maliye Bakanı da, kentlerde gayri meşru bir biçimde yağmalanan arsaların, bunları yağmalayanlara taksitle satılması gibi bir başka af girişiminde daha bulunulacağını açıkladı.

Böylece, ırz düşmanları, gaspçı, hırsız, ve uğursuzlar, cezaevlerinden çıkarken, arsa yağmalayanlar da, yağmaladıkları gayrimenkullerin sahipleri olacak.

Tabii bu arada "vatan için kurşun sıkan katiller" de ya ceza indiriminden yararlanacak, ya da doğrudan salıverilecek.

Banka hortumlayanlara da mutlaka bir formül bulunur.

Ben bu iktidarı sevmeyeyim de ne yapayım?

Başka ülkelerde, kendilerine "gelişmiş ve uygar ülke" denilen kalpsiz, merhametsiz toplumlarda böyle uygulamalar hiç görülüyor mu?

Oralarda bizim ülkedeki gibi sıcak ve merhametli partiler hiç iktidara gelebiliyor mu?

Bunların tarihlerine baktığımızda, sadece diktatörlüklerden demokrasilere geçiş gibi "ihtilal" dönemlerinde ve yalnızca "siyasal suçlar ya da fikir suçları" kapsamındaki afların söz konusu olduklarını görüyoruz.

Onlar kalpsiz ve merhametsiz ülkeler oldukları için, suç işleyenleri katiyen affetmezler.

Hatta "genel af" deseniz, "bu da nereden çıktı şimdi" diye aval aval yüzünüze bakarlar.

Oysa biz özellikle, suç işleyenleri ve yağmacıları kollarız ve koruruz.

Çünkü biliriz ki "Düşmez kalkmaz bir Allah" demiştir büyüklerimiz.

Ya bir gün değerli yöneticilerimiz de "düşer ve içeri girerlerse", sonra onları kim kurtaracak?

Ayrıca Bizi yöneten çobanlarımız yine çok iyi bilirler ki, "gülme komşuna gelir başına".

Baksanıza ne kadar saygın iş adamı, bankacı, reklamcı varsa şu arada hepsi içerde.

Bu felaketin politikacıların başına da gelmeyecğini kim garanti edebilir?

Üstelik, artık yöneticilerimiz, ülkeyi yağmalama becerilerine, banka hortumlama yeteneklerine göre seçilmiyorlar mı?

Akıllı, bilinçli ve soylu seçmenlerimiz, seçtikleri yöneticiler için "iş yapsın da isterse çalsın" demiyorlar mı?

"Evet hırsız ama Allahı var, çok iş yaptı" değerlendirmesi pek çok politakcımızın tarihsel açıdan siyasal referansı değil mi?

"Bal tutan parmağını yalar" diyenler atalarımız değiller miydi?

"Devletin malı deniz, onu yemeyen domuz" sözü Patagonya için mi söylenmiş?

Evet sevgili okurlarım, ben bu siyasal iktidarla iftihar ediyorum.

Böyle bir ülkenin vatandaşı olduğum için gurur duyuyorum.

İçimden gelen bir haykırışla bütün yönetcilerimize hitaben bağırmak isitorum:

"Türkiye sizinle gurur duyuyor".
Old 12-05-2002, 05:48   #4
Altugkan

 
İnceleme Ortaçağda Roma hukuku

Ortaçağ Avrupasında Roma Hukuku
(Roman Law in Medieval Europe)
Paul Vinogradoff
Göçebe Yayınları / Tarih Dizisi
Etiket Fiyatı: 4.000.000 TL
IDéEFIXE Fiyatı: 3.200.000 TL




Elinizdeki kitap Roma Hukuku ile çağımızdaki Avrupa hukukunun algılama şekli arasındaki bağlantının aydınlatılmasına yöneliktir. Ortaçağ'ın bölünmüş siyasal ve ekonomik yaşamında her birim kendi hukukunu geliştirirken, Roma Hukuku öğretisine dayanan öğretim etkinlikleri ve hukuk tekniği hem de bu hukuku ortak hukuk durumuna getirmiş, hemde hukuksal bölünmeyi hafifletmiştir. Onsekizinci yüzyıldan itibaren Kıta Avrupası'ndaki kanunlaştırılmalar yukarıdaki zemin üzerinde gerçekleşmiş, yüksek bir ticari yaşama sahip Roma Hukuku'nun ilkelerine kapitalist toplumların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden yaşam kazandırmıştır.
yrıca elinizdeki eser, Ortaçağ toplumsal ve düşünsel yaşamına dolaylı olarak ışık tutmaktadır.
Arka Kapak)

--------------------------------------------------------------------------------
Çeviri: Erol Öz, Ferhat Düzgören, Sevtap Metin, Ahmet Ulvi Türkbağ, Taner Ayanoğlu
Yayına Hazırlayan: Mehmet Tevfik
Türkçe (Orijinal Dili: İngilizce); ISBN: 975-8143-20-4; 13.5 x 19.5 cm; 126 s.; Kuşe; İstanbul 1997

--------------------------------------------------------------------------------
Old 12-05-2002, 05:57   #5
Altugkan

 
İnceleme HUKUK DEVLETİ

"Devlet Aklı" Kıskacında Hukuk Devleti
Mithat Sancar
İletişim Yayınevi / Politika Dizisi
Etiket Fiyatı: 7.800.000 TL
IDéEFIXE Fiyatı: 6.240.000 TL




Hukuk devletinin tarihsel çerçevesi ve anlamı nedir? Bizzat devlet olma sıfatının meşruluğu garanti ettiğini varsayan "Devlet Aklı" (veya hikmet-i devlet), hukuk devletinin gerçekleşmesinin önünde nasıl bir engeldir? Yasallık, devlet uygulamalarını meşru kılmaya yeter mi? Elinizdeki kitap, sadece teorik açıdan değil kamu hayatı -ve insan hayatı!- açısından acil önem taşıyan bu soruları, kuramsal vukufla tartışıyor. Tartışmanın nesnesini de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin "Susurluk Skandalı"yla simgelenen 'örtülü' pratiği oluşturmakta. Bu tartışma, doğa hukuk ve insan hakları ile ilgili analizlerle zenginleşiyor. İnsan haklarının "kara kaplı kitap"lardaki biçimsel çerçevesi ile insanlığın özgürleşme macerasının açtığı evrensel ufuk arasındaki gerilime dikkat çekiyor. Mithat Sancar, Düşünce özgürlüğü sorunu ve 1982 Anayasası'nı, bu bağlamda ele alarak inceliyor. Devlet Aklı'nın sultası altındaki hukuk devleti ve insan hakları pratiği, kendini nihayetinde yargı sürecinde açığa vuruyor. Bu süreç, kitapta, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile ilgili bir tartışmnın ardından, Anayasa Mahkemesi'nin sosyalist bir partinin kapatılması ve Terörle Mücadele Yasası ile ilgili verdiği kararların irdelenmesiyle tahlil edilmekte. Siyasetbilimi ile hukukun birikimlerini biraraya getiren kamu hukukçuluğu, verimli bir bilimsel disiplin olmuştu. Bu disiplin, bir unutulma döneminin ardından son yıllarda sosyal bilimler dünyasında yeniden önem kazanmakta. Mithat Sancar'ın çalışmaları, Türkiye'de de bu yönde bir canlanmanın başını çekecek önemdedir.
(Arka Kapak)

Türkçe; ISBN: 975-470-797-9; 13 x 19.5 cm; 250 s.; İstanbul 2000
Old 12-05-2002, 06:08   #6
Altugkan

 
İnceleme HUKUK VE MEŞRULUK

Hukuk ve Meşruluk
(Evrensel Erdem Üzerine Bir Deneme)
Ahmet Gürbüz
Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. / Hukuk Dizisi
Etiket Fiyatı: 3.000.000 TL
IDéEFIXE Fiyatı: 2.700.000 TL




Doç. Dr. Ahmet Gürbüz'ün "Hukuk ve Meşruluk (Evrensel Erdem Üzerine Bir Deneme)" adını taşıyan bu çalışması hukuku hukuk yapan, onun, toplumsal işlevini gereğince ve sürekli bir biçimde yerine getirebilmesini sağlayacak olan temelini araştırmaya yönelmiş olmakla Hukuk Felsefesinin en önemli, fakat en güç sorununa el atmış bulunmaktadır...
Vecdi Aral-
Sunuş'tan)

--------------------------------------------------------------------------------
Sunuş: Vecdi Aral
Türkçe; ISBN: 975-486-651-6; 16.5 x 23.5 cm; 139 s.; 1.Hamur; İstanbul Mayıs 1998

--------------------------------------------------------------------------------
Old 01-06-2002, 00:16   #7
Altugkan

 
Mutlu ANTİK TEBESSÜMLER - AV. MAHMUT HÜLAGÜ

Avukat Mahmut Hülagü
1926 yılında İzmir, Karşıyaka'da doğmuş, ilkokul, ortaokul ve lise yıllarını İzmir'de geçirmiştir. Daha sonra İstanbul Hukuk Fakültesini bitirip İstanbul Barosuna kaydolmuştur. Bu arada İstanbul Arkeoloji Fakültesi'ne bir süre devam etmiş, İstanbul Güzel Sanatlar'da öğremci olarak bulunmuştur. Halen İzmir Barosuna kayıtlıdır.
--------------------------
Antik Tebessümler
Mahmut Hülagü
Sistem Yayıncılık / Edebiyat Dizisi
Etiket Fiyatı: 3.000.000 TL
IDéEFIXE Fiyatı: 2.550.000 TL




Bir Ege tutkunu olan Mahmut Hülagü, antik Ege kentlerine öylesine derinden bağlanmış ki zamanda yolculuk yaparcasına büyük bir beceriyle bu antik kentleri canlandırarak bizleri o günlere götürüyor.

Mahmut Hülagü'nün akıcı ve neşeli anlatımıyla Assos senin Samos benim gezerken, Pan, Artemis, Eros'la içli dışlı olurken bir de bakıyoruz ki bir arpa boyu yol gitmişiz. O günlerden bu günlere bireysel ve toplumsal zaaflarımızı bir arpa boyu aştığımızın farkına varırken aynı zamanda onları bize sevdirmeyi bile beceriyor.
(Arka Kapak)

--------------------------------------------------------------------------------
Yayına Hazırlayan: Handan Hazar Ekin
Türkçe; ISBN: 975-322-117-7; 13.5 x 19.5 cm; 109 s.; İstanbul Temmuz 2001

--------------------------------------------------------------------------------
Old 03-06-2002, 10:33   #8
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Sevgili Kanbakan a

"Hukuk Edebiyatı" özellikle Avrupa da bünyesinde binlerce eseri barındıran edebiyatın önemli bir bölümüdür. Kuşkusuz binlerce eserin yayınlanabilmesi ve üretilebilmesi için bu eserleri kuçaklayan ve sahiplenen bir okuyucu kitlesinin olması zorunludur. Bu okuyucu kitlesinin de kuşkusuz öncelikle hukukçulardan oluşması gerekir.

Kanbakan Meslektaşımız engin hoşgörüsü ve rektifiye geçirmiş yüreğiyle sadece kitap okumayanlara kızar. Bu kızgınlığını daha çok okuyarak yatıştırmaya çalışır.

Ve iddia eder ki "En çok Avukatlar ve Hukukçular Okumalıdır..."

Değerli meslektaşımızın açtığı bölüme tüm izleyenlerin katkıda bulunacağına olan inancımı belirtmek istiyorum. Böyle bir bölüm açtığı için şahsım ve mesleğimiz adına şükranlarımı sunuyorum.

Av. Adil Giray Çelik
Denizli Barosu



"Toplumsal Savunma İlkeleri", Fılıpo Gramatıca, Türkçesi Sami Selçuk, Hatipoğlu Yayınevi 1988

"Cicero Şair Archias Savunması" Bedia Demiriş, Çiğdem Dirişken
Kabalcı Yayınevi

"Platon Savunma" Aziz Yardımlı, Deniz Canefe, İdea Gençlik Arşivi

"Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemeleri" Ord Prof İ.Hakkı Uzunçarşılı
Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1967
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Türk Hukuk Sitesi Hukuk Çalışma Grupları Hakkında Bilgiler Admin Hukuk Çalışma Grupları Hakkında 4 14-11-2009 11:41
hukuk sosyolojisi açisindan hukuk ve ideoloji lawyergirl Hukuk Soruları Arşivi 5 26-12-2006 00:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04295301 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.