Adalette çoğulculuk-jüri sistemi

Değerli meslektaşlarım,
Adalet uygulayıcılarını eleştirmek ne kadar doğru onu bilmiyorum ama hakimler bazen öyle kararlar veriyorlar ki insan şaşkınlıktan ne yapacağını bilemiyor.Kanun açık olmasına rağmen bazen yanlış yorumlanabiliyor.Sonuçta şu konuda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum,adaletin tek kişinin iradesine bağlanması yanlış.Zira mahkemelerimizdeki derece sistemi ve üst dereceli mahkemelerin birden fazla hakimden oluşması bu düşünceyi doğruluyor.
Yargıtayın iş yükünün neden bu kadar fazla olduğu ve adaletin geç işlemesi yaşadığımız en büyük sorunların başında geliyor.Yargıtayın iş yükünün bu kadar fazla olmasının nedeni,ilk dereceli mahkemeler tarafından verilen kesin kararların neredeyse hepsinin temyiz edilmesi...Bu bir gelenek haline geldi artık,sanki temyiz zorunlu bir uygulama gibi algılanıyor artık.Bu durum bize şunu kanıtlıyor;İlk dereceli mahkemeler tarafından verilen kararlara maalesef güvenemiyoruz.ilk dereceli mahkemelerin büyük çoğunluğu tek hakimli.yani kanunun yorumu bir kişi tarafından yapılıyor,bazen tarafların kaderleri tek bir kişinin ağzından çıkacak söze bağlı...Bütün bu düşüncelerden sonra aklıma takılan soru şu:Acaba biz de bazı batılı ülkelerdeki gibi jüri sistemini uygularsak tüm bu sorunlardan kurtulabilmemiz mümkün mü???saygılar...

Hakimlerin yapmış olduğu hukuki hatalar hukuk bilmeyen kişiler tarafından verilecek kararlar ile düzeltecek ise cevabımız evet.Ama ben bunun mümkün olmadığını düşünüyorum.
Örnek vermek gerekirse Kanunda açık olmasına rağmen kap-kaç suretiyle hırsızlık suçu tck 142 maddede belirtilmesine rağmen Diyarbakır Adliyesinde uygulama malesef nitelikli yağmadan ceza vermek yönünde oturmaya başlamıştır.Tabi ister istemez bu dosyaları temyize gönderiyoruz.Sonuçta yargıtayda yüzeysel olarak inceleyip karar veriyor.Jüri sistemini getirdik diyelim.Hukuk eğitimi görmemiş insanlar bu tür olaylara kişisel yaklaşıp sanığı en ağır şekilde cezalandırmak isterse sonuç ne olacak?Çünkü bazı suç tipleri toplum tarafından en ağır şekilde cezalandırılmak ister.Cinsel istismar,hırsızlık,yağma vs.
Bu tür olaylara jüri sistmini koyarsak en baştan jürinin önyargısını kırmak ve bu suçlara karşı tavırlarını değiştirmek bayağı bi adalet sistemine darbe vurur düşüncesindeyim.Çünkü bu insanlar duruşmaya geldikleri zaman zaten kararlarını vermiş olacaklardır.
Bunları enine boyuna düşünmemiz lazım.Ama kesin olan birşey var.Yargılama içerisinde üvey evlat olan biz avukatların yerinin acilen tartışılması gerekmektedir.Çünkü duruşma sırasında artık kuru savunmayla karar merciine etki etme fonksiyonumuz fazla kalmamıştır.

Batıdaki jüri sistemini olduğu gibi sistemimize yerleştirmeye gerek yok.Biraz değişiklik yapabiliriz.Böylece batı taklitçiliği imajından da biraz uzaklaşmış oluruz.jüri üyelerinin hukukçu kişiler tarafından oluşması çok büyük fayda getirir diye düşünüyorum.Aklın yolu bir olduğuna göre hukuk konusunda bilgi sahibi uzman kişlerden oluşan jüri, mutlaka adaletin gerektirdiğini yapacaktır.

juri uygulaması kıta avrupası hukukuna yabancı bir sistem. ayrıca hukuk davalarında juri olmuyor sadece adam öldürme gibi bazı ağır suçlarda deliller ortaya konulduktan sonra kişinin suçlu olup olmadığını tespit açısından kullanılan bir sistem. Eğer dışarıdan bir yöntem getirmek istiyorsak bence yeni alınıcak hakimlerin doktora yapmış kişilerden seçilmesi ve sadece uzmanlaştıkları alanlardaki mahkemelerde görev almaları en güzeli olur. tabi mevcut hakim sayısının da en az 2 katına çıkarılması gerekir. tabi bunlar ülkemiz için hayalden öteye gidemiyor.