Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

İcra mahkemelerinde "güvenli yargılama" yapılmamakta mıdır?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-12-2007, 13:51   #1
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan İcra mahkemelerinde "güvenli yargılama" yapılmamakta mıdır?

Hemen belirteyim ki bu "soru"nun sahibi ben değilim; Yargıtay 4.Hukuk Dairesi...

İcra ve İflas Yasası’nın 89/4. madde hükmü, haciz ihbarnamesine karşı 3. şahsın verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası ile açılacak ceza (ve tazminat) davasının icra mahkemesinde görülmesi gerektiğini açık bir ifade ile kabul etmiştir.

Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin bir kararında ise, görev ile ilgili bu açık yasa hükmüne aykırı şekilde karar verilmiştir.

Oyçokluğu ile alınmış bu kararın yasa hükmüne açıkça aykırı olmasından ziyade, kararda ifade edilen bazı görüşler irdelenmeye ve eleştirilmeye muhtaçtır.

Kararda aynen :

“…Her ne kadar İİK.89/4 maddesinde bu tür itirazın İcra Tetkik merciinde yapılması öngörülmüş ve aynı maddede istemin kabulü durumunda itiraz edenin cezalandırılması da düzenleme altına alınmış ise de, davacı eldeki davayı İcra Tetkik Mercii'nde değil, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmıştır. Tercih hakkını bu şekilde kullanmıştır. Böyle bir yolun izlenmesi ile hem taraflar için güvenli yargılama sağlanır hem de davalılar için cezalandırılmaktan kurtulma olduğundan onların yararınadır. Bu nedenle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması doğrudur.”

denmektedir.

Davacının, İİK m.89/4’e göre açacağı davada “görevli mahkemeyi tercih etme hakkı” olup olmadığı bir yana Yargıtay’ın, hukuk mahkemelerinde görülen davalarda tarafların “güvenli yargılama” kalkanı altında olduğu; karşıt kavramından ise icra mahkemelerinde görülen davaları “güvenli yargılanma” ile bağdaştıramadığı sonucu çıkmaktadır. şayet kastedilen bu değilse, sorun kararın yazılış biçimindedir.

Karar, (varsa) eleştirileriniz için aşağıya aynen aktarılmıştır. Saygılarımla…



T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/16448

K. 2004/8996

T. 7.7.2004


DAVA : Davacı Kemal Bayhan vekili Avukat Halil Karaoğlan tarafından, davalı Hasan Ekizce vd. aleyhine 06/07/2001 gününde verilen dilekçe ile 1. haciz ihbarına yapılan itirazın kaldırılmasının istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 04/07/2003 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 06/07/2004 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat Serkant Aydın geldi, karşı taraftan davalılar vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, İİK 89. maddesi gereğince gönderilen 1.haciz ihbarına itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiştir. Karar davacı yanca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, üçüncü kişi konumunda olan Aktaş İnşaat Tic. Ltd. Şti. ile davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, anılan şirketin yüklenici sıfatıyla %80 oranında iş yaptığını, davacınında yüklenici ile yaptığı sözleşme gereği inşaatın bazı işlerini yapıp yükleniciden alacaklı olduğunu, yüklenici hakkında yaptığı takibin sonuçsuz kaldığını, davalılara yüklenicinin alacağının davacıya yapılmasını ihtar ettiklerini, davalılara itiraz ettiğini belirtmiştir.
Dosyadaki kanıtlara göre, davalılara İİK.nun 89. maddesinden sözedilerek ihbarname gönderilmiş, davalılarda buna itiraz etmişlerdir. Davacı eldeki bu dava ile bu itirazın kaldırılmasını istemiştir. Her ne kadar İİK.89/4 maddesinde bu tür itirazın İcra Tetkik merciinde yapılması öngörülmüş ve aynı maddede istemin kabulü durumunda itiraz edenin cezalandırılmasıda düzenleme altına alınmış ise de, davacı eldeki davayı İcra Tetkik Mercii'nde değil, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmıştır. Tercih hakkını bu şekilde kullanmıştır. Böyle bir yolun izlenmesi ile hem taraflar için güvenli yargılama sağlanır hemde davalılar için cezalandırılmaktan kurtulma olduğundan onların yararınadır. Bu nedenle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması doğrudur.
İşin esasına gelince; dosya içindeki kanıtlara göre yüklenici şirketin sözleşme gereği yapması gereken işlerin %70 ini tamamlamıştır. Binanın yapılan bu kısmı nedeniyle davalılar nedensiz zenginleşmiştir. Mahkemece bu zenginleşmenin miktarı belirlenmeli, davalıların yükleniciden alacak ve borçları denkleştirilmeli, bunun sonucunda yüklenicinin davalılardan bir alacağı olduğu anlaşılırsa, davacınında yükleniciden alacağının varlığı ve miktarını kanıtlaması koşuluyla o miktara hükmedilmelidir. Yerel mahkemenin davanın reddine gerekçe yaptığı kesin hüküm aynen ifaya ( tapu kaydının iptali ve tesciline ) ilişkindir. O davanın konusu eldeki dava ile aynı değildir. Yerel mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı vekili için takdir olunan 375.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07.07.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY :
Dava; İİK. 89. maddesi gereğince gönderilen 1. haciz ihbarına yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı borçlu Aktaş İnş. Tic. Ltd. Şti.'den olan alacağın tahsili için Denizli 2.İcra Müdürlüğü'nün 2000/50 sayılı dosyasında icra takibi yapmış bu dosyada davalılara İİK. 89. maddesi gereği 1. haciz ihbarnamesi göndermiş ancak davalıların itirazı üzerine eldeki davayı açmıştır. Dava dilekçesinde de İİK. 338. madde gereğince bu davayı açma gereği doğduğunu bildirmiştir. Gerek İİK. 89/4. maddesi gereği İİK. 338. maddesi özel bir düzenleme olup görevli mahkemede de İcra Tetkik Mercii olarak belirlenmiştir. Bu nedenle mahkeme kararının görev yönünden bozulması gerektiği düşüncesiyle dairemiz çoğunluğunun bozma gerekçesine katılamıyoruz.
Old 07-12-2007, 22:47   #2
Av. Canan EKE

 
Varsayılan

Hayret bir karar doğrusu. Hem görev yorumu yönünden, hem de davalıların cezadan kurtulması ile ilgili yorumu yönünden. İki kez okumak zorunda kaldım. Bu şekilde bir katar ile ilk karşılaştım açıkçası. Yorum yapamayacağım!!!!!!!
Old 08-12-2007, 01:32   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Mahkemenin kararı tartışmalı tabi.Zaten üyeler de kendi aralarında tartışmış. Kararında kolay çıktığını sanmıyorum.En azından 1 yıl sürmüştür.

Ancak icra mahkemelerinin güvenirliği ise ayrı bir konudur:

İcra mahkemelerinde tabi ki güvenli yargılama yapılmamaktadır ki bu işin doğası gereğidir.Çünkü, icra mahkemesinde yapılan yargılama ve buradaki söz konusu itirazın kaldırılması talepleri, bir dava değildir; takip hukukuna özgü bir yoldur.En azından çoğu adam öyle diyor.Utanmasam bir tür idari işlem diyeceğem.

Aslında icra mahkemesine mahkeme demek bile sanki ona bir lütuf. Anayasa Mahkemesi ve sonrada çıkan yasa ona "mahkeme" demese kimse onun mahkeme olduğuna inanmayacak.

Hükmü desen, hükmü "kesin" değil; yargılamasına baksan "basit" usul. Bana 68'i getir sana yardımcı olayım kardeş diyor. Yoksa başka kapıya.

Şimdi ben nasıl asliye mahkemesiyle icra mahkemesini bir tutarım.
Old 08-12-2007, 11:02   #4
Av.Neşe

 
Varsayılan Mahkeme mahkemedir

Kanun gereği görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu belirlenmiş ise nasıl olur da burası güvenli bir mahkeme değil, ben burayı beğenmedim asliye hukukta açacağım denir? Böyle bir seçimlik hakkı hangi kanun veriyor? O zaman hakiminin iyi inceleme yaptığını düşündüğümüz mahkemede mesala ağır cezada (3 hakimli ya orası) açalım o zaman tüm davalarımızı. Yargıtay kararındaki çoğunluğun görüşüne katılmak mümkün değil doğrusu. Mahkeme mahkemedir!

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Salt çoğunluk "yarıdan bir fazla" mı, "yarıdan fazla" mıdır? Av.Dr.Yahya DERYAL Meslektaşların Soruları 8 14-06-2012 00:32
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması Av.Özgür Özlem Öngel Meslektaşların Soruları 9 26-02-2008 18:02
İhtilal Hakkı ve 1798 yılında çıkarılan "Düşman Yabancılar Kanunu" ve "Fesat Kanunu" F.Süzgün ŞAHİN Meslektaşların Soruları 5 02-10-2007 08:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04747105 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.