kira sözleşmesinin feshi ve senet iptali!!!

06.2006 tarihinde yapılmış bir kira sözleşmesi var. Kiracı, kiralayana depozito ve bir yıllık kira bedeli olarak senet düzenleyip vermiştir. 11 ay boyunca herhangi bir sorun yaşanmaksızın sözleşmedeki edimler yerine getirilmiş fakat 05.2007 tarihinde kiracı gabin nedeniyle sözleşmenin feshi ve senetlerin iptali için asliye ticaret mahkemesinde dava açmıştır.
HUMK mad.8/2 de değere bakılmaksızın kira sözleşmesinin feshinde sulh hukuk mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Ancak bunun için geçerli bir kira sözleşmesi bulunması ve uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanması gerekmektedir. Diğer hallerde müddeabihin değerine göre asliye yada sulh hukuk mahkemesi arasında görev tespiti yapılacaktır. Ancak bu durumda senet iptaline asliya yada sulh hukuk mahkemesi karar veremeyeceğinden bu davalar ayrılacakmıdır yada asliye ticaret mahkemesi burada görevlimidir?
Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler...

III - Gabin:

Madde 21 – Bir akitte ivazlar arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu takdirde, eğer mutazarrırın müzayaka halinde bulunmasından veya hiffetinden yahut tecrübesizliğinden istifade suretiyle vukua getirilmiş ise, mutazarrır bir sene zarfında akdi feshettiğini beyan ederek verdiği şeyi geri alabilir.

Bu müddet, akdin inikadından itibaren cereyan eder.

Madde 8 – (Değişik: 26/2/1985 - 3156/2 md.)

Sulh mahkemesi:

I – İflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı beşmilyar lirayı geçmeyen davaları, (1)

II – Dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın:

1. İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları,

2. Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ait davaları,

3. Taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması

Madde 45 – (Değişik: 16/7/1981 - 2494/9 md.)

Aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir.

Davalar ayrı mahkemelerde açılmış ise, bağlantı nedeni ile birleştirme talebi ikinci davanın açıldığı mahkeme önünde ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, ilk itirazın kabulüne ve davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra bununla bağlıdır.

Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantı var sayılır.

Benim görüşüm her iki talebin sulh mahkemesinde görüleceği; dava ekonomisi ve bağlantı bunu emreder.

Fesih Sulh ta görüleceğinden ; senette bu hukuksal ilişkiyle rabıta halinde olduğundan ; iki talep beraber sulh ta görülmelidir.

Yoksa Ticaret mahkemesinin Kiranın feshinde ; görevsizlik kararını resen vermesi gerekir.Ayrık tutarak senet iptalini ise görebilir.

Böyle bir davadaki senetlerin iptali talebi TTK'da düzenlenen kıymetli evrakın iptali anlamındaki iptal talebi değil de, belki, akdin geçersizliği sebebiyle senet dolayısıyle borçlu olunmadığına dair bir menfi tespit talebi sayılmalıdır.
Bu durumda gerek asliye gerek sulh mahkemesi bu senetlerin iptali talebine borçla ilgili olan menfi tespit talebi anlamı verecek, bu da TTK'da düzenlenen bir husus olmadığı için her iki mahkeme de bu talepler hakkında karar verebilecektir.



..emre..