Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Velayetin Nezi -Delil Gecerliligi

Yanıt
Old 25-01-2007, 00:26   #1
av.m.a.g

 
Varsayılan Velayetin Nezi -Delil Gecerliligi

degerli meslektaşlar,

A(erkek) ve B(kadın) evli ve 3 çocukları var. B A yı 2 çocuk babası C ile aldatıyor. A bunu ögreniyor ve sırf çocukların geleceği için ve toplumsal baskıdan çekindiği için bu durumu gizleyerek B ye anlaşmalı olarak boşanma teklifinde bulunuyor. B de bu durumu kullanarak A dan , kusurlu olmasına ragmen çok yüksek nafaka talep ediyor, ayrıca çocuklarrın velayetinin de kendisinde kalmasını istior. A bunları kabul ediyor ve taraflar anlaşmalı olarak şiddetli geçimsizliklerini bahane ederek boşanıyorlar. B boşanma kararından sonra 3. kişilerle haysiyetsizce yaşamaya devam ediyor ve çocuklarla ilgilenmeyerek canı her istediğinde çocukları A ya gönderiyor. çocukları dövüyor, çocuklarla beraber anlaşma protokolü geregince oturmaları gereken kiralık evi boşaltıyor ve mülkiyetleri çocuklara ait olan ev eşalarını da saga sola götürüyor. B aynı zamanda çocukların egitimi ile ilgilenmediği gibi egitimlerine mani olacak davranışlardaa bulunmakta. şu an çocuklar A da, ancak velayetleri B de. A B ye çocuklar için 1200 ytl kendisi için 400 ytl nafaka ödemeye devam ediyor. A, benin sorumsuz davranışlarına dayanamayarak velayetin nezi davası açıyor ve asıl boşanma sebeplerini de bu dava dilekçesine yazıyor. aynı zamanda taraflar evli iken B nin haysiyetsizce ilişki yaşadığı kişilerden C aileyi ve B yi tehdit ediyor. A bu esnada şehir dışında oldugundan B ye savcılığa gidip şikayette bulunmasını talep ediyor ve B şikayetçi oluyor, daha sonrasında dava açılıyor...

soru 1- velayetin nezi davası süresince A nafaka ödemez ise sorumluluğu nedir. çocuklar şu an A dadır. Çocuklar kendisindeyken nafaka ödemeye devam etmesi hakkaniyete uygun olurmu? davanın ilk duruşmasında hakim bu yönde bir karar vermemiş. (talep olmasına ragmen)
2- velayetin nezi davasında hakim A ya B nin kendisini aldattığına ve bu ilişkilerin boşanma kararından sonrada devam ettiğine ilişkin delillerini sunmasını istiyor, A da B ve C tarafından kendisine gönderilen ilişkileri teyit eden cep telefonundaki kayıtlı msjları bir kagıda yazıp sunuyor, bunun delil niteliğinin derecesi nedir?
3- A, B nin C yi şikayeti üzerinen açılan dava dosyasını, boşanma tarihinden sonra merak edip adliyeye gidiyor, ve dosyaya bakmak istiyor, memur davada taraf olup olmadığını soruyor, eşiydim diyor, ancak memur eşiyim diye anlamış ve kimlik tespitinden sonra dosyayı incelemesine müsade etmiş. dava açılırken evli olduklarından soy adları aynı olduğundan kimlik tespitinde sorun çıkmıyor. A bir duruşma zaptında C nin B ile ilişki yaşadığını teyit eden ifadelerini görüyor ve bu tutanağın fotokopisini alıyor. sorum şu A söz konusu tutanağı velayet davasına delil olarak sunabilirmi?sunabilirse neden,degilse neden, memurun sorumluluğu nedir?
4- anlatıklarımdan az çok dava hakkında bilgi sahibi oldunuz, A bu davayı kazanabilirmi?

Biliyorum çok uzun oldu, hoş görün lütfen...
ilgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler
saygılar
Old 25-01-2007, 00:43   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

1- Maalesef böyle durumlarda bile nafaka ödemek durumunda ve bunu geri alabilmek gibi bir imkanı da yok. En azından bugüne kadar böyle bir içtihat yok. (Çok iddialı oldu, yani ben bilmiyorum, sitede de bir konuda geçmişti ama hatırlamıyorum hangi konuydu)
2- Delil olarak kabulünün mümkün olup olmadığını bilmiyorum. Ancak halen telefonda kayıtlı olan mesajların hakim tarafından tutanağa geçirildiğini gördüm. Eğer henüz silmediyse bu şekilde bir tespit yaptırılabilir. O zaman daha sağlam olur. Ancak sildiyse delil olarak kabulü için ancak karşı tarafın mesajların kendisine ait olduğunun kabulü gerekir.
3- Tutanağı o haliyle sunacağına dosya numarasını ve mahkeme bilgilerini bildirip, ilgili mahkemeden onaylı bir örneğinin getirtilmesine ilişkin talepte bulunabilir. Böylece telefon mesajlarında geçen hadiseleri destekleyici ve sağlam bir delil dosyaya girmiş olur.
4 - A bu davayı kazanabilir. Çünkü 3. maddede yer alan delil mahkeme önünde yapılmış bir beyan olması itibariyle bağlayıcıdır. B'nin C ile evlilik dışı ilişki yaşadığını kabul etmesi velayetin nez'i için önemli bir sebeptir. Çocuklarla ilgili iddialarla da desteklenirse (dayak vs.) bence velayet kaldırılabilir. Çocukların tanık olarak çi dinletilmesi halinde olumlu netice alınabilir. Zira çocukların şiddetle karşı karşıya bulundukları durumda anne yanında kalmaya devam etmek istemeyecekleri açıktır.
Old 25-01-2007, 17:38   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba,

1-Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava,iştirak nafakası ödenmesi yükümlülüğünü kaldırmaz.Fakat velayet kendisinde olmayan taraf müşterek çocukları yanında bakıyor ve barındırıyorsa ve bunu ispatlayabiliyorsa iştirak nafakası ödemesi yapmayabilir.(kişisel görüş)

2-Henüz boşanmamış bir kadının eşini aldatması olsa olsa boşanma sırasında tartışılacak bir konudur ve şu an evli olmadığına göre eşini aldatmak diye bir şey söylenemez.Sn.Katılımcı her ne kadar bu durumu" haysiyetsizce hayat sürmek olarak" adlandırmışsa da,kadın bekardır ve başka bir ilişkisi olması haysıyetsız olduğu anlamına gelmez.

3-Bekar kadının kişisel ve özel bir ilişkisi olması velayetin değiştirilmesi için bence yeterli sebep değildir.Önemli olan kadının çocukların bakım ve sorumluluklarını yerine getırip getirmediğidir.Örneğin dövme bu anlamda kusurlu bır davranıştır.

4-Bu nedenle konunun çocuğun yüksek cıkarları bakımından tartışılması ve değerlendirmenin buna göre yapılması , çocukların görüşü alınarak (Çocuk Hakları sözleşmesi ve sözleşmenin uygulanmasına ilişkin avrupa sözleşmesi gereği)kararın oluşturulması gerekmektedir.

Saygılarımla
Old 25-01-2007, 18:20   #4
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Sayın simali2
1.sorunuzla ilgili olarak belirtmek gerekir ki;
İlk duruşmada, davacının (nafaka ödemesine son verilmesi yolundaki) talebi konusunda mahkemenin olumlu karar verebilmesi, TMK'nın 331.maddesindeki "Durumun Değişmesi"ne ilişkin inandırıcı delillerin sunulup sunulmadığına bağlıdır.Değişen fiili durum (çocukların A'nın yanında barındığı v.s) mahkemece benimsendiği takdirde istenilen sonuca ulaşılabilir.Bu hususta Sayın KAYAR'la aynı görüşteyim.
Cep telefonundan gönderilen mesajlar -cihazda yer aldığı şekliyle mahkemeye gösterilir- gönderilen ve alınan telefonların taraflara ait olduğu kabul edilir, benimsenir ya da ispatlanır ise (GSM operatörlerinin , silinen mesajların metnini, önceden izlenmiyorsa, ilgili makamlara gönderemediğini düşünüyorum) delil olarak değer verilir. "B ve C tarafından kendisine gönderilen ilişkileri teyit eden cep telefonundaki kayıtlı msjları bir kagıda yazıp sunuyor" ile anlatılan husus elbette çok tartışılacak bir sunuştur. Hakim, mesaj metinlerini cihazda görmemişse nasıl değerlendirme yapacaktır?
3.sorunuza cevap olarak meslektaşlarımızın yaklaşımı size yardımcı olacaktır.
Son sorunuz ise,anahtar soru . Cevabını yargılamayı yapan mahkeme kararında bulacaksınız .
Saygılarımla.
Old 25-01-2007, 18:25   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Genel olarak Sayın Kayar'ın açıklamalarına katılmakla birlikte soruda önemli bir husus atlanılmıştır. Çocuklar kaç yaşındadır?

Saygılarımla
Old 25-01-2007, 18:44   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Ergin 'in uyarısı yerindedir.Çocukların yaşı kendilerini ifade edebilecek yaşta olup olmadıkları,idrak yetenekleri dikkate alınmalıdır.
Uzman görüşünün de alınması gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak Çocuk Haklarının Uygulanmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi gereği çocuklara(menfaatlerinin anne-baba ile çatışma ihtimali de göz önüne alınarak) bir yasal temsilci atanması ve çocuk menfaatlerinin taraflar arasındaki çekişme karşısında korunması gerekmektedir.

Saygılarımla
Old 26-01-2007, 01:25   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
soru 1- velayetin nezi davası süresince A nafaka ödemez ise sorumluluğu nedir. çocuklar şu an A dadır. Çocuklar kendisindeyken nafaka ödemeye devam etmesi hakkaniyete uygun olurmu? davanın ilk duruşmasında hakim bu yönde bir karar vermemiş. (talep olmasına ragmen)




Alıntı:
İİK.Madde 344 - (Değişik madde: 31/05/2005 - 5358 S.K./15. md.)(*)

Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.



Maddenin değişiklik öncesi metninde 2.fıkra amir hüküm iken, yeni düzenlemede "bırakabilir" denmiş olsa da, yanı sıra yine değişiklik öncesi halinde "ilk fıkra hükmünün uygulanması" ibaresi yeni düzenlemede "tazyik hapsinin uygulanması" şeklini almışsa da, maddenin konuluş amacı çerçevesinde, eğer B dava süresince (velayetin nez'i ve talep var dediğinize göre nafakanın da kaldırılması) 344.m.kapsamında şikayette bulunursa , hukukta derdest dosyanın neticesine dek ceza hükmü oluşturulmayacak, yine ceza ya da beraat hükmünün oluşturulmasında da, hukuk mahkemesinin hükmü etken olacak şeklinde anlıyorum.

Saygılarımla...
Old 26-01-2007, 08:58   #8
av.m.a.g

 
Varsayılan

degerli üstadlar ilginiz için teşekkürler;

Sayın Kayar;

-
Alıntı:
Henüz boşanmamış bir kadının eşini aldatması olsa olsa boşanma sırasında tartışılacak bir konudur ve şu an evli olmadığına göre eşini aldatmak diye bir şey söylenemez.Sn.Katılımcı her ne kadar bu durumu" haysiyetsizce hayat sürmek olarak" adlandırmışsa da,kadın bekardır ve başka bir ilişkisi olması haysıyetsız olduğu anlamına gelmez.

burada sizinle aynı yönde düşünmüyorum. Şöyleki; velayet hakkı sahibi kadının tek bir kişiyle ciddi bir ilişkisi yok, kaldı ki kadın evli olmasa da bakmakla yükümlü olduğu çocuklar var. kişi çocuklarının yanında, gözleri önünde bu insanlarla görüşmekte, ayrıca ve de önemle belirteyim ki, bu kişilerden biri 2 çocuk babası evli erkek, kadının boşanmadan sonraki bu ilişkilerini aldatma olarak nitelendirmedim, ancak evli bir insan ile olan ilişkisini haysiyetsizce görüyorum.Velayet hakkı bir hak olduğu gibi aynı zamanda bir görevdir, sorumluluk ister. Ancak kadın bu görevleri yerine getirmektense, bir gün C ile bir gün bir başkasıyla ilişki yaşamaktadır.

sayın karaca,

Alıntı:
Hakim, mesaj metinlerini cihazda görmemişse nasıl değerlendirme yapacaktır?

A, dilekçesinde, talep halinde har zaman için kayıtlı msjları mahkemeye olduğu gibi telfonla beraber sunacağını da ayrıca belirtmiş. Söz konusu msjlardan 6 adedi kağıda dökülmüş. Burada hakim, verilen metinle telefondaki msjları karşılaştırıp, metnin delil geçerliliğine ilişkin, bir onay, vs. yapması mümkün olmazmı?

sayın suat ergin,

Alıntı:
Genel olarak Sayın Kayar'ın açıklamalarına katılmakla birlikte soruda önemli bir husus atlanılmıştır. Çocuklar kaç yaşındadır?

çocukardan biri 6, biri 11 digeri ise 13 yaşında. hakim 11-13 yaşlarındakii çocukların yaşları itibariyle bidaha ki duruşmada dinlenmesine karar vermiştir.

sayın demirel,

Alıntı:
eğer B dava süresince (velayetin nez'i ve talep var dediğinize göre nafakanın da kaldırılması) 344.m.kapsamında şikayette bulunursa , hukukta derdest dosyanın neticesine dek ceza hükmü oluşturulmayacak, yine ceza ya da beraat hükmünün oluşturulmasında da, hukuk mahkemesinin hükmü etken olacak şeklinde anlıyorum.

evet nafakın en azından dava sonuçlanıncaya kadar ve de çocukların baba yanında olmasının göz önünde bulundurularak çocuklar için ödenen nafakanın kaldırılması talebi var.

madde metninden dediğiniz gibi anlam çıkıyor, ancak ben şurada takıldım, sadece tazyik hapsinin uygulanması dava sonuna bırakılıyor, söz konusu nafaka bedelinin tahsiline engel olmayacak sanırım? haciz yapılırmı?

Saygılar
Old 26-01-2007, 09:21   #9
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.simali2

Anlaşıldığı kadarı ile sadece çocuklar için olan iştirak nafakasının değil,bu arada kararlaştırılmış bulunan yoksulluk nafakasının da kaldırılmasını istiyorsunuz.

Kadın bakımından yoksulluk nafakasının kaldırılma şartları yasada belirtilmiştir.Biriyle evli gibi yaşamak şartı olayda gerçekleşmediğine göre ,haysiyetsiz hayat sürme iddiası tartışılıyor.

Haysiyetsiz hayat sürme iddiası ile ,kadınlar çokça karşılaşmaktadırlar.Babalık davalarında ve nafakada.

Yoksulluk nafakası ödeyen taraf,boşandığı eşinin başka biriyle ilişkisi olabilme ihtimalini kabullenememektedir.
Olayınız hakkında elbette her hangi bir değerlendirmede bulunmam mümkün değil,ama kadının özel ilişkisi olan erkek evli olmasaydı,bu değerlendirme değişecek mıydı?Tartışılır.

Ben sadece çokça rastlanır bir duruma dikkat çekmek istedim.

Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05719304 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.