Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tazminat davası için aranan zarar şartı ne zaman gerçekleşir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-08-2010, 10:23   #1
Hukuka Saygı

 
Varsayılan Tazminat davası için aranan zarar şartı ne zaman gerçekleşir?

Müvekkilimin 8 dönümlük boş arazisine belediye 1000 kamyon moloz döktü ve kotunu 2 metre yükseltti. Delil tespiti yaptırdık ve eski hale getirilmesi için 40.000.-TL masraf gerektiği hesap edildi.
Öncelikle sorum şu; bu durumda kamulaştırmasız el atma olur mu?
Ben olmayacağı kanaatindeyim, çünkü belediye isterse burayı her zaman boşaltabilir ve eski haline getirebilir.
Ben belediyeye karşı 40.000.-TL lik tazminat davası açmayı düşünüyorum. Zarar şartı gerçekleşmeden, yani henüz 40.000.-TL marsaf yapıp taşınmazı eski haline getirmeden, bu davayı açabilir miyim?
Old 28-08-2010, 12:28   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hukuka Saygı
Müvekkilimin 8 dönümlük boş arazisine belediye 1000 kamyon moloz döktü ve kotunu 2 metre yükseltti. Delil tespiti yaptırdık ve eski hale getirilmesi için 40.000.-TL masraf gerektiği hesap edildi.
Öncelikle sorum şu; bu durumda kamulaştırmasız el atma olur mu?
Ben olmayacağı kanaatindeyim, çünkü belediye isterse burayı her zaman boşaltabilir ve eski haline getirebilir.
Ben belediyeye karşı 40.000.-TL lik tazminat davası açmayı düşünüyorum. Zarar şartı gerçekleşmeden, yani henüz 40.000.-TL marsaf yapıp taşınmazı eski haline getirmeden, bu davayı açabilir miyim?

Sayın Hukuka Saygı,

Davanın niteliği: Haksız fiilden doğan tazminat davasıdır (Yargıtay İBGK, 11.02.1959 T., Esas: 1958/17, Karar: 1959/15).

Belediyenin, müvekkilinizin arazisine molozları dökmesi ile zarar husule gelmiştir; bu molozların kaldırılarak arazinin eski haline getirilmesi masraflarını isteyebilir ve varsa müvekkilinizin diğer zararlarını tazmin için de istemde bulunabilirsiniz(diye düşünüyorum ).

Saygılar...
Old 28-08-2010, 15:25   #3
Hukuka Saygı

 
Varsayılan

Sayın Av. Nevra Öksüz cevabınız için çok teşekkür ederim ancak eğer mümkünse yazdığınız İBGK kararını gönderebilir misiniz? Ben yargıtay kararlarını bulmayı beceremiyorum da.
Old 28-08-2010, 15:29   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hukuka Saygı
Sayın Av. Nevra Öksüz cevabınız için çok teşekkür ederim ancak eğer mümkünse yazdığınız İBGK kararını gönderebilir misiniz? Ben yargıtay kararlarını bulmayı beceremiyorum da.

Rica ederim

"I - Belediye, Karayolları veyahut Devlet Su işleri Umum Müdürlüğü veya istanbul Belediyesi Sular idaresi gibi amme teşekkülleri tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla evinin duvarı yıkılan veya bodrum katını sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçtan veya mahsulleri kuruyan veya tarlası artık ekin ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarında geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekin ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar, idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira, bir amme teşekküllünün vazifelerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması, idari bir karar olduğu gibi bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de kararın neticesi olan birer idari fiildir. O halde bu fiillerden doğan zararların tazmini istekleri de, idari karar ve fiilden doğan zararın bir kimsenin hakkını halele uğratması esasına dayanan tazmini istekleridir ki Devlet Şurası Kanununun 23. maddesinin birinci bendi hükmünce bu istekler mahiyetçe bir tam kaza davasıdır ve bu itibarla bu davalarda Devlet Şurası vazifelidir. Esasen bir karar verdikten sonra o kararın yerine getirilmesi, kanuna uygun bir hareket olduğu cihetle haksız fiilin kanuna aykırılık şartı bu halde gerçekleşmiş olmaz. Bundan başka, idarenin kararının ve faaliyetinin gayrimenkul maliki olma sıfatına dayanmaması itibariyle Medeni Kanunun komşuluk haklarına ilişikin bir tazmin alacağı dahi söz konusu edilemez.

II - Amme kanunları hükümlerince yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma mükellefiyetleri de yine amme kanunlarından doğan mükellefiyetler olduklarından bu mükellefiyetlere aykırı davranma halleri de idari karara dayanan fiillerin hiç veya gereği gibi yapılmaması mahiyetini arzettiğinden dolayı bunlardan doğan zararlar dahi idari karar ve fiillerden doğan zararlar olduğu cihetle söz konusu zararların tazmini davalar dahi yukarıda bildirilen kanun hükmünce tam kaza davalarıdır.

III - İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır ve bu bakımdan dava, Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyet tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana geler zararının tazmini davasıdır ve bu bakımdan adliye mahkemesini vazifesi içindedir.

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.

Yapılan işlerin plan veya projelere aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur. Netice;
Devlet Karayolları veya Su işleri Umum Müdürlükleri, belediyeler veya hususi idareler gibi amme teşekküllerinin verdikleri kararlar sonunda ve plan ve projelere uygun olmak üzere tesisler yaptırmış olmaları veya bu tesisleri kullanmaları veya bu tesislere bakmaları sebebiyle fertlerin uğramış oldukları zararların tazminine ilişkin davaların idari davalardan olduklarına ve bu bakımdan bu davalarda idari kazanın vazifeli bulunduğuna, 11/2/ 1959 daki birinci toplantıda üçte ikiyi geçen ekseriyetle karar verildi."

Saygılar...
Old 28-08-2010, 15:54   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hukuka Saygı
Zarar şartı gerçekleşmeden, yani henüz 40.000.-TL marsaf yapıp taşınmazı eski haline getirmeden, bu davayı açabilir miyim?
Sayın Av.Nevra Öksüz'e güzel yanıtı için ben de teşekkür ederim.

Molozun dökülmesiyle zarar şartı gerçekleşmiştir; dava açmak için molozun kaldırılması gerekmez.

Saygılarımla
Old 01-10-2010, 13:01   #6
av.nilüferyurdakul

 
Varsayılan

arkadaşlar merhaba
yeni acacgım bir dava ile ilgili görüş ve önerilerinizi amak istiyorum.
müvekkilin evinin bir kısmı vakıflar genel müdürlüğü tarafından 2001 yılında kamulaştırılır.Daha sonra bu kamulaştırılan kısım yıkılırken evın muvekkıle kalan kısmı ile beraber muvekkıle de hiç bir yıkım kararı tebliğ edilmeden yıkılır.Yıkıntıdan çıkan tüm insaat yığınları ,müvekkilin ekim dikim yaptığı ve yaklasık 50 yıllık meyve agaçlarının olduğu araziye atılır.Müvekkilin kalan arazisi şuan kullanılamaz haldedir ve ağaçlar arazide kaln havuz vs. zarar görmüş yine ekim dikim yapamamaktadır.
Belediye arazinin kalan kısmnın da kamulastırılması için dava acmıs ancak bilirkişiden bedel yüksek cıkınca davadan vazgeçmiştir.
Şimdi sorum şu?
1-evin bize kalan kısmı habersiz yıkıldığından ,evın cam pencere veya ağacları vs. alıp satma hakkımız ihlal edildiğinden bunların bedellerini isteyebilirmiyim?
2-meyve ağaclarının kımı kırılmış kimi zarar görmüş bunları isteyebiliröiyim?
3-arazide sebze vs. de ekilmekteydi bu hakkından yıkımdan bu yana yaklasık 2 yıldır mahrum kalındı bunları isteyebilirmiyiz?
yardımlarınız için peşinen tesekkurler
Old 03-10-2010, 12:10   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.nilüferyurdakul
1-evin bize kalan kısmı habersiz yıkıldığından ,evın cam pencere veya ağacları vs. alıp satma hakkımız ihlal edildiğinden bunların bedellerini isteyebilirmiyim?
2-meyve ağaclarının kımı kırılmış kimi zarar görmüş bunları isteyebiliröiyim?
3-arazide sebze vs. de ekilmekteydi bu hakkından yıkımdan bu yana yaklasık 2 yıldır mahrum kalındı bunları isteyebilir miyiz?
1- Evet.
2-Evet.
3- Yıkım artıklarını temizleyerek kullanılabilir miydi? Bu konu müterafık kusur oluşturur mu? İncelenmeli.

Saygılarımla
Old 05-10-2010, 13:55   #8
av.nilüferyurdakul

 
Varsayılan

armağan bey teşekkurkler..
birde kafama takılan şu var;el atmanın önlenmesi davası ile arazide kalan inşaat atıklarının kaldırılmasını mı yoksa kaldırılması için gereken masrafımı istemem gerekmektedir?
saygılar
Old 05-10-2010, 14:23   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.nilüferyurdakul
el atmanın önlenmesi davası ile arazide kalan inşaat atıklarının kaldırılmasını mı yoksa kaldırılması için gereken masrafımı istemem gerekmektedir?
İnşaat atıklarının kaldırılmasını ve ürün alamamaktan doğan (veya toprağın değer kaybından doğan ve diğer kullanımlardan mahrum kaldığınız için doğan) zararınızı tazminat olarak istemeniz gerekir.

Fakat inşaat atıklarının kaldırılmasının gideri sizin zararlarınızla karşılaştırıldığında çok az ise zararın artmasına yol açtığınızdan müterafık kusur doğabilir diye düşünmüştüm. Bu nedenle inşaat artıklarını siz kaldırırsaydınız el atma davası konusuz kalacaktı ve kaldırma giderleri de dahil olmak üzere tüm zararlarınız için tazminat davası görülecekti. Atıkları siz kaldırmadığınıza göre dava el atmanın önlenmesi ve tazminat davası olarak görülecektir ve bu durumda sizin talebiniz atıkların kaldırılması olacaktır.

Bir kararı örnek olarak aşağıda sunuyorum. Umarım işinize yarar:

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4187

K. 2005/7842

T. 23.6.2005

• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Davalı Kooperatifin Taşınmazlara Elattığı ve Ürün Kaybına Neden Olduğundan Davanın Kabulü Gereği )

• ÜRÜN KAYBI ( Gerçekleştiği Yıldan İtibaren Belirlenen Tazminata Faiz Hükmedilmesi Gerekirken Dava Tarihinin Faize Esas Alınması Doğru Olmadığı )

• TAZMİNAT / FAİZ ( Elatmanın Önlenmesi - Ürün Kaybının Gerçekleştiği Yıldan İtibaren Belirlenen Tazminata Faiz Hükmedilmesi Gerekirken Dava Tarihinin Faize Esas Alınması Doğru Olmadığı )

4721/m.683

ÖZET : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davalı kooperatifin davacılara ait taşınmazlara iddia gibi elattığı ve ürün kaybına neden olduğu anlaşıldığından davalı kooperatifin tüm, davacıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, ürün kaybının gerçekleştiği yıldan itibaren, belirlenen tazminata faiz hükmedilmesi gerekirken dava tarihinin faize esas alınması doğru değildir.
DAVA : Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, kayden paydaşı oldukları 671 ve 679 parsel sayılı taşınmazlarına, organize deri sanayi tarafından tuzlu su bırakıldığını, taş, toprak moloz vs. döküldüğünü, taşınmazların zarar gördüğünü, bir bölümünün ekilemediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve tazminat istemişlerdir.
Mahkemece, davalı kooperatif hakkındaki davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar bakımından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili ve davalı kooperatif vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Şükran Dağlı İlgün'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalı kooperatif yönünden elatmanın önlenmesine, tazminat isteminin kısmen kabulüne, diğer davalılar hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalı kooperatifin davacılara ait 671 ve 679 parsel sayılı taşınmazlara iddia gibi elattığı ve ürün kaybına neden olduğu anlaşıldığından davalı kooperatifin tüm, davacıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak;
Ürün kaybının gerçekleştiği 1996 yılından itibaren, belirlenen tazminata faiz hükmedilmesi gerekirken dava tarihinin faize esas alınması doğru değildir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.
SONUÇ : Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 23.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Kazancı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma ve bana maddi manevi zarar veren kadına da tazminat davası açmak istiyorum? Konuk anna70 Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 18-06-2010 14:05
Kira Tespit Davası İlamının icraya koyulabilmesi için kesinleşme şartı aranması. Av. Levent Kıray Meslektaşların Soruları 16 11-02-2010 13:53
19 yıl önce açılan izale i şuyuu davası ,intifadan men şartı için yeterlimidir. gulsarihan Meslektaşların Soruları 1 08-10-2009 14:13
iş kazası sonucu manevi tazminat davası-kesinleşme şartı hukukav Meslektaşların Soruları 2 05-10-2009 19:52
işe iade davası için en az 30 çalışan şartı avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 1 24-06-2008 16:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04116797 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.