Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Evlendikten sonra kat irtifakına geçiş halinde taşınmazın durumu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-02-2013, 19:31   #1
Oktay.B

 
Varsayılan Evlendikten sonra kat irtifakına geçiş halinde taşınmazın durumu

Sayın meslektaşlar,

Konu başlığında belirtilen hususa ilişkin bir sorum olacak.

Müvekkilim Nisan 2008'de kooperatif hisse payı ile bir daire almış, Nisan 2011'de hisse payı kat irtifakına çevirilmiş.

Bu arada müvekkil Haziran 2008'de evlenmiştir.

Müvekkil boşanmak için tarafımıza başvurmuştur. Bu durumda mal rejimine göre tasfiye halinde taşınmazın durumu ne olacaktır?

Kanaatim, taşınmazın evlilik öncesi edinilmiş mal olduğu yönünde.
Old 07-02-2013, 10:12   #2
RuzgarEzel

 
Varsayılan

ARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/6184

K. 2010/435

T. 2.2.2010

• KATKI PAYI ALACAĞI İSTEMİ (Evlenme Tarihinden Fiili Ayrılık Tarihine Kadar Geçen Dönemde Söz Konusu Kooperatife Aidat Ödemesi Olup Olmadığının Araştırılması Gerektiği)

• AİDAT ÖDEMESİ (Katkı Payı Alacağı İstemi - Evlenme Tarihinden Fiili Ayrılık Tarihine Kadar Geçen Dönemde Söz Konusu Kooperatife Aidat Ödemesi Olup Olmadığının Araştırılması Gerektiği)

• İAŞE YÜKÜMLÜLÜĞÜ (Gözetilerek Bilirkişiden Davacı Kadının Dava Konusu Kooperatif Hissesine Sağlayabileceği Katkı Miktarı Konusunda Görüşünün Alınması Gerektiği)

4721/m.152

ÖZET : Dava, katkı payı alacağı istemidir. Evlenme tarihinden fiili ayrılık tarihine kadar geçen dönemde söz konusu kooperatife aidat ödemesi olup olmadığının araştırılması, varsa ödeme tarihleri ve miktarlarının belirlenmesi, bundan sonra tarafların gelir durumları ve davalı kocanın T.M.K.nun 152. maddesinden kaynaklanan iaşe yükümlülüğü de gözetilerek bilirkişiden davacı kadının davaya konu kooperatif hissesine sağlayabileceği katkı miktarı konusunda görüşünün alınması ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
DAVA : İlkay G. ile Üçler G. aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Aksaray 2. Aile Mahkemesinden verilen 26.5.2009 gün ve 11/367 Sayılı hükümün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 2.2.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı İlkay G. vekili; vekil edeninin katkıları ile evlilik birliği içinde ve tarafların fiilen ayrıldıkları 1.1.2000 tarihinden önce edinilen 68 DP 790 plaka sayılı araç için 3500,00 YTL, Umut Yapı Kooperatifi hissesi için ise ayrılık tarihinde sahip olduğu 15000,00 YTL'nin 1/2 sine karşılık gelen 7500,00 YTL olmak üzere toplam 11.000,00 YTL'nin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 18.9.1992 tarihinde evlenmişler, 25.6.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükümün kesinleşmesiyle 8.12.2004 tarihinde boşanmışlar ise de fiili ayrılığın 1.1.2000 tarihinde gerçekleştiği ve tarafların bundan sonra bir araya gelmedikleri hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi, davacının talepleri de fiili ayrılık tarihinden önce var olduğu iddia edilen katkıya ilişkindir. Bu sebeple taraflar arasında ki uyuşmazlık, 743 Sayılı T.M.K.nun 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre. Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının birlikte edinildiğini ileri sürdüğü 68 DP 790 plaka sayılı aracın davalı adına kayıtlı olmaması ve kayıtlara yansımamış olsa dahi taraflarca bedeli ödenmek suretiyle kayıt sahibi Cennet G. ve onun eşi Şammaz G.'den satın alındığının kanıtlanmamış olması karşısında davaya konu araca ilişkin olarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle; davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükümün 68 DP 790 plaka sayılı araca ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davacı vekilinin davaya konu diğer mal varlığına yönelik temyiz itirazlarına gelince; dosya arasında bulunan S.S Umut Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu imzalı 31.5.2005 tarihli cevabi yazıya göre; davaya konu kooperatif hissesi davalı eş tarafından 30.9.1991 tarihinde edinilmiş ve tarafların ayrı yaşamaya başladığı tarihten hemen sonra 6.1.2000 tarihinde üçüncü bir kişiye devredilmiştir. Davacı öğretmen olarak çalışan ve düzenli gelire sahip olan bir kişidir. Bu durumda evlenme tarihinden fiili ayrılık tarihine kadar geçen dönemde adı geçen kooperatife yapılan aidat ödemeleri varsa aynı evde yaşayan ve düzenli gelire sahip bulunan bir kişinin ödemelere katkıda bulunduğunun kabulü gerekirken mahkemenin; davacı kadının somut olarak katkıda bulunduğu belirlenememiştir şeklindeki değerlendirmesinde isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle; evlenme tarihinden fiili ayrılık tarihine kadar geçen dönemde söz konusu kooperatife aidat ödemesi olup olmadığının araştırılması, varsa ödeme tarihleri ve miktarlarının belirlenmesi, bundan sonra tarafların gelir durumları ve davalı kocanın T.M.K.nun 152. maddesinden kaynaklanan iaşe yükümlülüğü de gözetilerek bilirkişiden davacı kadının davaya konu kooperatif hissesine sağlayabileceği katkı miktarı konusunda görüşünün alınması ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarda açıklanan sebeple yerinde bulunduğundan kabulüyle usul ve yasaya aykırı kooperatif hissesine ilişkin bulunan hüküm bölümünün H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 2.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







*T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/15455
Karar: 2004/5163
Karar Tarihi: 12.04.2004

ALACAK DAVASI - KATKI PAYI İSTEMİ - ÖNCEKİ MEDENİ KANUN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI GEREĞİ - TAŞINMAZIN İKTİSAP TARİHİNE GÖRE KATKI PAYI ORANINDAKİ BEDELİN ÖDENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Dosyada bulunan 10.5.2003 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalının kooperatif üyeliği süresince gelirleri karşılaştırılmış, davacının katkı oranın %26, davalının katkı oranı ise %74 olarak belirlenmiştir. Davacı, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın iktisap tarihine göre ancak katkı payı oranındaki bedelin ödetilmesini isteyebilir. Mahkemece davacının katkı payı göz önüne alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

(4721 S. K. m. 250) (4722 S. K. m. 1)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı eşi tarafından açılan boşanma davasının devam ettiğini, evlilik birliği içinde davalı ile birlikte çalışarak kooperatife üye olmak suretiyle bir daire sahibi olduklarını, ancak dairenin davalı adına kayıtlı bulunduğunu ileri sürerek katkı payı olarak şimdilik 10.000.000.000 TL. ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Medeni Kanunun 250. maddesi gereğince ailenin ekonomik geleceğini güvenceye almaya yönelik yatırımlar veya bunların yerine geçen değerlerin mal rejiminin sona ermesi halinde eşler arasında eşit olarak paylaşılacağı gerekçesiyle dairenin rayiç bedelinin 1/2 değeri üzerinden 15.000.000.000 TL. nın davacıya ait olduğu belirtilerek taleple bağlı kalınarak 10.000.000.000 TL. nın tahsiline karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı eş, davalı ile birlikte 6-7 yıl kooperatif aidatlarını ödedikten sonra daire sahibi olduklarını ancak dairenin davalı adına kayıtlı olması nedeniyle katkı payının ödetilmesine işlemiş olup, dosyadaki delilerden 1991-1998 yılları arasında kooperatif aidatlarının ödendiği dairenin, 22.6.1999 tarihinde davalı adına tapusunun alındığı anlaşılmaktadır. Az yukarda açıklandığı üzere mahkemece Medeni Kanunun 250. maddesi gereğince taşınmazın 1/2 değeri üzerinden hüküm kurulmuş ise de, yeni Medeni Kanunla kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi 1.1.2002 tarihinden itibaren edinilen mallarda uygulanabilir. Dava konusu olayda ise kooperatife üye olmak suretiyle 22.6.1999 tarihinde dairenin tapusu alınmış olduğundan taşınmazın satın alındığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinin olaya uygulanması gerekir. Dosyada bulunan 10.5.2003 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalının kooperatif üyeliği süresince gelirleri karşılaştırılmış, davacının katkı oranın %26, davalının katkı oranı ise %74 olarak belirlenmiştir. Davacı, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın iktisap tarihine göre ancak katkı payı oranındaki bedelin ödetilmesini isteyebilir. Mahkemece davacının katkı payı göz önüne alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/558

K. 2012/1180

T. 27.2.2012

• KATKI PAYI ALACAĞI DAVASI ( Tarafların Kooperatif Üyeliği ile Elde Etmiş Oldukları Taşınmaza Ait Ödemelerinin Büyük Bir Kısmını 4721 S.K. Yürürlük Tarihinden Önce Tamamlamış Olduğu - Bir Yıllık Zamanaşımı Süresinin Cari Olamayacağı )

• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Katkı Payı Alacağına İlişkin Davada 4721 S.K. 01.01.2002 Yürülük Tarihinden Önce Taşınmaza İlişkin Ödemelerin Yapılması Nedeniyle - Borçlar Kanunu Genel Hükümlerine Göre 10 Yıllık Zamanaşımı Süresinin Geçerli Olduğu )

• EDİNİLMİŞ MAL ORTAKLIĞI REJİMİ ( Taraflar Arasında 01.01.2002 Tarihinden Sonraki Dönem İçin Uygulanabileceği - Bir Yıllık Zamanaşımı Süresinin Geçirildiğinden Bahisle Davanın Reddedilmesinin Hatalı Olduğu/Katılma Payı Alacağı Davası )

• MAL AYRILIĞI REJİMİ ( 4721 S.K. 01.01.2002 Yürülük Tarihinden Önce Eşler Arasında Geçerli Olduğu )

• ON YILLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Taraflar Arasındaki Katkı Payı Alacağı Davasında BK Genel Hükümlerinin Uygulanacağı - Mahkemece 1 Yıllık Zamanaşımı Süresinin Geçirildiğinden Bahisle Davanın Reddedilmesinin Hatalı Olduğu )

4721/m. 5,178,202,225

818/m. 125

743/m. 170

ÖZET : Taraflar arasındaki katkı payı alacağına ilişkin davada, Dava konusu taşınmaza ait üyelik aidat ödemelerinin ağırlıklı kısmı 01.01.2002 tarihinden önce yapıldığından kooperatif üyeliği yoluyla edinilen bağımsız bölümün 01.01.2002 tarihinden önce bittiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre davanın çözüme kavuşturulması mümkündür. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı kanunda düzenlenen 1 yıllık dava zamanaşımına ilişkin düzenlemenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : M.S. Y. ile N.N.A. aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Karşıyaka 2. Aile Mahkemesinden verilen 18.12.2009 gün ve 322/1179 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, tarafların 1994 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 22123 ada 1 parsel üzerindeki 7 nolu bağımsız bölümün edinilmesine kişisel gelir ve birikimleriyle 1/2 oranında katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000 TL alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, boşanma kararının 31.12.2007 tarihinde kesinleştiğini, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, taşınmazın kooperatif aracılığı ile edinildiğini, peşinat, aidat ve taksitlerin vekil edeni tarafından yatırıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, "davanın katılma alacağı niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki boşanma kararının 31.12.2007 tarihinde kesinleştiği, TMK.nun 178.maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığı görüşünden hareketle davanın reddine" karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 11.08.1994 tarihinde evlenmiş, 03.07.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 31.12.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden ( 4722 sayılı K. m. 10 ) eşler arasında evlenme tarihi olan 11.08.1994 tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı ( 743 sayılı TKM. m. 170 ), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir ( TMK. m. 202,225 ).
Dava konusu 22123 ada 1 parsel üzerindeki 7 nolu bağımsız bölüm, 08.08.2003 tarihinde ferdileştirme yoluyla davalı adına tescil edilmiş ise de, esasen taşınmaz SS. Ç... Konut Yapı Kooperatifi aracılığı ile edinilmiş olup, kooperatif üyeliği 20.05.1996 tarihinde başlamıştır. Üyelik aidat ödemelerinin ağırlıklı kısmı 01.01.2002 tarihinden önce yapıldığına, yine şerefiyeye ait taksitlerin de belirtilen tarihten önce ödendiği Dairenin geri çevirme yazıları üzerine gelen belgelerden anlaşıldığına göre kooperatif üyeliği yoluyla edinilen bağımsız bölümün 01.01.2002 tarihinden önce bittiğinin kabulü gerekir. O halde dava; katkı payı alacağı davası niteliğinde olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu durumda, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178. maddesinde düzenlenen 1 yıllık dava zamanaşımına ilişkin düzenlemenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı açıktır. Borçlar Kanununun başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava için öngördüğü 10 yıllık zamanaşımı süresini öngören TMK.nun 5.maddesi yollamasıyla 125. maddesindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği hususunda duraksama bulunmadığına göre, mahkemece 4721 sayılı TMK. nun 178.maddesi dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. İddia ve savunma çerçevesinde toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hatalı değerlendirmeye dayalı usul ve yasaya aykırı hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kadının evlendikten sonra soyadını kullanması-yeni yargı paketi Banu İyisan Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 19-06-2012 16:20
Kredili evin borcunu evlendikten sonra bitirdik benim hakkım var mı? duru duygu Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 20-10-2010 17:09
Evlendikten sonra yapılan borçların boşanma esnasında eşe devredilebilir mi? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 19-07-2010 14:19
eşimin üzerinde olan velayetleri biz evlendikten sonra almak istiyor Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 15-01-2008 18:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05689001 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.