Adi Yazılı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi

Herkese kolaylıklar dilerim. Elimde emlakçının, alıcının ve satıcının taraf olduğu adi yazılı bir taşınmaz satış vaadi ve simsarlık sözleşmesini var. Karma nitelikte sözleşme. Sözleşmede alıcı ve satıcıya dair cezai şart belirtilmiş, satıştan vazgeçilmesi halinde vazgeçen tarafın ödeyeceğine dair. Elbette resmi şekil şartına uymadığı için sözleşmenin geçersiz olduğu ve yan edimlerin de geçersiz olduğu bilincindeyim Kafama takılan soru şu ki; sözleşmenin adı cayma akçesi ve hizmet sözleşmesi ancak içeriği taşınmaz satış vaadi ve simsarlık. Sözleşmenin bir maddesinde; bu sözleşmenin resmi şekil şartına bağlı olmadığını, resmi şekil şartına dayanarak sözleşme geçersizliğine dair her türlü talep ve dava hakkından taraflar feragat etmiş.
Bu halde, cayma bedeli olarak ödenmesi belirtilen bedel talep edilebilir mi ? Taraflar, içeriği her ne kadar taşınmaz satış vaadini içeriyor olsa da, iradeleriyle sözleşmenin farklı bir sözleşme olduğunu, kendilerinin geçersizliğe dayanma hakkından feragat ettiğini beyan edebilir mi ? Vazgeçen kişi sözleşmede hükmedilen cayma bedelini ödemese ve geçersizliğe dayansa MK 2 ile karşılaşmaz mı ? Yorumlarınızı merak ediyorum, teşekkürler

Sayın meslektaşım. Sözleşmede yazılı olan hüküm ister cezai şart ister pişmanlık (cayma)parası olsun bu tür taahhütler asıl borç olan mülkiyeti devir borcuna bağlı feri haklardır. Asıl borç geçerli olduğu müddetçe asıl borca bağlı olan feri haklar da geçerlidir yani dava ve talep edilebilir.asıl borcun geçersizliği kamu düzenine ilişkin hükümlere aykırılıktan kaynaklanıyorsa asıl borç belli bir zamanın geçmesi veya tarafların kabul iradesi ile asla geçerli hale gelmez.hakim tarafından da geçersizliği her zaman resen dikkate alınır.cezai şartı veya pişmanlık parasını karşı taraftan talep etseniz karşı tarafta mahkemeye gelip davayı kabul etse bile hakim yinede davayı ret edecektir. Çünkü geçersiz sözleşmelerden hiç kimseye ne asli ne de feri haklar hiçbir zaman doğmaz.ayrıca iyimiyet kötüniyet olgusu hukuken geçerli sözleşmelerde dikkate alınacak bir hukuksal olgudur.saygılarımla

Sayın meslektaşımıza cevabı için teşekkür ederim. Ancak şöyle bir hususun varlığını da belirterek bir soru işareti şerhi koymak isterim.

"Kişi kendi muvazaasını ileri süremez" kuralı ve MK2 gereğince adi yazılı satış vaadi sözleşmesinin geçerli hale geldiği durumlar mevcut. Örneğin satıcı taraf parayı tahsil etmesine ve fiili teslimi yapmasına rağmen sözleşmenin geçersizliğinden bahsederek devri gerçekleştirmiyorsa tapu iptal ve tescil davası açılabileceğine yönelik emsal kararlar incelemiştim. Bu haliyle genel kural bahsettiğiniz gibi olmakla birlikte somut olay bakımından ilişkiyi incelememiz gerekmez mi? Saygılar.