|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-07-2009, 15:30 | #1 |
|
İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir
mahkeme tarafından ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Ancak Tapu Müdürlüğü normal olarak tedbirlerin işlendiği kısma tedbir şerhi düşmüştür.
Tapu Müdürlüğü'nün hacizler kısmına işlemesi gerekmez mi?Tedbirden sonra taşınmaz üzerine birçok haciz konulmuştur. Mahkeme davayı kabulle bitirmiştir. Şimdi ilamı icraya koyup taşınmazın haczini isteyip dava tarihi eski olduğu için hacze iştirak etmek mi yoksa Tapu da yanlış yapılan tedbir işlemini düzelttirmek mi lazım? Değerli görüşlerinizi bekliyorum. |
06-03-2010, 13:35 | #2 |
|
Bu konuya cevap var mı?
|
06-03-2010, 16:01 | #3 |
|
Tabii ki, tapunun hatası tapuya düzelttirilmelidir. Aksi takdirde diğer haciz koyduranlardan birisi taşınmazı satış aşamasına getirdiğinde, icra memuru (taşınmazın aynından kaynaklanmadığını varsayıyorum) ihtiyati tedbir olarak göründüğü için değerlendirmeye almayacaktır.
Olayın sonunu ben de merak ediyorum. |
06-03-2010, 18:25 | #4 |
|
Tedbir mahkeme sonuçlanmakla ortadan kalkar. Dolayısı ile tedbir değil haciz işlemi olduğu ve bu husun tarih sırasına göre düzeltilmesi için Tapuda işlem yapmalısınız. Tabi esas olan sizin dava dilekçenizde haciz mi yoksa tedbir mi talep ettiğiniz. İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı diye bri kavramda duymadım. ya tedbirdir ya hacizdir. karar ne yönde ona da bakmak lazım.
|
03-04-2010, 12:11 | #5 |
|
İhtiyati tedbir kararları, hacizde sıralamaya girmezler.Yani garameten paylaştırmada, tarih olarak ihtiyati tedbir kararının verildiği tarih değil, haczin yahut ihtiyati haczin konulduğu tarih dikkate alınır. Onun içindir ki, ihtiyati haciz vasfında tedbir talep etmekte yarar vardır diye düşünmekteyim.
|
04-04-2010, 14:07 | #6 |
|
Arkadaşlar;
tapu ister tedbir sayfasına, ister beyanlar hanesine kaydetsin hiç önemi yok. Mahkemenin bir alacak davasında koymuş olduğu tedbir, ihtiyati haciz mahiyetinde olup bu şerhin sıra cetvelinde ihtiyati haciz olarak dikkate alınması gerektiği yüksek mahkemenin müstekar kararlarında sıkça vurgulanan bir durumdur. Dolayısı ile tapu müdürlüğüne başvuru, dava...vs. gibi zamanınızı ve emeğinizi çalacak yollara başvurmamanız tavsiye ederim. İht.tedbir kararı taşınmazın tapu kaydın şerh edilmişse hiç sıkıntı çekmeyiniz. |
04-04-2010, 14:54 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Bize en azından 1 tane karar sunabilir misiniz? |
05-04-2010, 12:09 | #8 |
|
T.C.
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2004/6608 K. 2005/1465 T. 17.2.2005 • SIRA CETVELİNİN İPTALİ ( Borçlunun Mal Kaçırma Gayesiyle Taşınmazını Satması Nedeniyle Açılan Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi-Sıra Cetvelinde İhtiyati Tedbirin Dikkate Alınmadığı İddiası ) • TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ESNASINDA VERİLEN İHTİYATİ TEDBİR KARARI ( İhtiyati Haciz Kararı Yerine Yanlışlıkla İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi Durumunda Dahi Sıra Cetvelinde Tedbir Alacaklısına da Pay Ayrılmasının Gerekmesi ) • İHTİYATİ HACİZ ( Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haciz Yerine Sehven İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi-Tedbir Alacaklısı Lehine Sıra Cetvelinde Pay Ayrılmasının Gerekmesi ) • İHTİYATİ TEDBİR ( Tasarrufun İptali Davasında İhtiyati Haciz Yerine Sehven İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi-Tedbir Alacaklısı Lehine Sıra Cetvelinde Pay Ayrılmasının Gerekmesi ) 2004/m.281/2,257,284 1086/m.101 743/m.920 ÖZET : Tasarrufun iptali davası sırasında mahkemece İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca ""ihtiyati haciz"" yerine hatalı olarak ""ihtiyati tedbir kararı"" verilmiş dahi olsa düzenlenen sıra cetvelinde lehine ihtiyati tedbir kararı verilmiş olan alacaklıya da pay ayrılması gerekir. DAVA : Davacı vekili ""davalı Süleyman'dan alacaklı olduklarını, borçlunun mal kaçırmak gayesiyle 481 parsel sayılı taşınmazının damadı olan diğer davalı Mücahit'e devrettiğini, bu tasarrufun iptali için Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada taşınmazın tapu kaydına 2.10.2001 günü ihtiyati tedbir konulduğunu, taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, bu ihtiyati tedbirin dikkate alınmadığını"" ileri sürerek ""sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini"" talep ve dava etmiştir. Davalılar yargılamaya katılmamışlar, davalıya müdahil sıfatıyla katılan sıra cetveli alacaklısı Cengiz Yeşilçay vekili ise ""ihtiyati tedbirin sıra cetveline alınmasının mümkün olmadığını"" bildirerek, ""davanın reddi gerektiğini"" savunmuştur. İcra mahkemesince ""yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; İİK'nın 100. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirini hacze iştirak edemeyeceği, bu nedenle sıra cetveli düzenlenirken dikkate alınamayacağı"" gerekçesiyle ""davanın reddine"" karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. KARAR : Davacı yan dava dilekçesinde ""borçlunun, satışa konu 481 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muvazaalı tasarrufun iptali için açtıkları davada taşınmazın tapu kaydına 2.10.2001 tarihinde ihtiyati tedbir konulduğunu, bunun da düzenlenen sıra cetvelinde dikkate alınmasını"" bildirmiştir. Tasarrufun iptali davaları, İİK'nın 277 ila 284. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan yasanın 281/II. maddesine göre hakim, davada alacaklının talebi üzerine iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verebilir. Bu maddede sözü edilen ihtiyati haciz, aynı yasanın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden ve HUMK'nın 101. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbirden farklı ve özel nitelikli bir haciz türüdür. Bu ihtiyati haciz türünde, alacağın tahsilinin temini için borçlunun diğer mallarına değil, doğrudan doğruya iptale tabi tasarrufun konusu olan mallar üzerine haciz konulması sözkonusudur. Uygulamada ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kavramlarının zaman zaman birbirine karıştırılarak tapu kayıtlarına farklı yazımlar sözkonusu olabilmektedir. SONUÇ : Bu durumda, mahkemece tasarrufun iptali istemiyle açılan Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/503 E. ve 2004/104 K. sayılı dosyasının ve 481 parsel sayılı taşınmaz üzerine bu dosyadan konulan ihtiyati tedbire ilişkin evrakı müsbitenin celbi ile, kayıttaki şerhin HUMK'nın 101. ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 920/1. maddeleri kapsamında ihtiyati tedbir mi, yoksa İİK'nın 281/II. maddesi kapsamında ihtiyati haciz mi olduğunun tespiti ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. |
05-04-2010, 12:51 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Merhabalar;
Aksi yönde (mi?):
ve aynı yönde:
|
05-04-2010, 12:56 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın mercury, Sunduğunuz karar sizi değil beni teyit etmektedir. Kararda "ihtiyati haciz" mi, "ihtiyati tedbir "mi verilmiş, belli olmadığından Yargıtay tarafından "önce bunu hallet sonra oluşan duruma göre karar ver" denilmektedir. Kararın dayanağı dava ise, "tasarrufun iptali" davasıdır. Tasarrufun iptali davasına münhasıran İİK nun 281 inci maddesinde "ihtiyati haciz" kararı veri-le-bileceği öngörülmüştür. Oysa siz,herhangi bir alacak davasında verilen ihtiyati tedbir kararının dahi ihtiyati haciz kararıyla eşanlamlı olacağını savunmaktasınız.
|
05-04-2010, 13:03 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Her iki karar da beni teyit etmektedir. |
05-04-2010, 23:05 | #12 |
|
ARkadaşlar;
İhtiyati tedbir hangi hallerde verilebilir? HUMK 101-103. vs. maddeler kapsamında. Peki neye göre verilebilir; taşınmazın aynına ilişkin davalarda. Şimdi siz alacak davası açacaksınız ve Mahkeme alacağın yasal teminatını teşkil etmek üzere borçluya ait bir malvarlığı üzerinde tedbir kararı verecek ve bunu taşınmazın aynına ilişkin bir hüküm olarak düşüneceksiniz. Ya da usul ekonomisini hiçe sayıp davayı kazandıktan sonra kalkıp bir de şerhin doğru olarak algılanması için bir başka dava açacaksınız. Şimdi böyle bir şey olabilir mi? Tasarrufun iptali davalarında HUMK 101 e göre tedbir kararı verilmez, VERİLEMEZ. Açtığınız dava taşınmazın aynına ilişkin bir dava değil.Borçlar Yasasının 18. maddesine göre açarsınız, ona bir şey diyemem, tartışılır. Zira bu tür davalar her ne kadar bir alacağın tahsiline yönelik davalar olsa da neticede taşınmazın aynına ilişkin davalardır, tasarrufun iptali davaları ise kişisel hakka dayalı davalardır. Yayımlamış olduğum Mahkeme kararında da ifade edildiği üzere; bu tür davalarda verilen haciz kararları İİK 257. maddedeki haciz kararınan farklıdır. 257 ye göre verilen iht.haciz karalarının icrai takibata konu edilmesini müteakip esas takibegeçilmesi belli bir süreye tabi olup bu kararlar aynı zamanda temyize tabidir. Ancak 281 e göre verilen iht.haciz kararları temyize tabi olmadığı gib esas takibe geçilmesi için beli bir süreye de bağlanmış değildir. Yayımlamış olduğum kara sn derece açıktır; YGT diyor ki tedbir kararının verildiği davaya bir bak bakalım neye ilişkin, taşınmazın aynına mı ilişkin yoksa kişisel bir alacak hakkına mı ilişkin. Taşınmazın aynı ile ilgili ise bu halde HUMK 101 kapsamında tedbirdir. Yok bir alacak davasına ilişkin verilmiş bir karar ise, altını çizerek ve HUMK 101 ve devam eden maddelri ile İİK 257 vd. ve de 281. madde kapsamında ifade ediyorum, karar tedbir olsa dahi bunun mahiyeti ihtiyati hacizdir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Teminatsız İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir Mümkün mü? | turbo | Meslektaşların Soruları | 1 | 31-12-2008 16:50 |
ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir | madvocate | Meslektaşların Soruları | 3 | 16-11-2008 16:32 |
boşanma-mirası red-ihtiyati haciz, tedbir | avyusuf | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-02-2008 15:52 |
tedbir nafakasında ihtiyati haciz- yetki | göçebe | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-12-2006 19:39 |
İhtiyati Tedbir Ve Haciz | ali | Hukuk Sohbetleri | 3 | 01-05-2004 17:07 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |