Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

HAzineden alınan arsa - içinde bulunan Fuzulı İşgalcinin tahliyesi

Yanıt
Old 15-04-2007, 03:25   #1
Heybe Hukuk

 
Önemli HAzineden alınan arsa - içinde bulunan Fuzulı İşgalcinin tahliyesi

Müvekkil, 2006'nın 12. ayında hazineden bir arsa satın alıyor. Arsa üzerinde bir yapı var. Yapı depo olarak kullanılıyor. Bu deponun sahibi müvekkilce biliniyor. Ancak aynı ilçe sınırları içerisinde, başka bir adreste mukim. Müvekkil, bu yapının boşaltılıp, yıkılması talebinde. Ayrıca ikame tarihinden bu yana kira parası da istiyor.

Aklıma ilk gelen 3091 SK uyarınca, fuzuli işgalden işlem yapıp, kaymakamlıktan direk işleme başlamak. Lakin, öncelikle iş bu deponun kim tarafından kullanıldığına dair tespite gitmek gerekir mi? Bu uygulamada bildiğim kadarıyla memur ile direk olarak taşınmazın bulunduğu yere gidilip, tahliye emri tebliğ edilip, süre veriliyor. Ancak, depoda halihazırda kimse bulunmadığından, gidildiğinde kimse de hazırda bulunmayacak. Depo sahibinin adresinin tespit edilip, memurla oraya gidilebilmesi mümkün mü? Kişi memurla bu şekilde gidince, o deponun kendisine ait olduğunu inkar ederse ne yapılabilir?

Tabi bu yönteme başvuracak olursam, kira parası alamam. Sonradan dava açmam gerekecek. Ancak, ortada gelir sağlanılan bir durum yok. Depo boş. Herhangi bir gelir kazanılmıyor. Dolayısıyla, ecrimisil de söz konusu değil. Müvekkil, inşaat yapacaktı, üzerindeki yapı nedeniyle başlayamadı desem ve bunu zarar olarak göstersem ve bu bağlamda tazmin niteliğinde bir ecrimisil talep etsem, kabul görür mü? Ancak, bugüne dek herhangi bir işlem yapılmamış. Bu bağlamda, öncelikle bir ihtar göndermek ve tahliye, yıkım ve ecrimisil olarak bir miktar talep edip, bir süre vermek daha mı uygun olur?

Arsanın bulunduğu ilçenin mal müdürlüğünde, arsa ile ilgili sorgulama yapıldığında, üzerindeki yapı görünüyor ve tarhı yapılmış, ancak henüz tahakkuku yapılmamış bir ecrimisil alacağı görülüyor. (Hiç ödeme yapılmamış)Borçlu kişi de belirtilmiş. Mal Müdürlüğündeki bu kayıt, tespite mahal bırakmaksızın, fuzuli şagil olarak bu kişiye karşı işlem yapmak için yeterli midir?

Mal Müdürlüğündeki bu kayıttan yola çıkarak, hazine ile fuzuli şagil arasında bir kira akdi kurulmuş olduğu söylenebilir mi? Söylenebilirse, müvekkil, 6571 SK tanımıyla, yeni malik sıfatına mı sahip olacaktır?

Hem kira alınabilecek, hem de en kısa zamanda tahliye edilebilecek en kestirme yol hakkında fikirlerinizi bekliyor ve şimdiden emek verecek arkadaşlara teşekkür ediyorum...
Old 15-04-2007, 03:31   #2
Heybe Hukuk

 
Varsayılan Unutmadan..

Bu arada 3091 SK uyarınca işlem yapmak için 60 günlük hak düşürücü süre var. Bu süre de geçmiş durumda.

Müvekkil, bu arsayı 2006 nın 12. ayında almış ancak, hiç gidip görmemiş. 1 ay önce ancak görmeye fırsatı olmuş desem, buna kim inanır? Kadir inanacaktır eminim de; ya resmi makam

Bu arada müvekkil de aynı ilçe sınırları içerisinde ikamet ediyor. Hani alacağı yeri gidip görmemiş olması, sonradan görmüş olması, mantık sınırları içerisinde mi?

Tekrar teşekkürler...
Old 15-04-2007, 11:42   #3
av.murat kalkan

 
Varsayılan

Sn. Yeliz hn, aşağıdaki karardaki olayın sizin olaya benzediğini düşünüyorum. Kısacası, çaplı taşınmaza el atmanının önlenmesi ve yıkım meselesini incelemenizde fayda var diye düşünüyorum. Ancak, karşı tarafı ihtarname çekmeden veya dava açmadan temerrüde düşürmüş olmayacağınızdan bu işlemlerden birini gerçekleştirene kadar ecrimisil talep edemeyeceğinizi düşünüyorum. Çünkü, ortada muvafakat var gibi gözüküyor. Daha fazla bilgi toplayabilirsem size iletmeye çalışacağım.

Saygılarımla,

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/1507
K. 2004/2121
T. 3.3.2004
• ÇAPLI TAŞINMAZA ELATMANIN ÖNLENMESİ YIKIM ( Geçerli Bir Neden Olmaksızın Çekişmeli Taşınmaza Gecekondu Niteliğinde Bina Yapmak Suretiyle Elattığı Anlaşılmasına Göre Bedel Ödenmeksizin Yıkıma Karar Verilmesi Gereği )
• GECEKONDU NİTELİĞİNDE TAŞINMAZ ( Belediyenin Mülkü İken Satış Yoluyla Davacılara İntikal Etmesi - Geçerli Bir Neden Olmaksızın Çekişmeli Taşınmaza Gecekondu Niteliğinde Bina Yapmak Suretiyle Elattığı Anlaşılmasına Göre Bedel Ödenmeksizin Yıkıma Karar Verilmesi Gereği )
• BEDEL ÖDENMEKSİZİN YIKIM ( Belediyenin Mülkü İken Satış Yoluyla Davacılara İntikal Etmesi - Geçerli Bir Neden Olmaksızın Çekişmeli Taşınmaza Gecekondu Niteliğinde Bina Yapmak Suretiyle Elattığı Anlaşılmasına Göre Bedel Ödenmeksizin Yıkıma Karar Verilmesi Gereği )
4721/m.683
ÖZET : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın belediyenin mülkü iken satış yoluyla davacılara intikal ettiği, böylece davacıların kayden malik olduğu, davalının ise haklı ve geçerli bir neden olmaksızın çekişmeli taşınmaza gecekondu niteliğinde bina yapmak suretiyle elattığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, bedel ödenmeksizin yıkıma karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, paydaşı oldukları 4617 ada 26 parsel sayılı taşınmaza, davalının gecekondu yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.

Davalı, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

Mahkemece, dava konusu evin yıkılarak enkazının davalı tarafından kaldırılması suretiyle elatmanın önlenmesine, evin dava tarihindeki değeri olan 1.520.476.800.TL. nın davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Sevinç Türközmen'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.

Mahkemece, elatmanın önlenmesine ve taşınmazın rayiç bedelinin davalıya ödenerek yıkımına karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazın belediyenin mülkü iken satış yoluyla davacılara intikal ettiği, böylece davacıların kayden malik olduğu, davalının ise haklı ve geçerli bir neden olmaksızın çekişmeli taşınmaza gecekondu niteliğinde bina yapmak suretiyle elattığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, bedel ödenmeksizin yıkıma karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir.

SONUÇ : Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-04-2007, 11:49   #4
av.murat kalkan

 
Varsayılan

Sn. Yeliz Hn., ecrimisile ilişkin de şöyle bir karar buldum.

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10266
K. 2004/11645
T. 20.10.2004
• ÇAPLI TAŞINMAZA ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Taşınmazdaki Evin Yıkılmasıyla Elatmanın Dava Tarihinden Önce Sona Erdiği Saptandığına Göre Davanın Reddedilmesinde Bir İsabetsizlik Olmadığı )
• TAŞINMAZDAKİ EVİN YIKILMASI ( Elatmanın Dava Tarihinden Önce Sona Erdiği Saptandığına Göre Davanın Reddedilmesinde Bir İsabetsizlik Olmadığı )
• ECRİMİSİL ( İhtarnamenin Tebliğinden İtibaren Haksız Elatmanın Devam Ettiği Tarihe Kadar Davacı Yararına Ecrimisil Tayini Gerektiğinin Düşünülmemesi Doğru Olmadığı )
4721/m.995
ÖZET : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Taşınmazdaki evin yıkılmasıyla elatmanın dava tarihinden önce sona erdiği saptandığına göre elatmanın önlenmesi yönünden davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Nevar ki, ihtarnamenin tebliğinden itibaren haksız elatmanın devam ettiği Ekim 2000 tarihine kadar davacı yararına ecrimisil tayini gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı Dursun vekili, çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazı davacının davalıdan satın aldığını ancak davalının evi boşaltmadığını ileri sürerek, elatmasının önlenmesini ve ecrimisil istemiş, yargılama devam ederken davacıya annesi Fatma Çoban vasi olarak atanmış ve onun tarafından davaya devam edilmiştir.

Davalı, sattığı evde hernekadar eşyaları durmakta ise de evin ekim 2000 tarihinde yıkıldığını ve davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, evin yıkılmış olduğunun keşfen saptandığı, ihtarnamenin tebliğ tarihinden dava tarihine kadar da davalının taşınmazda oturduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vasisi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Murat Ataker'in raporu okundu, düşüncesi alındı.

Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 4 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait iken 21.9.1999 tarihinde kayden davacıya satıldığı, ancak üzerindeki evin davalı tarafından kullanılmaya devam edildiği; davacının, evi boşaltması yönünde gönderdiği ihtarnamenin tebliğinin de 17.11.1999 günü gerçekleştiği, buna rağmen davalının kullanımının evin yıkıldığı Ekim 2000 tarihine kadar sürdüğü, nitekim bu hususun savunmalarında belirttiği üzere davalının da kabulünde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, taşınmazdaki evin yıkılmasıyla elatmanın dava tarihinden önce sona erdiği saptandığına göre elatmanın önlenmesi yönünden davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Nevar ki, ihtarnamenin tebliğinden itibaren haksız elatmanın devam ettiği Ekim 2000 tarihine kadar davacı yararına ecrimisil tayini gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.

SONUÇ : Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benim hukuki görüşüm, önce bir ihtarname çekmeniz ve şahsa burayı yıkarak işgale son vermesi için belli bir süre vermeniz, yıkmadığı takdirde ise ihtarname tarihinden itibaren ecrimisil olarak aylık bir bedel talep edeceğinizi ihtar etmenizdir. Bu şekilde, karşı tarafın duruşunu da öğrenmiş olursunuz kanaatindeyim.

Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fuzuli İşgal - Tahliye bozoli Meslektaşların Soruları 13 26-11-2015 10:15
Fuzuli İşgal peace Meslektaşların Soruları 4 14-10-2008 14:49
Bakım Onarım Karşılığı Oturma - Kira - Fuzuli İşgal - Tahliye Av. Kader DEMİR Meslektaşların Soruları 5 29-12-2006 23:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04200792 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.