Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hacİz TutanaĞina İtİraz -3. KİŞİnİn İstİhkak İddİasi

Yanıt
Old 08-07-2008, 15:19   #1
Av. Seda Gayretli

 
Varsayılan Hacİz TutanaĞina İtİraz -3. KİŞİnİn İstİhkak İddİasi

Alacaklı vekili borçluya iş yeri haczine gidiyor. Ancak borçlu bu iş yerinde yok dahası onun üsütne iki farklu iş yeri kurulmuş.. borçla ve borçluyla ilgisi olmayan 3. bir kişi bu iş yerinde bir dükkan işletiyor. Alacaklı vekili 3. kişiye imzala şu tutanağı yoksa mallarını kaldırırm diyor. 3, 5 polis başına üşüsünce bir de kanser olan babasını düşününce 3. kişi tutanağı zorla cebri cira tehdidi altında imzalıyor. 3. kişinin vergi levhası, v.s. her şeyi kendi üstüne bunları da gösteriyor ama icra memuru alacaklı vekilinden yana !!!! tahmin edebilirsiniz ki neden !!!! 3. kişiye haciz zaptı örneği verilmiyor içeriği anlatılmıyor....

haciz tutanağı 3 sayfa ilki usule uygunken 2. sayfada 3. kişinin beyanından vazgeçtiği yazıyor mallarımı haczedin muvvafakatim vbar yazıyor ...ayrıca bir icra kefili de alınmış. Ama meslektaşımız demeye utandığım alacaklı vekili doymamış borçlu değilsin bilyoerum gel imzala sana bir şey olmicak diyor.... :S

iki gün sonra neye imzaladım diye icra idaresine bakmaya giden üçüncü kişi karşısında icra memurlarının haber uçurmasıyla !çok seviyorlar birbirilerin niyeyse! yine alacaklı vekilini görüyor! Alacaklı vekil sana talep açtım şimdi gelip dükkanı kaldırcam çabuk şu tutanağı imzala diyor 3. kişi icra müdürüne haklarımı saklı tutayım bu ne ki felan diyor icra müdür oralı bile değil hiç açıklama yapmıyor...

Şu an da 3. kişi bu icra tutanağıyla icra kefili olmuş durumda ve dükkjanı da haciz altında...

Hukuk Faükltesi mezunu olarak adalet duygularım çok zedeleniyor. Polis icra memuru ve alacaklı vekili iş birliği yapınca borçlu bitiyor !!!!


durum okadar karışık ki sakal bıyık olayı. İcra Dairsinde tutulan tutanaklar imzalayıp icra kefili olmak bildiğim kadarıyla bir belgew resmi ilam hükmünde...

Ancak alacaklı vekili bu kefaleti kullanarak farklı bir takip başlatmak zorunda mı?

Bildiğim ksadarıyla tutanağa ya borçlu ya alcaklı itiraz edebilyor Ancak 3. kişi ne borçlu ne alacaklı şimdi ne davası açılabilir ?

bu arada çılgın alacaklı vekilinin tekrar dükkandaki malları kaldırmasını önlemek için
menfi tespit davası mı açılacak? diyelim ki borç ödendi sebepsiz iktisap davası açılabilir mi?
MAhkemeye 7 gün içinde şikayet yolu istihkak yolu ve cumhuriyet savcısına suç duyurusu işlemleri tamamlandı.... Ama sanki hiç birinden sonuç alınmicak gibi geliyor??

Aklına başka bir yol gelen var mı?


Sevgili meslektaşlarım bölye bir durum yaşarsanız 3. kişinin mallarının HACZEDİLEBİLECEĞİNİ ANCAK MUHAFAZA ALTINA ALINAMAYACAĞINI VE 3. KİŞİYE YEDİEMİN BIRAKABİLECEĞİNİ 7 GÜN İÇERSİNDE ALACAKLI VEKİLİ İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNMAZSA HACZİN KENDİLİĞİNDEN KALKACAĞINI BİLİN !!!

BİR GÜN AYNI ŞEY BİZİM DE BAŞIMIZA GELEBİLİR YAKINLARIMIZIN DA HUKUKÇUYUZ AMA BİLMEDİĞİMİZ NE KADAR ÇOK MADDE VAR. VATANDAŞLARIN DA BİLMEMESİ ÇOK DOĞAL !
MESLEK ONURUNA YAKIŞIR DAVRANALIM ....... SAYGINLIĞIMIZI YİTİRMEYELİM.

Old 09-07-2008, 07:03   #2
Av. Seda Gayretli

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/12305
K. 2006/15211
T. 11.7.2006
• İCRA VE İFLAS DAİRELERİNİN TUTANAKLARI ( Aksi İspat Edilinceye Kadar Geçerli Olduğu - Aksi Ancak Yazılı Delil ile ispat Edilebileceği )
• YAZILI DELİL / İSPAT ( Bir Hukuki İşlemi Belgelendiren İcra Tutanaklarının Aksi Ancak Yazılı Delil ile İspat Edilebileceği )
• İRADENİN FESADA UĞRATILDIĞI İDDİASI ( Tutanağın Geçerli Olmadığı İddiası - Bu İddialar Yargılamayı Gerektirip Ancak Genel Mahkemelerde İncelenebileceği/İcra Mahkemesinde İncelenemeyeceği )
2004/m.8
1086/m.288
ÖZET : İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, aksi ispat edilinceye kadar muteberdir. İcra tutanağının aksini ispat etmek kural olarak özel bir şekle bağlı değildir. Ancak icra tutanağı bir hukuki işlemi belgelendiriyorsa ( örneğin somut olayda olduğu gibi icra tutanağında borç ve senetteki imza kabul edilmiş ve tutanak imzalanmışsa ) o zaman tutanağın aksi ancak yazılı belge ile ispat edilebilir. Eldeki davada borçlu vekili kabul beyanının baskı altında alındığını, iradenin fesada uğratıldığını, bu nedenle tutanağın geçerli olmadığını iddia etmiştir. Bu iddialar yargılamayı gerektirip ancak genel mahkemelerde incelenebilir; icra mahkemesinde incelenemez.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü'nün 2004/1489 talimat sayılı dosyasından 21.09.2004 tarihinde ihtiyati haciz kararı nedeniyle borçlu adresinde haciz işlemi yapıldığı, haciz sırasında hazır olan borçluya takip dayanağı çeklerin gösterildiği ve borçlunun imzalan incelediğini, çeklerdeki ciro imzalarının kendisine ait olduğunu, borca da bir itirazı olmadığını beyan ederek ihtiyati haciz tutanağını imzaladığı anlaşılmaktadır.

İİK'nun 8/son maddesi gereğince İcra tutanakları, kapsadıkları husus hakkında aksi ispat edilebilen karine teşkil ederler. Yani İcra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. İcra tutanağının aksini ispat etmek kural olarak özel bir şekle bağlı değildir. Fakat İcra tutanağı bir hukuki işlemi belgelendiriyor ise ( örneğin borçlu icra tutanağında borcu ve senetteki imzayı kabul etmiş ve tutanağı imzalamış ise ) o zaman tutanağın aksini ispat etmek ancak yazılı delil ile mümkündür. Somut olayda tutanak hakkındaki iddia maddi bir olaya dayanmadığından yukarıdaki ilkenin uygulanması sureti ile sonuca ulaşılmalıdır. Borçlu vekili kabul beyanının baskı altında verildiği, iradenin fesada uğratıldığı ve ikrah halinin bulunduğu nedenleri ile tutanağın geçerli olmadığını ileri sürmüştür. Bu iddialar yargılamayı gerektirip genel mahkemede incelenebilir. O halde, borçlu ihtiyati haciz tutanağının aksini yazılı bir belge ile ispatlayamadığına göre mahkemece imza itirazının reddine karar verilmesi gerekirken borçlunun kabul beyanına rağmen imza. incelemesi yapılarak itirazın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Kabule göre de; İİK'nun 170/3. maddesi gereğince inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı, mahkemece aynı kanunun 68/a maddesine göre yapılan inceleme sonucunda anlaşılmış ise, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına karar verilir. Mahkemece anılan yasa hükmüne aykırı olarak takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 11.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-07-2008, 07:10   #3
Av. Seda Gayretli

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/4695
K. 2005/6845
T. 28.6.2005
• İSTİHKAK TALEBİ ( Kural Olarak İşyeri Devrinde Devralan Devredenin Borçlarından Sorumlu Olduğu )
• İŞ YERİ DEVRİ ( Devralan Devredenin Borçlarından Sorumlu Olduğu - Üçüncü Kişinin İstihkak Talebi )
• HACİZ SIRASINDA BORÇLU ŞİRKETİN DEVRALINMASI ( Devralan Devredenin Borçlarından Sorumlu Olduğu - Üçüncü Kişinin İstihkak Talebi )
2004/m. 8, 44, 96
818/m. 179
ÖZET : Dava, üçüncü kişinin istihkak talebine ilişkindir. Haciz sırasında borçlu şirketin devralındığı beyan edilmiştir. İcra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu durumda borçlu şirketin faaliyette iken davacı şirkete devredildiğinin kabulü gerekir. İşyerini devralan kural olarak devredenin borçlarından sorumludur. Davanın reddi gerekirken aksi yönde karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Kararın duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ( alacaklı ) vekili tarafından istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.06.2005 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ( alacaklı ) vekili Av. M.H.A. geldi. Davacı ( 3. kişi ) ile davalı ( borçlu ) adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi T.Ç. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Uyuşmazlık 3. kişinin İİK 'nun 96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece; davacının istihkak davasının kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru bulunmamıştır.

Dava konusu taşınır mallar 06.11.2003 tarihinde; G. Mezarlık Yanı K. Sanayi Sitesi adresinde haczedilmiştir. Haciz sırasında borçlu şirketin eskiden müdürü olan V'nin hazır olduğu, haciz mahallinde borçlu şirkete ait bir kısım belgelerin bulunduğu ve 06.02.2004 tarihli muhafaza tutanağında işyerinin 6-7 ay önce borçlu A'dan devir alındığına ilişkin açıklamaların yer aldığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 8. maddesi gereğince İcra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğindedir.

Öte yandan İcra dosyasında borçlu adresinin tespiti için yaptırılan zabıta araştırmasına ilişkin 10.02.2004 tarihli yazıdan; borçlu şirketin haciz adresinde faaliyette iken davacı şirkete devir ederek ayrıldığı belirtilmiştir.

Bu bilgi ve belgeler karşısında; borçlu şirketin haciz adresinde faaliyette iken; davacı şirkete işyerini devrettiğinin kabulü gerekir. Ancak yapılan bu işyeri devrinin İİK'nun 44. maddesi koşullarına uygun şekilde yapıldığı iddia ve ispat edilememiştir. Kaldı ki, B.K.'nun 179. maddesi gereğince, devir alan şahıs, devredenin borçlarından sorumlu olacağından, alacaklının haklarının etkilenmeyeceği açıktır.

Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak; davacı 3. kişinin davasının reddi gerekirken; aksi düşüncelerle kabulü usul ve yasaya aykırıdır.

O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı ( alacaklı ) yararına takdir edilen 400.00.- YTL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 09-07-2008, 10:38   #4
Kartepeli12

 
Varsayılan

İŞyerİ Devİrlerİnde, Devralan Şahis BorÇlardan Da Sorumlu OlduĞu Kadar Devredenİn Alacaklarindan Da Sorumlu Olmalidir.devİr SÖzleŞmelerİnde Bu İkİ SorumluluĞa Ve Haklara Yer Verİlmelİdİr.
İŞyerİnİ Devreden BorÇlu BorÇlarini SÖzleŞmeyle DevretmemİŞse, İŞyerİnİ Devralan KİŞİnİn Bu BorÇlardan Sorumlu Olmamasi Gerekİr.
Saygilarimla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3. Şahsin İstİhkak İddİasi Konusunda Yargitay Karari ( Acİl) mslmklvz Meslektaşların Soruları 1 01-05-2008 10:46
İstİhkak İddİasi SERHAT DOĞAN Meslektaşların Soruları 0 14-01-2008 17:24
KaÇak Su TutanaĞina İtİraz iku11 Meslektaşların Soruları 4 09-12-2007 22:44
Meslek Ve Sanat EŞyasinin HaczedİlmezlİĞİ İddİasi Ve De Kiymet Takdİrİne İtİraz Av.Nursel Meslektaşların Soruları 1 10-07-2007 09:57
İstİhkak İddİasi iözkurt Meslektaşların Soruları 1 14-03-2007 18:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04813194 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.