|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-09-2006, 18:48 | #1 |
|
arkası bankaya vurdurulmayan çeke dayanarak itirazın iptali davası
elimizde arkası bankaya vurdurulmamış bir çek var. karşı taraf borca itiraz etmiş bankaya ibraz edilmedi diye takibin durdurulmasını istedi. aradaki ticari güven ilişkisinden dolayı müvekkilim bankaya ibraz için gitmemiş ve karşı tarafta çekin arkası icra takip dosyasında olmadığı için bir de çekte tahrifat ileri sürmüştür. itirazın iptali davası açacağız acaba ne yapmalıyız.
|
19-09-2006, 20:55 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Bulabildiğim en genel kapsamlı içtihat bu anladığım kadarı ile kambiyo takibi yönünden hakkınız kaybolmuş sayılıyor. Öte yandan tahrifata ilişkin iddia bilirkişi raporu neticesinde açığa kavuşacağından bu yönden korkacak bir şey yoktur. (Kendinizden eminseniz) Takipten vazgeçerek, yukarıda anlatıldığı gibi ya alt hukuki ilişkiyi ispatlamak üzere alacak davası ya da sebepsiz zenginleşme davası açmanız gerekiyor. Ben böyle anladım. Bu alanda pek deneyimim olduğunu söyleyemem özel mesajla sorduğunuz için küçük bir araştırma yaptım. Başka üyelerimiz ne der bilmiyorum. Siz gelecek itirazları ve eklenecek cevapları bir bekleyin derim. |
20-09-2006, 03:33 | #3 |
|
TTK.m.644 hükmü uyarınca;
çekin ödeme için bankaya ibraz edilmemesi (arkasının yazılmaması) halinde keşideci dışında kalan müracaat borçlularına (cirantalar) müracaat hakkı kaybolur. Ancak, keşideciye müracaat hakkı devam eder. Keşideciye müracaat hakkının hukuki temeli sebepsiz zenginleşmedir ve ispat yükü arkası yazılmamış çeki elinde bulunduran hamilde değil, keşidecidedir. Ancak burada sebepsiz zenginleşmedeki zaman aşımı süresine dikkat etmek gerekir. Zamanaşımı süresi çekin keşide tarihi nazara alınarak ibraz süresinin dolduğu günden itibaren CAYMA HAKKININ KULLANILIP KULLANILMAMASINA GÖRE değişiklik göstermektedir. Cayma hakkının (TTK.m.711) kullanılmaması halinde çek ödeme için bankaya ibraz edilmemiş olması halinde bile ibraz süresini dolmasından itibaren 6 ay süreyle çek niteliğini korur. Yani ibraz halinde muhatap banka ödeme yapabilir ve bundan da hiç bir sorumluluğu doğmaz. Tabiki bunun için keşideci ve muhatap bankaarasında yapılan ÇEK HESABI SÖZLEŞMESİNDE ibraz süresinden sonra ödeme yetkisinin muhatap bankaya tanınmış olması gerekir. Cayma hakkının kullanıldığı ya da ÇEK HESABI SÖZLEŞMESİ ile muhatap bankaya ibras süresinden sonra ödeme yetkisi tanınmadığı hallerde cayma hakkının kullanıldığı ya da ibraz süresinin dolduğu tarihte BİR YILLIK zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Yazdığım koşullar dahilinde TTK.m.644'e dayalı olarak keşideciden talep hakkınız bulunmaktadır. Bu durum KAMBİYO HUKUKUNDAN doğmaktadır. Ben anılan zamanaşımı süresi içerisinde İTM'den itirazın kaldırılmasının istenebileceği düşüncesinde olmama rağmen bu yolu hiç denemediğimi söyleyebilirim. İtirazın iptali yoluna gidilmesi halinde kötü niyetle itiraz eden ve itirazını da ispat edemeyen borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi muhtemeldir. Uygun bir zamanda içtihatları da aktarırım. Kolay gelsin.. ---------- |
20-09-2006, 08:21 | #4 |
|
''TTK.m.644 hükmü uyarınca;
çekin ödeme için bankaya ibraz edilmemesi (arkasının yazılmaması) halinde keşideci dışında kalan müracaat borçlularına (cirantalar) müracaat hakkı kaybolur. Ancak, keşideciye müracaat hakkı devam eder.'' Sayın İbretinin dediğine katılıyorum yanlız bir şeyi belirtmekte fayda var örnegin senette protesto cekmediğimiz zaman cirantalara başvuramasak bile keşieciye normal kambıyo takibi yapabiliyoruz ama çekte 10 günlük ibraz süresinde bankaya yazdırmazsak keşideciyede kambiyoyoluyla takıp yapamıyoruz .. Yanlıs mı biliyorum . ? |
20-09-2006, 11:46 | #5 |
|
Bankaya ibraz edilmemiş olan çek, yazılı delil başlangıcı teşkil eder.Elinizde çek bedelinden kaynaklanan alacağınızı teyit eden fatura,irsaliye v.b varsa itirazın iptali davası açıp, yazılı delil başlangıcı olan çek nedeniyle de tanık dahi dinletebilirsiniz.
|
20-09-2006, 14:18 | #6 |
|
bankaya ibraz edilmese de çekin kambiyo senei olmadığına ilişkin iddiasını süresinde dava açarak (5 gün ) ileri sürmesi gerekir. Ayrıca itiraz dilekçesinde borcu ödediğine ilişkin iddiası varsa kambiyo senedi niteliğinde olmadığını iddia edemz. Yani şöyle imza inkarını geri alır ve borcu kabul ederse o zaman çekin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını ileri süremez. yok sa arkadaşlara katılıyorum. takibiniz iptal edilir 7 örnek takip açıp bu takibin iptalini isteyebilirsiniz.
|
20-09-2006, 18:26 | #7 |
|
HD 19 Esas : 2002/008423 Karar: 2002/007094 Tarih: 05.11.2002
* ÇEKE DAYALI MÜRACAAT HAKKININ DÜŞMESİ * SEBEPSİZ İKTİSAP Çeke dayalı müracaat hakkı (çekin süresinde ibraz edilmemesi sebebiyle) düşmüş olan hamilin alacağına dava yoluyla kavuşabilmesi için ya doğrudan doğruya temel ilişkiye dayanarak bir tahsil davası ya da sebepsiz iktisap davası yoluna başvurması gerekir. (6762 s. TTK. m. 644, 730) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 450.000.000 TL alacaklı olduğunu, davalının aleyhine girişilen icra takibine karşı haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin dayanağı olan çekin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, davacının temel ilişki iddiasının da bulunmadığını, beyan ederek davanın reddini ve davacının %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece, çekteki imza inkar edilmediğinden, borcun ödendiği de savunulmadığından davalının çek nedeniyle borçlu olduğu kabul edilmiş ve itirazın kısmen iptali ile takibin 559.350.000 TL üzerinden %80 reeskont faizi ile devamına, asıl alacağın %40´ı olan 180.000.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çeke dayalı müracaat hakkı (çekin süresinde ibraz edilmemesi sebebiyle) düşmüş olan hamilin alacağına dava yoluyla kavuşabilmesi için ya doğrudan doğruya temel ilişkiye dayanarak bir tahsil davası, ya da TTK.nun 730/14.md. yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken ve aynı yasanın 644.md.sinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası yoluna başvurması gerekir. Davacı da yukarıda belirtildiği gibi haciz yoluyla icra takibi yapmış, itiraz üzerine aynı nedene (sebepsiz iktisaba) dayanarak itirazın iptalini istemiştir. Başka bir deyimle davada temel ilişki iddiasına dayanılmamıştır. Bu durumda somut olay yönünden uyuşmazlığın TTK.nun 644.md. hükmü çerçevesinde çözümlenmesi gerekmekte olup davalı keşideci sebepsiz zenginleşmediğini usulen kanıtlayamadığından sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu gerekçeyle onanması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle HUMK.nun 438/son md. gereğince hükmün belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 5.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. Kaynak=Corpus (C) 2000, Corpus, CD-Medya |
20-09-2006, 18:47 | #8 |
|
T.C.
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2004/3416 K. 2005/778 T. 4.2.2005 • İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Genel Kredi Sözleşmesine Teminat Olarak Çek Veren Sözleşme Dışı Üçüncü Kişiye Karşı Bu Çeke Dayalı Olarak Yapılan Genel Haciz Yoluyla Takibe Vaki İtiraz Nedeniyle ) • ÇEKE DAYALI KAMBİYO TAKİBİ ( İbraz Müddetinin Bitiminden İtibaren Altı Ay Geçmekle Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takibe Konulamaması ) • SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Zamanaşımına Uğraması Nedeniyle Kambiyo Hukukundan Kaynaklanan Hakları Kullanmayan Çek Hamilinin Keşideciye Karşı Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Başvurabilmesi ) 6762/m.644,726,730 2004/m.68 ÖZET : Dava konusu çek ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçtikten sonra takibe konulduğundan TTK.nun 726. maddesi hükmüne göre davacı kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kullanamaz. Ancak davacının TTK.nun 730. maddesinin yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 644. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde keşideciye başvurulabileceği düşünülüp uyuşmazlığın bu yönden değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, müvekkili bankanın Bafra Şubesinden 27.2.1997 ve 20.5.1998 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ile kredi kullanan dava dışı Kurumahmutoğlu Motorlu Araçlar San. ve Tic.A.Ş.nin teminat olarak davalının keşide ettiği çeki müvekkili bankaya ciro ettiğini, yasal süresinde ibraz edilen çekin karşılıksız çıktığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, davalı tarafından keşide edilen çekin ilamsız takip yolu ile icra takibine başlanıldığını, ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece zamanaşımına uğrayan çeke ciro yoluyla hamil olan davacı kendisi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan keşideci hakkında çek bedelinden dolayı dava açamaz gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu çek ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçtikten sonra takibe konulduğundan TTK.nun 726. maddesi hükmüne göre davacı kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kullanamaz. Ancak davacının TTK.nun 730. maddesinin yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 644. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde keşideciye başvurulabileceği düşünülüp uyuşmazlığın bu yönden değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 4.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
20-09-2006, 18:47 | #9 |
|
T.C.
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4226 K. 2005/827 T. 7.2.2005 • İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Ciro ile Kendisine Devrolunan Çek Bedelini Ödemek Zorunda Kalan Cirantanın Diğer Cirantalar ve Keşideci Aleyhine Yaptığı İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle ) • ÇEKİN SÜRESİNDE BANKAYA İBRAZ EDİLMEMESİ ( Bu Halde Çek Hamilinin Kambiyo Senedine Dayalı Müracaat Hakkını Yitirmesi-Hamilin Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Keşideci ve Aralarında Temel İlişki Bulunan Cirantasına Başvurabilmesi ) • KAMBİYO SENEDİ VASFI ( Süresinde Bankaya İbraz Edilmeyen Çekin Bu Vasfının Ortadan Kalkması-Bu Halde Hamilin Kambiyo Senedine Dayalı Müraacat Hakkını Kaybetmesi ) • SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Süresinde Bankaya İbraz Edilmediği için Kambiyo Senedine Dayalı Müraacat Haklarını Kaybeden Çek Hamilinin Keşideciye ve Arasında Temel İlişki Bulunan Cirantasına Bu Hükümlere Göre Başvurabilmesi ) 2004/m.67 6762/m.644,720,730 ÖZET : Davaya konu çek süresinde bankaya ibraz edilmediği için hamil kambiyo senedine dayalı müracaat hakkını yitirmiştir. Bu durumda alacaklı hamil, TTK.nun 644 ncü maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye ve aralarındaki temel ilişkiye dayalı olarak çeki kendisine ciro edene başvurabilir. DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan Dominant İlet. ve Rek. Tas.Çözüm Tic. ve San. Ltd.Şti. vek.Av.Gülcan Taser gelmiş, davacı ile diğer davalı taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, davalı Dominant Ltd.Şti.nin cirosu ile davalılar Medya A.Ş. ve Gazete A.Ş.ye geçen ve onların da cirosu ile müvekkiline intikal eden 10.10.1998 keşide tarihli çekin bedelini aleyhlerine yapılan icra takibi sonucu dava dışı Atlas A.Ş.ne ödemek zorunda kaldıklarını, davalılarda çekten doğan alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı Dominant Ltd.Şti. savunmasında, dava konusu çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmediği için kambiyo senedi niteliğini kayıp ettiğini, davacı ile aralarında temel ilişkide bulunmadığından davacının kendilerine müracaat hakkı bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Davalılar Medya A.Ş. ve Gazete A.Ş. savunmasında, dava konusu çekin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalıların temel ilişki ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya karşı sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı Gazete A.Ş.nin davacı ile arasındaki temel ilişki nedeniyle borçlu olduğunun anlaşılmasına göre Gazete A.Ş.nin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davaya konu çek süresinde bankaya ibraz edilmediği için hamil kambiyo senedine dayalı müracaat hakkını yitirmiştir. Bu durumda alacaklı hamil, TTK.nun 644 ncü maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye ve aralarındaki temel ilişkiye dayalı olarak çeki kendisine ciro edene başvurabilir. Dava konusu çekin keşidecisi dava dışı Tolunay Ltd.Şti. birinci ciranta Medya A.Ş., ikinci ciranta Gazetecilik A.Ş., üçüncü ciranta Era Ltd.Şti. ve hamili Atlas A.Ş.dir. Bu durumda yukarıda açıklanan kurala göre davacı ile davalılar Dominant Ltd.Şti. ve Medya A.Ş. arasında temel ilişki bulunmadığından davacı adı geçen şirketlerden temel ilişkiye dayalı olarak bir talepte bulunamayacağı gibi, sebepsiz iktisap hükümlerine göre de bir talepte bulunamaz. Mahkemece TTK.nun 644/son, 720 ve 730/14. maddesi hükümleri gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açkılanan nedenle davalı Gazete A.Ş.nin temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalılar Dominant Ltd.Şti. ve Medya A.Ş. yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı Dominant Ltd.Şti. yararına takdir edilen 375.-YTL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 7.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx ------------------ Kararı buraya koydum ama çeki ödeme için bankaya ibraz etmemiş ya da zamanaşımı süresi içerisinde takibe koymamış olan hamilin, kendisinden önce gelen ve aralarında temel ilişki bulunan cirantaya karşı temel ilişkiye dayalı olarak nasıl talepte bulunabileceğini anlayabilmiş değilim. Yargıtay üyesi olsam karardaki bu kısma AYRIK OY kullanırdım. Saygılarımla.. |
20-09-2006, 19:01 | #10 |
|
Sn. Nebi; "...çekte 10 günlük ibraz süresinde bankaya yazdırmazsak keşideciyede kambiyoyoluyla takıp yapamıyoruz .. yanlış mı biliyorum?..." diye soruyor.
Araştırdım ve iki görüşe rastladım; 1)Çekin ibraz süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi halinde çek niteliğinin ortadan kalkacağı yönünde görüş belirtenlere göre ÖDEME İÇİN BANKAYA İBRAZ EDİLMEMİŞ OLAN ÇEKE DAYALI OLARAK KAMYİYO TAKİBİ YAPILAMAZmış. 2)Çekin, ödeme süresi içerisinde ödeme için bankaya ibraz edilmese bile çek niteliğinin korunmaya devam ettiğini,... çek niteliğinin ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayılmış ise (ki ibraz süresi içinde cayma mümkün değil) çek niteliğini kaybedeceği, değilse çek niteliğini korumaya devam ettiğinden kambiyo takibine konu edilebileceğine dayalı görüş mevcut.. Her iki görüşe uygun olan Yargıtay kararlarına da rastladım.. |
20-09-2006, 21:30 | #11 |
|
sonuç? ? ?
|
20-09-2006, 22:55 | #12 |
|
Sonuç, çek ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmedi veya edilip de arkası yazdırılmadı ise bile delil vasfını kaybetmiyor. Sebepsiz zenginleşme ya da alt ilişkiye dayanan alacak davasına konu edilebiliyor. ciro yolu ile aldığınız bir çek söz konusu ise keşideci ile aranızda bir alt ilişki olamayacağından sebepsiz zenginleşme tercih edilecektir. Kambiyo vasfı ile ilgili olarak benim görüşüm. Kanun koyucu çekin piyasada güven içinde tedavülünü ve paraya alternatif bir değişim aracı olma fonksiyonunu nedeniyle özendirme gayesinde olduğundan. Yasal süre içinde ibraz edilmeyen ve bu yönüyle kambiyo senedi vasfını yitiren çekin kambiyo senedi niteliği korunmamalıdır. Zira ciro zinciri içerisindekiler ibraz tarihinde keşidecinin hesabından paranın alındığını ve sorumluluklarının bittiğini düşünerek hesaplarını buna göre yapmalı ve sürekli geçmişte imzaladıkları bir takım çeklerin tedirginliği içerisinde yaşamamalıdırlar. Sonuç mu? Bilgiyi ve yorumu sunmak bizden alıp değerlendirmek de sizden. Yargıtay Kararları gerçek yorumlarımız ise yalnızca bizi bağlar. Tamamını okuyup tercihi yapmak size düşüyor sn. Av.Nebi...
|
21-09-2006, 11:46 | #13 |
|
T.C.
Y A R G I T A Y HD.11 E. 1984 / 3061 K. 1984 / 3867 T. 05.07.1984 ARAYA GİRME KIYMETLİ EVRAK/ -BAŞVURU-SÜRE-İMZA 6762 / TTK. - 644. TTK'NUN 644. MADDESİNDE DÜZENLENMİŞ BULUNAN NEDENSİZ MAL EDİNİM DAVASI KAMBİYO HUKUKUNA DAYALI BİR DAVA ÇEŞİDİDİR. ÇEKE DAYALI BAŞVURU HAKKI DÜŞMÜŞ OLAN HAMİLİN ALACAĞINA DAVA YOLUYLA KAVUŞABİLMESİ İÇİN TAHSİL DAVASI AÇMASI VEYA ÇEKLERDE UYGULANMASI GEREKEN NEDENSİZ MAL EDİNİM YOLUNA BAŞVURMASI GEREKİR. DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul Birinci Asliye Ticaret Mahkemesi)'nce verilen 29.2.1984 tarih ve 1673-795 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizine tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : davacı vekili, keşidecisi davalı...Ltd. Şti. ve cirantası diğer davalı....-Der. Ltd.Şti. olan (4.250.000) liralık çekin hamili olan müvekkilince icra takibine konulduğunu davalıların borca ve imzaya itiraz etmediklerini ancak davalı...-Der ltd.Şti.nin şikayeti üzerine icra Tetkik Merciince çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini ileri sürerek mezkur alacağın her iki davalıdan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ...-Der Ltd.Şti. vekili cevabında müvekkilinin ciranta olması nedeniyle davacı hamilin çeki süresinde ibraz etmemiş olması nedeniyle müvekkiline karşı müracaat hakkının düştüğünün ve esasen takibin bu nedenle de iptaline karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı çek keşidecisi....Ltd. Şti. vekiliyse, müvekkilinin davacıya hiç borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının çek hamilinin çeki muhatap bankaya süresinde ibraz etmemekle gerek cirantasına ve gerekse keşideciye karşı müracaat hakkının TTK.nun 720. maddesi uyarınca düştüğü davacının ancak temel ilişkiye dayanarak ayrıca sebepsiz iktisap açması gerektiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve TTK.nun 720. maddesinin 723. maddesi ile birlikte yorumlanmasında 720. maddenin emredici ve hak düşürücü nitelikte bir düzenleme getirdiğinin kabulü gerektiği gibi, TTK. nun 730. maddesinde, aynı yasanın (vadeden sonraki ciro) ile ilgili 602. maddesine bir atıfta bulunmamış olmasına, diğer bir deyişle Ticaret Yasasının poliçe ve bonolarda uygulanması mümkün bulunan vadeden sonraki ciro (temlik) imkanını çeklerde kabul etmemiş olmakla, süresinde ibraz edilmemiş bir çekteki kıymetli evraktan doğan hakkın düşmüş olduğunu kabul ve teyid etmiş bulunmasına nazaran davacı vekilinin keşideci yönünden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının ciranta sıfatını taşıyan diğer davalı .... - Der Ltd. Şti. yönünden ise tüm temyiz itirazlarının reddiyle bu davalı yönünden TTK.nun 644/son fıkra hükmü de nazara alınarak hükmün onanması gerekmiştir. 2 - Ancak, yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davacı çek hamili bu davadan önce çeki her iki davalı aleyhine icra takibine koyduktan sonra davalılardan çek cirantası ...- Der Ltd. Şti.nin şikayet yolu ile icra Tetkik Merciine başvurması üzerine mercice, TTK.720. maddesi hükmüne dayanılarak davacı hamilin çeki süresinde ibraz etmemiş olmakla müracaat hakkının düştüğü gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş ve bu karar takip hukuku yönünden kesinleşmiş bulunmaktadır. Böyle bir durumda yani, çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına dava yolu kavuşabilmesi için ya doğrudan temel ilişkiye dayanarak bir tahsil davası açması, veyahutta TTK.nun 730/14. bendi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken ve aynı Yasanın 644. maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası yoluna başvurması gerekmektedir. Bilindiği üzere, TTK.nun 644. maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası, kambiyo hukukuna dayalı bir dava çeşididir. Nitekim bu husus doktirinde de benimsenip savunulmuş bulunmaktadır (Bkz. Dr. F. Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku Ankara-1976 Sh. 539-541; Dr. A Borez, Kıymetli Evrak Hukuku Bilgisi Ankara,1981,Sh. 123-124). Dava konusu olayda ise, davacı, TTK.nun 720. maddesine dayanılarak icra Tetkik Merciinde takibin iptalinden sonra açtığı bu dava ile çek bedeli olan (4.250.000) liranın tahsilini istemiş bulunmaktadır. Davacı vekili 29.2.1984 tarihli oturumda merci kararı ile çeke dayalı müracaat hakkının düştüğünü bilmesine rağmen, imzasını taşıyan beyanı ile davasını temel ilişkiye değil münhasıran çeke ve kambiyo hukukuna dayandırdığını açıklamış olmasına ve yukarıda da değinildiği gibi, TTK.nun 644. maddesine dayalı bir sebepsiz iktisap davası da tamamen kambiyo hukukundan kaynaklanan bir dava türü olmasına ve HUMK.nun 74 ile 75 ve 76. maddeleri ile 4.6.1958 tarih ve 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, hakimin bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i talepleri ile bağlı olup, kanunları re'sen tatbik ederek uyuşmazlıkları sonuçlandırmak görevi ile yükümlü bulunmasına nazaran, mahkemece davanın davalı keşideci yönünden TTK.nun 644. maddesine düzenlenmiş bulunan bir sebepsiz iktisap davası olarak yürütülerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, TTK.nun 720. maddesine dayanılarak tahsil isteminin reddine ve davacının ayrıca bir sebepsiz iktisap davası açması gerektiği düşüncesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ....Ltd. Şti. ne yönelik sair, diğer davalı ...-Der Ltd. Şti.ne müteveccih tüm temyiz itirazlarının reddiyle bu son davalı hakkındaki hükmün (ONANMASINA), iki numaralı bentde gösterilen sebeplerle kararın davalı...Ltd. Şti. hakkındaki bölümünün davacı yararına (BOZULMASINA), 6500 lira duruşma vekillik ücretinin davalı....Ltd. Şti. nden alınarak davacıya verilmesine, ve ayrıca 65000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak....-Der Ltd. Şti. ne verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.7.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ****** |
22-09-2006, 07:54 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler sayın Doğanel Peki şöyle bi şey var çek yazdırılıyor fakat icra takibinden önce yazdırdıktan sonra bir başka kişiye daha cirolanıyor. Çek yazdırıldıktan sonra Alacağın Temliki hükümlerine mi tabi ? |
23-09-2006, 03:40 | #15 | |||||||||||||||||||
|
|
23-09-2006, 09:06 | #16 |
|
Bİlgi için saolun
|
23-09-2006, 14:15 | #17 |
|
yanıt
meslekdaşlarımın görüşlerine katılıyor ve bir ek yapmak istiyorum.
Temel ilişkiye dayalı değilde sebepsiz zenginleşmeye dayalı açılacak davaların başarı oranının daha yüksek olacağı kanaatindeyim. Tabii ki çek çalınmadı ve ortadan kaybolmadı ise. Aksi halde sebepsiz zenginleşme yolu kapanmış olacak. Bir de itirazın kaldırılması yolu kambiyo vasfını yitirmiş çeklerde sıkıntılı olabilir diye düşünüyorum. Yemin yok, tanık yok, vs. Bu sebeple itirazın iptali davası daha güvenli diye düşünüyorum. Bilmem ne dersiniz? Sevgiler |
23-09-2006, 14:26 | #18 |
|
Sn. omesar
Yukarıda sunduğum içtihada bakarsanız, temel ilişkiye dayanarak açılan davalarda tanık dahil her türlü delile dayanmak mümkün.. Ancak hangi davanın daha pratik olacağı duruma göre değerlendirilebilir tabi.. |
27-09-2006, 15:58 | #19 |
|
Sevgili Can Bey,
Verdiğiniz yanıt için teşekkür ederim. Ben temel ilişkiye dayalı olarak açılacak davaların daha uzun bir süreç olduğuna inandığımı belirtmek istedim. Bu sebeple şahsi görüşüm olarak sonuca varmasının daha kısa olacağına inandığım sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılacak davalarda bir konuyu tartışmaya açmak istedim. Dayanak noktası sebepsiz zenginleşme ise elimizdede çek var ise;itirazın iptali davası mı? itirazın kaldırılması davası mı? daha uygun olur amaca ulaşmak için! Ben bu konuda itirazın kaldırılması davası açılacağı taktirde yemin, tanık hususlarında sınırlı yetkili icrahukuk mahkemesinin yerine ticaret mahkemelerinde itirazın iptali davası açmanın daha uygun olduğu görüşünde olduğumu bildirdim. Bu noktada sizin görüşünüzü merak ediyorum. Sevgiler... |
27-09-2006, 18:52 | #20 |
|
Ben teşekkür ederim Sn. omesar; Öncelikle şunu hemen belirtmek gerekir ki sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılacak olan alacak davasının daha pratik bir yol olduğu doğrudur. Ancak bir ciro silsilesi söz konusu ise zaten yalnızca senedi cirosu ile aldığınız son ciranta için temel ilişkiye dayanan alacak davası açabilirsiniz. Zira yalnızca bu kişi ile aranızda bir temel borç ilişkisi söz konusudur ki size çek cirolamıştır. Öte yandan diğer cirantalardan keşideciye kadar olan kişilere yönelecekseniz açacağınız dava zaten mecburen sebepsiz zenginleşme davası olacaktır. Sebepsiz zenginleşme davasında tartışılacak husus düzenli bir ciro silsilesi olup olmadığı, çekin yasal unsurlara sahip olup olmadığı vs. hususlardan ibarettir. Eğer bu yönlerden bir sorun yoksa dava kısa sürecektir. Öte yandan temel ilişkiye dayanan alacak davasında, defterler, makbuzlar, irsaliyeler...vs. pek çok şeyin incelenmesi ve dahi tanık dinlenmesi söz konusu olacağından elbette daha uzun sürecektir. Ancak sebepsiz zenginleşme davası yönünden bir sorun varsa, bu durumda temel ilişki daha sağlam bir yol denilebilir. Öte yandan temel ilişkide de, sebepsiz zenginleşmede de tabi ki genel mahkeme tercih edilecekir.
|
14-02-2007, 16:51 | #21 | |||||||||||||||||||
|
buraya kadar benzer bir durumla karşı karşıyayım.kambiyo hukukuna dayalı takip hakkımı yitirdiğim için ilamsız takip açtım.borca,yetkiye ve imzaya itiraz var. benim sorunum şu ki; imza gerçekten de borçluya ait değil borçlunun (müvekkilin dediğine göre) imzaya yetkili sekreteri tarafından imza atılmış çeke. 1. peki bu durumda itirazın iptali davasında kazanma ihtimalim var mı? 2. sahte imza ile müvekkile alacağına karşılık çek vermiş borçlu ve sekreteri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmalı mıyım? 3. borçlunun ikametgahı mahkemesi ve icra dairesi yetkili. bu nedenle yetki itirazını kabul etmeyi düşünüyorum.ancak şöyle bir durum da var ki; takipte işyeri adresine tebligat yaptım.ev adresi ise benim takip yaptığım icra dairesi ve mahkemesi yetki alanında. yani benim takibe koyduğum adres mutlak surette borçlunun ikametgahı mı sayılır? acil yardımlarınızı bekliyorum.teşekkürler... |
14-02-2007, 18:36 | #22 |
|
Daha önce bu konu site içerisinde ıslah ile birlikte bir soruda tartışılmıştı.
Sorulan konu hakkında yazdığım mesajı değiştirirek ekliyorum. Pratik te; Çeke dayalı müracaat hakkı ( çekin süresinde ibraz edilmemesi sebebiyle )düşmüş olan hamilin alacağına dava yoluyla kavuşabilmesi için ya doğrudan doğruya temel ilişkiye dayanarak ( Lehtar ise ) bir tahsil davası, ya da sebepsiz iktisap davası yoluna başvurması gerekir (Son hamil ise). Temel ilişkiye dayanılır ise İspat yükü davacıda , TK 644 e dayanılırsa ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmek davalıya düşmektedir. Temel ilişkiye dayanarak ve çeki delil göstermek sureti ile size veren cirantaya karşı açmış iseniz. Mecburen Temel ilişkiye dayanmak zorundasınız. TK 644 dayanan dava ancak ve ancak keşideciye karşı açılabilinir. Bu durumda taraflar farklı olacağından ıslaha da gidemez siniz. Yok Keşideciye karşı temel ilişkiye dayanarak dava açmış iseniz bu durum da lehtar olmanız lazım , bu halde sırf ispat kolaylığı açısından TK 644 e dayanmak istiyorsanız. ve davanızı terditli açmamış iseniz. Islah ile Sebepsiz zenginleştirmeye döndürmenizde sakınca yoktur. Aslında Vakıaları ileri sürmek taraflara . somut olaya uygulanacak hükmü bulmak hakime düşmektedir. Dilekçeniz açık değil ise Hakim HUMK 76 ya göre açıklama isteyecektir. Diğer taraftan siz çekte son hamil iseniz , keşideciye karşı zaten temel ilişkiniz olamayacağından dava red ile mahkumdur. Son hamil iseniz en pratik yol müracaat hakkınız düştüğü tarihten başlayarak TK 644 deki bir yıllık süreyi dikkate alarak 644 e dayanan sebepsiz zenginleşme davasını keşideciye karşı açmanız gerekir. Saygılarımı sunarım .AV.ERDAL |
13-03-2007, 19:33 | #23 |
|
arkadaşım,
1) temel iliki var ise ve buna dayalı dava açacaksan genel yetkili mahkemede dava açacaksın. Bu en baştan yapılacak bir işlem olduğundan genel yetki kuralları çerçevesinde çözebilirsiniz. İcra takibindeki adresi bu yolda önemsemeyin ve mahkemede vatandaşın ikameti nerdeyse o yetkili mahkemede dava açın. 2) sekreterin imzaladığından eminseniz sekreteri şüpheli ve borluyu şüpheli yapın. 3) Artık imzaya itiraz olduktan sonra TTK. m644 ün tartışılma ihtimali bitmiştir. Saygılar... |
23-07-2007, 17:03 | #24 |
|
sevgili meslektaşlarım davayı kazandık müvekkilim hakkına kavuştu kazanan adlet oldu çok tşk ederim....
|
10-06-2009, 11:34 | #25 |
|
çeki ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz etmemiş ve 6 aylık sürede geçirildiğinden bahisle çekin arkasına şerh koyulmadan icra takibine geçilmiş ve borçluya örnek no:7 gönderilmiş ve itiraza uğramıştır. 1 yıılık süre de geçtiğinden dolayı Sebebpsiz zenginleşme davası açabilmek de mümkün değildir. Mevcut halde itirazın iptali davasından sonuç alınabilinirmi başka bir yol varmıdır?
|
11-06-2009, 00:32 | #26 |
|
Örnek 7, bir yıllık süre içerisinde gönderilmiş ise zamanaşımını kesmiştir. Bir yıllık süreden sonra gönderildi ise Takibin üzerinden de 1 yıl geçmediyse itirazın iptali davası açılabilir. İtirazın iptali davanız temel ilişkiye dayanan alacak davası şeklinde olacaktır.
Burada çekin verilme sebebine göre (satım, kira, karz vs. ) zamanaşımı süresi değişken ve muhtemelen daha uzun olacaktır. Mutlaka sebepsiz zenginleşme davası açmak zorunda değilsiniz. |
06-10-2009, 21:38 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
aynı durumda olan bir çek müvekkil cirantanın eline geçmişl durumda lehtar olmaması sebebiyle esas ilişkinin tarafı olmadığından itirazın iptali davası açamıyorum. sebepsiz zenginleşme için 1 yıllık süre de kaçırılmış olduğundan sanırım yapılacak hiçbirşey kalmadı.. yanlış mı düşünüyorum acaba? |
12-10-2009, 19:52 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
İtirazın iptali davası açabileceğinizi düşünüyorum. Kambiyo vasfını kaybetmiş çeki elinde bulunduran ciranta ile keşideci arasında temel ilişki olması mümkün değil. Bu sebeple keşideciye karşı açacağınız davada temel ilişkiye dayanamıyorsunuz. Ancak TTK.nun 730. maddesinin yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 644. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye karşı dava açabiliyorsunuz. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
itirazın iptali davası | johnross | Meslektaşların Soruları | 19 | 10-06-2014 12:30 |
itirazın iptali Davası - Islah - Sebepsiz Zenginleşme Davasına Dönüştürme | Ersin KUŞ | Meslektaşların Soruları | 5 | 12-10-2009 10:54 |
İçtihat- itirazın iptali davası | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 2 | 19-01-2007 21:00 |
tapu iptali ve tescil davası-tanıklar-ispat | nisa | Meslektaşların Soruları | 3 | 18-12-2006 03:15 |
Bankaya Karşı Tazminat Davası. | Erdal1 | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 14-02-2005 09:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |