Avukat yetiştirebiliyormuyuz...

Herşeyden önce mesleğimiz ağır sorumlulullar gerektiren,çevreden saygınlık gören,toplumda farklı yere elit tabakaya konulan bşr meslktir. Mesleğimizin üyeleri de bunu hak edekleri şekilde yerine getirmeye çalışıyorlar.Aramızda mesleğin ağırlığına ve ciddiyetine alışamamış ya da henüz farkına varamamış meslektaşlarımız var sa da( ki var oldukları aşikar) onları siz sayın emektar,tecrübeli meslektaşlar uyaracaksınız biz yeni ısınanlar destekleyeceğiz ki alışma sürecini çabuk atlatabilsinler. Eğer uyarılarımız ağır olursa zateb zor olan mesleği iyice zorlaştırmış oluruz.

Talihsizlik..
Belki de Aymazlık..
Okumak sadece cahilliği alıyor malesef..

Meslek ahlakı,etik ve ilke istiyorsak elbette..
Aile içi eğitimin önemi çok büyük,tabii bunu mesleki terbiyeyle de pekiştirmek gerekmekte..

saygınlık,ya da etrafından saygı beklentisi zorla istenmiyor veyahut zorla alınamıyor sanırım.meslektaşlarımın, özellikle stajyer arkadaşlarımın karşılaştığı problemlerde bunların önüne geçmelerini sağlayacak yolun, yine kendi tercihlerine göre şekillendiğini düşünüyorum.Diyelim ki,mesleğin başındasınız,bir şey öğrenememekten şikayet eden, büroda bir şey öğrenemeyeceğini düşünenlerden rica ediyorum.Yapılan işler inanın size o kadar uzak değil.Hukuk insanlarla ilişkide sanatkar davrananların mükafatını alabileceği, manevi doyuma ulaşabileceği bir alan.Sanırım,bir insan öncelikle zaaflarını kapının dışına bıraktığında bir şeyler öğrenmeye başlar.Bilgi sadece heykeltraşın bıçağının keskinliğidir.Şekil ham madde ne ise ona göre biçimlenir.
Bu sebeple, kaygılarımız daha iyi bir birey olabilmek için olduğu sürece mutlaka takdir görürsünüz.Beklenti içine girmeksizin üstelik.
Saygılarımla...

Alıntı: Yazan 61_hukuku Hukuk insanlarla ilişkide sanatkar davrananların mükafatını alabileceği, manevi doyuma ulaşabileceği bir alan.

Evet, haklı olabilirsiniz. Ancak ben ilişkide sanatkarlık kavramını, ekseriyetle "Mümkünse iletişimsizlik" olarak anlıyorum. Aksi halde, iletişimin her türlüsü, yahut iletişimde zayıflık ya da yoğunluk, özetle vekille iletişim kaygısı, feci halde işe konsantrasyon problemi yaratıyor.

Hep söylemişimdir, müvekkil vekalet verdikten sonra mümkünse vekilini unutmalı. Unutmalı ki; vekil çalışabilsin!

ben müvekkilden bahsetmiyorum.bir insanın kendisini ustalıkla yetiştirebilmesinden bahsediyorum.bilmem anlatabildim mi..
saygılarımla...

Alıntı: Yazan 61_hukuku bilmem anlatabildim mi.

Afedersiniz, anlayamadım ?

aslına bakarsanız müvekkille ilişkiden ziyade, halledilmesi gereken mesele,duruşun ve karekterin belli olması,yani müvekkil,dava,vekalet,onun kaygısı olan vekalet ücreti,bazı meslektaşların para kaygısı,bazı saygın meslektaşların da dürüst olmasından dolayı insanların onları yanlış algılıyor olması sonraki şeyler.halledilmesi öncelikli olan şeyler değil yani.göze almak önemli olan,ahlaklı ve erdemli olabilmek yani.sanıyorum bunun içinde bayağı bir mücadele vermek gerekiyor nefsi zorlayan şeylerle.yine de anlatamadıysam affınıza sığınarak dilimden derdimi anlatmaya sadece bu cümlelerin yetebileceğini belirtmek isterim.teşekkürler.