Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eşlerden birinin vefatı halinde velayet TMK 336/3

Yanıt
Old 06-03-2013, 02:04   #1
umutlaw

 
Varsayılan Eşlerden birinin vefatı halinde velayet TMK 336/3

SayınMeslektaşlarım,
Baba vefat etmişve geride eşi ve iki reşit olmayan çocuğu sağdır.
Anne resmiişlemleri yapamamaktadır, bu nedenle hasımsız velayet davası açılması zaruretivardır ancak bu hasımsız davada yetkili mahkemenin SULH mu yoksa Asliye mitereddüte düştüm!?
Ayriyeten bukarar alınmadan yasa gereği işlemlerin yapılması mümkün değil mi?
Bilgilerinizipaylaşmanızı dilerim.
Old 06-03-2013, 02:25   #2
Av. Özge Çavuş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan umutlaw
SayınMeslektaşlarım,
Baba vefat etmişve geride eşi ve iki reşit olmayan çocuğu sağdır.
Anne resmiişlemleri yapamamaktadır, bu nedenle hasımsız velayet davası açılması zaruretivardır ancak bu hasımsız davada yetkili mahkemenin SULH mu yoksa Asliye mitereddüte düştüm!?
Ayriyeten bukarar alınmadan yasa gereği işlemlerin yapılması mümkün değil mi?
Bilgilerinizipaylaşmanızı dilerim.

Eğer anne-baba evliyken eşlerden biri ölmüş ise, velayet otomatik olarak sağ kalan veliye geçer. Sizin durumunuz da bu ise, hasımsız velayet davası açmanıza gerek yok. O dava, boşanmış çiftlerde velayetin verildiği velinin ölmesi halinde açılıyor.

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas: 1974/649
Karar: 1974/746
Tarih: 08.02.1974
ÖZET: 1 - Boşanma ile kendisine velâyet verilen ana veya baba öldüğünde çocuğun velâyeti doğrudan doğruya öbür tarafa geçmez. İstem üzerine veya kendiliğinden hâkim, velâyeti ya sağ kalana verir, yahut bulmazsa bir vâsi tâyini yoluna gider.
2 - Sağ kalana geçmemiş lan velâyetin kaldırılması söz konusu olamaz.
(743 sayılı MK. m. 149, 263, 274)
KARAR METNİ:
H.Ö. tarafından N.Ö. aleyhine açılan velayetin nez’i davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak gereği görüşülüp düşünüldü:
Evlilik mevcut iken ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Karı kocadan birinin ölmesi halinde, velayet sağ kalana ilişkin olur. MK. 263)
Boşanma ile kendisine velayet verilen ana veya baba öldüğü takdirde çocuğun velayeti doğrudan doğruya öbür tarafa geçmez. İstem üzerine veya re’sen hakim, duruma göre ya velayeti sağ kalan tarafa verir, yahut ona vermeyi uygun bulmaz. (MK. 149) bu takdirde ise, çocuk için vasi tayini gereklidir.
Olayda çocukların velayetleri boşanma hükümü ile babaları O.’a verilmiş iken sonradan O. ölmüş ve davalı anaları N.’da velayetin kendisine bırakılmasını istememiş, aksine tekrar evlendiği için çocuklarla ilgilenemeyeceğini hem cevap layihasında hem duruşmada açıklamıştır.
Az önce belirtildiği gibi, velayet esasen anadan olmadığı ve ölümle de otomatikman ona geçemeyeceği ve ayrı bir kararla velayet kendisine tevdi edilmemiş bulunduğu için nez’i söz konusu olamaz. Davanın reddi bu bakımdan sonucu itibariyle yasaya uygundur.
Çocukların babaları, analarına velayet verilmemiş ve verilmesini gerektiren şartlar da mevcut bulunmamış olmakla Sulh hakimi tarafından küçüklere vasi zorunluluğu doğmuştur. Mahkemenin bu yolda ihbarda bulunması yerindedir. O durumda temyiz itirazlarının reddiye kararın gösterilen nedenle ONANMASINA 08/02/1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-03-2013, 02:49   #3
umutlaw

 
Varsayılan

Sorun tam da burda basliyor, devlet daireleri illede velayet belgesi istiyor benimde kafam karismis durumda!
Old 06-03-2013, 03:01   #4
Av. Özge Çavuş

 
Varsayılan

O vakit o velayet belgesi olmadan işlem yapmayan idare yetkililerinden neden işlem yapmadıklarına dair yazılı bir belge isteyin ve yaptıklarının görevi kötüye kullanmak olduğunu, suç oluşturduğunu ve hem savcılığa suç duyurusunda bulunacağınızı hem de haklarında şikayet dilekçesi yazacağınızı söyleyin.

O yazılı belge ile derhal yürütmenin durdurulması talepli bir idari işlemin iptali davası açın, ilgili yargıtay kararlarını da ekleyerek annenin hiçbir velayet işlemini yapamadığını ve gecikilmesi halinde telafisi güç zararların oluşacağını ayrıntılı bir şekilde anlatın.

Eğer bunlarla uğraşmak istemiyorsanız da, usulen yanlış olmasına rağmen hasımsız velayet davasını açıp, hakime durumu anlatıp bir karar almasını isteyebilirsiniz. (Ben görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu düşünüyorum bu arada)

Ama her durumda görevlerini yapmayan kamu görevlileri hakkında şikayet ve suç duyurusunda bulunun derim.
Old 12-12-2018, 13:30   #5
av.medine

 
Varsayılan

Konu başlığı hakkında bir sorum olacak . Görüş beyan edecek meslektaşlarıma baştan teşekkür ederim.
Boşanma sonunda çocuğun velayeti babaya verilmiş . Çocuk babanın yanında kalmış. Fakat baba vefat edince velayet doğrudan anneye geçmiyor. Bu durumda açılacak davada YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR. Açılacak davada husumet kime yöneltilecektir.
Ayrıca husumet çocuğa yöneltilir ise ÇOCUĞA KAYYUM TAYİNİ GEREKİR Mİ ?
Old 12-12-2018, 13:42   #6
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.medine
Konu başlığı hakkında bir sorum olacak . Görüş beyan edecek meslektaşlarıma baştan teşekkür ederim.
Boşanma sonunda çocuğun velayeti babaya verilmiş . Çocuk babanın yanında kalmış. Fakat baba vefat edince velayet doğrudan anneye geçmiyor. Bu durumda açılacak davada YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR. Açılacak davada husumet kime yöneltilecektir.
Ayrıca husumet çocuğa yöneltilir ise ÇOCUĞA KAYYUM TAYİNİ GEREKİR Mİ ?

Sorularınızı cevaplayan bir karar. Görevli mahkeme Aile mahkemesi ve yetkili mahkemede çocuğun bulunduğu yer mahkemesi diye düşünmekteyim
T.C
YARGITAY
2.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO.2016/10029
KARAR NO.2016/10849
KARAR TARİHİ.02.06.2016


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Çocuğun anne ve babası 28.12.2009 tarihinde kesinleşen kararla boşanmış, ... velayeti babaya bırakılmış, baba 03.10.2015 tarihinde vefat etmiştir. Çocuğun annesi olan davacının, velayetin kendisine verilmesini istemi ile "hasımsız" olarak açtığı dava mahkemece reddedilmiştir.

Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde velayet sağ kalan eşe geçer. Boşanma kararıyla velayet kendisine verilen tarafın ölümü halinde velayet sağ kalan ebeveyne kendiliğinden geçmez. Velayet sahibi baba öldüğüne göre çocuk yasal temsilden yoksun haldedir. Bu durumda, davada çocuğu temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak için çocuğa temsilci atanması gereklidir (Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). O halde, çocuğun haklarının gözetilip korunması ve temsili için Türk Medeni Kanununun 426. maddesi gereğince çocuğa kayyım tayini için ihbarda bulunup, atanan kayyımın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile yargılamaya devam edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2016
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tanıma- Tenfiz davasından önce taraflardan birinin vefatı! Mesut AVCI Meslektaşların Soruları 2 25-09-2012 15:24
Boşanma Davası Esnasında Eşlerden Birinin Malvarlığını Gizlemesi Av.Ozan ATAMAN Meslektaşların Soruları 3 07-06-2012 16:57
Boşanma Davası Sürerken Eşlerden Birinin Düğün Yapması Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 8 16-08-2008 14:06
Edinilmiş malllara katılma mal rejimi sürerken, eşlerden birinin ölmesi halinde mira üye15184 Meslektaşların Soruları 1 25-02-2007 13:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03294301 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.