alacağın muvazaalı temliki sebebiyle sıra cetveline itiraz

merhaba

Biraz karışık ama mesleki anlamda keyifli bir konuda fikrinizi almak istiyorum.

Borçlu şirketin bankaya olan borcunu A şirketi 6 taksitte ödüyor.Ödemeler A şirketi adına kayıtlara geçiyor.Ödemeler yapılalı 2 yıl olmuş şimdi A şirketi 900.000 tl'lik ipotek hakkını temlik alıyor.
Borçlu dava konusu villada oturmaya devam ediyor.
İhale yapıldı.A şirketi taşınmazı alacağına mahsuben aldı.
İhale kesinleşti,sıra cetveli düzenlendi.İhale bedeli ilk sıradaki temlik sahibinin alacağını dahi karşılamıyor.
Biz ikinci sıra ipotek sahibiyiz.
Ancak sorun burada başlıyor.Bizim düşüncemiz temlikin muvazaalı olduğu yönünde.
Borçlu şirketin ortağı ve aynı zamanda yetkilisi olan şahıs 2004 yılında borcu ödeyen A şirketinin ortağı aynı yıl hisseyi diğer ortağa devrediyor.Devirden 2 yıl sonra borçlu sıkıntıya giriyor.A şirketi gayet güzel devam ediyor.
2010 yılında borçlunun borcunu ödeyip 2012 yılında ihaleden alıyor.
Şirketin eski ortağı olması şirketler arasındaki organik bağı kanıtlayabilir mi?
Ayrıca 2010 yılında borç ödenmesine rağmen temlik işleminin 2 yıl beklenmesi hayatın olağan akışına ters gibi.
Bu nedenlere dayanarak sıra cetveline itiraz ettim.
Acaba bu nedenlerle temlikteki muvazaayı ispatlayabilir miyim?
Devamında,diyelim ki davamız kabul oldu.Temlik muvazaadan iptal edildi.
İhale alıcısı A firması,taşınmazı alacağına mahsuben almıştı.Dosyaya yatan bir para yok.Temlik iptal olduğunda bizim dosyaya para mı yatırılacak.

Ortakların aynı şahıslar olmasının şirketler arasındaki bağı kanıtladığına dair kararlar okumuştum. Ancak kaydetmemişim. Yalnızca bir ortağın aynı olması ise ispatı zorlaştırdığı kanaatindeyim.

Süreleri net anlayamadım ama sanki tasarrufun iptali için 2 yıllık süre kaçırılmış gibi geldi.

icradan yapılan satışlarda tasarrufun iptali mümkün değil.
ortaklık devam ediyor ve ya borçlu şirket hakkında takipler başladıktan sonra devir yapılmış olsa sanki şirketler arası organik bağ daha rahat kanıtlanırdı diye düşünüyorum.
Oysa ortak hiç bir sıkıntı yokken hissesini devretmiş.
Zor bir dava olacak.Yanıtınız için teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım;
Bu yönde yapılmış işlemlere karşı sıra cetveline itiraz davası; sıkıntılı olabilir. İsterseniz Ticaret Kanunu- Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve Borçlar Kanunu'nun vekalet hükümleri ile değerlendirilen inançlı işlemlerini araştırabilirsiniz. İpoteğin temlik edilmesinde 3. kişinin de muvazaaya dahil olduğunu ispatlamanız çok zor olacaktır. Bu noktada borçlu ile ihale alıcısı şirket arasındaki iş ve işlemlere yönelmeniz daha doğru olabilir. Hemen ilk aramada bulduğum Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin E:2005/8774, K:2006/5232 kararına bakarak başlayabilirsininiz. Yargıtay'ın bu yönde başkaca kararları da olabilir. Yeni Ticaret Kanunu'na da göz atmanızda faydalı olabilir çalışmalarınızda.
Kolay gelsin.
Av.Gülay Kaya

Yargıtay
19. Hukuk Dairesi
Esas : 2010/11261
Karar : 2011/4658
Tarih : 07.04.2011

"Kararın gerekçesinde temlik eden Banka alacağının muvazaalı olmadığı kabul edilmişken, aynı alacağa dayalı verilmiş ipoteği temlik alan diğer davalının alacağının muvazaalı olduğunun kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması bakımından karar kendi içerisinde çelişkili olup, hükmün bozulmasına karar VERMEK GEREKMİŞTİR."