Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Taksir cezalandirilmaktan cikarilsin mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-10-2009, 03:48   #1
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan Taksir cezalandirilmaktan cikarilsin mi?

Degerli Meslektaslarim,

Almanya'da belirli bir süreden beri artarak devam eden bir tartismayi buraya tasimak istedim, konu hakkinda bizler de burdan bir tartisma baslatabiliriz diye düsünüyorum...

Almanya'da 90'li yillarda üzerinde ayrintilariyla durularak, hakkinda tezler yazildi:
Taksirli suclarin cezalandirilmasindan modern ceza hukukunda artik vazgecilmesi...

Konu Almanya'nin bircok büyük hukukculari tarafindan bile dikkate deger görülerek, ders kitaplarinda ele alinan bir konu haline geldi (örnegin Roxin, Stratenwerth/Kuhlen).

Biliyorsunuz taksirli hareketler, bireylerin dikkatsizlik, tedbirsizlik, özensizlik vs. gibi hareket sekilleriyle, ufak bir ihmalkarlikla ceza hukukunda korunan bir hukuki deger zarar gördügünde, cezalandirmayi öngörüyor. En dikkatli özenli bir birey bile, yeri geldiginde bir yükümlülügünü unutabilerek, dikkatsizce hareket ederek bir baskasinin hukuken korunan bir degerine zarar verebiliyor. Hepimiz bir yerde bir zamanda birseyleri unutabiliyor ya da dikkatsiz davranabiliyoruz. Her zaman bu dikkatsizlik bir kazayla sonuclanmasa da, bunun kazayla sonuclandigi zamanlarda, cezalandirilmak icten bile olmuyor.

Iste bazi Alman hukukcular, en dikkatli kisislerin bile basina gelebilecek taksirli hukuki deger zedelemelerinin, aslinda özünde cezalandirmaya deger bir hareket olmadigini belirtiyorlar. Ayrica bu tür eylemlerin cezalandirilma amacinin da, bugunkü anlamda genel ve özel önleyici ceza amaciyla bagdasmadigi dile getiriliyor. Yani deniyor ki, taksirli bir suctan dolayi bireyi istedigimiz kadar cezalandiralim, bu kisi yine hata yapabilir, yine unutabilir.. Keza insan özünde hatalarla donatilmis bir yaratiktir. "Hic kimse mükemmel degildir, olamaz da". O nedenle, bu tür eylemlerin cezalandirilma amaci, bizi asla istedigimiz neticeye de götürecek türden degildir. Konun özünde genel olarak bunlar söyleniyor.

Gercekten de insan düsündügünde, hic kimse mükemmel degildir, ne kadar istersek isteyelim bir sekilde özensiz davranarak bir hata yapabiliriz, ki bu hata "ölümcül" bir hata da olabilir. Ama yine de insan tekrar hata yapabilir bu dogru. Bir de "tesadüfilik" konusu var. Bazen bir hata yapabiliriz, ama sans eseri o an orda kimse bulunmaz, yaptigimiz hatadan hic kimsenin korunan bir hukuki degeri zarar görmez ve deriz "sansimiz varmis"... Ama bazen de talihsizlik bu ya, hatamiz, istemedigimiz bir sekilde, sevdigimiz bir insanin ölümüne bile sebep olabilir...

Burda soruluyor, bu türlü aslinda özünde hukuk normlarina bilincli bir sekilde karsi gelme iradesi olmayan, ancak kücük bir ihmalkarlikla bir baskasinin hukuki degerlerine zarar veren bireyleri, ceza hukuku yaptirimlariyla kinamamiz ne kadar dogru??? BU görüsü destekleyenlerin yaninda karsi gelenler de var elbette...Bu sebeple ben de burda sizlere konuyu acmayi istedim, sizler ne dersiniz???



Selam ve saygilarimla
Gülsün A. Aygörmez
Old 23-10-2009, 18:18   #2
holiganist

 
Varsayılan

Hatanın insanın günlük yaşamındaki yerinin büyük olması ve hataen yapılan davranışlarla ve eylemlerle bir başkasının hukuki menfaatlerinin ihlal edilmesi gerçeği son derece anlık ve sık karşılaşılan bir durumdur. Topluma salt ahlak ve görgü kurallarıyla dikkat ve özen yükümlülüğü yüklenmesi bu sorumluluğa riayet edilmesi gerçeğinden uzaktır. Hukuk kurallarının müeyyide gücü insanları bu dikkat ve özen yükümlerine riayet etmeye sevk eder.

Taksirin cezalandırılmaktan çıkarılmasıyla ceza hukukunun bastırıcı niteliği etkisini kaybedecektir.Hataen işlenen fiiller sonucu mağdurun haklarına halel gelmesi ve buna mukabil hiç bir yaptırımın uygulanmayacak olması insanları fevri davranışlara yöneltecektir. Zaten taksirin varlık amacı kasten işlenen suçlar dışında kalan eylemler sebebiyle mağdurların hukuki menfaatlerinin zedelenmesi ve bunların tazmini dengesinin korunmasıdır. Kanaatimce bu düzenleme topluma sağlayacağı faydadan çok zarar verecek bir görüştür. Yine de ceza hukukunun çağa ayak uydurması ve yeniliklere açık olması görüşündeyim. Bu düzenlemenin takip edilmesi ve artıları eksileriyle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Saygılar
Old 01-11-2009, 18:04   #3
AvTürk

 
Varsayılan

En azından bilinçsiz taksirin kesinlikle cezalandırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kişinin öngörüsünün dahi bulunmadığı bir olayda cezalandırılması bana göre son derece anlamsız ve yanlıştır. Bu gibi durumlarda tazminat hukuku devreye girebilir ki bu da tartışılabilir niteliktedir.

Esasında Tck 21 de de kanun koyucu bunu aleni olarak kabul etmiş zaten. 'Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir'. Buradan ben şunu anlıyorum ki; bilme ve isteme unsurları birlikte olmadan, kişinin hareketiyle ortaya çıkan netice suç değildir ve cezalandırılamaz.

Fakat hemen ardından 22. maddede kanunun açıkça belirttiği hallerde taksirin de cezalandırılacağı belirtilmiş ve tanımı yapılmış. Yani kişi bilme ve isteme unsuruna sahip olmasa dahi, kanunda belirtilen olaylarda da suç oluşabilir deniyor. 2 madde arasında hem lafzi hem amaçsal çelişki mevcut.

22. madde, kişinin hareketinin, niyetinin ya da bilme-isteme gibi suçun oluşumunun ana nedenlerini bir tarafa bırakması, sadece kanun koyucunun o olayı kanunda belirtmesiyle suçun oluşacağını düzenlemesi de ceza hukuku prensiplerine ve maddi gerçeğin aranması ilkesine aykırıdır.

Kanunla düzenlenip düzenlenmemesi meselesi bir yana, taksirle mala zarar verme nasıl cezalandırılmıyorsa yine bilinçsiz taksirle insan öldürmenin-yaralamanın da cezalandırılmaması gerektiğine inanıyorum.
Old 01-11-2009, 23:22   #4
Güldal

 
Varsayılan

Taksirli eylemin cezalandırılmasının amacı sadece failin bundan dolayı ıslah olmasını sağlamak değildir mağdurun da az da olsa kişisel kinininin oluşmasının önüne geçmektir.Çok detaylı ve uzun tartışılması gereken bir konu olmakla beraber her şekilde taksirli suçun cezalandırılmasından yanayım.Kaldı ki yasalar zaten taksirli suçun niteliğine göre bir cezalandırma öngörmektedir.
Old 27-11-2009, 21:42   #5
Armanaltunkaya

 
Varsayılan

Çok ayrıntılı bir açıklama yapabilmek için iyi bir araştırma yapılması gerektiği kanatinde olmakla birlikte, taksirin ceza kanunlarında bulunması gerektiğini ve gerçekleşen eyleme uygun şekilde cezalandırılması gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü taksirin cezalandırılmaması gibi bir durumda -insan- olmamızdan kaynaklı olarak çok daha dikkatsiz hareket edileceği ve faydadan çok olumsuzluklara yol açacağı kanaatideyim. Ayrıca gerçekleşen taksirli eylem neticesinde zarar gören kişilerin, "nasılsa hukuk suç işleyeni cezalandırmıyor!" düşüncesiyel kendi ceza hukukunu yaratma gereği duyacağı açıktır.




Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kasit-taksir ve yargi Gülsün A. Aygörmez Ceza Hukuku Çalışma Grubu 4 27-02-2012 12:13
Bilinçli Taksir Av.Özlem Ayçiçek Meslektaşların Soruları 1 24-11-2008 18:14
Taksir ve Olası Kast Av.Tevfik TATAR Meslektaşların Soruları 1 05-11-2008 15:42
Bilinçli taksir mi , olası kast mı nurullah_karakas Hukuk Soruları 33 04-08-2007 00:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04236388 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.