Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belirsiz alacak davası-Maddi-Manevi Tazminat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-01-2012, 13:36   #1
akrd61

 
Varsayılan Belirsiz alacak davası-Maddi-Manevi Tazminat

Değerli meslektaşlar,
Müvekkil;-x belediyesinde sözleşmeli personel
-31.12.2010 tarihinde sona eren sözleşmesi yenilen miyor?
-Yenilememe işlemine karşı idari yargıda iptal ve yoksun kaldığı parasal hakların iadesi istemli iptal davası açıyor lehine karar çıkıyor.
-Karar ilgili belediyeye 05.05.2011 tarihinde tebliğ ediliyor.Karar gereği yerine getirilmiyor
-Müvekkil de 02.06.2011 kararın gereğinin yerine getirilmesi için yazılı talepte bulunuyor ayrıca savcılığa suç durusunda bulunuyor.14.06.2011 talebi ret eden ve X belediyesi ita amiri imzalı yazı müvekkille tebliğ ediliyor.
-Daha sonara yine 29.06.2011 tarihli X belediyesi ita amiri imzalı yazı ile göreve başlaya bileceği müvekkile tebliğ ediliyor.Ancak müvekkilin sözleşmesi 05.07.2011 tarihinde yenileniyor.Ancak parasal hakları iade edilmiyor.
Yargı kararının yerine getirmeyen ilgili ita amiri X belediyesi başkanına karşı maddi ve manevi tazminat davasını 29.10.2011 tarihinde açtık.
Fazlaya ilişkin hakkımızı saklı tutarak maddi tazminat olarak 6.000 TL (sözleşmeye göre aylık maaş 1000 TL X 6 ay(parasal haklarından yoksun kaldığı süre))
Manevi tazminat olarak ta 10.000 TL talep ettik.

Açtığımız bu davada maddi tazminat talebimiz açısından benim kanaatim sözleşmeye göre tazminat belirlenebilir olduğundan 01.11.2011 den önce açmış olduğumuz davamızı belirsiz alacak davası biçimine dönüştüremeyiz.Ancak kısmi dava olarak devam etmemenize 109/2 engel midir.Sizlerin görüşleri nelerdir?
-Manevi tazminat talebimizi belirsiz alacak davası biçiminde ileri sürebilir miyiz?
Old 25-01-2012, 14:37   #2
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Sorun tam olarak nedir anlayamadım açıkçası.Eleştiri değil tabi ki sadece öğrenmek adına soruyorum 6 aylık maaş kaybı var ve bunu istemişsiniz ve manevi tazminat talebiniz var. Şimdi neden kısmi dava olarak devam etmek istiyorsunuz ya da manevi tazminat talebinizi belirsiz alacak biçiminde ileri sürmeyi düşünüyorsunuz?
Old 25-01-2012, 16:37   #3
akrd61

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım,
1.Maddi tazminat bakımından davamızı kısmi dava olarak açmıştık ancak alacağımız belirli olduğundan yeni HMK 107/2 bize engel olur mu yani mahkeme alacağınız belirli kısmi dava olarak devam edemezsiniz diyerek davamızın reddine karar verebilir mi?
2.Manevi tazminat husususun da ise sadece fikir edinmek için sormuştum? ilginiz için teşekkürler.....
Old 27-01-2012, 10:34   #4
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Ben 6.000 tl yi talep ettiniz şeklinde anlamıştım ilk mesajınızdan.Yani siz 6.000 i fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla isteyip misal şimdilik 2.000 tl şeklinde açtınız. Sorunuz da tam bir usul sorusu esasen Red olmasından önce ıslah edilemez mi?
Old 29-08-2013, 13:25   #5
avukatcetin

 
Varsayılan Yargıtay kararı

"...manevi tazminat istemi manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK'nın 107.maddesine göre dava yoluyla tespiti de istenemez..."

T.C. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/3004 Karar: 2013/4066 Karar Tarihi: 06.03.2013


Dava: Davacı, meydana gelen iş kazasından uğramış olduğu manevi tazminat ile sürekli işgöremezlik zararının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S. Ö. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Karar: Dava, Kozan Orman İşletme Müdürlüğü'nde dozer operatörü olarak çalışan davacının 28.08.2010 tarihinde meydana gelen iş kazasında uğradığı manevi ve sürekli iş göremezlik zararının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle hukuki yarar bulunmadığından HMK'nın 144/1-h maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Uyuşmazlık, iş kazası sonucu oluşan maddi ve manevi zararın HMK'nın 107.maddesine göre dava yoluyla tespitinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

6100 sayılı HMK'nın <Belirsiz Alacak ve Tespit Davası> başlıklı 107.maddesine göre <Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.

Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.>

Manevi zararın tespiti istemine ilişkin olarak;

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2-14 E, 2006/26 K. sayılı kararında ifade edildiği üzere manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır. Bu tazminat türü, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğü miktarı belirleyerek istemde bulunabilir. Manevi zarar, haksız eylemin sonucunda, uğranılan kişilik değerlerindeki azalmanın karşılığı olduğu ve zarar gören tarafından da takdir ve tayin edilebilir bulunduğu için birden fazla bölümler halinde istenemez. Bu tazminat bizzat yaşananın acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği anda gerçekleşir. Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile, kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer. Ödemenin uzaması, para değerindeki düşüşler, enflasyon nedeniyle alım gücünün azalması gibi nedenlerle hükmedilecek miktarın faizi ile birlikte tahsili zararı karşılamaktan uzak olması, manevi tazminatın bölünerek istenmesini haklı göstermez.

İş kazasında zarar gören davacı, davanın açıldığı tarihte manevi tazminat alacağının miktarını kendisi belirlediğinden, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu söylenemez. O halde manevi tazminat istemi manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK'nın 107.maddesine göre dava yoluyla tespiti de istenemez. Bu nedenlerle mahkemece manevi zararın tespitine yönelik davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğrudur.

Maddi zararın tespitine ilişkin isteme gelince;

Manevi tazminatın aksine maddi zararın miktarı yalnızca zarar görenin iradesi ile belirlenmez. Maddi tazminatın miktarı; tarafların kusur oranı, sorumluluk koşulları, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, işgöremezlik oranı, Kurumca bağlanan gelirin peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesine bağlıdır. Öte yandan maddi tazminat davasında kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gibi tazminatın hesaplanması için ayrı bir bilirkişi incelemesi de yaptırılması gerekir. O halde iş kazası sonucu zarar gören davacının, davanın açıldığı tarihte tazminat alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği anlaşılmakla davacının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği gibi maddi zararının belirlenmesi için HMK'nın 107.maddesine göre tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuksal olgular çerçevesinde davacının iş kazası sonucu oluşan maddi zararının tespitini HMK'nın 107.maddesine göre dava yoluyla istemesinde hukuki yararı bulunduğu gözetilerek bu istem yönünden işin esasına girilerek yapılacak yargılama ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar vermesi gerekirken davacının maddi zararın tespitini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kısmi Dava/Tespit Davası/Belirsiz Alacak davası ve HMK 106-107-109 Av.Ufuk Bozoğlu Meslektaşların Soruları 577 11-05-2017 19:34
Eşe karşı katılım payı davası Belirsiz alacak davasına dönüştürülebilir mi? Av.Mustafa yağan Meslektaşların Soruları 0 30-11-2011 15:39
belirsiz alacak davası estetik gideri ve manevi tazminat quellem Meslektaşların Soruları 3 12-11-2011 23:55
Belirsiz alacak ve tespit davası hüsnü gökulu Meslektaşların Soruları 3 29-10-2011 20:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06121206 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.