oğullarımı ve hayatımı istiyorum

eşimle 1994 yılı yaz sonu tanıştık ve 1995 mayıs ayından beri evliyiz. eşim üniversite mezunu öğretmen ben lise mezunuyum ev kadınıyım. evlendiğimde ben 21 yaşındaydım o 34 yaşındaydı. evliliğimizin başından beri aramızda sürekli olarak sorunlar var. eşim sosyal hayatı hiç olmayan, eve biri geldiği zaman kavga çıkaran, arkadaşlarıyla görüşmekten kaçmak için istanbul'da oturduğumuz halde başka bir şehirde yaşadığımızı söyleyen, beni sürekli cahil olmakla ve varoşlu olmakla aşağılayan bir kişi. evliliğimizin ilk başından beri eşim tamamen tembelliğinden dolayı cinsel ilişki kurmaktan kaçındı. evlenmeye karar verirken beni etkileyen en önemli kararlardan biri çocuk sahibi olma isteğim olmasına rağmen eşim televizyonda maç seyredip gazete okumak ve birasının keyfini çıkartmak için cinsel ilişkiyi red etti ve sırf bu yüzden evliliğimin ancak 9uncu yılında gebe kalabildim 10uncu yıldönümümüzde oğlum 40 günlüktü. 17 yılını bitirdiğim evliliğimde girdiğimiz ilişki sayısı 21dir ve sonuncusu küçük oğluma hamile kaldığım 12-12-2008 yılındadır. ilk oğluma hamile kaldığımdan itiberen aralıklı olarak şiddet görmeye başladım ama tamamen canımdan bezmiş olmamdan dolayı gidip rapor almadım. son iki şiddet olayının birinde boğazıma yumruk atması sonucu 3 hafta boyunca yutkunma problemi ve avucunun içine aldığı anahtarla bacağıma yumruk atması nedeniyle yürürken bacağımın aksaması sorununu yaşadım. son şiddet olayında ise evdeki sabah çok erken saatde evdeki sandalyeleri devirip gürültü yapan oğlumu defalarca uyarıp bir sonuç alamayınca altında bezi varken poposuna ve bir daha yapma seni döverim deyip hafifçe ellerine vurduğum için kaburgama tekme attı ve 2 ay kadar nefes almayla ilgili sorun yaşamama sebep oldu. kasım ayında şiddetli mide kanaması sebebiyle baygınlık geçirdi ambulansla ve gene benim zorumla hastaneye kaldırıp 3 gece evi, çocukları ve hastahaneyi birlikte idare ettim bu olaydan sonra dedim herhalde artık anlamıştır yanında benden başka kimse olmadığını ve artık normal davranmaya başlar ama nekahat dönemini geçirdiği andan itibaren hakaretler ve iftiralar tekrar başladı. 3 sene sonra senden boşanıcam diyor, çocukları senden alıcam, mal varlığını alıcam ve senden yüklü miktarda tazminat alıcam diyerek sürekli psikolojik baskı yapıyor artık hem benim canıma yetti hem bişeyin düzelmeyeceğine eminim ve en önemlisi de oğullarımı onun askeri disiplininden, sorumsuzluğundan kurtarmam gerek. boşanmak istiyorum, oğullarımın kendine güvenen çocuklar olarak büyümesini istiyorum ve ben 17 yıldır kadın olarak görülüyorum ama aslında yaşadığım sadece ev arkadaşlığı ve bunun artık bitmesini istiyorum. yeni bir hayat istiyorum çünkü bu yaşadığım şey hayat değil sadece nefes alıp veriyorum!
oturduğumuz evimiz eşime ait evlenmeden önce edinilmiş mal, bir arabamız var o evlendikten sonra edinilmiş ve onun üzerine ve bir de yazlığımız var parasını ikimizin ailesinin ödediği tapusu benim üzerimde olan ama bununla birlikte yüklü miktarda kredi borcumuz var. yazlık evi satarsak ancak borç ancak kapatılır diye düşünüyorum
herhangi bir gelirim yok, sigortam yok ve cebimde değil avukat parasını bir ekmek alabilecek param dahi yok ailemde boşanıp çocuklarla yanlarında yaşamazsam bana yardımda bulunmayacaklarını söyledikleri için aslında bir ailemde yok. ne yapabileceğimi bu evlilikten nasıl kurtulabileceğimin yolunu öğrenmek istiyorum
sosyal ve cinsel hayatımızın olmadığını, eşimin 2inci oğluma hamileyken sırf tatile çıkabilmek için halen yaşıyor olan babannemin vefat ettiği ve cenazeye katılmak için ege'ye gideceğimize dair okula verdiği dilekçeyi kullanarak yalancılığını nispetende olsa ispatlayabilir oğullarımın velayetini alabilirmiyim merak ediyorum. oğullarımın doğdukları yıllar 2005 ve 2009 bu yaşta çocukların velayetinin babaya verilmesi mümkünmüdür bilmek istiyorum
çok teşekkür ederim

Sayın Katılımcı

Eşinizin aile birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, eş ve baba olarak gereken ilgi ve desteği sağlamadığı iddiaları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve şiddetli geçimsizlik TMK166. madde gereğince boşanma davası açabilirsiniz.

Davanızda, eşinizin KUSURLU davranışlarını, tutumlarını ispat etmek zorundasınız. En yakın akrabalarınızın, arkadaşlarınızın, komşularınızın şahitliğinden yararlanabilirsiniz.

Davazını içinde, kendiniz ve çocuklarınız için dava tarihinden itibaren tedbir nafakası ve boşanmaya karar verilip kesinleşmsi ile YOKSULLUK ve İŞTİRAK nafakaları olarak devamını isteyebilirsiniz.

Çocuklarınızın velayeti hususunda, 3 yaşındaki çocuğunuz anne bakım ve ilgisine ve şefkatine muhtaç yaştadır. Velayet için öncelikli olarak düşünülürsünüz. 7 yaşındaki çocuğunuz kendini fidae edbilecek durumda ise, velayetteki tercihi sorulur. Ama kardeşlerin ayrılmaması da amaçlanmaktadır. Eğer çocukların sizin yanınızda kalması onlar için ruhsal, bedeni ve akli sorunlara yol açmayacaksa,velayeti annenin de talep etmesi halinde, velayet anneye öncelikli olarak verilebilir.

Hakim uzman pedagog incelemesi ve raporu da isteyebilir. Tanıklarınızın da velayete ilişkin ifade verebilecek olmaları yararlı olacaktır. Sonuçta çocukların YÜKSEK YARARI gözetilerek velayet birine verilir.

Boşanma davanızda ayrıca MADDİ ve MANEVİ tazminat olmak üzere iki tür tazminat talep edebilirsiniz.

Oturduğunuz evden ve ev eşyalarından dava süresince sizin ve çocuklarınızın yararlanmasına yönelik tedbir kararı verilmesini isteyebilirsiniz. Eşlerin boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakları doğar ancak sadakat yükümlülükleri devam eder.

Evlilik birliği içinde 2002 sonrası edinilen mallarda mülkiyet üzerine olmayan eşin tasfiye payı alacağı vardır.Bu da kabaca mal varlığı değerinin yarısı kadardır.

2002 öncesi veya evlilik öncesi alınan mallar, kimin adına ise onun kişisel malı olarak kalmaya devam eder.

Tasfiyeden kaynaklanan alacak hakları için boşanmaya karar verilip kesinleşmesi gerekir.Ve boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde dava edilmelidir.

Üzerinize kayıtlı ev olması ücretsiz avukatlık yandımı almanızı engelleyebilicektir. Yine de, gelirinizin olmadığnı ve mevcut şartlarınızla avukatlık ücreti ödeyemeyeceğinizi ispatlayarak, tarafınıza bir avukat tayin edilmesini bulunduğunuz yer barosundan isteyiniz.

Aksi halde kendi imkanlarınızla bir avukatla birlikte yol almanız ve haklırınızı savunmanız doğru olacaktır.

Saygılar.