Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüketici Mahkemelerinde Senetle Ispat Şartı Geçerli Mi?

Yanıt
Old 03-05-2007, 14:05   #1
SEZİN

 
Varsayılan Tüketici Mahkemelerinde Senetle Ispat Şartı Geçerli Mi?

merhaba sayın meslektaşlarım;
tüketici mahkemelerinde her türlü delili kullanabilir miyim yoksa hmuk kuralları mı geçerli? bilgisini paylaşan arkadaşlara şimdiden teşekkürler.İyi çalışmalar.
Old 03-05-2007, 17:20   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sayın meslektaşımız, ekteki karar bir fikir verir diye düşünüyoruz. İyi çalışmalar...

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2004/15-83
Karar: 2004/98
Karar Tarihi: 25.02.2004

ÖZET: Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayanılarak açılmış, ayıplı hizmet nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Aradaki akdi ilişkinin varlığının ve teslim olgusunun ispatında ispat hukuku yönünden yazılı delil aranmaktadır. Kural bu olmakla birlikte eldeki davada olduğu gibi eser sözleşmesine ilişkin hükümler ile tüketici hukukunun birlikte uygulanması gereken hallerde tüketici hukukuna ilişkin özelliklerin göz ardı edilmemesi gerekir.

(1086 S. K. m. 288, 290) (4077 S. K. m. 4, 22)

Taraflar arasındaki "tüketici koruma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.04.2002 gün ve 2001/1736 E- 2002/591 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 22.04.2003 gün ve 2003/2073-2156 sayılı ilamı ile; (...1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2.Taraflar arasında halı temizliği konusunda yapılmış yazılı bir sözleşme yoktur. Davalı yüklenici halının temizliğini yapmadığını, sadece davacıya temizlik malzemesi sattığını beyan etmiştir. Somut olayda halının temizlik için davalı yükleniciye teslim edildiğinin davacı tarafça yazılı belgeyle ispatlanması gerekir. Davacı tarafından halının temizlik için davalıya teslim edildiği ispatlanamamıştır. Davacı dava dilekçesinde "her türlü yasal deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayanmıştır. Bu durumda mahkemece iddia edilen akdi ilişkinin varlığının ispatlanması yönünden davalı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu davacıya hatırlatılmalı, yeminin teklif edilip edilmemesi ve teklif edilmesi durumunda yerine getirilip getirilmemesine göre akdi ilişkinin varlığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Davacı tarafça halının teslimi ve dolayısıyla akdi ilişkinin varlığı ispatlanmadan davanın esasının incelenmesi ve kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

Kabule göre de; davacı tarafından gönderilen ihtarnamedeki 15 günlük ödeme süresi sonunda davalının temerrüde düşeceği düşünülmeden faizin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren başlatılması da yanlış olmuştur.

Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayanılarak açılmış, ayıplı hizmet nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

Davacı halısının davalının hatalı yıkaması nedeniyle bozulduğunu iddia eden iş sahibi, davalı ise halı yıkama işini gerçekleştirdiği iddia edilen firma yetkilisidir.

Davacı vekili 4.6.2001 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24.07.2000 tarihinde 6 m2 büyüklüğündeki Balıkesir İmalatı Kars modeli Yörük halısını davalı şirkete yıkanması için teslim ettiğini, bu olay sebebiyle toplam 11.250.000-TL hizmet bedeli ödediğini ancak karşılığında hizmet bedeli faturası yerine temizlik maddesi satışına ilişkin yazar kasa fişi verildiğini, halı temizlendikten sonra renginin solduğu ve davalıya teslim edildiği tarihteki orijinal halini kaybettiğini, halının üzerinde hasarın giderilebilmesi için müteaddit işlem yapmalarına rağmen başarılı olamayan firmanın müvekkili kabul etmemesine rağmen 03.12.2000 tarihinde elemanları marifetiyle halıyı kapının önüne bırakarak terk ettiğini, olay sebebiyle müvekkili ve eşi tarafından firma elemanlarının imzadan imtina ettiği iki adet tutanak tutulduğunu, istenildiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak amacıyla halının müvekkili tarafından muhafaza edildiğini, müvekkilinin müteaddit müracaatlarına rağmen halının eski haline getirilemediği gibi zararı da giderilmediğini bunun üzerine müvekkilinin konu ile ilgili olarak Çankaya Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruda bulunduğunu, Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 15.01.2001 tarih ve 27 sayılı kararı ile 4007 sayılı yasa gereğince davalı firmanın halının piyasa değeri üzerinden parasının ödenmesine karar verdiğini, hakem heyetinin bu kararının 21.04.2001 tarihinde davalıya tebliğ edilerek m2'si 90.000.000.-TL olan halının piyasa değeri olan 540.000.000.-TL'nin 15 gün içerisinde ödenmesi istendiğini aksi takdirde aleyhine dava açılacağının ihtar edildiğini, davalı firmanın kendilerine tanınan süre içerisinde ihtarnamelerine bir cevap vermediği gibi ödemede de bulunmadığını, ifadeyle, ayıplı hizmet nedeniyle hasar gören 6 m2 büyüklüğünde Balıkesir imalatı Kars Modeli Yörük halısının yerine yenisinin alınarak taraflarına teslimini hasarlı halının yerine yenisinin verilemediği takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile halının ihtarname tarihindeki rayiç bedeli olan 540.000.000.-TL'nin ihtarın yapıldığı 21.04.2001 tarihinden itibaren işleyecek %70 faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili 11.01.2002 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumetten olmazsa da esas yönünden reddi gerektiğini, halının müvekkiline teslim edilmediğini, davacının müvekkilinin çalıştığı işyerinden bir takım temizlik malzemeleri aldığını, bunun haricinde davacı ile müvekkili arasında herhangi bir alım-satım veya hizmet akdi oluşmadığını, halının müvekkiline teslim edildiğine veya teslim alındığına dair hiçbir belge sunulmadığı gibi, bu yönde hiçbir kanıt ta getirilmediğini, bilirkişi görüşünü kabul etmediklerini, davanın kanıtlanamadığını, reddini savunmuştur.

Yerel Mahkeme; "Dava, 4077 S.Y.nın 4. madde kapsamında ayıplı hizmet nedeniyle açılmış tazminat davasıdır. Davacı tarafından ibraz edilen 03.12.2000 tarihli tutanak, Hakem Heyeti kararı, 20.04.2001 tarihli davalıya gönderilen ve 21.04.2001 tarihinde davalıya tebliğ edilen ihtarname (iade kartı), tanık Cemile Baykal'ın yeminli ve görgüye dayalı beyanı, davalının el ilanı ve davacıya verilen fişler (aslında halı yıkama nedeniyle tek fiş verilmesi gerekirken) tümden değerlendirildiğinde olayın davacılar ile davalı arasında geçtiği tartışmasız anlaşılmaktadır.Nitekim, davalının vergi kayıtlarından yapılan yazışmalardan davalının devamlı adres değiştirdiği veya birkaç yerde işyeri bulunduğu (Mutlu Mahallesi, General Zeki Doğan Mah.-Öveçler Narlı sokak gibi) ve müşterileri ile ilişkilerinde doğru beyanda bulunmadığı, halıyı kapıya bırakanların geldiği aracın başka bir şirkete ait olduğu, el ilanında halı yıkama da olduğu halde vekili tarafından verilen cevapta inkar yoluna gidebildiği, basiretli ve güvenli bir tacir gibi hareket etmediği tespit olunmuştur. Tüm bu durumlar değerlendirildiğinde halının bilirkişi raporuyla da anlaşıldığı üzere yıkanması neticesi zarara uğradığı anlaşıldığından halının yenisinin alınması işleminin bu şartlarda yerine getirilmeyeceği, kanaatine varıldığından bilirkişinin de belirlediği bedel üzerinden davanın kabulü gerekmiştir. Davacının 20.04.2001 tarihli ihtarı, davalıya 21.04.2001 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 15 gün içinde davalı yerine getirmediğinden temerrüt tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmiştir." gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının davacıya ait halıya ayıplı hizmet nedeniyle zarar verdiği anlaşıldığından halı bedeli 540.000.000 TL'nin 21.04.2001 tarihinden itibaren %70 avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı halının davalı tarafından geri alınmasına, karar vermiştir.

Kararın davalı vekilince temyizi üzerine Özel Dairece hüküm taraflar arasındaki akdi ilişkinin ispatlanamadığı noktasından yukarıda başlıkta belirtilen gerekçe ile bozulmuştur. Mahkeme önceki kararında direnmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere, bazı özel yasalardaki düzenlemeler hariç eser sözleşmesinin geçerliliği için bir şart öngörülmemiştir.

Ne var ki HUMK.288 ve 290 ncı maddeleri uyarınca aradaki akdi ilişkinin varlığının ve teslim olgusunun ispatında ispat hukuku yönünden yazılı delil aranmaktadır. Kural bu olmakla birlikte eldeki davada olduğu gibi eser sözleşmesine ilişkin hükümler ile tüketici hukukunun birlikte uygulanması gereken hallerde tüketici hukukuna ilişkin özelliklerin göz ardı edilmemesi gerekir.

Taraflar arasındaki ilişki temelinde eser sözleşmesi olmakla birlikte, dava, hukuksal nitelikçe 4077 S.Y.nın 4.madde kapsamında ayıplı hizmet nedeniyle açılmış tazminat davasıdır. Davacı yan halısını davalı firmaya temizlettiğini, ücretini de ödediğini, buna ilişkin kendilerine kasa fişi verildiğini, halının temizlik işlemi sonucunda bozulması üzerine firmanın halıyı terk ederek gittiğini ve Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yaptıkları başvuruya ve halının tazminine karar verilmesine ve bu durum davalıya bildirmesine karşın tazmine yanaşmadığı iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Davacının ispata ilişkin yazılı tek delili kasa fişleri ve davalının dağıttığı ve karşı çıkmadığı broşürlerdir. "Temizlikte yeni bir anlayış Hakan Temizlik" başlıklı broşürde yapılan işler temizliğe yönelik olarak açıklanmış, temizlik malzemesi satışından söz edilmemiş, adres ve telefon numarası bildirilmiştir. Telefon numarası kasa fişlerinde bulunan numara ile aynıdır. Kasa fişlerinde 29.07.2000 ve 31.07.2000 tarihleri bulunmaktadır. Altı adet bu kasa fişleri taraflar arasında bir akdi ilişki bulunduğunu göstermekte ancak davacı bunun halı yıkama ilişkisi olduğunu iddia ederken davalı taraf ise temizlik malzemesi satışı olduğunu iddia etmektedir. Fişlerde "muhtelif m." açıklaması yanında "tmz mad" Açıklaması da bulunmaktadır. Bu delillere dayanarak Tüketici Sorunları Hakem heyetine yaptığı başvuru kabul edilmiş ve eski hale getirme veya tazmine karar verilmiştir. Bu hususun davalıya bildirilmesine karşın davalı bu ilişkiye karşı çıkmamıştır.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amacı ve kapsamı düşünüldüğünde uyuşmazlığın bu yasa kapsamında çözümü yerinde olacaktır. Davalı yan bastırdığı broşürle reklamını yapmış mevcut delillerden anlaşıldığına göre davacı da halısını davalı firmaya temizletmiştir. Firmanın bu işlem karşılığı temizlik malzemesi satışına ilişkin kasa fişi vermesi tüketicinin aldatılmasına yönelik bir davranış olup, sırf buna dayanarak akdi ilişki olmadığını reddetmek de iyi niyetle bağdaşmaz. Nitekim tanık beyanları ve celbedilen kayıtlar bu durumu desteklemektedir.

Diğer taraftan, Tüketici Sorunları hakem heyeti tarafından verilen kararların 4077 sayılı yasanın 22. maddesinde tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği hükme bağlanmış ve hatta 4822 sayılı yasayla yapılan değişiklikle de bu kararlara değer ölçütü getirilerek tarafları bağlayıcı olduğu ifade edilmiştir.

Açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını kabul eden direnme kararı yerindedir. Ne var ki, işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel dairesine gönderilmesi gerekir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı yerinde ise de davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın 15.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.02.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************

Old 04-05-2007, 10:23   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sorunuzun HUMK geçerli mi bölümü ile ilgili yanıtı aşağıdaki yasa maddelerinde bulabilirsiniz.

Saygılar.


KANUN NO: 4077

TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN

Kabul Tarihi: 23 Şubat 1995

........

YARGILAMAYA VE CEZAYA İLİŞKİN HÜKÜMLER

TÜKETİCİ MAHKEMELERİ
MADDE 23 - Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır.
Tüketici mahkemelerinin yargı çevresi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
MADDE 23.- (Değişik: 4822 - 6.3.2003 / m.30 - Yürürlük m.38) Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır. Tüketici mahkemelerinin yargı çevresi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. Tüketici örgütlerince açılacak davalarda bilirkişi ücretleri, 29 uncu maddeye göre (Değişik ibare: 5217 - 14.7.2004 / m.7 - Yürürlük m.32/2) "bütçede öngörülen ödenekten" Bakanlıkça karşılanır. Davanın, davalı aleyhine sonuçlanması durumunda, bilirkişi ücreti 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil olunarak 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre (Değişik ibare: 5217 - 14.7.2004 / m.7 - Yürürlük m.32/2) "bütçeye gelir" kaydedilir. Tüketici mahkemelerinde görülecek davalar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Yedinci Babı, Dördüncü Faslı hükümlerine göre yürütülür.

KANUN NO: 1086

HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU

Kabul Tarihi: 18 Haziran 1927


YEDİNCİ BAP

HUSUSİ USULÜ MUHAKEMELER

.....

DÖRDÜNCÜ FASIL

BASİT USULÜ MUHAKEME

MADDE 507 - (Değişik: 1711 - 30.04.1973) Basit yargılama usulü, Kanunlarda sayılanlardan başka aşağıdaki hallerde de uygulanır.
1 - 176 ncı maddenin üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz ve onuncu bentlerinde yazılı dava ve işlerde,
2 - Tarafları dinlemek veya dosya üzerinde karar vermek hususunda Kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı işlerde tarafların dinlenmesine karar verilmiş olması halinde; şu kadar ki, Kanunun başka bir yargılama usulü gösterdiği haller bunun dışındadır.
MADDE 508 - Basit usulü muhakemede dâva esbabı mucibeyi havî ve iki nüsha olarak verilecek bir istida ile ikame ve evrakı sübutiye istidaya raptolunur.
MADDE 509 - İstidanın kabulünü mütaakıp dâvanın mahiyeti istisnai bir muamele icrasını mucip görülmezse tâyin olunacak muhakeme gününde hazır bulunmak üzere davetname tebliğ ve işbu davetnamede iki tarafa ibraz etmek istedikleri vesikaların her halde muayyen günde gönderilmesi lüzumu beyan ve gıyaplarında da karar verilebileceği ihtar olunur.
MADDE 510 - İbraz ve irae olunacak delâilin murafaa esnasında derhal iraesi mecburidir.
İcabında neticei iddia ve müdafaaların yazılarak verilmesi emrolunabilir. (...) (Madde 510 un 2. fıkrasının son cümlesi, 26.2.1985 tarih ve 3156 sayılı Kanunun 25. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
MADDE 511 - Basit usulü muhakemeye tabi olan hallerde bu kanunun mevaddı sabıka ahkâmına muhalif olmıyan alelâde usulü muhakeme kaideleri de tatbik olunur.
Delillerin ikmali daima emrolunabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Eşlerin birinin diğerine senetle borçlanması Av.Hatice Çilenger Meslektaşların Soruları 6 09-02-2011 08:51
Taksilerin Tüketici Yasasına Kapsamında Hukuki Durumu ve Tüketici Heyetine Şikayet Av.ZekiÖZSOY Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 5 13-06-2007 12:01
Tapuda yapılan g.menkul şatışının bedelinin adi senetle kararlaştırılması Av.Adem Eyidoğan Meslektaşların Soruları 4 24-04-2007 17:40
Senetle ispat kuralının istisnası olarak kardeş çocukları arasındaki ilişki avmustafaerol Meslektaşların Soruları 1 04-09-2006 11:21
Sahte Senetle İcra Takibi Yapılırsa.. Desarac Hukuk Soruları Arşivi 3 28-06-2005 16:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06753707 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.