Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davalı tarafın davacı tarafa geçmesi

Yanıt
Old 14-09-2017, 21:04   #1
Av.AlperenErdil

 
Soru Davalı tarafın davacı tarafa geçmesi

Sayın meslektaşlarım çok sıkıştığım bir konuda sorum olacak.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve binanın eksik iş ve yapıların müteahhitten tahsili için kat maliklerinin çoğundan vekalet alarak dava açtık. Fakat sözleşmenin tarafı olan kat maliklerinden ikisi davaya katılmak istemedi. Bu sebeple bu iki kat malikini de müteahhitle birlikte davalı olarak ekledik. Şimdi ise bu davalı kat malikleri de bizim tarafımıza geçerek haklarını müteahhitten almak istiyor. Bu kat maliklerini nasıl kendi tarafamıza geçirebiliriz ? Veya nasıl onların da haklarını alabiliriz ? Henüz dava dilekçesi onlara tebliğ edilmedi. Onlar ek dava açarak davayı birleştirmeyi mi talep etmeliyiz ? Yoksa biz talebimizi değiştirip davalı olan tarafları davacı olarak değiştirebilir miyiz ? Bu davalı kat malikleri bize vekalet çıkarabilir mi ? Bu sorunu nasıl çözebiliriz ?
Old 15-09-2017, 13:49   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.Bir davada davalı olarak gösterilen kişinin aynı zamanda o davanın diğer davalısına (yükleniciye) karşı davacı olarak dava açmasında bir sakınca olamaz.Açılan dava veya davalar birleştirilir.Yeni davaları şahıslar veya başka avukatın açması halinde taraflarda bir değişiklik yapması gereği bulunmamaktadır.

2.Tarafta değişiklik yapılmak istenirse ; HMK.nun 124 mad.göre davanın tarafları asıl davalı olan yüklenicinin izni olmadan değiştirilemez.Yani bazı davalılar davacı haline getirilemez. Ancak , maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir” Bu yönden tarafta değişiklik yapılması yukarıdaki kurallara bağlıdır.

3. Uygulanacak yöntem bana göre şöyle olmalı; aynı avukatın davalı olarak gösterdiği kişinin vekaletini alması Av.K.yönünden sorun çıkarabilir.Bunu önlemek için taraf değişikliğine gitmeden , sonradan davacı olacak kişiler hk.daki davanın geri alınması (HMK.m.123 geri alınma bu davalıların muvafakatı ile gerçekleşir.) veya bu davalılar yönünden davadan feragat edilmesi (muvafakata bağlı değildir) sonra da bu kişilerin vekaletinin alınarak birleştirilecek davaların açılmasının uygun olacağını düşünüyorum.
Old 15-09-2017, 19:05   #3
Av.AlperenErdil

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1.Bir davada davalı olarak gösterilen kişinin aynı zamanda o davanın diğer davalısına (yükleniciye) karşı davacı olarak dava açmasında bir sakınca olamaz.Açılan dava veya davalar birleştirilir.Yeni davaları şahıslar veya başka avukatın açması halinde taraflarda bir değişiklik yapması gereği bulunmamaktadır.

2.Tarafta değişiklik yapılmak istenirse ; HMK.nun 124 mad.göre davanın tarafları asıl davalı olan yüklenicinin izni olmadan değiştirilemez.Yani bazı davalılar davacı haline getirilemez. Ancak , maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir” Bu yönden tarafta değişiklik yapılması yukarıdaki kurallara bağlıdır.

3. Uygulanacak yöntem bana göre şöyle olmalı; aynı avukatın davalı olarak gösterdiği kişinin vekaletini alması Av.K.yönünden sorun çıkarabilir.Bunu önlemek için taraf değişikliğine gitmeden , sonradan davacı olacak kişiler hk.daki davanın geri alınması (HMK.m.123 geri alınma bu davalıların muvafakatı ile gerçekleşir.) veya bu davalılar yönünden davadan feragat edilmesi (muvafakata bağlı değildir) sonra da bu kişilerin vekaletinin alınarak birleştirilecek davaların açılmasının uygun olacağını düşünüyorum.

Sayın Yücel Kocabaş, sorumu özenle cevapladığınız için çok teşekkür ederim.
Söz konusu davada sözleşmenin feshini istedik. Sözleşmenin feshi için de tüm kat maliklerinin birlikte dava açması gerektiğine ilişkin kanun maddeleri ve kararlar var. Öncelikle ilk sorum; bu halde davaya katılmayan kat malikleri olmaksızın sözleşmenin feshini istememiz kabul görür mü ?
İkinci olarak; kat malikleri tek bir avukatın yürütmesini istemekte. Ve biz de çift başlılık olmaması açısından bu diğer kat maliklerinin bize vekalet çıkarmasını daha uygun görmekteyiz. Bunun için önce davadan işbu davalılar için feragat etmeyi düşünüyoruz. Sonrasında bize vekalet çıkarttıklarında onlar için de dava açıp davaların birleştirilmesini talep edicez. Bu durumda bizim açımızdan bir problem olur mu ?
Son olarak;davalı olan kat maliklerinin davacı tarafa geçirilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığını neye dayandırmalıyız ?
Şimdiden çok teşekkür ederim.
Old 15-09-2017, 19:15   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Kat malikleri sözleri ile acaba sözleşmede taraf olması gereken paylı mülkiyet halinde arsa malikleri mi ifade ediliyor.
Old 15-09-2017, 19:24   #5
Av.AlperenErdil

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Kat malikleri sözleri ile acaba sözleşmede taraf olması gereken paylı mülkiyet halinde arsa malikleri mi ifade ediliyor.
Evet üstadım. Sözleşmede bir tarafta paylı mülkiyet halinde arsa malikleri var diğer tarafta ise yüklenici var.Şuan kat irtifakı kurulmuş ve tüm kat maliklerine birer daire verilmiş durumda. Fakat bu dairelerden ikisine sahip olan kat malikleri tarafımıza vekalet çıkarmadı henüz. Biz de bu kişileri davalı olarak ekledik. Sorularım bunun üzerine.
Old 15-09-2017, 19:55   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.AlperenErdil
Öncelikle ilk sorum; bu halde davaya katılmayan kat malikleri olmaksızın sözleşmenin feshini istememiz kabul görür mü ?
İkinci olarak; kat malikleri tek bir avukatın yürütmesini istemekte. Ve biz de çift başlılık olmaması açısından bu diğer kat maliklerinin bize vekalet çıkarmasını daha uygun görmekteyiz. Bunun için önce davadan işbu davalılar için feragat etmeyi düşünüyoruz. Sonrasında bize vekalet çıkarttıklarında onlar için de dava açıp davaların birleştirilmesini talep edicez. Bu durumda bizim açımızdan bir problem olur mu ?
Son olarak;davalı olan kat maliklerinin davacı tarafa geçirilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığını neye dayandırmalıyız ?

1. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi taşınmazın tamamına ilişkin tasarruf niteliğinde olduğundan paylı mülkiyette tüm paydaşların birlikte hareketi gerekir. Paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır.Bu yönden davanın tüm paydaşlar (tüm kat malikleri ) tarafından açılması gerekirdi. Bir kısım kat maliklerinin davalı olarak gösterilmesi geçersiz bir işlemdir. Ancak yerleşen kararlara göre bu durumda dava ret edilmeyip davalı kat maliklerinin muvafakatının alınması yada davaya davacı olarak katılmasının sağlanması için mahkemenin size imkan tanıması gerekecektir. Mahkeme ikazına da gerek kalmadan bu kişilerin davacı olarak davada yer almaları doğru bir işlem olur.Böyle yapılırsa dava ret olmaz.

2. Diğer iki kişinin hukuki yararı ile davacı müvekkillerinizin hukuki yararı arasında ayniyet vardır.Zıddiyet mevcut değildir. Diğer yandan bu iki kişinin davacı safında yer alması yasal bir zorunluluktur. Önce bu kişiler hakkında önce feragat edilmesi (feragat şıkkını seçtiğinize göre ) sonra da vekaletlerinin alınması halinde avukatlık yönünden bir sorun yaratmaz.

3.Yapılan bu işlemlerin tümü usulen yapılan bir yanlışlığın düzeltilmesi kanuna ve içtihata uygun olarak doğrusun yapılması ile ilgilidir. Kanunun tanıdığı ve emrettiği haklar kullanılmaktadır.Dürüstlük kuralına aykırı bir yönü olmadığı kanısındayım.
Old 15-09-2017, 20:44   #7
Av.AlperenErdil

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi taşınmazın tamamına ilişkin tasarruf niteliğinde olduğundan paylı mülkiyette tüm paydaşların birlikte hareketi gerekir. Paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır.Bu yönden davanın tüm paydaşlar (tüm kat malikleri ) tarafından açılması gerekirdi. Bir kısım kat maliklerinin davalı olarak gösterilmesi geçersiz bir işlemdir. Ancak yerleşen kararlara göre bu durumda dava ret edilmeyip davalı kat maliklerinin muvafakatının alınması yada davaya davacı olarak katılmasının sağlanması için mahkemenin size imkan tanıması gerekecektir. Mahkeme ikazına da gerek kalmadan bu kişilerin davacı olarak davada yer almaları doğru bir işlem olur.Böyle yapılırsa dava ret olmaz.

2. Diğer iki kişinin hukuki yararı ile davacı müvekkillerinizin hukuki yararı arasında ayniyet vardır.Zıddiyet mevcut değildir. Diğer yandan bu iki kişinin davacı safında yer alması yasal bir zorunluluktur. Önce bu kişiler hakkında önce feragat edilmesi (feragat şıkkını seçtiğinize göre ) sonra da vekaletlerinin alınması halinde avukatlık yönünden bir sorun yaratmaz.

3.Yapılan bu işlemlerin tümü usulen yapılan bir yanlışlığın düzeltilmesi kanuna ve içtihata uygun olarak doğrusun yapılması ile ilgilidir. Kanunun tanıdığı ve emrettiği haklar kullanılmaktadır.Dürüstlük kuralına aykırı bir yönü olmadığı kanısındayım.
Üstadım şuan 34 tane kat maliki 2 tane kat maliki yüzünden haklarını alamıyor.inşaat 3 yıldır durmuş durumda. Bu 2 kat maliki muvafakat vermezse
34 kişinin haklarını almasının bir yolu olmalı bunun için de sadece bu iki kat malikini davalı olarak eklemek yolu var gibi göründüğünden bu yolu seçtik. Sizin bu durumda ne gibi bir yol öneriniz olurdu ?
Çok teşekkür ederim tekrardan.
Old 15-09-2017, 23:30   #8
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Yargıtay kararlarının koyduğu kural bu şekilde (örnek bir karara aşağıda yer veriyorum) bizim bu kuralı değiştirmemiz imkanımız yok.

Ben çözüm şekillerini önceki yazılarımda ifade ettim.Bunları tekrarlıyorum. Hatta ayrıca dava dilekçesinde değişiklik yapmadan,feragat veya davanın geri alınması yoluna gidilmeden ve ayrıca birleştirecek yeni davalar açılmasına gerek kalmaksızın , davalı olarak gösterilen bu iki kat malikinin bizzat veya size verecekleri vekaletname ile tarafınızdan davaya muvafakat (onay,izin) verdiklerinin ve davaya katıldıklarının ifade edilmesi de yeterli olabilecektir.Diye düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/874

K. 2004/6182

T. 1.12.2004

• KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( Akdin Feshi ve İnşaatın Kal'i Talebi - Tüm Paydaşların ve Sözleşme Taraflarının Davaya Katılması Mecburiyeti )

• PAYDAŞLAR ARASINDA MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İnşaatın Kal'i İçin Açılan Davada )

• MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İnşaatın Kal'i İçin Açılan Davada Arsa Paydaşları Arasında )

• ARSA MALİKİ PAYDAŞLAR ARASINDA MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İnşaatın Kal'i Davasında )

818/m.355

4721/m.692

ÖZET : Davada, 5.5.1998 gün ve 12302 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshiyle yapılan inşaatın kal'ine karar verilmesi istenilmiştir. Sözleşmenin feshi ve inşaatın kal'i taşınmazın tamamıyla ilgili tasarruf istemini içerir. Hal böyle olunca T.M.K.nun 692. maddesi hükmü gereğince tüm tapu paydaşlarının ve sözleşmenin taraflarının davada yer alması zorunludur. O halde mahkemece yapılması gereken iş, arsa maliki ve sözleşmenin tarafı olan diğer paydaşların davaya katılımı sağlanarak, sonucuna göre bir hüküm kurmaktan ibarettir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davada, 5.5.1998 gün ve 12302 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshiyle yapılan inşaatın kal'ine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece sözleşmenin feshine, kal talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Feshine karar verilen sözleşmede, davacının yanında Celal, Dursun ve Salih arsa sahibi sıfatıyla taraf durumundadır. Yine sözleşmeye konu tevhid edilecek 3908 ada 1,2,3,4 parsel tapu kayıtlarında adı geçenlerin de malik oldukları dosyaya giren 11.4.2001 tarihli Tapu Sicil Müdürlüğü'nün cevabi yazısından anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve inşaatın kal'i taşınmazın tamamıyla ilgili tasarruf istemini içerir. Hal böyle olunca T.M.K.nun 692. maddesi hükmü gereğince tüm tapu paydaşlarının ve sözleşmenin taraflarının davada yer alması zorunludur. O halde mahkemece yapılması gereken iş, arsa maliki ve sözleşmenin tarafı olan diğer paydaşların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya ayrı dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilmesi, böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası incelenerek bir hükme varılmasından ibarettir. Eksik taraf teşkiliyle davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 1.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI)
Old 16-09-2017, 11:06   #9
Av.AlperenErdil

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Yargıtay kararlarının koyduğu kural bu şekilde (örnek bir karara aşağıda yer veriyorum) bizim bu kuralı değiştirmemiz imkanımız yok.

Ben çözüm şekillerini önceki yazılarımda ifade ettim.Bunları tekrarlıyorum. Hatta ayrıca dava dilekçesinde değişiklik yapmadan,feragat veya davanın geri alınması yoluna gidilmeden ve ayrıca birleştirecek yeni davalar açılmasına gerek kalmaksızın , davalı olarak gösterilen bu iki kat malikinin bizzat veya size verecekleri vekaletname ile tarafınızdan davaya muvafakat (onay,izin) verdiklerinin ve davaya katıldıklarının ifade edilmesi de yeterli olabilecektir.Diye düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/874

K. 2004/6182

T. 1.12.2004

• KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( Akdin Feshi ve İnşaatın Kal'i Talebi - Tüm Paydaşların ve Sözleşme Taraflarının Davaya Katılması Mecburiyeti )

• PAYDAŞLAR ARASINDA MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İnşaatın Kal'i İçin Açılan Davada )

• MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İnşaatın Kal'i İçin Açılan Davada Arsa Paydaşları Arasında )

• ARSA MALİKİ PAYDAŞLAR ARASINDA MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İnşaatın Kal'i Davasında )

818/m.355

4721/m.692

ÖZET : Davada, 5.5.1998 gün ve 12302 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshiyle yapılan inşaatın kal'ine karar verilmesi istenilmiştir. Sözleşmenin feshi ve inşaatın kal'i taşınmazın tamamıyla ilgili tasarruf istemini içerir. Hal böyle olunca T.M.K.nun 692. maddesi hükmü gereğince tüm tapu paydaşlarının ve sözleşmenin taraflarının davada yer alması zorunludur. O halde mahkemece yapılması gereken iş, arsa maliki ve sözleşmenin tarafı olan diğer paydaşların davaya katılımı sağlanarak, sonucuna göre bir hüküm kurmaktan ibarettir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davada, 5.5.1998 gün ve 12302 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshiyle yapılan inşaatın kal'ine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece sözleşmenin feshine, kal talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Feshine karar verilen sözleşmede, davacının yanında Celal, Dursun ve Salih arsa sahibi sıfatıyla taraf durumundadır. Yine sözleşmeye konu tevhid edilecek 3908 ada 1,2,3,4 parsel tapu kayıtlarında adı geçenlerin de malik oldukları dosyaya giren 11.4.2001 tarihli Tapu Sicil Müdürlüğü'nün cevabi yazısından anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve inşaatın kal'i taşınmazın tamamıyla ilgili tasarruf istemini içerir. Hal böyle olunca T.M.K.nun 692. maddesi hükmü gereğince tüm tapu paydaşlarının ve sözleşmenin taraflarının davada yer alması zorunludur. O halde mahkemece yapılması gereken iş, arsa maliki ve sözleşmenin tarafı olan diğer paydaşların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya ayrı dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilmesi, böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası incelenerek bir hükme varılmasından ibarettir. Eksik taraf teşkiliyle davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 1.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI)

Üstadım uzun araştırmalar sonucunda bile olayımıza çözüm bulabilecek çözümler bulamadığımız için size soruyoruz.
Biz inşaatin kal'ini istemedik. Sadece sözleşmenin feshi ve binanın bitirilmesi ve iskan alınması için gereken masrafı istedik. Müteahidin payı olan dairelerin tümü 3. Kişilere müteahit tarafından satılmış durumda. Tahsil edilen parayla binanın ortak alanlarının tümünü bitirmek için tahsil edilen para ile inşaatı tamamlamak için yetki istedik. Böyle birşey mümkün mü ?

Ayrıca sözleşmede haklı nedenle fesih durumunda ipotekli dairelerin satışının yapılarak binanın eksikliklerinin müteahhit nam ve hesabına yaptırılacağı yazmakta. Biz de buna dayanarak sözleşmenin ileriye dönük feshini ve binanın ipoteklerin paraya çevrilerek tahsilini istemekteyiz. Bu durumda bir problemle karşılaşır mıyız ?
Çok teşekkürler.
Old 16-09-2017, 16:36   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Kat irtifakından sonra da paydaşların zorunlu dava arkadaşlığının devam etmesi durumu biraz şüpheli geldi. Yargıtay kararında kat irtifakı veya mülkiyeti konusunda bir ifade geçmiyor. Şu an karar araştıramıyorum ama ilk bakışta kat mülkiyeti kanununun ruhuna aykırı gibi geldi.
Old 17-09-2017, 19:25   #11
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Alperen Erdil
Biz inşaatin kal'ini istemedik. Sadece sözleşmenin feshi ve binanın bitirilmesi ve iskan alınması için gereken masrafı istedik. Müteahidin payı olan dairelerin tümü 3. Kişilere müteahit tarafından satılmış durumda. Tahsil edilen parayla binanın ortak alanlarının tümünü bitirmek için tahsil edilen para ile inşaatı tamamlamak için yetki istedik. Böyle birşey mümkün mü ?
Ayrıca sözleşmede haklı nedenle fesih durumunda ipotekli dairelerin satışının yapılarak binanın eksikliklerinin müteahhit nam ve hesabına yaptırılacağı yazmakta. Biz de buna dayanarak sözleşmenin ileriye dönük feshini ve binanın ipoteklerin paraya çevrilerek tahsilini istemekteyiz. Bu durumda bir problemle karşılaşır mıyız ?

1.)Kat karşılığı inşaat sözleşmesi gibi karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde edimini yerine getirmeyerek temerrüde düşen taraf için diğer taraf TBK.nun 125 maddesindeki seçimlik haklarını kullanabileceği gibi, sözleşmede yazılı olan haklarını da sözleşmede yazılı olduğu gibi talep edebilir. Açılan davada talep edilen husus ve yöntemi sözleşmedeki hükme uygun ve mümkün olduğundan ,iddianın ispatı halinde davanın esası yönünden bir sorun çıkmayacağını düşünüyorum.

2.) Davada mecburi dava arkadaşlığı durumunun bulunduğu ve tüm paydaşların muvafakatının bildirerek veya ayrı dava açarak davaya katılması gerektiği hakkındaki görüşümü tekrarlıyorum. Kal talebi olsun olmasın, kat irtifakı kurulsun veya kurulmasın paylı mülkiyette fesih talebindeki bu kural değişmemektedir. Çünkü ortada kat irtifakı ile ilgili bir dava mevcut değildir. Yan taleplerin yanısıra sözleşmenin feshi talebi de davada vardır. Burada uygulanacak genel kural TMK.m.692 maddesinde değinilen tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerektiğine dair kuraldır.

3.) Yalnız sözleşmeyi imzalayan paydaşlar paylarını bir başkasına satmış iseler satın alanların da paydaşın halefi sıfatıyla açılan davaya katılması , bunun gibi satışı istenen ipotekli pay yüklenici tarafından bir başkasına satılmış ise tapu malikinin de hukukunu ilgilendirdiğinden davada davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Tapu malikinin sonradan davalı tarafa eklenmesinin HMK.nun 124/3,4 md.göre yapılabileceğini düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
davacı taraf, davalı tarafın sunduğu delile dayanabilir mi? atılgan67 Meslektaşların Soruları 1 18-07-2013 14:22
Islah, İş Mahkemesinde Davacı tarafın ıslahı msahinparlak Meslektaşların Soruları 10 25-05-2012 09:48
Davacı ve Davalı Tarafın Aynı Kişiyi Tanık Göstermesi Nil Şeker Meslektaşların Soruları 2 07-12-2011 17:54
Davacı Tarafın Davalıya Yemin Teklifi ve Temyiz Veli KARATAŞ Meslektaşların Soruları 2 28-10-2010 08:05
derdest davada davacı tarafın değişmesi deku Meslektaşların Soruları 2 09-05-2008 18:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05717897 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.