Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yoksulluk Nafakası için ıslah gereklidir.

Yanıt
Old 06-05-2013, 14:38   #1
Matrix

 
Varsayılan Yoksulluk Nafakası için ıslah gereklidir.

“BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDE BULUNAN YOKSULLUK NAFAKASI BOŞANMA DAVASI İÇİNDE BOŞANMAYA KARAR VERİLİNCEYE KADAR HER AŞAMADA AYRICA HARCA GEREK OLMAKSIZIN SÖZLÜ VEYA YAZILI ŞEKİLDE İSTENEBİLİR. (Yar. 2. H.D. 2009/6849 E., 2010/8224 K. ve 26.04.2010 tarihli Kararı AKTARAN: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Üyesi GENÇCAN, Ömer Uğur. 6100 Sayılı HMK Hükümlerine Göre Aile Mahkemesi Davaları, Ankara, 2012, s. 471)

“BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDE BULUNAN MADDİ TAZMİNAT BOŞANMA DAVASI İÇİNDE BOŞANMAYA KARAR VERİLİNCEYE KADAR HER AŞAMADA AYRICA HARCA GEREK OLMAKSIZIN SÖZLÜ VEYA YAZILI ŞEKİLDE İSTENEBİLİR.” (Yar. 2. H.D. 2009/6849 E., 2010/8224 K. ve 26.04.2010 tarihli Kararı; Yar. 2. H.D. 2010/10419 E., 2011/11087 K. ve 22.06.2011 tarihli Kararı; Yar. 2. H.D. 2010/8575 E., 2011/9756 K. ve 02.06.2011 tarihli Kararı AKTARAN: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Üyesi GENÇCAN, Ömer Uğur. 6100 Sayılı HMK Hükümlerine Göre Aile Mahkemesi Davaları, Ankara, 2012, s. 390)


"T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO: KARAR NO:
2012/16941 2013/6052
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN :

.........................

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Dava, 13.12.2011 tarihinde açılmış, davacı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış, bu talebini 05.03.2012 tarihli ön inceleme duruşmasında ileri sürmüştür. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK md. 141/1). Davacının, dava dilekçesinde yer almayan, ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Aynı oturumda hazır bulunan davalı, bu isteğe muvafakat etmediğini ifade etmiştir. Bu durumda ıslah da söz konusu olmadığına göre, davacının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası hakkında hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2013 (Per.)"

NOT: adaletorg sitesinden alıntıdır.
Old 06-05-2013, 16:03   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

)))

2.Hukuk Dairesi oy birliği ile bu kararı veriyor..

Doğru bulmuyorum. Bu zamana kadar yoksulluk nafakası talebi için ıslaha gerek duymayan yerleşik görüş değişikliği sadece HMK.'nın kararda belirtilen hükümleriyle (dilekçeler aşaması, ön inceleme) açıklanamaz kanaatindeyim..

Saygılar,
Old 13-05-2013, 09:17   #3
Av. Sami Günsen

 
Varsayılan

Bu karar ile nafaka mağduru birçok insan olacaktır, sanırım artık sistem dava açarken tüm talepleri, üstelik kısmi değil mümkün olan en yüksek derecede istemek üzerine işleyecektir.
Old 21-05-2013, 15:31   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Maddi ve manevi tazminat / ıslah

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/27205
Karar: 2013/12906
Karar Tarihi: 09.05.2013


Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davanın tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 3.2.2012 tarihinde açılmış, davacı kadın dava dilekçesinde tazminat istememişken tahkikat aşamasında 26.9.2012 havale tarihli dilekçe ile maddi ve manevi tazminat (TMK. m. 174/1-2) talebinde bulunmuştur. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 09.05.2013

KARŞI OY YAZISI

Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir (Anayasa m. 141/son). Dava Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra 3.2.2012 tarihinde açılmıştır. Davacı 26.9.2012 tarihli beyan dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat istemiş, 1.10.2012 tarihli oturumda dilekçe davalı asile tebliğ edilmiştir. Davacının bu istemi ıslah talebi niteliğindedir. Islahta karşı tarafın onayına bağlı değildir. Kaldı ki davalının bu konuda bir temyizi de bulunmamaktadır. Yasanın amacı yukarıda belirtildiği gibi en az giderle ve mümkün olan süratle davayı sonuçlandırmaya yöneliktir. Davacının talebi ıslah kabul edilerek hükmün tamamı yönünden onanmasına karar verilmesi gerekirken davacının talebi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141/1. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi kabul edilip istemin reddine karar verilmesi yönünden çoğunluğun görüşüne muhalifiz.
_________________________________________________________

Bu sefer oy çokluğu ile..

Benim asıl merak ettiğim; bu zamana kadar maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerini boşanmanın eki-fer'isi niteliğinde gören ve yargılama sonuna kadar talep edebilmeye ISLAHA gerek duyulmaksızın (veya doğrudan ıslah kabul edip) hüküm altına alınmasına olanak veren ilk kararın gerekçesi...

Saygılar,
Old 17-11-2013, 08:57   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yarg. 2HD
...2-Dava, 13.12.2011 tarihinde açılmış, davacı dava dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış, bu talebini 05.03.2012 tarihli ön inceleme duruşmasında ileri sürmüştür. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK md. 141/1). Davacının, dava dilekçesinde yer almayan, ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Aynı oturumda hazır bulunan davalı, bu isteğe muvafakat etmediğini ifade etmiştir. Bu durumda ıslah da söz konusu olmadığına göre, davacının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Bu husus nazara alınmadan, yoksulluk nafakası hakkında hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir...

Yerleşik bir içtihattan dönüyorsunuz ve gerekçeniz HMK m.141...

E gözünü sevdiğim bunu HUMK m.185 de diyordu: "Kanunu Medenide tâyin olunan haller mahfuz kalmak şartiyle dâva ikamesi ile aşağıda gösterilen neticeler hâsıl olur:
...
2 - Müddei, Müddeaaleyhin rızası olmaksızın davasını tevsi veya mahiyetin tebdil edemez. Aşağıdaki madde hükmiyle dâvadan feragat veya ıslah bu hükümden müstesnadır."

_____________________________

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...4&postcount=12
Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...Yerleşik bir görüşten/kabulden/yorumdan dönmek isteyen, yeni bir bakış açısı getirmek isteyen Yargıtay ise; beklenen odur ki: tüm hukukçuları doyurucu/tatmin edici gerekçeniz olmalıdır. Tabir-i caizse "kaçak dövüşmek" yerine (Kanuni düzenlemede değişiklik olmamasına rağmen 6100 S.K.'u anarak bi' yere varılamaz) "bizim düşüncemiz bu, gerekçesi de budur" denebilmelidir. Yargıtay'a kadar yükselen sayın hukukçularımızdan bu kadarcık beklentimiz de olsun değil mi?...

Umarım burada da "hak arayanlar" HGK ve Daire inatlaşmasından nasiplerini alıp hukuka olan güvenlerini yitirmez...
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14873
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14957

______________________

HUMK zamanında da bu kararların yanlış olduğunu düşünmekte olan sayın hakimlerimiz olabilir. Ve şimdi Yargıtay'da iken içtihadın değiştirilmesi gerektiğini de düşünebilirler; bunda garip bir şey yok elbette... Fakat (mevzuatta bir değişiklik olmamasına rağmen) bu değişikliği yapmak istiyorsanız, önce yerleşmiş olan içtihatlardaki gerekçeyi eleştirir; onu çürütür; akabinde olması gerekenin gerekçesini yazarak içtihadı değiştirirsiniz... Yeni bina yapabilmeniz için önce eski binayı yıkabilme yetiniz olmalı... (diye düşünüyorum )

P.S: Yeni içtihat gerekçesine, (Yargıtay'ın eski içtihatlarındaki kabulüne mesnet) "boşanmanın fer'i niteliğinde ve harca tâbi olmama özelliği" incelenip, varılan sonucun HMK m.141 (ve HUMK m.185)'in uygulanmamasını gerektirip gerektirmeyeceğini izahla başlanabilir mesela...
Old 17-11-2013, 11:32   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

2 ay arayla verilen aynı Daire'nin iki kararı:

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 30.11.1989 T., E: 1989/8157, K: 1989/9922: "...M____ ile C____ arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, ...Maddi ve manevi tazminat istekleriyle yoksulluk nafakasının boşanma davasının eki (fer`i) niteliğinde olduğu, dava dilekçesinde yer almasının zorunlu bulunmadığı, ya boşanma davası içerisinde her zaman ya da boşanma davası henüz hükme bağlanmadan ayrı ve bağımsız bir dava ile istenebileceği hususunda herhangi bir kuşku ve uyuşmazlık söz konusu değildir. Ne var ki hangi zamanda ve koşulda istenmiş olursa olsun, boşanmanın ekini ( fer`ini ) oluşturan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına ancak istek halinde karar verilebileceğinden, isteğin dikkate alınabilmesi, harç ödenmesi, eksik harç ödenmiş ise tamamlatılması koşuluna bağlıdır. Çünkü hakim böyle bir tazminatın hüküm altına alınmasının gerekliliğini ve zorunluluğunu yargılama içerisinde belirlese bile kendiliğinden manevi tazminata karar veremez..."

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 29.01.1990 T., E: 1989/11986, K: 1990/516: "...S____ ile İ____ arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, tarafların boşanmalarına dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davalı tarafından istenilmekle...Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Medeni Kanunun 3444 sayılı Kanunla değişik 144. maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakaları ile aynı Kanunu'nun 143. maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. İsteğin karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak yapılması yeterlidir..."

P.S:
Farklılık sebebinin anlaşılması için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15068
Old 27-09-2017, 15:23   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Özet:
Davalı kadın cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış, bu talebini ön incelemede 18.09.2013 tarihli celsede ileri sürmüştür.





Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.





Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir.





Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/1).





Davalı kadının cevap dilekçesinde yer almayan ve ilk defa 18.09.2013 tarihli celsede ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Bu durumda davacı erkeğin açık rızası bulunmadığına ve ıslah da söz konusu olmadığına göre, davalı kadının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. O halde yoksulluk nafakası talebi hakkında \"karar verilmesine yer olmadığına\" şeklinde karar verilecek yerde; kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.


Yazdır
Kanun No:6100 Madde No:141 Fıkra:Tümü-0


T.C.
Yargıtay
2. Hukuk Dairesi

Esas No:2016/6692
Karar No:2016/10316
K. Tarihi:

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet yönünden, davalı kadının katılma yoluyla temyizi ise; tazminatların miktarı, nafakaların miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:




1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.




2-Davalı kadın cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış, bu talebini ön incelemede 18.09.2013 tarihli celsede ileri sürmüştür.





Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.





Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir.





Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/1).





Davalı kadının cevap dilekçesinde yer almayan ve ilk defa 18.09.2013 tarihli celsede ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Bu durumda davacı erkeğin açık rızası bulunmadığına ve ıslah da söz konusu olmadığına göre, davalı kadının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. O halde yoksulluk nafakası talebi hakkında \"karar verilmesine yer olmadığına\" şeklinde karar verilecek yerde; kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.




3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.05.2016
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bOŞANMADAN ÖNCE BAĞLANAN TEDBİR NAFAKASI VE BOŞANMA DAVASI Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 6 17-12-2012 12:22
Anlaşmalı boşanma+yoksulluk nafakası hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 4 13-10-2009 13:42
Yoksulluk Nafakasi Hakkinda.. mine73 Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 08-01-2009 12:19
Yargitayin Ictihat Satisi - Almanya Örnegi Rechtsanwalt Hukuk Sohbetleri 2 16-04-2002 17:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05954194 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.