Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

bankaca haksız olarak kredi taksitlerinin erken tahsil edilmesi

Yanıt
Old 01-03-2013, 12:40   #1
aytül

 
Varsayılan bankaca haksız olarak kredi taksitlerinin erken tahsil edilmesi

Merhaba, müvekkilimizin bir bankadan çektiği tüketici kredisi, banka tarafından müvekkilin hesabındaki tüm paranın mahsup edilmesi suretiyle erkenden tahsil ediliyor. Bankanın bu işlemi yapması için hiç bir hukuki gerekçe yok.Müvekkilim taksitler halinde krediyi ödemek istiyor.

Açılacak davada talep nasıl olmalıdır? Haksız tahsil edilen miktarın iadesi ile aynı şartlarda yeniden bir ödeme planı yapılması istenebilir mi?
Old 01-03-2013, 13:45   #2
av.sercan35

 
Varsayılan

Sayın aytül;
Banka ve müvekkiliniz arasında düzenlenmiş olan tüketici kredisi sözleşmesinde bankanın müvekklinizin hesabındaki paradan tahsil etme yetkisi olup olmadığını bilmiyoruz.sözleşmeyi incelemenizde fayda var.
aksi halde böyle bir durum yoksa takside bağlanmış ödenekleri peşin tahsil ettiği gerekçesiyle faiz indirimi yapma talebinde bulunabilrisiniz.Ayrıca sözleşmeye aykırı davrandığından haksız fiilden dolayı bankanın sorumluluğuna gidebilirsiniz.Kolay gelsin..
Old 01-03-2013, 14:47   #3
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

Sözleşmenin feshinde;hiçbir hukuki gerekçe yoksa sözleşmenin eski hale iadesi konusunda dava açılamaz mı acaba?
Old 01-03-2013, 14:47   #4
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Ben de öncelikle sözleşmeyi incelemenizi öneriyorum. Şayet kredi sözleşmesinde buna müsaade eden bir madde yok ise -ki varsa da bu düzenleme haklı mı haksız mı ayrıca değerlendirilmelidir- o zaman hukuki yolları değerlendirelim.

(Aklıma müvekkilinizin önceki kredi taksit ödemelerinde temerrüde düşmüş olabileceği ihtimali de geliyor, bunu da bir araştırın derim, bu durumda banka sözleşmedeki herhangi bir maddeye dayalı olarak hesaptaki parayı bloke etmiş olabilir. Sözleşmelerde yaratıcılıkta sınır tanınmadığı için bir bakmak lazım... Basit bir örnek vereyim; Müvekkiliniz kredi taksit ödemeleri için EFT talimatı vermiştir ve nasılsa ödeniyor diyerek, hesabı kontrol etmemiştir. Kredinin yıllık hayat sigortası primi ödeme günü geldiğinde, banka öncelikle hesaptaki paradan bunu tahsil etmiştir ve dolayısıyla taksidi ödeyecek yeterli meblağ kalmadığından kredi taksidi ödenememiştir, bu şekilde müvekkiliniz farkında olmadan taksidi ödememiş duruma düşmüş olabilir.)

Öncelikle sözleşmeyi inceleyip yukarıdakine benzer ihtimalleri eledikten sonra gerçekten haksız bir durum söz konusu ise bankaya bir ihtarname keşide edin ve durumu açıklayarak paranın iadesini isteyin, gelecek yanıta göre -ya da yanıt verilmez ise- sözleşmeyi ve durumu da tam anlamıyla değerlendirdikten sonra hukuki yollara başvurmayı düşünün derim.
Old 01-03-2013, 14:59   #5
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

Davaya konu olan kredi sözleşmeleri kırsal alanda tarımsal kalkınma sözleşmesi diyelim.Sözleşmenin tarafları Sosyal yardımlaşma vakfı;gıda-tarım-hayvancılık bakanlığı ve borçlu üyenin mensubu bulunduğu 1163 sayılı kanuna göre kurulmuş bir kooperatif.

Kalkınmaya muhtaç olan köylerde çiftçilerle sözleşme yapılıyor.sözleşmeye göre çiftçi almış olduğu hayvanların bedelini 6 yılda ve faizsiz olarak geri ödüyor.
Kooperatif yönetimi değişince eski yönetimi destekleyenleri kooperatiften çıkarma istiyor.bunun içinde bu sözleşmeleri iptal ettirmenin yollarını arıyor.Haklarında çıkarma kararı verilirse borçlandırıcı sözleşmelerinde iptal edileceği düşüncesiyle 44 üyenin çıkarılması kararını genel kurul gündemine alıyor.44 üye konuyu anlayınca genel kurul toplantısı esnasında tepki istifasını başkanlık divanına sunuyorlar.genel kurul üyeerin çıkarılmasına karar veriyor.Fakat yönetim başkanlık divanına sunulan istifa dilekçelerini yeni işlem olarak kabul edip il tarım müdürlüğü’ne bilgilendirme yapıyor.il tarım müdürlüğü sosyal yardımlaşmaya talimat verip proje bedellerini tahsil edin diye talimat veriyor.Bu arada da biz süresi içersinde üyeliğimizin devamı konusunda dava açtık.projelerin iptali ile ilgili kurumlardan yazı gelmeye başlayınca icra takibi yapılmadan tedbir talepli olarak borçlu olmadığımızın tespiti konusunda dava açtık.fakat kurumlar noterden ihtar çekmeye başlayıp;müvekkillerin bankadaki hesaplarına maaş hesapları da dahil olmak üzere bloke koydular.müvekkilller kredi bedelini ihzari kayıt koyarak ödemek istedi.kurumlar talebi kabul etmedi.tedbir talebini mahkemede kabul etmedi.Böylece paralar bu soyut baskıyla ödenedi.fakat bizim davalar devam ediyor.Kooperatif yönetim kurulu hakkında bu işlemler sebebiyle ağır ceza mahkemesinde dava açıldı.devam eden davalarda üyelerin üyeliklerinin devam ettiği konusnda bilirkişi raporları geldi.kredi borcunun iptal edilemeyeceğine dair ayrı bir rapor daha geldi.fakat biz mahkemeden davayı sözleşmenin eski hale iadesi için ıslah talebinde bulununca mahkeme dava hakkında kredi borcunun ödendiği gerekçesiyle karar vermeye yer olmadığı şeklinde karar verdi.

kooperatif üyeliğinin devam ettiği konusunda mahkeme kararıda çıkmak üzere.

borçlandırıcı sözleşmenin iptali gerekçesi ise kişilerin kooperatif üyesi olmaması.artık üye olduğunu tespit ettirdiğimize göre;biz de mahkeme karar verdikten sonra karar kesinleşmeden kurumlara ihtarda bulunabilir miyiz?İhtarnamaye yanıt olumlu olmazsa davayı ne şekilde ve ne davası olarak açmalıyız?
Old 01-03-2013, 16:02   #6
aytül

 
Varsayılan

Tekrar merhaba meslektaşlarım, soruyu daha da açayım. Müvekkilim, söz konusu bankada müdürlük yapmıştır. İş sözleşmesini feshederek işinden ayrılınca, banka da kredisini erken tahsil etmiştir. Yani aklınca müvekkilimi cezalandırmıştır. Sözleşmede buna ilişkin herhangi bir madde yoktur. Takdir edersiniz ki, böyle bir madde zaten olamaz.

Bu arada, müvekkilim kredisini ödemeye henüz başlamadan bu olaylar gerçekleşmiştir. Dolayısıyla, temerrüde düşme söz konusu değildir. Zaten banka da ne sözleşmenin feshedildiğine dair ne de temerrüde ilişkin (temerrüt söz konusu olmadığı için) herhangi bir ihtar göndermemiştir. Direkt, hiç bir ihtarda bulunmadan ve hiç bir hukuki gerekçe olmadan, müvekkilin personel banka hesabından tahsil yoluna gitmiştir.
Old 01-03-2013, 16:40   #7
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

O halde öncelikle Bankaya bir ihtarname çekerek bedeli talep etmeniz, olumlu sonuç alamaz iseniz zamanından önce haksız şekilde, talimat olmaksızın tahsil edilen tutar için faizi ile birlikte tahsil edilmek üzere dava açmanızı öneririm. Bankanın, müşteri konumunda olan müvekkilinizin hesabından, müşterinin herhangi bir talimatı bulunmaksızın para tahsil etmesi haksız ve hukuka aykırıdır. Ayrıca koşulları mevcutsa olayı cezai yönden de irdelemek gerekir.
Old 01-03-2013, 16:42   #8
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

bazen bankaların kendi çalışanlarına karşı özel şartlarla kredi açma durumları olabiliyor....
Old 01-03-2013, 16:55   #9
aytül

 
Varsayılan

Biz ihtarnamemizi çektik ancak banka tarafından yapılan işlemin bankacılık kanununa uygun olduğu belirtilerek, para iade edilmedi. Sözleşmede, erken tahsili haklı çıkaracak hiç bir madde bulunmamaktadır.

Ben talebimizin nasıl olması gerektiği konusuna takılıyorum. Yoksa, sözleşmenin ihlal edildiği ve haksız yere erken tahsil edildiği konusunda bir tereddüdüm yok. Sizce talebimiz nasıl olmalı?

1-Paranın iadesini talep ettik diyelim. Kredi taksit tarihleri çoktan geçmiş oldu. Geri ödemeyi nasıl yapacağız?

2-İlk seçenek yerine, paranın iadesiyle birlikte, ödeme planının yeniden düzenlenmesini talep edebilir miyiz? Yani, aynı koşullarda, yine aynı taksit sayısında bir ödeme planı oluşturulmasına karar verilir mi?
Old 01-03-2013, 17:34   #10
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

sözleşmenin geri iadesi konusunu mahkemeye anlatmak sorun teşkil ediyor.zaten borcunuz varmış onu da ödemişsiniz mantığı ile hareket ediyorlar.ama şu karara bir bakıp inceler misiniz lütfen.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/1070
K. 2012/2724
T. 22.2.2012

* HAKSIZ İHTARNAME SEBEBİYLE TAZMİNAT TALEBİ (Davalının Kusurlu Olarak İhtarname Çektiğinin Tartışmasız Olduğu - Manevi Tazminatla Sorumlu Tutulacağı)

* İHTARNAME SEBEBİYLE TAZMİNAT TALEBİ (Haksız Olduğu/Davacı Tarafça Açılan Menfi Tespit Davasında Davalının İlk Celsedeki Kabul Beyanı Nedeniyle Davanın Kabulle Sonuçlandığı - Uygun Bir Manevi Tazminat Takdir Edilmesi Gerektiği)

* MANEVİ TAZMİNAT (Haksız İhtarname Sebebiyle - Kişilik Haklarına Saldırının Varlığı Kabul Olunarak Uygun Miktarda Hükmedileceği)

* HACİZ TEHDİDİNE MARUZ BIRAKILMA (Haksız Yere Bir Kimsenin Maruz Bırakılmasının Manevi Tazminatla Sorumlu Tutulmasını Gerektirdiği - Haksız İhtarname Sebebiyle Açılan Tazminat Davasında Uygun Miktarda Manevi Tazminata Hükmedileceği) 818/m.49

ÖZET : Davacı, haksız ihtarname sebebiyle zarara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davacı tarafça açılan menfi tespit davasında, davalının ilk celsedeki kabul beyanı nedeniyle, davanın kabulle sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının kusurlu olarak ihtarname çektiği tartışmasızdır. Ayrıca, haksız yere bir kimsenin haciz tehdidine maruz bırakılması o kimsenin kişilik haklarına saldırı oluşturan ve manevi tazminatla sorumlu tutulmasını gerektiren bir davranıştır. Kişilik haklarına saldırının varlığı kabul olunarak uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekir.

DAVA : Davacı M.T. vekili tarafından, davalı Akbank taş aleyhine 7.5.2009 gününde verilen dilekçeyle haksız ihtar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 6.5.2010 tarihli kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan raporla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-)Diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava, haksız ihtar sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı banka tarafından kefil sıfatıyla borçlu bulunduğuna dair noter ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamede, borcun yedi gün içinde ödenmesinin istendiğini, böyle bir borcu olmadığına dair karşı ihtarname çekerek akabinde menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davalının eyleminin vücut bütünlüğü veya kişilik hakkına yönelik olmadığı ve maddi zararın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı, haksız ihtarname sebebiyle zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bu davada öncelikle davalının ihtarname çekmekte haklı olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Davacı tarafça açılan menfi tespit davasında, davalının ilk celsedeki kabul beyanı nedeniyle, davanın kabulle sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının kusurlu olarak ihtarname çektiği tartışmasızdır. Ayrıca, haksız yere bir kimsenin haciz tehdidine maruz bırakılması o kimsenin kişilik haklarına saldırı oluşturan ve Borçlar Yasası'nın 49. maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmasını gerektiren bir davranıştır.

Mahkemece, kişilik haklarına saldırının varlığı kabul olunarak uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, manevi tazminat istemin tümden reddi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda (2) sayılı bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen sebeplerle reddine ve peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 22.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-03-2013, 17:36   #11
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

haksız ihtarname sebebiyle manevi tazminata hükmedilebiliyorsa o zaman haksız feshedilen sözleşmenin de geriye iade edilmesi gerekir..diye düşünüyorum
Old 01-03-2013, 17:46   #12
aytül

 
Varsayılan

Şöyle bir durum da var. Daha önce de belirttiğim gibi, bankanın sözleşmeyi feshettiğine dair bir beyanı yok. Sözleşmenin ayakta olduğunu söyleyebilir miyiz?
Old 01-03-2013, 17:59   #13
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

sözleşmeyi feshetmeden kişiyi temerrüde düşürmeden kredi borcunu tahsil etmesi bence ve yukardaki kararı da incelediğinizde bence hukuki değil..kişinin borcunun vadesinin geçtiğini bilmesi hukuken sözkonusu olmuyor.fakat sözleşme şartlarından birisi kişinin banka çalışanı olması ise;çünkü bazı bankaların kendi çalışanlarına vermiş olduğu özel şartlı krediler var.o zaman bankanın temerrüde düşürmesine gerek yok.kişinin iş akti feshedilince kredi de yeralan özel şartlarda ortadan kalkmış oluyor.bence kişiye verilen kredinin özzel şartlı kredi olup olmadığını kişinin kendisinden öğrenmelisiniz.kişi özel şartlı kredi olup olmadığını konusunda bir açıklama yapacak olursa işiniz daha kolay olur.
Old 01-03-2013, 18:03   #14
aytül

 
Varsayılan

Sözleşmeyi inceledim, herhangi bir özel şart yok. Dediğim gibi, haksız olarak kredinin erken tahsil edildiği konusunda pek tereddüdüm yok. Sadece talebin nasıl olması gerektiği konusunu toparlayamıyorum.
Old 02-03-2013, 02:46   #15
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

sözleşmenin eski şartlarla eski hale iadesi;iki sözleşme arasında miktar farkı varsa farkın maddi zarar olarak tazmini ve haksız fesh sebebiyle manevi tazminat...
Old 09-03-2013, 15:44   #16
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

YARGITAY 11. HUKUK DA‹RES‹
E: 2005/14550 K: 2007/9038 T: 14.06.2007
T‹CARET HUKUKU • BANKANIN SÖZLEfiMEYE AYKIRI ‹fiLEMLER‹
• HAKSIZ EYLEM • MANEV‹ TAZM‹NAT
Özet: Daval› bankan›n kredi sözleflmesini
tek yanl› feshetmesi, hesaplar› kat edip teminat›
n varl›¤›na karfl›n icra takibine baflvurmas›
ve haciz ifllemlerini yürütmesi, davac›n›n
devam eden taahhütlerinin feshedilmesine ve
yeni ihaleler alamamas›na sebebiyet vermifl
oldu¤undan, sözleflmeye ayk›r› takipler ve ifllemler
davac›n›n flöhret ve sayg›nl›¤›n› zedeleyici
haks›z eylemler olarak kabul edilmeli ve
manevi tazminata hükmedilmelidir.
Taraflar aras›nda görülen davada Beyo¤lu Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce
bozmaya uyularak verilen 21.09.2005 tarih ve 2003/514-2005/326 say›
l› karar›n Yarg›tay'ca incelenmesi duruflmal› olarak taraflar vekilleri taraf›
ndan istenmifl olmakla, duruflma için belirlenen 12.06.2007 gününde
davac› avukat› ile daval› avukat› gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde
verildi¤i anlafl›ld›ktan ve duruflmada haz›r bulunan taraflar avukatlar›
dinlenildikten sonra duruflmal› ifllerin yo¤unlu¤u ve süre darl›¤›ndan
ötürü iflin incelenerek karara ba¤lanmas› ileriye b›rak›lm›flt›. Dava dosyas›
için Tetkik Hakimi taraf›ndan düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine
dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruflma tutanaklar› ve tüm belgeler
okunup incelendikten sonra iflin gere¤i görüflülüp, düflünüldü:
Davac› vekili, müvekkilinin köklü bir flirket oldu¤unu, taraflar aras›
nda kredi sözleflmesi bulundu¤unu, daval› bankan›n hiçbir hakl› nedene
dayanamadan taahhüt bedellerini ödemedi¤ini, kredi hesaplar›n› kat
ederek haks›z icra takibi yapt›¤›n›, aç›lan menfi tespit davas›n›n müvekkilinin
lehine sonuçland›¤›n›, ancak daval›n›n bu eylemiyle müvekkilinin
ticari itibar›n›n sars›ld›¤›n›, ifl ba¤lant›lar›n›n iptal edildi¤ini, kredilerin
flirket özvarl›¤› ile tasfiye edilmek zorunda kal›nd›¤›n› ileri sürerek, flimdilik
10’ar milyar TL maddi ve manevi tazminat›n daval›dan tahsilini talep
ve dava etmifltir.
Daval› vekili, döviz kredisi kullanan davac›n›n ihracat teflvik belgesi
kapsam›ndaki ifllerini, zaman›nda teslim etmedi¤ini, bu nedenle Merkez
Bankas›'nca yapt›r›m uyguland›¤›n›, icra takibinde davac› borçlunun bir
k›s›m alaca¤› kabul etti¤ini, riskli kredi müflterisi oldu¤undan ifllemlerin
bankac›l›k uygulamalar›na uygun oldu¤unu savunarak davan›n reddini
istemifltir.
2758 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 81 • Say›: 6 • Y›l 2007
Mahkemece davan›n maddi tazminat yönünden kabulüne iliflkin verilen
karar taraflar›n temyizi üzerine Dairemizce bozulmufl olup, bozmaya
uyularak yap›lan yarg›lama sonunda toplanan kan›tlara ve bilirkifliler
kurulu raporuna dayan›larak, daval› bankan›n süresinde kapat›lmayan
ihracat› teflvik belgesi kapsam›ndaki döviz ve prefinansman kredisinden
dolay› resen Merkez Bankas›'na ödedi¤i ve daha sonra idari yarg› ilam›yla
geri ald›¤› KKDF ve cezai kesintilerden dolay› daval›ya icra takibi yapmas›
n›n sorumluluk do¤urmayaca¤›, ancak, kredi borcu için teminat varken
icra takibine giriflilmesinin davac›n›n itibar›n› zedeledi¤i, Dünya Bankas›
ile yap›lan sözleflmeden do¤an hak edifllere haciz veya temlik konularak
sözleflmenin feshine neden olundu¤u, verilen teminat ve kefaletlerle
borcun kapat›ld›¤› o dönemde davac›n›n bünyesi ve mali yap›s›n›n daval›
n›n hacizler ve icra takiplerinden olumsuz etkilendi¤i, davac› flirketin
iyi ve profesyonelce yönetilmesine karfl›n daval› bankaca ileri sürülen
ödenmemifl SSK takibi, kald›r›lan senet protestolar› ve karfl›l›ks›z çeklere
ra¤men tüm ihaleleri alabilen davac›n›n kredi sözleflmelerinin tek yanl›
feshi ve kredi hesaplar›n›n kat'› ve 89/1 haciz ihbarnamelerinden sonra
ihale olamamas›n›n tek nedeninin daval› bankan›n bankac›l›k teamüllerine
uygun olmayan yapt›r›mlar› oldu¤u, davac›n›n u¤rad›¤› zarardan daval›
n›n sorumlu bulundu¤u, manevi tazminat koflullar›n›n oluflmad›¤› gerekçesiyle
maddi tazminat isteminin kabulüne, fazlaya iliflkin haklar›n
sakl› tutulmas›na oyçoklu¤u ile karar verilmifltir.
Karar› taraflar vekillerince temyiz edilmifltir.
1- Dosyadaki yaz›lara, mahkemece uyulan bozma karar› gere¤ince
hüküm verilmifl olmas›na ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamas›
na göre, taraflar vekillerinin afla¤›daki bent d›fl›nda kalan ve yerinde
görülmeyen di¤er temyiz itirazlar›n›n reddi gerekmifltir.
2- Ancak, Dairemizin 16.11.2000 ve 03.07.2003 tarihli bozma ilamlar›
nda belirtildi¤i üzere, daval› bankan›n kredi sözleflmelerini tek yanl›
feshi ve hesab› kat'›n›n ard›ndan yapt›¤› ifl ve ifllemlerin haklar› kötüye
kullan›lmas› ve bankac›l›k teamüllerine ayk›r›l›¤›n›n ve bundan kaynaklanan
zarar›n varl›¤›n›n saptanmas› halinde davac›n›n üstlendi¤i taahhüt
ifllerinin ‹TB'lerin iptali, kredilerin kesilmesi nedeniyle aksamas› veya bir
k›sm›n›n ihale makamlar›nca iptalinden dolay› ortaya ç›kan somut zarar
kalemlerinin ve miktar›n›n belirlenerek daval›n›n sorumluluk kapsam›-
n›n tayini yoluna gidilmeden önceki iki karar›n dayand›r›ld›¤› bilirkifli raporlar›
nda oldu¤u gibi 1991-1996 y›llar› aras›ndaki dönemin dava tarihine
kadar olan bilanço zarar›n›n daval› bankan›n haks›z eyleminden do¤-
du¤una dair soyut ve zarar verilerinin irdelenmesini içermeyen
30.06.2005 havale tarihli bilirkifli raporu ile sonuca gidilmesi do¤ru bulunmam›
fl, karara bu yön bak›m›ndan daval› yarar›na bozulmas› gerekmifltir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bitmemiş konut Projesinde kredi taksitlerinin iadesi sinequanon Hukuk Haberleri 1 04-03-2013 23:32
Haricen tahsil edilen icra dosyasının yeniden tahsil edilmesi problemi hakkında ilginç bir olay Erdem Karaağaç Meslektaşların Soruları 2 02-07-2012 16:56
haksız olarak tahsil edilen ecrimisil ve kira bedellerinin iadesi cicero* Meslektaşların Soruları 0 30-07-2009 15:34
çek bedellerinin bankaca bloke edilmesi aysun nalbant Meslektaşların Soruları 5 17-07-2009 11:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07122111 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.