Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bir Örnek İle ''likit Alacak''

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 4,67 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-01-2004, 01:16   #1
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Bir Örnek İle ''likit Alacak''

Sayın Üyeler,

İcra inkar tazminatına hükmedilmesinin koşulu olan ''alacağın likit olması'' kavramını bir türlü anlayabilmiş değilim.

Benim ''hesaplanabilir'' dediğim bir konuda ''yargılamayı gerektirdiğinden'' likit olmadığına karar veriliyor.

Benim ''yargılamayı gerektirir'' dediğim konuda ''borçlu tarafından bilinebilir olduğundan'' likit olduğuna karar veriliyor.

Bir türlü attığım tutmuyor.

Son olayın özeti aşağıdadır :

Davacı işçi, iş mahkemesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak
kıdem ihbar vs alacaklarını dava etmiş ; davada alınan bilirkişi raporunda alacak daha fazla hesaplanmış; mahkemece talep ile bağlı kalınarak karar verilmiş; karar temyiz edilmiştir.

Dosya henüz temyizde iken, davacı işçi, fazlaya ilişkin haklarının ödenmesi talebi ile 49 örnek icra takibi açmıştır. Davalı işveren haklı nedenlerle fesih olduğundan dosyanın Yargıtay'dan bozularak döneceği ve haklı olduğu inancındadır.

Davalı işveren bu borca itiraz ederse icra inkar tazminatına hükmedilir mi ?

Ben ''edilir'' diyorum.

Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı hesaplanabilir, bilinebilir bir alacaktır. Ayrıca bir bilirkişi raporu ile de hesaplama yapılmıştır.

Fakat aksine Yargıtay kararları bulunmaktadır.

Sizin ''likit alacak'' konusunda ''likit bilginiz'' var mı ?

Saygılarımla

Bir Dost
Old 27-01-2004, 16:26   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın Bir Dost,

"Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece, borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise , alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir."13 HD, E.1998/8981K. 1998/9346. -LİKİT

"alacağın tayininin alınacak uzman bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemenin takdirinde bulunduğu hallerde.. ..."-LİKİT DEĞİL

"Takip konusu yapılan istem tazminat olup, bu tazminatın miktarı yargılama sonunda belirleneceğine göre...-LİKİT DEĞİL

Alıntı:
"davacı işçi ilk kısmi dava sonunda verilen kararın onanarak kesinleşmesinden önce icra takibi yoluna başvurmuş olup, alacak likit değildir." 9 HD, E. 1998/2392
K. 1998/6203 T. 31.03.1998


Alıntı:
Davacı açmış olduğu kıdem tazminatı, ihbartazminatı isteğini içeren ilk kısmi davanın yargılanması sırasında mütalasına başvurulan bilirkişi raporunda gerçekleşen kıdem ve ihbar
tazminatı miktarları belirlenmiştir. Mahkemece istekle bağlı kalınarakverilen karar dairemizce onanarak kesinleşmiş bunun üzerine davacı ilk davada da saklı tuttuğu alacakları için ilamsız icra yoluna başvurmuştur.Bu aşamalardan sonra kıdem ve ihbar tazminat miktarlarının artık likit olduğunun kabulü gerekir 9 HD, E. 1998/2969
K. 1998/1338 T. 11.02.1998


Sayın Bir Dost, Yargıtay'ın alacağın likit olup olmaması konusunda istikrara kavuşmuş bir yargısı olmamakla birlikte yukarıda notunu düştüğüm kararlardan benim çıkardığım sonuca göre:
- Likit olma vasfı için belge şart değildir
- Fatura, sözleşme vb. belge var ise Yargıtay likitliğe hükmetmektedir
- Tazminat alacağı yargılamayı gerektirdiğinden likit değildir
- Kesinleşmemiş hükümlerde likitlik vasfı doğmamıştır.

Sizin belirttiğiniz olayda da , yukarıdaki kararlar çerçevesinde- hüküm kesinleşmediği için icra inkar tazminatına hükmedilmemek gerekir diye düşünüyorum
Old 27-01-2004, 17:06   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Jus,

Çok teşekkür ederim. Yanıtınız o denli aydınlatıcı oldu ki, Yargıtay'ın bu konuda yerleşik kararı olmamasına bile üzülmedim.

Sevindirdiniz. Her zamanki gibi...

Saygılarımla

Bir Dost
Old 24-12-2011, 21:38   #4
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan

Merhaba Meslektaşılarım,

Müvekkil yurt dışında yaşıyor. Türkiye'deki malumunuz para toplayan holdinglerden birine 13.04.2010 yılında 140.000 Alman Markı veriyor. Müvekkile verilen bir belgenin üzerinde SATIŞ SÖZLEŞMESİ yazıyor. Bu sözleşmeye göre sözleşmenin diğer tarafı holding tarafından müvekkile Macaristan'da yapılan bir iş hanından dükkan verilecektir. Fakat müvekkil hiçbir gerekçe göstermeden bu dükkanı almaktan vazgeçerse verdiği para %32 faiz eklenerek 2 yıl sonra (yani 13.04.2002 yılında) kendisine geri ödenecektir. Yıllar geçiyor ve müvekkile ne dükkan ne de parası veriliyor. Bir ara sadece ana parasının ödenebileceğine dair kendisine 4 yıllık bir ödeme planı çıkarılıyor. Müvekkil bu planı kabul etmiyor. En nihayetinde müvekkil 2006 yılında borçlu holdinge karşı 140.000 Alman markına karşılık gelen 71.580 Euroluk icra takibi başlatıyor. Borçlu şirket takibe itiraz ediyor. Müvekkilin vekilleri itirazın iptali davası açıyorlar ve %40 da icra inkar tazminatı talep ediyorlar. Davalı yan alacağın likit olmadığını ve dolayısıyla icra inkar tazminatı talep edilemeyeceği şeklinde cevap veriyor. Bu arada müvekkil 13.07.2006 tarihinde davalı holdinge ihtar çekerek 10 gün içinde kendisine vaad edilen dükkanın adına tescil edilmesini aksi takdirde verdiği paranın faizi ile kendisine ödenmesini ihtar ediyor. Davalı holding bu ihtarı tebliğ almasına rağmen tebliğ aldığı tarihten 13 gün sonra olumlu cevap veriyor. Ama müvekkil verdiği süre içinde kendisine olumlu cevap verilmeyince davalı yanın tescili kabul beyanını kabul etmiyor. BU DURUMDA ORTADA LİKİT BİR ALACAK VAR MIDIR? İcra takibinde ise 71.580 Euro toplam alacağın, 13.04.2000 tarihinden takip tarihine kadar işleyen gecikme faizi ve satış sözleşmesi uyarınca hak kazanılan %32 değer artışına...

Kıymetli emekleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
Old 25-12-2011, 16:23   #5
hakikiavukat

 
Mutlu Likit alacak

Bankalar Birliğinin sitesinden erişebileceğiniz Bankacaılık Dergisinin 2008 yılına ait 67. sayısında Prof. Dr. Ejder YILMAZ hocanın " İcra İnkar Tazminatı Açısından Likid Alacak Kavramı " isimli güzel bir makalesi var.Yargıtay 'ın neleri likit gördüğü neleri görmediğiyle ilgili bir kısım da var. Tatmin edici olduğunu düşünüyorum. Yararlanmanızı ümit ederim.
Old 25-12-2011, 22:31   #7
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan

Sayın hakikiavukat,

Yardımınız için çok teşekkür ediyorum.
Linki aşağıda yazıyorum. Sorumla ilgili kısım yazının 85.sayfasında.

http://www.tbb.org.tr/Dosyalar/Dergi...manlar/467.pdf

İyi çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tarihin Ortaçağ Sayfalarından Bir Örnek Gemici Kadın Hakları Çalışma Grubu 2 25-08-2012 13:43
İşte Örnek Bir Savcı aristo Hukuk Sohbetleri 7 05-10-2011 15:48
Ağır Ceza'dan lise öğrencisine örnek karar faruksa Hukuk Haberleri 0 15-12-2006 22:36
Bilişim Suçları - Örnek Dava Adem Hukuk Soruları Arşivi 3 22-04-2006 01:14
Çocukla Kişisel Sürenin Artırılmasına Ait Örnek Karar Var Mı? STARFISH Hukuk Soruları Arşivi 13 27-01-2004 16:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04501605 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.