Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Avukat adayının endişe ve huzursuzlukları

Yanıt
Old 13-08-2015, 12:28   #1
Av.A.Aksoy

 
Varsayılan Avukat adayının endişe ve huzursuzlukları

Merhaba; önümüzdeki hafta yasal stajını bitirip ruhsat bekleme aşamasına geçecek bir avukat adayı olarak derdimi paylaşmak istedim.
Halen İstanbul'da çok primli olduğu konuşulan, kurumsal bir hukuk bürosunda çalışıyorum. Buradan evvel de bir kaç tecrübem olmuştu. Bir kaç aydır burada olmama rağmen kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Daha önceki ofiste iş olmamasından yakınıp kendimi geliştiremiyorum diye üzülüyordum. Burada ise yoğunluk ve çok ağızlılık yıpratıyor. Dosyaların %90'ı icra dosyaları. Haftanın ortalama 3 gününü Çağlayan'da icra dairelerinin tozlu raflarının arasında geçiriyorum. Geriye kalanları da mahkemelere beyan dilekçeleri sunmakla geçiyor. Günlerim talimat takibi, tevzi büroları arasında mekik dokumakla bitiyor. Bense uzun süredir minik bir dilekçe dahi yazamadım. Yoğunluğun ve iş verenlerin arasında öyle boğuldum ki kafam darmadağın, bunun sonucu dikkat dağınıklığı. Hatalar birbirini kovalarken ben saçma sapan kusurlarım için uyarılar almaktan iyice tükendim kalan enerjim de dibe vurdu. Ofiste kaldığım günler İcraPro'dan borçlu tahsilat takibi ve kulağıma yapışan bir telefonla geçiyor. Arada da fotokopi çekiyorum.

Kısaca halimi böyle özetledim. Duygularım ise şu şekilde; ben kimim? Ne yapıyorum? Ben ne okudum? Ben Avukat mıyım? İki kanun maddesini ezberlediği için kendini padişah zanneden icra memurlarının, mahkeme kalemlerinin artistliğine tahammül etmek için mi varım? Hakimler bana 'siz' derken takip elemanları bana 'sen' diyor. Ben hangisindenim? Stajyerlik Avukat olmadığım anlamına m geliyor?
Bunlar bir kısmı.Diğer kısmı ise; Avukat kimdir? Ömrüm bu şekilde çalışmakla mı geçecek? Bir avukat ne yapar? Doğru olan hangisi? Kurumsal büroda yıllarca sigortalı çalışan olmakla Avukatlık mesleği sindirilebilir mi? Neye ne kadar dayanmalıyım? Avukat ne kadar maaş almalı? Avukat ne kadar çalışır? Avukat ne iş yapar? Ne zaman icra ne zaman dava yapmalıyım?
Kalan kısmında ise şu sorular var; Avukat mı kalmalı? Hakim-Savcı mı olmalı? KPSS mi? Özel mi? Akademik kariyer mi? Yoksa ne yapayım koca mı bulayım?

İçim dolu affınıza sığınıyorum. İyi çalışmalar dilerim.
Old 13-08-2015, 22:19   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.A.Aksoy
Merhaba; önümüzdeki hafta yasal stajını bitirip ruhsat bekleme aşamasına geçecek bir avukat adayı olarak derdimi paylaşmak istedim.
Halen İstanbul'da çok primli olduğu konuşulan, kurumsal bir hukuk bürosunda çalışıyorum. Buradan evvel de bir kaç tecrübem olmuştu. Bir kaç aydır burada olmama rağmen kendimi çok yorgun ve mutsuz hissediyorum. Daha önceki ofiste iş olmamasından yakınıp kendimi geliştiremiyorum diye üzülüyordum. Burada ise yoğunluk ve çok ağızlılık yıpratıyor. Dosyaların %90'ı icra dosyaları. Haftanın ortalama 3 gününü Çağlayan'da icra dairelerinin tozlu raflarının arasında geçiriyorum. Geriye kalanları da mahkemelere beyan dilekçeleri sunmakla geçiyor. Günlerim talimat takibi, tevzi büroları arasında mekik dokumakla bitiyor. Bense uzun süredir minik bir dilekçe dahi yazamadım. Yoğunluğun ve iş verenlerin arasında öyle boğuldum ki kafam darmadağın, bunun sonucu dikkat dağınıklığı. Hatalar birbirini kovalarken ben saçma sapan kusurlarım için uyarılar almaktan iyice tükendim kalan enerjim de dibe vurdu. Ofiste kaldığım günler İcraPro'dan borçlu tahsilat takibi ve kulağıma yapışan bir telefonla geçiyor. Arada da fotokopi çekiyorum.

Kısaca halimi böyle özetledim. Duygularım ise şu şekilde; ben kimim? Ne yapıyorum? Ben ne okudum? Ben Avukat mıyım? İki kanun maddesini ezberlediği için kendini padişah zanneden icra memurlarının, mahkeme kalemlerinin artistliğine tahammül etmek için mi varım? Hakimler bana 'siz' derken takip elemanları bana 'sen' diyor. Ben hangisindenim? Stajyerlik Avukat olmadığım anlamına m geliyor?
Bunlar bir kısmı.Diğer kısmı ise; Avukat kimdir? Ömrüm bu şekilde çalışmakla mı geçecek? Bir avukat ne yapar? Doğru olan hangisi? Kurumsal büroda yıllarca sigortalı çalışan olmakla Avukatlık mesleği sindirilebilir mi? Neye ne kadar dayanmalıyım? Avukat ne kadar maaş almalı? Avukat ne kadar çalışır? Avukat ne iş yapar? Ne zaman icra ne zaman dava yapmalıyım?
Kalan kısmında ise şu sorular var; Avukat mı kalmalı? Hakim-Savcı mı olmalı? KPSS mi? Özel mi? Akademik kariyer mi? Yoksa ne yapayım koca mı bulayım?

İçim dolu affınıza sığınıyorum. İyi çalışmalar dilerim.

Sayın Meslektaşım

-İcra ve haciz işleri bayan avukatlar için erkeklere göre daha yıpratıcı olabiliyor. Ancak kendinize çalışırsanız işin getirisi yorgunluğunuzu nisbeten azaltabilir.

-İcra memur ve katipleri hem yaptıkları yoğun mesaiden dolayı hemde eğitimlerinin yeterli olmadığından dolayı bazen kaba ve saygısız olabiliyorlar. Bunlara takılmamanızı öneriyorum.

-Bugün bir karşılıksız çek şikayeti yaptım. Savcı Beyin odasına girdim. Bana buyrun oturun dedi. Çok kısa olan havale yapma süresi içinde ben oturdum, memnun oldum, motivasyonum arttı. İcra elemanlarında bu nezakati pek görmedim.

-Ben meslek hayatım boyunca hiç başkasının yanında çalışmadım. Hep kendi işimi yaptım. O yüzden icra ve haciz işleri ne kadar yıpratıcıda olsa çözümlendiğinde yorgunluğu gidiyor.

-Ama bana bir tercih yap denilse öncelikle özel hukuk dalında akedemisyen olmak isterdim. Akedemisyenlik zevklidir. Bilirkişi raporu da yazardım ek gelirim olurdu. İkincisi Hakim ve Savcı olmak isterdim. Tabiat güzelliği olan küçük yerlerde savcılık yapmak isterdim. Para birikimi olmazdı ama konforlu ve mutlu olurdum.

-Akedemisyen ve Hakim Savcı olamasaydım kendi ofisimi açıp serbest avukatlık yapmak isterdim. Şu anda bunu yapıyorum zaten. Ama kesinlikle başkasının yanında çalışmazdım. Yabancı bir film izlemiştim eskiden, oyuncu övünerek şöyle diyordu; I am boss of my own. (yanlış bilmiyorsam: "ben kendi kendimin patronuyum" demek)Yani kendi işini kurmak tüm kültürlerde muteber bir şey.

-Evlilik konusunu bu seçeneklerden ayrı bir seçenek olarak düşünmeyin bence. Her ne meslekte olursanız olun doğru insanla karşılaştığınızda vakit geçirmeden evlenmenizi üniversitede çocuğunu okutan birisi olarak naçizane tavsiye edebilirim.

Kolay gelsin..
Old 14-08-2015, 08:32   #3
hciyiltepe

 
Varsayılan

Özellikle icra işi yoğun olan bürolarda (ki bunların bazıları kendilerini kurumsal hukuk bürosu olarak tanımlar ancak nerelerinin kurumsal olduğu ayrı değerlendirme konusudur) sigortalı avukat olarak çalışmamanızı tavsiye ederim. Zira bu bürolarda çalışmak size mesleki tecrübe kazandırmayacağı gibi yoğunluktan kendinizi geliştirme, çevre edinme şansınızda olmayacaktır.

Tecrübe edinmek için ücreti az da olsa dava işlerinin ağırlıkta olduğu bir büroda kısa bir süre çalışıp deneyim edinmek daha yararlı olur kanaatindeyim.

Elbette ki avukatlıkta nihai amacınız serbest çalışmak olmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki bu biraz imkan meselesidir. İmkanlarınız uygunsa serbest çalışmanız en uygun olan seçenektir.

İmkanlar elvermez ise kurum avukatlığı da tercih edilebilir. Zira kurum avukatlarının maaş ve çalışma koşulları eskiye oranla daha iyi olup kurumlarımız özellikle son zamanlarda çok sayıda avukat istihdam etmeye başladıkları için avukatların değerini de öğrenmeye başlamış bulunmaktadırlar.

Elbette ki her seçeneğin kendine göre sıkıntı ve zorluklarının olduğu da unutulmamalıdır.
Old 15-08-2015, 13:12   #4
ADİL_REX_

 
Varsayılan

sıkma canını eğer memnun değilsen kendine dava ağırlıklı bir büro bulmanı tavsiye ederim ben de önceden icra ağırlıklı büroda çalışıyordum şimdi çalıştığım bürodan daha memnun ve mutluyum sevgler..
Old 18-08-2015, 08:49   #5
Av.Gamze28

 
Varsayılan

sizi o kadar iyi anlıyorum ki. bundan yaklaşık 3 ay kadar önce aynı duyguları birebir yaşadım üstelik 1.5 yıllık avukatım. ama hiçte kendimi avukat gibi hissetmiyordum. yazık diyordum okuduğum 4 seneye kendimi çaresiz ve ucu bucağı olmayan karanlık bir kuyuda gibi hissediyordum. ancak 1.5 yılın ardından şimdilik içime sinen bir büro bulabildim. neden şimdilik diyorum, bundan önce yaşadığım hoş olmayan tecrübelerden dolayı insanın tereddütleri oluyor. yeni başlayan avukatların çoğunluğunu icra ağırlıklı bürolar almakta. çünkü işe oradan başlatıyorlar. bana göre hukukun başı ve sonudur icra. bilmek gerekir. icra bilmeyen bir avukat olmamalıdır. lakin ileride yaparsın yapmazsın size kalmış tabiki de. şuan çalıştığım büro icra ağırlıklı ama ben sadece hacizlere gidiyorum. onun dışında dava kısmı benden soruluyor. bu benimde tecrübe edinmem için güzel bir fırsat oldu. tabi staj yaptığım yer dava ağırlıklı olduğundan onun kaymağını yiyorum. her şeyi geçtim en önemlisi çalıştığın yerdeki huzurun. eğer kendi kendine iş yerinle ilgili söylenmeye başladıysan orada hiçbir zaman mutlu olamazsın. bence naçizane tavsiyem öncelikle kendine başka bir yer bulman (tabikide orda mutlu olup olmayacağını bilemezsin ama denemekten başka şansınız yok) yeni bir sayfa açıp gayretle çalışmaktır. bende özellikle yeni mezun olan müstakbel meslektaşlar çok fazla hayallerle okuldan ayrılıyorlar. buna elbette bizde dahiliz. umarım ileride tüm hayaller gerçek olur lakin çokta yüksekten uçmamak lazım.

her şey gönlünüzde olur umarım.
Old 19-08-2015, 10:03   #6
Semender33

 
Varsayılan

Ülkemizde neredeyse her üniversitede hukuk fakültesinin olduğunu düşünürsek yakın bir zamanda hukuk okuyan öğrenci sayısının hukuk okumayan öğrenci sayısını geçeceğine hiç şüphe yok.

Bir sosyal paylaşım sitesinde görmüştüm "5 yıl sonra boşanma davası + ayran 2 lira" şeklinde avukatlar kampanya yapacak diye.

Özetle yeni büro açmış bir genç meslektaşın olarak piyasanın çok kötü olduğunu anlatmama gerek yok dahada kötüye gidecek gibi.
Old 19-08-2015, 13:43   #7
Av.A.Aksoy

 
Varsayılan

Sayın Üstadlarım;

İlginiz için teşekkür ederim. Endişelerime ortak olup yol göstermeniz beni gerçekten sevindirdi. En azından kuşkularımda haklılık payı olması güzel.

Sizlerin de dediği gibi yalnızca icra ağırlıklı olması mesleki anlamda gelişmemi engelleyecek gibi görünüyor. Elbette bir avukat mutlaka icra bilmeli. Her şey icra olmasa dahi tahsilat çoğunlukla bu yoldan sağlanıyor. Ona diyeceğim yok. Ancak, sırf para kazanayım derken de kendimi on yıl sonra bir AVUKAT'tan ziyade tahsilatta uzman biri olarak görmek istemiyorum. Keza aşağılamak için demiyorum ama para kazanmak için dört yıl hukuk fakültesinde dirsek çürütmeye gerek yok. Lise mezunu olarak bile kalabilirdim.
İşte bu yüzden benim tecrübe ettiklerim zoruma gidiyor. Ben tacir gibi yaşamak istemiyorum. Güzel savunmalar, örnek dilekçeler hazırlamak istiyorum. Hayatım böyle matbu talepler yazdırmakla geçecekse napayım? Vallahi ilallah ettim.
Ha derseniz ki icrada iyi para var vs. Şükür mü edeyim bilemedim ama evet piyasaki stajyer maaşından daha iyi bir ücret alıyorum. Ruhsatla birlikte de maaşımın yine standartları aşacağını biliyorum. Neye yarar?
Bunu utanarak söylüyorum ama afedersiniz ayak işlerini yapacağım diye koştururken Usul Hukuku konusunda köreldiğimi hissettim. Söyleyin bana usul bilmeyen hukukçu mu olur?

Bu böyle uzar gider. Ben en iyisi biraz sakinleşeyim.
Old 19-08-2015, 16:25   #8
Av.CKaran

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.A.Aksoy
Sayın Üstadlarım;

İlginiz için teşekkür ederim. Endişelerime ortak olup yol göstermeniz beni gerçekten sevindirdi. En azından kuşkularımda haklılık payı olması güzel.

Sizlerin de dediği gibi yalnızca icra ağırlıklı olması mesleki anlamda gelişmemi engelleyecek gibi görünüyor. Elbette bir avukat mutlaka icra bilmeli. Her şey icra olmasa dahi tahsilat çoğunlukla bu yoldan sağlanıyor. Ona diyeceğim yok. Ancak, sırf para kazanayım derken de kendimi on yıl sonra bir AVUKAT'tan ziyade tahsilatta uzman biri olarak görmek istemiyorum. Keza aşağılamak için demiyorum ama para kazanmak için dört yıl hukuk fakültesinde dirsek çürütmeye gerek yok. Lise mezunu olarak bile kalabilirdim.
İşte bu yüzden benim tecrübe ettiklerim zoruma gidiyor. Ben tacir gibi yaşamak istemiyorum. Güzel savunmalar, örnek dilekçeler hazırlamak istiyorum. Hayatım böyle matbu talepler yazdırmakla geçecekse napayım? Vallahi ilallah ettim.
Ha derseniz ki icrada iyi para var vs. Şükür mü edeyim bilemedim ama evet piyasaki stajyer maaşından daha iyi bir ücret alıyorum. Ruhsatla birlikte de maaşımın yine standartları aşacağını biliyorum. Neye yarar?
Bunu utanarak söylüyorum ama afedersiniz ayak işlerini yapacağım diye koştururken Usul Hukuku konusunda köreldiğimi hissettim. Söyleyin bana usul bilmeyen hukukçu mu olur?

Bu böyle uzar gider. Ben en iyisi biraz sakinleşeyim.

Mesleğe hoş geldiniz Sayın Aksoy,
Mesleğimin sonunda biri olarak bunu söylüyorum. Herhangi bir tavsiyem olmayacak. Kim ne dersin hepsi boş. Yaşayarak tecrübe edeceksiniz. İş başvurusunda bulunan yeni mezunlar kendilerini Ally McBeal ya da Erin Brokovich sanıyorlar. Gülümsüyorum. 2-3 sene sonra ayakları yere basmaya başlıyor.Siz de bir kaç sene sonra avukat nedir, ne iş yapar sorularının cevabını kendizi bulacaksınız
Old 21-08-2015, 09:13   #9
av.mucahit

 
Varsayılan

Emeğimizi sömüren meslektaş büyüklerimizin para hırsı da, emeğe ve bilgiye saygı olmayıp sadece sandalyede göbek büyütebilen devlet memurlarının nezaketsizliği de yerin dibine batsın...
Old 26-08-2015, 12:34   #10
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.A.Aksoy
kalan kısmında ise şu sorular var; Avukat mı kalmalı? Hakim-Savcı mı olmalı? KPSS mi? Özel mi? Akademik kariyer mi? Yoksa ne yapayım koca mı bulayım?

Benden tavsiyeler:

1- Mevcuttaki işyerinizi beğenmiyorsunuz ve mutlu değilsiniz derhal bırakın... (sizi mutsuz eden meslek değil, çalışma ortamı)

2- İstanbul Barosunun avukat arayanlar sayfası olmalı, oradan avukat turuna başlayın... (istihdam açığı olan ender mesleklerden birini icra ediyorsunuz.)

3- Size uygun büro bulamazsanız, kendi büronuzu açın. (Hemen hemen hiç para harcamadan da büro sahibi olabileceğiniz gibi, ufak sermaye ile de mütevazı büro sahibi olabilirsiniz)

4- Kendi büronuzda veya arkadaşınızın bürosunda serbest avukatlığa başladınız, CMK, adli yardım, duruşma avukatlığı gibi işlere başlayın... (en iyi iş meslektaşlardan gelir)

5- Buralardan gelecek işlerden gelecek harçlıklarla, çevre ve iş tecrübesi ile tam donanımlı büronuzu açın veya büronuza eklemeler yapın. (geliri en yüksek mesleklerden birini icra ediyorsunuz)

SON: Ancak tüm bunları yaptıktan sonra yakışıklı, aklı başında bir koca bulun ve çocuk sahibi olun, paraya para demez, çok mutlu olursunuz… (eşimden biliyorum, )
Old 26-08-2015, 13:52   #11
Av.A.Aksoy

 
Varsayılan

Sayın üstadlarım, esprili fakat destekçi yorumunuz için teşekkür ederim

Ruhsat başvurumu yaptığım gibi bulunduğum ofisten ayrılacağımı açıklamış bulunuyorum.

İlk adımı attığıma göre sıra yeni iş aramakta. Şimdi ise aklıma takılan; sözüm ona ''kurumsal'' bir ofis mi yoksa daha küçük bir ofis mi aramalıyım?
Old 26-08-2015, 15:58   #12
ugurtrbrs

 
Varsayılan

Merhabalar,
2012 yılında mezun olduktan sonra hakimlik hevesleri ile sınavlara giren, sonrasında 1.5 yıllık icra müdür yardımcılığı macerasından sonra istifa edip avukatlık stajını başlatan, bürodayken gayet huzurlu ve işini seven fakat adliyeye gittiğinde nefretle dolan stajyer avukat olarak ben de bir şeyler yazmak istedim.
Mesleki anlamda gelişme konusunda kurumsallaşmış bürolara (ki benim gördüğüm kadarıyla sadece yoğun icra işleri olan bürolara kurumsallaşmış denilmekte) başvurmamanızı tavsiye ederim. Bazen maddi açıdan daha cazip tekliflerde bulunabilirler fakat bunun sizi mutlu edeceğini sanmıyorum. (En azından beni mutlu etmezdi.) Şu an çalıştığım büroda icra işleri de var çeşitli davalar da var. Yeri geliyor şehir dışı hacizlere gidiyorum, yeri geliyor ceza mahkemesinin kararına temyiz dilekçesi yazıyorum, yeri geliyor tazminat davası dilekçesi, cevap dilekçesi vs çeşitli işlerle uğraşıyorum. Takdir edersiniz ki tecrübe açısından bu çok önemli. Bir de büroda diğer çalışanların yaşı da önemli bence. Yaş aralıkları çok fazla olmadığı zaman samimiyet ve sohbet daha güzel oluyor ve yaptığınız işten haz alıyorsunuz.
Bir de rahatsız olduğum zamanlar var tabi. Sizin de belirttiğiniz gibi adliye ortamı... İcra müdür yardımcılığı yaptığımı az önce söyledim. Fakat yine de kalemdeki katiplerin, müdürlerin (aralarındaki iyi insanları tenzih ediyorum) değişik tavırlarını, özellikle de kraldan çok kralcı olmalarını anlayamadım.
"Bu da mesleğin kötü tarafı katlanmak zorundayız." demekten başka bir çaremiz yok maalesef...
İnşallah gönlünüzden nasıl geçiyorsa (kendi büronuzda veya sigortalı olarak) o şekilde mutlu mesut bir hayat yaşarsınız, yaşarız...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kısıtlı adayının vekille temsili problemi Av.kerami ÖZDEMİR Meslektaşların Soruları 1 24-09-2010 10:37
Yargılama sırasında kısıtlı adayının TEMSİLİ Av.kerami ÖZDEMİR Meslektaşların Soruları 1 07-09-2010 11:55
endişe! Müge86 Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 12 21-03-2009 13:26
Bir Polis Adayının Yetlikilere Seslenişi! Av.Ahmet DELİKANLI Hukuk Sohbetleri 5 14-05-2008 08:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05050111 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.