Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

öğretim Görevlisinin Kidem, Ihbar Ve Mobbing Talepleri

Yanıt
Old 25-08-2020, 19:19   #1
avyagiz95

 
Varsayılan öğretim Görevlisinin Kidem, Ihbar Ve Mobbing Talepleri

Herkese merhabalar,
Çok fazla merak ettiğim bir hususu siz değerli meslektaşlarım ile paylaşmak isterim.
Bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışan müvekkilimizin, gönderilen fesih ihbarnamesi ile görülen lüzum üzerine iş sözleşmesi feshediliyor.
Uyuşmazlık mahkemesi kararları ve yargıtayın 2020 tarihli kararlarında yargılamanın idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilmekte. Yüksek Öğretim Kanunu da vakıf üniversitesindeki araştırma görevlilerinin özlük hakları için İş Kanunu esas alınmalı diyor. Buna göre;

1-) Stajyer olmam ve henüz ortada bir dava olmamasından dolayı merak edip birkaç idari hakime sordum ve Arabulucuk şartı idari yargıda olmadığından zorunlu arabuluculuk gibi bir durum olmadığını belirttiler. Siz ne düşünüyorsunuz?
2-) Tanık deliline dayanmaktayız bazı hususlarda (Mobbıng) ancak idari yargıda tanık delininin esas alınmaması durumu söz konusu yazıyor kitaplarımızda. Bu durumda ne yapılmalı sizce ve idari yargıda tanık delili için bir öneriniz var mı acaba?
3-)Mobbıng, bir idari eylem olarak görülüp önce idareye başvurmak zorunlu mu yoksa direk bu husus için de dava açabilir miyiz sizce? Danıştay açılabilir diyor ancak elimde net bir karar yok...

Şimdiden teşekkür ederim. Sağlıcakla Kalın
Old 26-08-2020, 09:53   #2
Av. Kuddusi Mutu

 
Varsayılan

Merhaba,

Tecrübeye dayalı değil ve fakat yoruma dayalı görüşüm şu şekildedir:


1- Açılacak dava tam yargı davası olacaktır. En nihayetinde bir işçilik alacağı ve maddi manevi zarar var ortada.

Tam yargı davasında İdari Yargılama Usulü Kanunu uygulanacak, bu çok açık. Yani usul olarak idari yargı alanındayız. Bu cepte.

Esasa ilişkin hukuk ise örneğin 657 S. Kanun değil İş Kanunu olarak belirlenmiş.

Arabuluculuk faaliyetine başvuru şartı nedir? Dava şartı. Nereden biliyoruz? İş Mahkemeleri Kanunu m.3 gereği arabuluculuk bir dava şartı. Dava şartı neye ilişkindir? Usule ilişkindir.

Peki biz usule ilişkin olarak tam yargı davasında neyi uyguluyorduk? İYUK.

Buradan arabuluculuğun tam yargı davasında bir dava şartı olamayacağını düşünüyorum. Eğer 4857 S. Kanun'da bu bir şart olsaydı belki düşünülebilirdi. (İş K. Madde 20'yi inceleyin, talebiniz varsa bence başvurun yoksa açıkça kanuna aykırı olur diye düşünüyorum.)

Şimdi gelelim bunların özetine: İdari yargıda her ne kadar "dava şartı" olarak görülemeyecek, yokluğunda usulden ret kararı verilemeyecek olsa da arabuluculuk aşamasının tamamlanmış olması şartını, yine de yerine getirmenizde ben bir engel göremiyorum.

Sizin endişeniz ret kararı ise "önce arabulucuya başvurun, son tutanak aslını da idare dosyasına koyun" derim. Böylelikle ne ret kararı çıkabilir ne de arabuluculuk tutanağına gerek yoksa "sen neden bunu buraya koydun?" denilebilir.

2- İdari yargılama usulünde tanık delili olmamasına, yazılılık esasına dayalı yargılama yapılmasına karşın, birkaç yerde tanıkların sulh mahkemesinde delil tespiti, noter onaylı ifade vermeleri gibi usullerle ifadelerinin yazılı hale getirilip idari dava dosyasında "dinletilmiş" olduklarını, okumuştum.

Böyle bir yöntem izlenebilir.

3- İYUK Madde 13 – 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

Düzenleme açık, başvurmamak riskli, siz dava dilekçenizi birazcık değiştirip önce idareye gönderin, cevaba göre hareket edin derim.

Saygılarımla.
Old 26-08-2020, 20:05   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Av. Kuddusi Mutu'nun görüşüne aşağıdaki eklemeleri yapabilirim.

1.) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.1/2 ile 18/A m.göre " Arabuluculuk, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği özel hukuk ilişkilerinde ve yasalarda zorunlu arabuluculuğun öngörülmesi" halinde uygulanır. İYUK ve diğer idari yargı işe ilgili yasalarda arabuluculuk şartı öngörülmediği gibi ,idari davalar özel hukuk ilişkisine değil, kamu hukuku ilişkisine dahil ,resen araştırma sisteminin geçerli olduğu davalardır.Zaten idari davada arabulucuk yapma arabulucunun görevine dahil de değildir. Bu yönden idari yargıda açılacak iptal ve tam yargı davalarında arabuluculuk sisteminin uygulanmasının mümkün olmadığı açıktır.

2.) İdari yargıda tanık dinlenebilir mi ? İYUK'da tanık dinleneceğine dair bir açıklık bulunmadığı gibi,hukuk yargılamasına yollama yapan 31 m.tanıktan söz etmemektedir.Ramazan Çağlayan'ın İdari Yargılama Hukuku (2015) isimli kitabından edindiğimiz bilgiye göre " Danıştay'ın idari yagıda tanık dinlenemeyeceğine dair kararları bulunmaktadır. Öğretide durum tartışmalıdır. Yazara göre; idari yargılama usulünde tanık delili gereklidir. Diğer delillerle bir kanaate ulaşamayan yargı yeri,tanık deliline başvurma ihtiyacı duyabilir. Resen araştırma ilkesi de tanık dinlemeye elverişli bulunmaktadır. "Bu konuda şunu ekleyebilirim; özellikle eyleme dayalı mobbing iddiasının tanıkla ispatında zorunluluk bulunmaktadır. İYUK.m.58 ‘e göre davanın açılmasından sonra idari yargıda delil tespiti istenebileceğinden ,tanık beyanlarının alınması husus delil tespiti dilekçesine eklenebilir. Tanık konusu yargı kararları ile hukumuza yerleşebilecek bir konudur bence.

3) Vakıf Üniversitesi akademik çalışanlarının özlük işlerinden dolayı idari yargıda iptal ve tam yargı davalarının açılabileceği hususu doğrudur.Araştırma Görevlisinin iş sözleşmesinin feshi idari işleme dayalı olduğundan bu nedenle açılacak tam yargı davasında idareye başvurma gereği bulunmamaktadır. Mobbing iddiasına gelince ayrıntıya girmek gerekecektir. Mobbing amirin görevine giren konuda ise işleme dayalı ise idareye başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Eyleme veya hem eyleme ve hemde işleme dayalı ise, 13.m. göre tam yargı davasından önce idareye başvurulmalıdır. Mobbing amirin görevi dışındaki konular dışında yapılmış ise ,amirin kişesel sorumluluğu söz konusu olur.Bu takdirde mobbing uygulayan yöneticinin şahsına yönelik adli yargıda tazminat davası açılabilir. Diye düşünüyorum.
Old 24-10-2020, 10:04   #4
avyagiz95

 
Varsayılan

Cevaplar için teşekkür ederim.
* Haksız eylemlerden oluşan Mobbing için idareye süre verdik ve bu davayı kıdem, ihbar, kötüniyet taleplerini içeren davamızdan ayrı açtık.
* Arabuluculuk şartı olmadığından bu aşamayı da atladık.
* Tanık delili için de noterden beyanları alıp dosyaya sunduk.
Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aralikli Çalişma Kidem Ve Ihbar Tazminati av.cgdm_shn Meslektaşların Soruları 6 20-09-2018 16:24
Öğretim Görevlisinin Zorunlu Olarak Okul Tanıtımı Programlarında Görev Alması Av Mert Alkan Meslektaşların Soruları 0 17-07-2016 23:33
Kidem , ihbar tazminatı Av. YILDIRIM Meslektaşların Soruları 4 07-04-2015 08:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03574610 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.