Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tapu Kayit Malİkİnİn Tespİtİ Davasinda GÖrevlİ Mahkeme Hangİ Mahkemedİr Ve Davali Kİm Olmalidir?

Yanıt
Old 12-02-2013, 16:41   #1
ahmetcan2014

 
Varsayılan Tapu Kayit Malİkİnİn Tespİtİ Davasinda GÖrevlİ Mahkeme Hangİ Mahkemedİr Ve Davali Kİm Olmalidir?

müvekkilimizin bir kısmı hisseli ve bazıları tamamen kendisine ait birden çok sayıda taşınmazı vardır. müvekkilim satış için tapu dairesine gittiğinde, nüfusta aynı cilt ve aynı hane numarasına kayıtlı, doğum yerleri ve baba adları da aynı olan kendisi de dahil üç tane ahmet kızı ayşe sezer olduğundan bahisle tapu kayıtlarından malikin bunlardan hangisi olduğunun tespit edilemediği bildirilerek tapu kayıt malikinin tespiti davası açması istenmiştir.

tapu kayıt malikinin tespiti davasının asliye hukuk mahkemesinde mi yoksa sulh hukuk mahkemesinde mi açılacağı konusunda, hasımlı mı yoksa hasımsız mı açılacağı konusunda ve eğer hasımlı açılacaksa hasım olarak kimin (tapu sicil müdürlüğü mü, hazine mi, nüfus müdürlüğü mü veya bunların üçü veya herhangi ikisi mi?) gösterileceği konusunda meslektaşlarım bilgi sahibi iseler ve bunu benimle paylaşma nezaketi gösterirlerse çok memnun olacağım.şimdiden teşekkür ederim.
Old 12-02-2013, 17:06   #2
av.d.d

 
Varsayılan

14. Hukuk Dairesi 2006/15030 E., 2007/453 K.

•TAPUDA İSİM DÜZELTİLMESİ
•TESPİT DAVASI
"ÖZET"

ÖZET: KAYIT DÜZELTME DAVALARINDA KİMLİK BİLGİLERİ DEĞİŞTİRİLİRKEN MÜLKİYET AKTARIMINA NEDEN OLUNMAMASI GEREKİR. KAYIT MALİKİ İLE KAYITLARDAKİ İSMİNİN DÜZELTİLMESİ İSTEĞİNDE BULUNAN KİŞİNİN AYNI KİŞİ OLDUĞUNUN TESPİTİNDEN SONRA TAPU KAYITLARINDA MALİK İSİMLERİNİN DÜZELTİLMESİNE KARAR VERİLMELİDİR. BAĞIMSIZ TESPİT KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN DAVACILARIN HUKUKİ MÜNASEBETİN VARLIĞININ TESPİTİNİ HEMEN İSTEMEKTE HUKUKİ YARARLARI BULUNMALIDIR.

"İçtihat Metni"

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2004 ve 12.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile tapu kaydında isim düzeltilmesi ve tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tespit hükmü kurulmak suretiyle kabulüne dair verilen 09.02.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Davacı, 5 parsel sayılı taşınmaz maliki "Ratibe"nin isminin tapu kaydında "Radibe" olarak yazılı bulunduğunu ileri sürerek kaydın düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Birleştirilen ve yargılaması birlikte yürütülen davada da davacılar, 5 parsel maliklerinden "Hasan kızı Cavide Kanaro"nun tapuda "Hasan Tahsin kızı Cavide Kanaroğlu", Ratibe Gönen ve Sacide Özbek'in "Hasan Tahsin" olan baba adının "Hasan" olarak düzeltilmesini, ayrıca, Ratibe'nin bazı nüfus kayıtlarında "Ratile" olarak geçen isminin de "Radibe" olarak düzeltilmesini istemiş, bu istemlerini de Hazine ve Nüfus Müdürlüğü'ne yöneltmişlerdir.

Yargılama aşamasında kayıt malikleri ile davacıların murislerinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.

Mahkemece, kayıt malikleri ile davacılar miras bırakanlarının aynı kişi olduğu ancak, tapu kaydında ve nüfus kayıtlarında birtakım çelişkiler bulunduğu, bu çelişkilerin tapudaki intikalleri engellediği, davacıların tespit istemekte hukuki yararlarının bulunduğu gerekçesiyle tespit hükmü kurulmuştur.

Hükmü davalı Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili temyiz etmiştir.

Davacı vekili temyize cevap dilekçesi ile birlikte davalı Hazine aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini, bu nedenle temyiz istemlerinin dayanağının kalmadığını savunmuştur.

Dava, tapu kaydında malik isimlerinin hatalı yazıldığı iddiasıyla, kayıttaki ismin düzeltilmesi, ayrıca, nüfus kayıtlarındaki aynı kişinin isminin farklı yazılması nedeniyle de nüfus kayıtlarındaki hataların da düzeltilmesi ve tapu kaydında buna göre düzeltme isteği ile açılmış,"yargılama aşamasında istem, kayıt maliklerinin davacılar miras bırakanları olduğunun tespitine dönüşmüştür.

Bilindiği gibi, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bunun için de kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun tespiti zorunludur.

Eldeki davada da, mahkemece, kayıtlardaki farklı yazımlar saptanmış, tapuda malik olan kişilerin davacıların miras bırakanları olduğu tespit edilmiştir. Mahkemenin mevcut kanıtlara göre kayıt maliki ile isminin düzeltilmesini istediği kişilerin aynı kişi olduğunun tespitinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak bu tespit, eda davası niteliğindeki isim düzeltme davasındaki edanın dayanağı olan hak ve hukuki münasebetin tespitidir. Diğer bir anlatımla, bu tespitten sonra, tapu kayıtlarında malik isimlerinin düzeltilmesine karar verilmelidir. Zira;

Bağımsız bir tespit davasının dinlenebilmesi için diğer genel dava şartları dışında özellikle davacıların bu hukuki münasebetin mevcut olup olmadığının hemen tespitini talep etmekte hukuki bir yararları bulunmalıdır. Çünkü, her davada aranması gereken hukuki yarar, tespit davalarında önemini öncelikle gösterir. Gerçekten, bir hukuki münasebetin mevcut olması keyfiyeti davacıya başlı başına tespit davası açma yetkisi vermez.

Hal böyle olunca ve davacı, istemini tespit hükmü verilmesi şeklinde sınırlandırdığına göre Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğundan, Hazine ve Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan davanın ise, istemin niteliği gereği pasif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Karar bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 23.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın meslektaşım,
yukarıdaki yargıtay kararına göre tespit davası için davalı tapu sicil müdürlüğü olarak anlaşılmaktadır. Görevli mahkemede asliye hukuk mahkemesidir. Ancak kararda bu davaların açılması için;
" Bağımsız bir tespit davasının dinlenebilmesi için diğer genel dava şartları dışında özellikle davacıların bu hukuki münasebetin mevcut olup olmadığının hemen tespitini talep etmekte hukuki bir yararları bulunmalıdır. " şeklinde bir durum da bulunmaktadır. Bu şartın oluşup oluşmadığını da gözardı etmeyin derim. İyi çalışmalar..
Old 12-02-2013, 17:18   #3
ahmetcan2014

 
Varsayılan

bizim tapu kaydının düzeltilmesi talebimiz yok.sadece kayıt malikinin müvekkilimiz olduğunun tespitini isteyeceğiz.görevli mahkeme ve hasımlı / hasımsız dava ve hasmın kim olacağı hususunda soruyu sizlere sormadan benim de incelediğim bir karar ve benim aradığım bilgi konusunda net veriler içermiyor.
Old 12-02-2013, 17:31   #4
av.d.d

 
Varsayılan

Meslektaşım kararda şöyle denilmekte " istemini tespit hükmü verilmesi şeklinde sınırlandırdığına göre Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğundan " Buradan çıkarsama yolu ile tespit davasının husumetinin Tapu sicil müdürlüğüne yöneltileceği sonucu çıkıyor. Ben mi yanlış yorumluyorum acaba???
Old 13-02-2013, 10:26   #5
ahmetcan2014

 
Varsayılan

tapu kayıt malikinin tespiti davasını değil ama tapuda isim tashihi davasını çekişmesiz yargı işlerinden sayan ve tapu dairesinin davalı olarak değil sadece ilgili kişi olarak gösterilerek hasımsız olarak davanın açılması gerektiğini öngören bir içtihat okumuştum.şu an metnini bulamadım.

görev hususunda ise yeni hmk 382/(2)-ç-1) maddesi taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması çekişmesiz yargı işidir demektedir ve kural olarak shm çekişmesiz yargı işlerine bakar. isim tashihi davası tam bu maddeye karşılık gelmekte ama kayıt malikinin tespiti davası bu maddeye karşılık geliyor mu tereddütteyim.yeni hmk dan önce kayıt malikinin tespiti davasını ahm nde açmıştık.yeni hmk tereddüt doğuruyor.
Old 15-03-2013, 09:39   #6
lawyer0202

 
Varsayılan

Sayın Hamurcu hangi mahkemede davayı açtınız. Açtıysanız görev yönünden herhangi bir sorun oldu mu acaba?
Old 15-03-2013, 13:29   #7
ahmetcan2014

 
Varsayılan

asliye hukuk mahkemesinde açtık ve ilçe tapu sicil müdürlüğünü davalı olarak gösterdik.muhtemelen isim karışıklığına sebep olan diğer kişileri veya mirasçılarını da davaya dahil etmemiz gerekecek dahili davalı olarak.çünkü sicilden malik anlaşılmadığı için gerçekten taşınmazın aynına ilişkin bir tereddüt ve tespit gerekliliği var.uygulamada böyle olduğunu adliyede mevcut davaları inceleyerek gördük.müvekkilimize, diğer kişileri davaya dahil etmek gerekirse (öldüğü halde yaşıyor görünen bir kişi var. onun idari işlemle veya düşük ihtimalle ve idari yolla olmazsa dava ile ölüm kaydını işletmek gerekecek.diğer kişi de ölmüş ama bir mirasçısı var.) işimizin ve ücretimizin artacağını ve artacak ücret miktarını söyledik, yüzde bir de olsa görevsizlik kararı riskini izah ettik.(örneğin boşanma davasının hangi mahkemede açılacağı besbellidir, ama bu davamızda yüzde 1 tereddüt var o riski alın açalım dedik) ve açtık. davalının cevap dilekçesinin ve tensibin bize tebliğ edilmesini bekliyoruz.
Old 24-04-2013, 08:52   #8
FiNaZZi

 
Varsayılan

sayın hamurcu açmış olduğunuz davanın tamamen benzeri ile kaşılaştık. müvekkil hüseyin oğlu ünal yılmaz olarak tapuda kayıtlı ve adına kayıtlı tapuyu istimlak nedeni ile devir için gittiğinde 3 kişi daha olduğu tespit edilmiş davanız şu anda ne aşamada aynı yoldan bizde gitmeyi düşünüyoruz kaydın düzeltilmesi davası mı açtınız teşk.
Old 15-09-2017, 13:35   #9
Av. fadim gevrek

 
Varsayılan

merhabalar, bende kayıt malikinin tespiti davası açacağım çok değişik bir dava 1950 yıllardan bir arazi miras olarak aklıyor tapuda sadece isim ve soy isim var başka herhangi bir kayıt mevcut değil bu isim ve soy isimde 5 tane mirasçı var tapuya başvuru yaptık reddedildi davanız hangi aşamada bilgilendirirseniz çok sevinirim iyi çalışmalar
Old 18-11-2018, 15:14   #10
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Merhabalar benim de elimde bir dosya var, bu başlık altına yazmam ne kadar doğru bilemedim ancak alakası olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, 1960lı yıllar dernek tarafından edinilmiş bir taşınmaz, sonrasında dernek bir şekilde tasfiye ediliyor. aynı caminin bünyesinde 1984 yılında yeni bir dernek kuruluyor. 2013 yılında kadastro çalışmaları sırasında ilk dernek adına düzenlenen tapu bizim günümüz derneğine getirilip bırakılıyor. KK md. 12/3 aklımın bir köşesinde. ancak somut olayda nasıl bir dava açıp ne şekilde lehe sonuç alabileceğimi öngöremiyorum. 2004 yılında çıkmış dernekler kanunu gereği derneğin tasfiyesi halinde malları kendisi kuruluş amacına en yakın derneğe kalıyor. lehe kanunun geçmişe yürümesi ilkesi, dernekler arası organik bağ, kazanılmış hak, benim kafam çorba açıkçası. yardımcı olabilecek meslektaşım var mıdır?
Old 03-10-2019, 11:16   #11
Av. çağlar bildirici

 
Varsayılan

İSTEĞİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDE YAZILI YARGILAMA USULÜNE GÖRE GÖRÜLMESİ MÜMKÜN OLMADIĞINDAN GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ GEREKİRKEN AKSİ DÜŞÜNCE İLE DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİ – HÜKMÜN BOZULMASI

T.C YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2017 / 1482
Karar: 2017 / 1547
Karar Tarihi: 30.03.2017

ÖZET: Dava, tapu kayıt malikinin davacının miras bırakanı ile ayni kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davacı; … sayılı …nun yürürlük tarihinden sonra … tarihli dava ile .. ada .. ve .. ada … parsel sayılı taşınmazlarda malik gözüken ‘M.. oğlu …” ile kendi mirasbırakanı ‘M.. oğlu …”nın aynı kişi olduklarının tespiti isteğiyle eldeki davayı açmıştır. Hâl böyle olunca anılan isteğin Asliye Hukuk Mahkemesinde yazılı yargılama usulüne göre görülmesi mümkün olmadığından, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bozulması gerekmiştir.

(6100 S. K. m. 114, 115, 382, 383)
Dava: Taraflar arasında görülen tapu kayıt malikinin tespiti davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava, tapu kayıt malikinin davacının miras bırakanı ile ayni kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir.
Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir.
Tapu kayıt maliki ile davacının miras bırakanının aynı kişi olduğunun tespiti davaları da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup, niteliği itibariyle tespit taleplerinden başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır.
Talep tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesine göre de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Bu itibarla, çekişmesiz yargı işi olan tespit taleplerine Sulh Hukuk Mahkemelerince bakılması gerekir. Anılan Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, görev dava şartlarından olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta davacı; 6100 sayılı …nun yürürlük tarihinden sonra 10.09.2013 tarihli dava ile 185 ada 86 ve 192 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda malik gözüken ‘M.. oğlu …” ile kendi mirasbırakanı ‘M.. oğlu …”nın aynı kişi olduklarının tespiti isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
Hal böyle olunca anılan isteğin Asliye Hukuk Mahkemesinde yazılı yargılama usulüne göre görülmesi mümkün olmadığından, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
Sonuç: Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.03.2017 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
El Atmanin Önlenmesİ Davasinda GÖrevlİ Mahkeme sumeyra Meslektaşların Soruları 8 14-10-2015 22:16
Şufa Davasinda GÖrevlİ Mahkeme Canon Man Meslektaşların Soruları 11 11-10-2012 16:07
Tapu Tashİh Davasinda Davali Kİmdİr? favilla Meslektaşların Soruları 1 23-12-2011 13:46
Tazmİnat Davasinda GÖrevlİ Mahkeme?? av_suat Meslektaşların Soruları 2 23-07-2011 10:05
Tahlİye Davasinda GÖrevlİ Mahkeme Av.bozkara Meslektaşların Soruları 4 22-09-2008 14:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04635191 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.