Avukatlık ücretindeki stopaj

Avukatlık ücretinden kesilen stopaj ve kiradan doğan stopajın çağdaş vergi sistemine uygun olmadığı kanısındayım.
Bir hukuki ilişkiye girilmiş olması, karşı tarafın vergisini yükümlenme sonucu doğurmamalıdır. Vergi yükümlülüğü şahsi olmalı ve devlet vergi yükümlüsünden vergiyi tahsil etmelidir. Maaşlardan bile vergi kesilmeden ödenmesi, maaşı alan şahsın yılsonu vergi beyannamesi vermesi düşüncesindeyim. Vergi sorumluluğu ancak, akdi taraflara pratiklik sağlamak amacına yönelik olabilir, her ekmek alanın KDV beyanı vermemesi gibi..
Şahıs kazancı eline almadan kaynakta kesilmesi nasıl çağdaş bir düzenleme değil ise, başkasına ait verginin sorumlusu olmakta çağdaş vergi sistemine uygun değildir. Kimse kimsenin "mültezimi" olmamalıdır.
Türkiye'nin çağdaşlaşması öncelikle, köhne vergi sisteminin üretici ve çalışanın lehine tanzim edilmeli ve STOPAJIN kaldırılması gereklidir.
Vergi yükümlülüğü şahsileştirilmelidir.

Bu konunun tartışılması dileklerimle, iyi çalışmalar dilerim..

Sayın Orator mesajınızda

Alıntı: Yazan ORATOR Bir hukuki ilişkiye girilmiş olması, karşı tarafın vergisini yükümlenme sonucu doğurmamalıdır. Vergi yükümlülüğü şahsi olmalı ve devlet vergi yükümlüsünden vergiyi tahsil etmelidir.

demişsiniz.Burada düzeltmemiz gereken bizim vergi sistemimizde zaten vergi yükümlülüğü zaten şahsidir.Ancak sizin de değinmek istediğiniz husus, zannederim stopaj yöntemi ile gündeme gelen vergi sorumluluğu.Ben bu yöntemin özellikle işyeri kiralarında çok sakıncalara neden olduğunu düşünüyorum.Bu gerçekten eleştirilmesi gereken bir vergi tahsil yöntemi.Yurt dışında vergi sisteminin oturduğu ülkelerde belki insanlar stopaj yönteminin anlamını kavramış olabilirler; vergilerinin vergi sorumlusu karşı taraftan tahsili ile kendilerinden yani, vergi yükümlüsünden tahsili arasında bir fark olmadığını kavrıyor olabilirler.Fakat biz de vergi sistemi bir çok eksiklik ve dolanılacak bir çok kanuni düzenlemelerle dolu.En bariz örnek işyeri kiralarında kayıtdışılığı önlenmek üzere 2008 kasım -aralık aylarında, işyeri kiralarının bankaya yatırılma zorunluluüğu getirilmesi.Stopaj yöntemi bu noktada karşımıza daha çok çıkar oldu ve kiracı ile kiralayanı karşı karşıya getirdi.Peki sonuç uygulamada ne oluyor en çok biz avukatlar şahit oluyoruz.Stopaj yöntemi ile ulaşılmak istenen amaç maalesef yerine gelmiyor.Stopaj ile yatırılacak ve kiralayana ait olan vergiyi kiracı zor durumda ve o iş yerine ihtiyacı olduğu için vergiyi yükleniyor.Bu noktada belki o verginin elde ediliş sürecinde çabukluk,ve kırtasiyecilikten uzaklaşılıyor.Ancak aynı zamanda verginin asıl yükümlüsünün kim olduğu gerçeğinden de uzaklaşılıyor.
Vergi sistemi ABD'de çok sıkı işliyor.Kelepçe ile gezebilen devlet memurlarından biri de polislerden sonra vergi memurlarıymış.Vergi cezaları karşısında caydırıcı hapis cezaları öngörülmekte ve böylece sistem işleyebilmektedir.Vergi insanların kazancına ortak olunması sebebiyle elbette ki tatsız bir konu ve zorluklarla karşılaşılan bir konu.Böyle bir hususta eşit konumdakiler arasında,örneğimizde kiracı ile kiralayan, hiç bir cebir varlığı olmaksızın bir vergiyi amacına uygun olarak nasıl tahsil edebilirsiniz ki?
Stopaj yöntemi bazı vergi türleri ülkemiz de yeniden gözden geçirilmelidir uygulama da göz önüne alınarak.Çünkü uygulama vergi sorumlusu ile yükümlüsünü aynılaştırabiliyor.Özellikle de işyeri kiralarında durum böyle ....
Saygılarımla