Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

İstanbul Barosuna Görevden Çekilme İhtarı Gönderildi.

Yanıt
Old 01-03-2013, 00:02   #1
Av.İlker DOLGUN

 
Karar İstanbul Barosuna Görevden Çekilme İhtarı Gönderildi.

Av. Rıza SAKA' dan İstanbul Barosu Başkası ve Yönetim Kurulu Üyelerine "Yönetim Kurulu Üyeliklerinden çekilmeye, yönetim kurulunu temsil eden herhangi bir karar almamaya ve tasarrufta bulunmamaya" yönelik ihtarname gönderildi.

İhtarname aynı zamanda bilgilendirme notuyla Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, İstanbul İlk derece Adalet Komisyonu Başkanlığı, İstanbul İlk Derece İdari Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı’na da gönderildi.

İstanbul Barosu Başkanlığı tarafından "ihbarname" olarak adlandırılan bu ihtarnameye karşı ayrıntılı ve açıklayıcı bir cevap verildi.

İstanbul Barosunun sitesinde yer alan İhtarnameyi ve cevabını bilgilerinize sunuyor, konu hakkında yaşanan olaylar/tartışmalar etrafında meslektaşlarımın görüş ve önerilerini bekliyorum.

Sizce; İddia Edildiği Gibi Baro Yönetimi Düştümü? Yoksa Söylenenler Bir İddiadan İbaret Olup, Yasal Dayanağı ve Geçerliliği Bulunmamaktamı?

http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=7843

İhtarname:
http://www.istanbulbarosu.org.tr/ima...NIHTARNAME.pdf

Cevap : http://www.istanbulbarosu.org.tr/ima...RNAMECEVAP.pdf
Old 01-03-2013, 10:30   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Av. Rıza SAKA' dan İstanbul Barosu Başkası ve Yönetim Kurulu Üyelerine "Yönetim Kurulu Üyeliklerinden çekilmeye, yönetim kurulunu temsil eden herhangi bir karar almamaya ve tasarrufta bulunmamaya" yönelik ihtarname gönderildi.

İhtarname aynı zamanda bilgilendirme notuyla Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, İstanbul İlk derece Adalet Komisyonu Başkanlığı,
İstanbul İlk Derece İdari Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı’na da gönderildi.

İstanbul Barosu Başkanlığı tarafından "ihbarname" olarak adlandırılan bu ihtarnameye karşı ayrıntılı ve açıklayıcı bir cevap verildi.

İstanbul Barosunun sitesinde yer alan İhtarnameyi ve cevabını bilgilerinize sunuyor, konu hakkında yaşanan olaylar/tartışmalar etrafında meslektaşlarımın görüş ve önerilerini bekliyorum.

Sizce; İddia Edildiği Gibi Baro Yönetimi Düştümü? Yoksa Söylenenler Bir İddiadan İbaret Olup, Yasal Dayanağı ve Geçerliliği Bulunmamaktamı?

http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=7843

İhtarname:
http://www.istanbulbarosu.org.tr/ima...NIHTARNAME.pdf

Cevap : http://www.istanbulbarosu.org.tr/ima...RNAMECEVAP.pdf
Hukuksuz ve "muhtıra" niteliğindeki bu ihtarnamenin gönderilmesini tasvip etmek mümkün değil.

Hangi merciden gönderilirse gönderilsin tüm muhtıralara olduğu gibi buna da karşıyım.

Saygılarımla..
Old 01-03-2013, 14:33   #3
MURAT ACER

 
Varsayılan

Hukukun Üstünlüğü Platformu benim görüşüme göre boşa kürek çekmeye ve itibar kaybetmeye devam ediyor.
Old 01-03-2013, 14:57   #4
Y.Kurban

 
Varsayılan

İhbarnamedeki cümlelerin arasına bol bol, özellikle de bold karakterle 'hukukun üstünlüğü' ibarelerinin eklenmesinin, beklenen sempatiyi yaratacağını zannetmiyorum. 'Hukukun Üstünlüğü' platformundan haberi olmayan avukat var mı ki, bu derece göze sokulmaya çalışılır... Bu kadar meraklıydı madem, husumet gereği doğrudan 'Hukukun Üstünlüğü Platformu' adına keşide etseydi de, araya serpiştirmeye gerek kalmasaydı. Son derece üzücü ve hassas bir meseleyken, hele bir de kongreye sayılı günler kalmışken, bana çok sevimsiz göründü bu.
Old 01-03-2013, 15:20   #5
Özgür Kınay

 
Varsayılan

"Bana ne bana ne! Saymıyorum!" diye ağlayıp zırlayıp yenilgiyi kabul etmeyen çocuklar vardı mahallede, küçükken. Hatırladınız mı?
Old 01-03-2013, 15:41   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Konuyla ilgili aşağıdaki linkte mesaj yazmış ve "hukukun üstünlüğü"nü savunanların bir gazete makalesini okumalarını önermiştim. Demek ki okumamışlar. Umarım Baronun cevabi yazısını okurlar. Çünkü Sayın Savcı(Şimdi Yargıç)Eminağaoğlu makalesinde benzer şeyleri yazarak, Hukukun Üstünlüğü grubu ve Av.Rıza Saka'nın iddialarını çürütmüştü.

O yazıyı aynen aktarıyorum:

Türk hukukunun yüz aklarından Sayın Savcı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun 16.02.2012 tarihli SoL Gazetesi'ndeki makalesinden alıntıdır:

"Her dönemin hukuku ve her dönemin hukukçuları söz konusu olunca, sonuç kuşkusuz böyle...Bu üstünlüğün hukuku, elbette hukukla aşılacaktır...Ama zaman, artık oturmayıp ayağa kalkmanın ve örgütlü dayanışma içinde olmanın zamanıdır."

Hukukun üstünlüğü(!)nü savunanların mutlaka okuması gereken bir yazıdır.


http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=81704
Old 01-03-2013, 18:02   #7
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Şunu beklerdim:

"Biz Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak, genel kurulda ikinci sırayı almışsak da, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu'na karşı girişilmek istenen bu komploya karşı duruyor ve bu konuda yönetim kurulunun yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Savunma bu konuda bir bütündür"

Çok şey mi beklemişim; galiba evet...
Old 01-03-2013, 18:14   #8
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Şunu beklerdim:

"Biz Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak, genel kurulda ikinci sırayı almışsak da, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu'na karşı girişilmek istenen bu komploya karşı duruyor ve bu konuda yönetim kurulunun yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Savunma bu konuda bir bütündür"

Çok şey mi beklemişim; galiba evet...

Old 01-03-2013, 18:17   #9
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Tarihe yazılı belge kalması güzel bir şey bence. İhbarcı, ihtarcı... Bakalım daha neler göreceğiz.
Old 01-03-2013, 18:20   #10
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Hukuka saygı, avukatların iradesine ve oylarına saygı, meslek onurunu korumak için mesleğe ve meslektaşlara saygı..

"Çok şey mi bekliyoruz; galiba evet.."
Old 01-03-2013, 21:08   #11
Gemici

 
Varsayılan

Muhtır ve Muhbir

Muhtır hatıra getirendir, hatırlatandır, muhbir haber verendir. Muhtır muhtıra verir, muhbir ihbar eder.

Muhtırın yaptığı iş muhtıra vermek, ihtar etmek ve ihtarname vermektir. Muhtırın eylemi karşısındakine, muhatap olduğu kimseye yöneliktir. Muhbir muhatabına üçüncü bir kişiyi ihbar eder.

Muhtır muhatabına görevini yapmadığını, eksik yaptığını, aksattığını ve görevini doğru yapması gerektiğini hatırlatır. Muhbir muhatabına üçüncü kişinin bahsedilenleri yapmadığını ve kulağının çekilmesi gerektiğini hatırlatır.

Bir muhtırın kendi meslek örgütünün yöneticilerine ihtarname çekmesi veya muhtıra vermesi ne ölçüde hukukun üstünülüğ prensibi ile ve mesleki dayanışma ile bağdaşır bilemiyeceğim. Ben baro yönetiminin yerinde olsaydım cevap bile vermezdim.

Ama diğer tarafta söz konusu ihtarnamenin diğer bir çok kuruluşa ‘haber amacı’ ile gönderilmesi var.

İhtarnamenin arkasında ister tek kişi olsun, isterse kendisini 'hukukun üstünlüğü' olarak tanıtan bir grup, hiç fark etmez, baro yönetimine yöneltilen söz konusu ihtarname o yönetimi seçen ve destekleyen avukatlara yapılmış bir hakarettir.

Saygılarımla
Old 01-03-2013, 22:16   #12
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
...Ben baro yönetiminin yerinde olsaydım cevap bile vermezdim...

İlkeler çiğnenerek hazırlanmış olan hukuk/hakkaniyet dışı metnin ardından İstanbul Barosu Başkanlığı'nca yayınlanan bildiride muhataplar Adalet Bakanlığı, Barolar Birliği, İstanbul İlk Derece Adalet Komisyonu Başkanlığı, İstanbul İlk Derece İdari Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı olmakla üstünlerin hukukunu temsil eden yapının isabetli bir şekilde muhatap alınmamış ve kendilerinden "üçüncü şahıs" konumunda bahsedilmiş olduğu görülüyor.

Saygılarımla..
Old 01-03-2013, 23:58   #13
Özgür Kınay

 
Varsayılan

Sanırım herkes ilkelerin çiğnendiği konusunda hemfikir. Bu rezalete imza atanlar Yönetimin meşruiyetini ve avukatların oylarını hiçe saymanın yanısıra Baro'nun saygınlığını zedelemişlerdir.

Ben Yönetim Kurulu'nun yerinde olsam başta "avukatlığın meslek onurunu zedelemek" olmak üzere pek çok isnat ile bu kişilerin "Barodan ihracını" gerçekleştirirdim.

Bu yapılsa kim ne diyebilir? Üstelik bu karar Genel Kurul'a sunulsa Genel Kurul onaylamaz mı?

Yapılmalı!
Old 03-03-2013, 00:30   #14
AV.HAKANTEM

 
Varsayılan

Bütün muhalifleri barodan ihraç etmek lazım. Baro sizin nasılsa. Zaten yönetim sadece kendisine oy verenlerin yönetimi gibi, canının istediği gibi hareket ediyor. Kim ne diyebilir ki? Baronun saygınlığını ve ağırlığını zedeleyen şu anki yönetimdir. Zira baro üyelerinin tamamının kendisi gibi düşünenler tarafından oluştuğunu zannedip,ona göre iş yapıyor. Muhaliflere saygı göstermiyor. Saygı göstermediği muhaliflerden şimdi saygı beklemesi hiç hakkı değil.
Old 03-03-2013, 12:54   #15
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Kendi adıma konuşayım, yıllardır şu an yönetimde bulunan bu grubun temsil ettiği adaylara oy vermiş değilim ancak genel itibariyle hukuk dışı birçok gelişmede hukukun gerçek anlamda "üstünlüğünü" esas alma noktasında -özelikle son avukat tutuklamalarında- gayret sarf ettiklerini, eleştirilmeleri gereken noktaların da bulunduğu gerçeğini göz ardı etmeksizin gözlemliyorum.

İstanbul Barosu Başkanı, geçtiğimiz günlerde katıldığı Habertürk'te yayınlanan Teke Tek programında "açık konuşmak gerekirse bizim kemikleşmiş oyumuz (yani ulusalcı olarak nitelendirilebilecek kesimi katediyorum demiştir burada) 7500 civarı olup %30'a tekabül etmektedir, 12800 civarındaki %60'a tekabül eden oylarımızın geri kalan kısmı meslektaşlarımızca ideolojik yaklaşımlar bir yana bırakılarak, yaptığımız hizmetler göz önünde bulundurularak verilmiş oylardır ki bu oyların arasında ikinci en çok oy alan gruptan bile meslektaşlarımız vardır" şeklinde bir beyanı vardır.

Zira bu tarz samimi bir yaklaşımı beklemiyor olduğum için beni şaşırtmıştır bu ifadeler..

Meslektaşlarımız içeri alınırken hukukun üstünlüğünü savunanların sesini duymadık ancak kimi meslektaşlarımızca "terörist unsurlarla işbirliği yaptıkları için içerideler, gözaltı ve tutuklamaların avukatlık mesleğinin icrasıyla ilgisi yok" tarzı yorumlar serdedildiğini biliyorum.
Old 03-03-2013, 14:20   #16
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Kendi adıma konuşayım, yıllardır şu an yönetimde bulunan bu grubun temsil ettiği adaylara oy vermiş değilim ancak genel itibariyle hukuk dışı birçok gelişmede hukukun gerçek anlamda "üstünlüğünü" esas alma noktasında -özelikle son avukat tutuklamalarında- gayret sarf ettiklerini, eleştirilmeleri gereken noktaların da bulunduğu gerçeğini göz ardı etmeksizin gözlemliyorum.

İstanbul Barosu Başkanı, geçtiğimiz günlerde katıldığı Habertürk'te yayınlanan Teke Tek programında "açık konuşmak gerekirse bizim kemikleşmiş oyumuz (yani ulusalcı olarak nitelendirilebilecek kesimi katediyorum demiştir burada) 7500 civarı olup %30'a tekabül etmektedir, 12800 civarındaki %60'a tekabül eden oylarımızın geri kalan kısmı meslektaşlarımızca ideolojik yaklaşımlar bir yana bırakılarak, yaptığımız hizmetler göz önünde bulundurularak verilmiş oylardır ki bu oyların arasında ikinci en çok oy alan gruptan bile meslektaşlarımız vardır" şeklinde bir beyanı vardır.

Zira bu tarz samimi bir yaklaşımı beklemiyor olduğum için beni şaşırtmıştır bu ifadeler..

Meslektaşlarımız içeri alınırken hukukun üstünlüğünü savunanların sesini duymadık ancak kimi meslektaşlarımızca "terörist unsurlarla işbirliği yaptıkları için içerideler, gözaltı ve tutuklamaların avukatlık mesleğinin icrasıyla ilgisi yok" tarzı yorumlar serdedildiğini biliyorum.

Musadenizle yazı ve icerigindeki görüşlerinizin altına imza atmak istiyorum.
Old 04-03-2013, 09:01   #17
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
Musadenizle yazı ve icerigindeki görüşlerinizin altına imza atmak istiyorum.
Old 04-03-2013, 10:52   #18
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.HAKANTEM
Bütün muhalifleri barodan ihraç etmek lazım. Baro sizin nasılsa. Zaten yönetim sadece kendisine oy verenlerin yönetimi gibi, canının istediği gibi hareket ediyor. Kim ne diyebilir ki? Baronun saygınlığını ve ağırlığını zedeleyen şu anki yönetimdir. Zira baro üyelerinin tamamının kendisi gibi düşünenler tarafından oluştuğunu zannedip,ona göre iş yapıyor. Muhaliflere saygı göstermiyor. Saygı göstermediği muhaliflerden şimdi saygı beklemesi hiç hakkı değil.

Sayın Hakantem;

Diyelim ki mevcut baro yönetiminin bazı konularda tavrı-tutumu yanlış! Bu durum baroya karşı muhtıra vermeyi, darbe teşebbüsünde bulunmayı, bulunanları alkışlamayı gerektirirmi?

İki yanlıştan bir doğru çıkmaz demişler.. Yanlışı eleştirirken, daha büyük ve daha vahim sonuçlara yol açacak başka bir bir yanlış kabul edilebilirmi, saygı görebilirmi?..
Old 04-03-2013, 19:22   #19
janveljan

 
Dikkat peki üç yanlış bir doğru eder mi ?

Alıntı:
Sanırım herkes ilkelerin çiğnendiği konusunda hemfikir. Bu rezalete imza atanlar Yönetimin meşruiyetini ve avukatların oylarını hiçe saymanın yanısıra Baro'nun saygınlığını zedelemişlerdir.

Ben Yönetim Kurulu'nun yerinde olsam başta "avukatlığın meslek onurunu zedelemek" olmak üzere pek çok isnat ile bu kişilerin "Barodan ihracını" gerçekleştirirdim.

Bu yapılsa kim ne diyebilir? Üstelik bu karar Genel Kurul'a sunulsa Genel Kurul onaylamaz mı?

Yapılmalı!

Sizce bu doğru bir yaklaşım mı ?

Böylesine fevri ölçüsüz bir tepkide bulunarak “pek çok isnat” ile bu “kişileri” “ barodan ihraç” etmek sizin içinize sinecek doğru bir hareket tarzı mıdır.

Forum konusu olan ihtarnameyi de verilen cevabı da okudum. Bir önceki seçimlerde bir grubun adayı olan sayın Av. Rıza SAKA’nın Baro yönetim kuruluna gönderdiği ihtarname düşünceme göre son derece yersiz. Üstelik bu ihtarnamenin bir kısım kurumların bilgisine sunulması da ayrıca yakışıksız.

Bu ihtara karşı bir meslektaşımız ben baro yönetiminin yerinde olsaydım cevap bile vermezdim demiş.

Ancak Baro'nun internet sayfasında hiç vakit kaybetmeden şevkle ve zevkle yazılmış tam 6 sayfalık bir cevabi yazı var.

Bu da son derece normal.

Bir önceki seçimlerde sizin en büyük rakibiniz olan bir grubun başkan adayından böylesine bir gollük pas alırsanız, pası önce göğsünüzde yumuşatır sonra rakibinizin kalesine hem de 90’a golü çakarsınız.

Baro yönetim kuruluda bunu yapmış.

Böylece olağanüstü genel kurul kararı alınan bu dönemde rakibinizin siyaseten yanlış bir hamlesi sonrası rakibinize oy ve prestij kaybettirirken sizde moral kazanmış olursunuz.

Ancak bu ihtarnameyi gerekçe göstererek ,bulunacak “pek çok isnat ile” bu kişileri (bu kişilerden kasıt kim, Av. Rıza Saka’ya seçimlerde oy verenler % 20 lik kesim mi, ofis komşuları mı,?) barodan ihraç etmek ne demek Allahaşkına ?

Daha da fenası bunu Genel Kurulun onayına sunmaktaki bu cevvaliyet, onaylanacağı konusunda ki kendinden emin olma hali nedir böyle?

Ee hani hepimiz çoğunluğun tahakkümünden, muhalefetin sesinin susturulmasından falan şikâyet ediyorduk.

Bugün sizin çoğunluğu oluşturduğunuz genel kurul da yarın birileri çoğunluk olursa, sizin için bunların gözünün üstünde kaşları var bu bizim meslek onurumuzu zedeliyor atalım bunları Barodan derlerse ne yapacağız.

Saygılarımla.
Old 04-03-2013, 23:01   #20
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan janveljan
Sayın meslektaşım iki yanlıştan bir doğru çıkmaz demişsiniz son derece haklısınız.

Peki üç yanlıştan bir doğru çıkar mı?

Üç yanlıştan da bir doğru çıkmaz elbette, hatta test mantığıyla bakarsak 4 yanlış 1 doğruyu götürür nihayetinde..

Alıntı:
Yazan Özgür Kınay
Sanırım herkes ilkelerin çiğnendiği konusunda hemfikir. Bu rezalete imza atanlar Yönetimin meşruiyetini ve avukatların oylarını hiçe saymanın yanısıra Baro'nun saygınlığını zedelemişlerdir.

Ben Yönetim Kurulu'nun yerinde olsam başta "avukatlığın meslek onurunu zedelemek" olmak üzere pek çok isnat ile bu kişilerin "Barodan ihracını" gerçekleştirirdim.

Bu yapılsa kim ne diyebilir? Üstelik bu karar Genel Kurul'a sunulsa Genel Kurul onaylamaz mı?

Yapılmalı

Şimdi siz, bu sözlerin sahibine değilde doğrudan bana soruyorsunuz:

Alıntı:
Yazan janveljan
Sizce bu doğru bir yaklaşım mı ?

Böylesine fevri ölçüsüz bir tepkide bulunarak “pek çok isnat” ile bu “kişileri” “ barodan ihraç” etmek sizin içinize sinecek doğru bir hareket tarzı mıdır.

Yazdıklarımdan bu "ürkütücü ve düşündürücü" sözleri doğrulayacağımı, onaylayacağımı nasıl çıkardınız anlayamadım ve açıkçası bu tuhaf düşüncenizi yadırgadım.
Old 05-03-2013, 00:14   #21
janveljan

 
Dikkat

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Üç yanlıştan da bir doğru çıkmaz elbette, hatta test mantığıyla bakarsak 4 yanlış 1 doğruyu götürür nihayetinde..



Şimdi siz, bu sözlerin sahibine değilde doğrudan bana soruyorsunuz:



Yazdıklarımdan bu "ürkütücü ve düşündürücü" sözleri doğrulayacağımı, onaylayacağımı nasıl çıkardınız anlayamadım ve açıkçası bu tuhaf düşüncenizi yadırgadım.

Değerli meslektaşım,
Bir alıntı hatasından kaynaklı mesajımı düzeltim.
Alıntı yaparken 4. yanlışı da ben yapmış oldum.

4 yanlış bir doğruyu götürüyorsa elde avuçta ki bir doğru da gitmiş oldu.

Yanlış anlaşılma için özür dilerim.

Saygılarımla.
Old 05-03-2013, 15:01   #22
av.cemil

 
Varsayılan Ayıptır,Yazıktır,Günahtır...

İstanbul Barosu Yönetiminin kişilikli ve onurlu duruşu belli ki,belirli bir kesimi rahatsız etmiş ve bu konuda gerekli talimatlar ilgili yerlere verilmiş..Son dönemdeki isimsiz ihbarlar ile başlayan gelişmelere bakınca,inşallah yanılırım ama be çekilen ihtar/ihbarında planlananan sürecin başlangıcı olduğunu düşünüyorum...Bu dönemde maalesef her şey bir ihbar ile başlıyor...Bu arkadaşların ,kendilerinin 3 misli oy alan bir yönetimi,yüz kızartıcı herhangi bir durumun olmadığı,sadece üyesi olan meslektaşlara sahip çıkmak için yaptıkları bir girişimden dolayı sandık dışı bir yönetemle devirmeye çalışmaları ne hukuka,ne vicdana,ne demokratlığa,ne yiğitliğe,ne de insanlığa sığar..Ayıptır,yazıktır,günahtır...Şiddetle kınıyorum...
Old 07-03-2013, 09:27   #23
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan İstanbul Barosu Olağanüstü Genel Kurulu - 17.03.2013

İstanbul Barosu Olağanüstü Genel Kurulu için e-posta ile yapılan çağrı şu şekildedir:
Alıntı:
Değerli Meslektaşım,

Son yıllarda mesleğimizin yaşadığı sorunlar sizin de malumunuzdur. Ne yazık ki yargının kurucu üç unsurundan olan savunmanın, onun temsilcisi avukatın bu konum ve niteliği siyasi iktidarlar ve yargının bizzat kendisince bir türlü kabul edilmemekte, avukat Adliyenin bir parçası olarak değerlendirilmemektedir. Başta özel görevli mahkemeler olmak üzere mahkemelerde avukat şekli bir unsur olarak görülmekte, savunma hakkı kısıtlanmakta, çeşitli hukuksuzluklara maruz kalmaktadır. Bu yetmiyormuş gibi fiziki saldırıların dışında, mesnetsiz ve delilsiz olarak avukatlara mesleki faaliyetleri sebebiyle soyut olarak örgüt ve benzeri suçlamalar yöneltilmekte, hukuka aykırı olarak büroları basılıp aranmakta, kolaylıkla gözaltına alınıp tutuklanmakta, yoğun bir medya propagandasıyla mesleğimiz kriminalize edilmeye, suç örgütleri ile yan yana getirilmeye çalışılmaktadır. Bunun bir parçası olarak da bu kez, avukatların örgütlü gücü, meslek kuruluşu olan Barolar hedefe konulmuştur. Mesleği ve meslek onurunu korumak adına Kanunumuzdan kaynaklanan yetki ve görevi kullanan İstanbul Barosu Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerine, TCK 277.madde kapsamında 2-4 yıl hapis istemiyle hukuksuz ve maksatlı dava açıldığı gibi, birçok soruşturma da açılmış bulunmaktadır. Gene bunun bir parçası olarak Baronun seçilmiş, meşru yönetimine yani sizin iradenize bir darbe teşebbüsü söz konusudur. Genel Kurul ile seçilen başkan ve yönetim, kanun maddeleri çarpıtılarak, genel kurul iradesi yok sayılarak, gayrımeşru ve gayrı ahlaki şekilde yönetimden alınmaya çalışılmaktadır. Mesleğimize yönelik saldırılar artık tahammül edilemez bir boyuta ulaşmıştır ve gücümüzü gösteremezsek artarak da sürecektir.

Bunun üzerine Yönetimimiz, tek gündem maddesi avukatlara, barolara ve baromuza yönelik bu hukuksuz saldırıların ele alınıp tartışılacağı seçimsiz olağanüstü genel kurul kararı almış bulunmaktadır. Bir adalet ve direniş şöleni olacak bu olağanüstü genel kurul 17 Mart 2013 Pazar günü 10:00'da Haliç Kongre Merkezinde yapılacak, Türkiye'den tüm barolar ve pek çok avukat meslektaşımız, yabancı hukukçular ve çeşitli sivil toplum kuruluşu başkanları da bu genel kurula katılacaktır.

Sizi, tarihsel bir öneme sahip bu Genel Kurulumuza katılarak mesleğimize yönelik bu hukuksuzluklara ve saldırılara dur demeye, mesleğinize, meslek onurunuza, baronuza, genel kurulda beliren iradenize sahip çıkmaya, gücünüzü göstermeye davet ediyorum. Aksi halde yarın çok geç olabilir. Tek tek değil, hep birlikte güçlüyüz.

En içten sevgi ve saygılarımla

Av. Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL
İstanbul Barosu Başkanı
Old 12-03-2013, 19:13   #24
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan 10 Dakikanız Var mı?

Çeşitli forumlarda, Baro Başkanı'nın suç işlediği tartışılmaktadır. 10 dakikanız varsa ve kendinize avukat diyorsanız, buyrun suçun nasıl işlendiğini Balyoz davasındaki konuşmasında Sayın Baro Başkanı'nın kendi ağzından dinleyin.

http://www.odatv.com/vid_video.php?i...01K71.facebook

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ara karara rağmen aleyhe bilirkişi raporu tarafıma tebliğ edilmeden ek rapor alınması için bilirkişiye gönderildi. hasan_ant Meslektaşların Soruları 1 24-11-2011 14:45
Bingöl Barosuna Kayıtlı Avukat slnn Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 0 21-11-2011 23:18
İstanbul Barosuna Soruşturma Yolda aqua Hukuk Haberleri 0 05-03-2007 23:15
Yeni Malikin Tahliye İhtarı ve İhtarı Önceden Çekmesinin Geçerliliğine Etkisi umutlaw Meslektaşların Soruları 14 12-10-2006 16:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08619308 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.