Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Avukat Müvekkili Ile Ilgili Her Şeyi Her Daim Hatırlamalı Mıdır?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-05-2008, 11:00   #1
tuval2310

 
Soru Avukat Müvekkili Ile Ilgili Her Şeyi Her Daim Hatırlamalı Mıdır?

Az önce duruşmada yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum.
Davanın tarafı değilim , bu sebeple dosya hakkında pek bilgim yok.Davacı taraf bir banka , dava kredi kartıyla ilgili , ancak dediğim gibi çok ayrıntılı bilgim yok.

Hakim davalı tarafın ne iş yaptığını sordu , vekili devlet memuru olduğunu söyledi.Nerede çalıştığını sorunca avukat bey o anda hatırlamadığını , ancak yazılı şekilde sunabileceğini söyledi.

Bu noktadan sonra bir avukatın müvekkilinin nerde çalıştığını ''bilmemesi'' ya da ''hatırlamaması'' üzerine tansiyonu hayli yüksek bir tartışma başladı.

Hakim ısrarla avukatı tahrik edecek şekilde 'bu nasıl iş insan vekalet aldığı adamın nerde çalıştığının bilmez mi , niye bilmiyosun?''vs. şeklinde konuştu.

Avukat da el kol hareketlerini bolca kullanarak 'hatırlamıyorum diyorum ya yazılı olarak sunacağım , adam şu anda burda devlet memuru ama hangi dairede ne iş yaptığı beni ilgilendirmez , şu aşamada bu hususun davamızla da ilgisi yok zaten , neden bu kadar üstüme geliyorsunuz?Yani şu anda hatırlayamıyorum hangi dairede olduğunu.Ama sizin için bunu ögrenmek çok önemli ise duruşmaya 5 dakika ara verelim ögrenip bildireyim size'' dedi.

Her iki taraf da sinirlenmişti tartışma aynı şeyler üzerinden bir müddet daha devam etti.
Hakim avukatı duruşmada uslubuna dikket etmemekle , müvekkilinin ne iş yaptığını dahi bilememekle suçladı.Avukat bey de hakime neden bu kadar ısrarcı ve aceleci olduğunu anlayamadığını , zaten yazılı olarak bildireceğini söyledi.
Hakim kararında sadece avukata süre verdi.İş artık kişiselleşmişti hakimle avukat duruşma bitmesine rağmen halen tartışıyordu.
Sonunda hakim cübbesini çıkardı ara veriyorum , avukat bey gidin öğrenin nerde çalıştığını 5 dakika sonra görüşelim dedi.Avukat da kendisine duruşmanın bittiğini kendisine ara kararla süre verildiğini , hususu yazılı olarak beyan edeceğini söyledi.

Daha sonra ne oldu bilemiyorum.Duruşma salonundan ayrıldım.

Ama şunu sormak istiyorum;

1-Bir avukat her müvekkilinin nerede hangi mevkiide çalıştığını davayla ilgili veye ilgisiz bilmek , her duruma hatırlamak zorunda mıdır?

2-Hakim sakin bir şekilde yazılı olarak bildirimde bulanacağını söyleyen avukata kızmakta , konu hakkında ısrar etmekte , onun müvekkili ile olan ilişkisini eleştirmekte haklı mıdır?

Öncelikle ben bu konu hakkındaki düşüncemi söylemek istiyorum.

1-Vekaletle birlilkte vekille müvekkil arasında bir ilişki doğar.Vekil müvekkili ve ilgilendiği davası ile ilgili gerekli argümanlara sahip olmalıdır ki müvekkilinin haklarını gözetebilsin.Ancak belki yüzlerce müvekkili olan ve bunlara ilişkin yüzlerce dosyayı takip eden bir avukat o an için dosyayla da ilgisi olmadığını düşündüğü bir hususu ,hatırlamak zorunda değildir.

2-Yukarıdaki gibi düşünmese de bir hakim (ki düşünmek zorunda değildir) , avukatla müvekkili arasındaki ilişki hakkında görüş beyan etmemelidir.Duruşma esnasında avukatı meslektaşları önünde rencide edecek şekilde eleştirmemelidir.Olaylara karşı herkesin bakış açısı farklıdır tabi ve nihayetinde hakim de bir insandır.Ancak kişisel olarak kendisi böyle bir durumu tuhaf karşılasa da bence bu konu hakkında duruşmada hakim sıfatı ile tartışmamalı , onu bu şekilde eleştirmemeli ve süre talep eden avukata gereği gibi davranmalıydı.

Sizlerin de fikirlerini merak ediyorum.

Saygılar
Old 27-05-2008, 17:24   #2
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Bir avukat müvekkilinin sadece o davaya ilişkin bilgilerinE de sahip olabilir daha fazlasına da.Duruşmalarda da avukatın müvekkilini ne kadar iyi tanıdığı tartılmaz ve hakim de bunu tartacak olan kişi değildir,böyle bir işlevi ve görevi de yoktur.Hele azarlar gibi işi 'sen ne biçim avukatsın'a getirmek son derece yakışıksız olmuştur.
Old 28-05-2008, 12:34   #3
üye18332

 
Önemli

Sayın Hakim şahsi merakını bu şekilde meslektaşımı rencide ederek gidermeye çalışmasını açıkcası hiç hoş bulmadım.

Biz avukatlar bu muameleyi haketmiyoruz.

Merka ediyorum acaba aynı Hakim bırakın yüzlerce dosyayı bir sonraki dosyanın tarfaflarını sorsanız bilebilecek miydi merak ettim....

Bizler yoğun tempoda çalışıyoruz ve doğal olarak o an hatırlamayabiliriz (davanın seyrini değiştirecek bir husus değilse) ama meslektaşım gibi süre siteyerek bildirimde bulunabiliriz.

Saygılarımla,
Old 28-05-2008, 16:15   #4
outlawyer

 
Varsayılan

Keşke o avukat da hakime baktığı bir dosyada taraf bulunan herhangi birinin işini sorsaydı . . Eminim bu asla sizi ingilendirmez beni tartamazsınız diye cevap alırdı.. Avukatlar pek çok konuda hakimlerin aşağılamasına müzdarip kalıyor
Old 28-05-2008, 20:41   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tuval2310
...
Hakim davalı tarafın ne iş yaptığını sordu , vekili devlet memuru olduğunu söyledi.Nerede çalıştığını sorunca avukat bey o anda hatırlamadığını , ancak yazılı şekilde sunabileceğini söyledi.
...

Avukat da el kol hareketlerini bolca kullanarak 'hatırlamıyorum diyorum ya yazılı olarak sunacağım , adam şu anda burda devlet memuru ama hangi dairede ne iş yaptığı beni ilgilendirmez , şu aşamada bu hususun davamızla da ilgisi yok zaten , neden bu kadar üstüme geliyorsunuz?Yani şu anda hatırlayamıyorum hangi dairede olduğunu.Ama sizin için bunu ögrenmek çok önemli ise duruşmaya 5 dakika ara verelim ögrenip bildireyim size'' dedi.
...

Hakim avukatı duruşmada uslubuna dikket etmemekle , müvekkilinin ne iş yaptığını dahi bilememekle suçladı.Avukat bey de hakime neden bu kadar ısrarcı ve aceleci olduğunu anlayamadığını , zaten yazılı olarak bildireceğini söyledi.
...

Sonunda hakim cübbesini çıkardı ara veriyorum , avukat bey gidin öğrenin nerde çalıştığını 5 dakika sonra görüşelim dedi.Avukat da kendisine duruşmanın bittiğini kendisine ara kararla süre verildiğini , hususu yazılı olarak beyan edeceğini söyledi.
...


Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla sözkonusu davadaki meslektaşımız mahkemeye saygı çerçevesinde gereken yanıtları vermiş.
Önemli olan da bu.
Avukatın müvekkili hakkında neyi bilmesi gerektiğine karar verecek olan da yalnızca o avukattır.
Old 29-05-2008, 09:07   #6
Av.Barış

 
Varsayılan

Avukat sadece dosya ile ilgili bilgi sahibi olmalıdır.
Müvekkilin nerede ve nasıl çalıştığı eğer bir iş hukuku ile ilgili bir dava değilse bence önemsiz bir husustur.
Burada hakimin neden bu kadar ısrarcı olduğunu anlamıyorum.Çünkü gerçektende gereksiz bir tartışma.
Ben Avukat arkadaşımızın yerinde olsam dava ile ilgili olmadığı için çalıştığı yeri bildirmezdim.Çünkü esasa ilişkin bir husus yok.
Old 09-06-2008, 11:26   #7
KARİNE

 
Varsayılan .

Özellikle genç meslektaşlarımız için bu tarz söylemlerde bulunan hakimleri gerçekten kınıyorum. Yaşanan olayda ne mutlu ki meslektaşımız gereken cevabı vermiştir. Ancak genç bir meslektaşımız olsa belki karşılığını veremez kendisini koruyamaz ve mesleğinin ilk günlerinde yaşadığı bu olaydan etkilenebilir diye düşünüyorum.Genellik avukatların kürsünün üstünde oturanlara karşı mahcup olması beni çok üzüyor umarım mevcut yapıyı değiştirebiliriz...
Old 09-06-2008, 15:42   #8
Av.Özlem Ay Bilgin

 
Varsayılan

Ne yazık ki, pek çok meslektaşımız benzer olaylar ile karşılaşıyor ve özellikle yeni başlayanlar arkadaşlar bunun sıkıntısını çok çekiyorlar. Bu yüzden boyun eğmek zorunda hissediyorlar. Ama bence, bu olaydaki meslektaşımız gibi, saygı kuralları çerçevesinde kendimizi savunmalı ve ezdirmemeliyiz. Düşünsenize, kendimizi bile savunamazsak, başkalarının haklarını nasıl savunabiliriz ki? O zaman yaptığımız işin ne anlamı kalır?
Old 18-06-2008, 23:54   #9
Av.Ateş

 
Varsayılan

Yaşanmaması gereken bir tartışma avukatın saygılı ve hukuk çerçevesinde hareket etmesi ile daha da büyümekten alıkonulmuş görünüyor.
Avukat ile müvekkil arasındaki vekalet ilişkisi sadece kendilerini ilgilendirir ve hiçbir avukat dosya ile ilgili olsa dahi müvekkili ile alakalı bilgisi eksik olduğu için azarlanamaz. Hukukta her şeyin bir usulü ve çaresi vardır. Anlatılan olaydaki gibi süre -gerekirse kesin mahiyette- verilebilir pekala. Talep hukuk çerçevesinde ve makul olduğu sürece de mahkemenin görevi hakkı ve hukuku gasp etmeden gerekeni yapmaktır.Meslektaşı azarlamak değil.


Saygılar...
Old 19-06-2008, 09:29   #10
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tuval2310
Hakim ısrarla avukatı tahrik edecek şekilde 'bu nasıl iş insan vekalet aldığı adamın nerde çalıştığının bilmez mi , niye bilmiyosun?''vs. şeklinde konuştu.


duruşma uslubu bu mudur? ya da hakim, avukatların meslekleriyle ilgili olarak hesap sorma makamı mıdır?
Old 20-06-2008, 12:37   #11
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Arkadaşlar bence hakimin sormaya hakı olduğu farzedilse dahi hakimin soru sorma üslubunun kabul edilemez olduğu aşikar ancak bu durumlara bizler sebebiyet veriyoruz. Yazılarda sanki ezilen insanlarmışız gibi bunu yapmaya hakları yok tarzı ifadelere rastladım. Asıl bu üzücü bence. Haksız eleştirmeye değil eleştirmeye bile hakkı yoktur hakimin.Bunlar zapta geçmeyen, geçse Hakimi sıkıntıya sokacak ifadelerdir. Kusura bakmayın ama duruşmadaki tartışmanın bu kadar uzamasını sadece hakimin kendini bilmezliğine değil, aynı zamanda avukat arkadaşın belki meslekte yeniliğinden kaynaklı basıretsizliğine bağlıyorum. Yoksa bu üslupla konuşmaya başlayan hakimi iş uzamadan üslubunu düzelteme konusunda kendinden emin şekilde uyarmak, ısrar ederse ifadelerin zapta geçmesini istemek, kabul görmezse derhal salondaki diğer meslektaşlarla zabıt tutmak en iyisidir. Barolar ne için var?
Old 20-06-2008, 12:40   #12
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

İnanın ben hakimlere savcılara değil, bu durumları şekeri elinden alınmış çocuk gibi tepki veren meslektaşlara kızıyorum.
Old 20-06-2008, 12:49   #13
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Hakimin duruşmada sen diye hitap etmesine, azarlar şakilde ses yükseltmesine değil de niye bu soruyu sormaya hakkı var mı, sorunun cevabını bilmek zorunda mıyız kısımlarına takılıyorsunuz anlamıyorum.Soruyu sormaya hakkı varsa ve bz de bunu bilmek zorundaysak üslup önemli değil o zaman, hakim haklı öyle mi? Yapmayın arkadaşlar lütfen biraz dik duralım.
Old 20-06-2008, 12:57   #14
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Basiretsizliği lütfen sabırla, makama saygıyla, hanımefendilikle beyefendilikle karıştırmayalım.
Old 20-06-2008, 14:29   #15
tuval2310

 
Varsayılan

Sayın Dilara Özbey ,
Konuyu açan kişi olarak bir kaç şey söylemek istiyorum..

Alıntı:
Yazan Av.Dilara Özbey
Hakimin duruşmada sen diye hitap etmesine, azarlar şakilde ses yükseltmesine değil de niye bu soruyu sormaya hakkı var mı, sorunun cevabını bilmek zorunda mıyız kısımlarına takılıyorsunuz anlamıyorum..

Hakimin bu tavrı hiç şüphesiz yanlış..Bu su götürmez bir gerçek..Ben bu tavrı yanlış bulduğumu ilk mesajımda da belitmiştim zaten.
Ama konu başlığına bakarsanız ,hakimin bu soruyu sormaya hakkı var mı, sorunun cevabını bilmek zorunda mıyız kısımlarına neden 'takıldığımız' anlarsınız diye düşünüyorum..

Alıntı:
Soruyu sormaya hakkı varsa ve bz de bunu bilmek zorundaysak üslup önemli değil o zaman, hakim haklı öyle mi? Yapmayın arkadaşlar lütfen biraz dik duralım

Hakimlerin bizlere karşı uslupları başka başlıklar , konular altında geçmişte tartışıldı , şimdi de tartışılıyor..

Zaten yeni konu açacağımız zaman açacağımız konunun daha önce tartışılıp tarşılmadığını araştırmamız isteniyor..

Eminim bu başlık altında mesaj yazan arkadaşlarımız da hakimin tavrının yanlışlığı konusunda hemfikirdir..Ama konu başlığı bu şekilde gerektirdiği için tartışma bu doğrultuda ilerledi..

'Hakimin uslubu yanlıştır' diye açıkça cümle kurmamış olmak hakimin haklılığını onaylamak değildir,başımızı eğmek hiç değildir..Kaldı ki bu cümle başlıkta sorulan sorunun cevabı da değildir..

Saygılar
Old 20-06-2008, 15:17   #16
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Sayın tuval2310 ,
Sorduğunuz soruların cevabının hayır olduğu zaten baştan belli. Sorunuzun cevap aramaktan ziyade cevabı baştan belli, belki sitemkar bir dertleşme mahiyetinde olduğunu düşündüğüm için böyle bir cevap yazdım. Meslektaşların yazdıkları da bu düşüncemi kuvvetlendirdi. Evet hakim ayıp etmiş demek yerine kendimizi bu cümlelerle ifade edersek sorunu çözemeyiz demek istedim. Yoksa herhalde müvekkille ilgili herşeyi hatta dava ile ilgili değilse mesleğini bilmek zorunda değiliz, hakim de sorma hakkına sahip değil.
Old 20-06-2008, 15:46   #18
tuval2310

 
Varsayılan

Alıntı:

Neyi tartışıyoruz o zaman bu başlık da?

Sayın Dilara Özbey ;

''Sizlerin de fikirlerini merak ediyorum.'' cümlesi benim ilk mesajımın son cümlesi.. Sanırım konunun açılma gayesini gayet açık şekilde ortaya koyuyor..

Alıntı:

Sorduğunuz soruların cevabının hayır olduğu zaten baştan belli. Sorunuzun cevap aramaktan ziyade cevabı baştan belli, belki sitemkar bir dertleşme mahiyetinde....

Forumun adı 'HUKUK SOHBETLERİ'..Başlıkta derdinizi kısaca anlatır , sohbetin yönünü belirlersiniz..Elbette konu hakkındaki fikirlerinizi söyler sohbeti , tartışmayı ilerletirsiniz..

Ancak 'anlamıyorum neden buraya takıldınız ' şeklinde cümleler kurarsanız oraya kadar konu doğrultusunda fikirlerini yazmış arkadaşlara ve konuyu açan kişi olarak bana haksız eleştiride bulunmuş olursunuz..

Yoksa asla yanlış anlaşılmak , ''konu bundan ibaret başka konuları tartışmayalım'' demek istemem..

Ancak sizin

Alıntı:
Hakimin duruşmada sen diye hitap etmesine, azarlar şakilde ses yükseltmesine değil de niye bu soruyu sormaya hakkı var mı, sorunun cevabını bilmek zorunda mıyız kısımlarına takılıyorsunuz anlamıyorum.

şeklindeki tavrınız ''bu tartışma boşuna asıl tartışılması gerek şey budur , siz buraya kadar bence boşuna fikir beyan etmişsiniz'' demektir..Ve bu sebepten ben de dikkatinizi başlığa çekmek istedim..

Kaldı ki
Alıntı:
sitemkar bir dertleşme mahiyetinde olduğunu düşündüğüm için böyle bir cevap yazdım. Meslektaşların yazdıkları da bu düşüncemi kuvvetlendirdi.
cümlenizde aslında benim buraya kadar anlattıklarımı , başlıkta neyi tartıştığımızı zaten anladığınızı gösteriyor..

Saygılar
Old 21-06-2008, 13:18   #19
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Sayın tuval2310,
Açıkkçası bu tartışmanın bu kadar uzamasından sıkıldım. Bu cevabı hala yazıp yazmama konusundaki tereddütlerime rağmen yazıyorum. Kimseye haksızlık etmek, meslekte duruşu ben daha iyi bilirim gibibir ukalalık etmek (biliyorum böyle bir cümle yazmadınız. şimdi siz bu cümleyi de alıntı yapar altına bununla ilgili açıklama yaparsınız) gibi niyetlerim hiç yoktu. Siz neyi kastederek sormuş olursanız olun, sorunuza verilen cevaplar çoğunlukla "maalesef bunlar oluyor, herşeyi nasıl bilelim" tarzındaydı. Ben de dikkati yakınmak yerine çözüm üretelim kısmına çekmek istedim. Sadece o kadar. Siz de sadece benim sorduğum soruya cevap vermek istemişsinizdir. Bu da kabul. Ama tartışma fazla kişiselleşti. Sizce de artık yetmez mi?
Old 22-06-2008, 11:42   #20
Hak Hukuk

 
Varsayılan Hakimlik ve angarya işler

Mahkeme salonları insanların, rencide edilmeyeceklerinden hakarete uğramayacaklarından emin oldukları mekanlar olması beklenir..Ne olursa olsun ( eğer yalan söylemeyecekse) insan hakim karşısında iken nahoş bir muameleye maruz kalmayacağını düşünmelidir doğal olarak.
Fakat hakimi, sanığın tanığın kimlik bilgilerini zapta geçirmekle yarım saat harcamak, dinlenenin aylık gelirinin kaç lira olduğunun tespiti yolunda o soruyu bu soruyu ortaya atmak zorunda bırakan bir sistemde bunları beklemek doğal değildir. Hakimlerin kurtarılması, angarya işlerin onların sırtından alınması ile mümkündür.
Old 22-06-2008, 22:49   #21
tuval2310

 
Varsayılan

Çözüm üretmeye 'uslup'tan başlamayı teklif eden sizin ,

Alıntı:
şimdi siz bu cümleyi de alıntı yapar altına bununla ilgili açıklama yaparsınız

cümlenizdeki uslubunuz alıntı yapılmayı hak etmiyor mu sizce?

Not : Vakit ayırıp konuyu okuyan , konuya mesaj yazan arkadaşlardan forum içerisindeki mesaj sayısını artırmaktan başka hiç bir faydası olmayan bu gereksiz tartışma için özür diliyor ve bu konu hakkında son kez mesaj yazdığımı belirtmek istiyorum...

Saygılar
Old 15-08-2008, 14:17   #22
namutenahi

 
Varsayılan

sayın tuval2310,

"her türlü hukuki sohbet" kapsamında değerlendirilmesi gereken samimi "dertleşme"niz için teşekkür ederim.

burada anlattığınız olayı, -eğer avukat değillerse- eşiniz, anneniz, babanız, arkadaşlarınız bizim kadar iyi anlayamayacaklardır.

işin esasına geçmek gerekirse, konunun merkezinde yer alan meslektaşım çok yerinde, usulünce ve cübbesinin ağırlığınca bir tavır göstermiş olduğu için, her ne kadar ismini bilmesem de kendisini gıyaben tebrik (yaş itibariyle uygunsa "takdir") ederim. hakimlik yaptığım kısa zaman dilimi içerisinde avukat meslektaşlarıma duruşmalarda her zaman "sayın meslektaşım" diye seslendim, hüküm dışında (ara karar değil, hüküm.) asla ayakta olmalarını istemedim, beyanda bulunurlarken de oturarak beyanda bulunmalarını istedim. ama avukatlık yaparken diğer hakimlerden maalesef böyle bir tavır beklemek zor.

ben size daha vahim bir durum anlatayım. bir meslektaş/arkadaşımın başına gelmiş bir olay. bir kaç yıl önce ankara *. ağır ceza mahkemesi'nde bir duruşmaya giriyor arkadaşım. savunma yapılıyor, karar duruşması, karar veriliyor. şu an kararın ne olduğunu ve dava konusunu anımsamıyorum. ancak karar verildikten sonra arkadaşım tutanak almak için kürsüsünden ayrılmak üzereyken hakim "yukarı"dan soruyor: "avukat hanım, bu davanın konusu şikayete bağlı suç mudur? şikayet olmasa sizce savcılık ya da mahkeme ne yapmalıydı?" arkadaşım birdenbire gelen bu "mülakat" karşısında afallıyor haliyle. duruşmayı izleyen onlarca avukat şaşkınlıkla bakarken hakim gülüyor, "iyi çalışın" diyor.

avukat arkadaşım mesleğin ilk günlerinde karşılaştı bu durumla. haliyle yapacak bir şeyi de yoktu. oradan -daha kıdemli- bir başka avukat da çıkıp bir şey dememiş, uzun süre üzüntüsünü yaşadı.

hakimler, savcılar bizi "meslektaş" olarak görmedikleri sürece bu sorunu yaşamaya devam edeceğiz gibi duruyor.

ben başıma gelen benzer bir durumda (savcı odasında) derhal avukat hakları merkezine başvurarak durumu tutanak altına aldırmış ve şikayette bulunmuştum. tabii ki şikayetten de bir sonuç çıkmadı.

iyi çalışmalar dilerim.
Old 06-09-2008, 13:22   #23
neytel

 
Varsayılan İşte örnek vatandaş,kendini bilen yurrtaş

Ya böyle bir olayda şurası burası haksız gibi bir sınırlama getirilecek yanı yok ki.Nerden bakarsan bak,hakimin şımarıklığı ve ona bu hakkı yetkiyi veren yasaların çirkinliği var.Yorum yapmaya bile gerek yok. Yorumdan çok çözüme ihtiyaç var.
Old 06-09-2008, 13:28   #24
neytel

 
Varsayılan

İlgimi çeken asıl hususta meslektaşlarımızın bu ve benzeri onca haksızlık karşısında gayet hoşnut görünmeleri.Sanki hiçbir şey onlar için sorun değil,gayet mutlu mesutlar.Agresiflik içermesi gereken ve tepkisel yanı olması gereken mesleğin şiarına uygunluk uygulamada pek göremiyoruz maalesef.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vekil ve Müvekkili veya Avukatla Müvekkili Arasındaki İlişkinin Boyutu Gemici Hukuk Sohbetleri 10 11-02-2012 19:29
Avukatın Müvekkili İle Telefon Görüşmesi Suç Olur Mu? av.merih Meslektaşların Soruları 7 13-01-2008 23:35
Avukat dava alırken ayrım yapmalı mıdır ? cesur_yürek Konumuz : Hukukçular 73 27-12-2007 00:20
Boşanmada kusurlu olan eşin, ortak çocuklarla ilgili tazminat yükümü var mıdır ? hakarar Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 17-12-2007 18:51
kira tespit davası ile kira arttımı ile ilgili açılacak dava aynı mıdır? elif dinler Hukuk Soruları Arşivi 12 06-02-2007 00:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07664490 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.