Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Özel Üniversitelerin Kamulaştırma Kararı Üzerine

Yanıt
Old 23-10-2006, 11:27   #1
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Özel Üniversitelerin Kamulaştırma Kararı Üzerine

Özel Üniversiteler ile Devlet Üniversitelerinin Kamulaştırma yapabilme yetkileri arasında (mevzuata göre) bir fark gözetilmemiştir.

Buna göre özel Üniversitelerin Yönetim Kurulu karar alıyor, Ünversite Rektörü bu kararı onaylıyor ve kamulaştırma gerçekleşiyor.

Yakın zamanda bana danışılan bir olayı aktarmak ve üzerinde tartışmak istiyorum:

Buna göre özel bir Üniversite İstanbul'un en güzel bir alanında bulunan binaları 20 yıllık kiralama yoluyla iki ayrı kişiden kiralıyor. Aradan 1 yıl geçmeden bu defa kiraladığı bu yerleri Yönetim Kurulu kararıyla Kamulaştırıyor. Binasını kiralayan vatandaş bu nasıl mevzuat diye isyan ediyor.

Benim düşünceme göre: Şeklen Üniversitenin kamlaştırma yetkisi olsa bile bu kamulaştırmanın "kamu yararı" temelinde olması ve kamulaştırma yapmak için bir "İhtiyacın" olması icap eder. Söz konusu olayda Üniversitenin kamulaştırdığı bina zaten Üniversitenin kullanımda olan ve 20 yıl boyunca da kullanımında kalacak bir binadır. Başka bir ifade ile kamulaştırma için bir "İhtiyaç yoktur!". İhtiyacın olmadığı yerde ise "Kamu yararından" bahsedilemez.

Aksi takdirde özel mülkiyete keyfi olarak müdahale edilmiş olur. Yani "yağma Hasan'ın böreği" misali özel üniversiteler istedikleri yerlere el koyup, sahiplenirler ki bu Hukuk Devletinde düşünülebilecek bir eylem olamaz.

Sizin düşüncelerinizi de almak ve konuyu tartışmak istiyorum.

Saygılarımla..
Old 24-10-2006, 00:25   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Dikici,

Mülkiyet hakkının teminat altına alınmış olmasıyla ilgili bir Danıştay kararından bir kaç bölüm:

Alıntı:
"2709 sayılı T.C. Anayasasının Temel Haklar ve Ödevler başlıklı İkinci Kısmında yer alan 35 inci maddesiyle, mülkiyet hakkı başlığı altında, "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü konulmuş. Anayasanın 13 üncü maddesindeyse, temel hak ve hürriyetlerin, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli egemenliğin, Cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu düzeninin genel asayişin, kamu yararının, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacıyla ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla sınırlanabileceği, temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamaların demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamayacağı ve öngörüldüğü amaç dışında kullanılamayacağı belirtilmiş ve bu maddede yer alan genel sınırlama sebeplerinin temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.

Görüldüğü gibi, Anayasanın kişilere sağladığı temel hakların en önemlilerinden birisi de mülkiyet hakkıdır. Bu hakkın sınırlanması ancak kamu yararının gerektirdiği hallerde ve istisnai durumlarda söz konusu olabilir ki yine Anayasanın 46 ncı maddesi, bazı şartların gerçekleşmesi halinde kamu yararı amacıyla ve gerçek karşılıkları peşin ödenmek koşuluyla kişilerin taşınmaz mallarının kamulaştırılmasını bir müessese olarak kabul etmiştir. Değinilen hükümlerin gerekçelerinde de mülkiyet hakkının Anayasal bir müessese olarak güvence altına alındığı mülkiyetin bu şekildeki himayesinin Anayasada kabul edilen siyasal sistemle karşılaştırılınca bir ölçüde ekonomik sistem tercihi bakımından da bir gösterge teşkil ettiği, özel mülkiyetin yok edilmesinin önlendiği, kamu yararının bulunduğu hallerde kamulaştırma olanağı sağlandığı belirtilmektedir. Anayasa koyucu, hukuk devletinin bir gereği olarak kamu yararıyla kişi haklarını bağdaştırmaya çalışmış, hukuka uygun olarak kazanılmış hakları korumayı öngörmüştür.

Demokratik hukuk devletinde, hangi amaçla olursa olsun, sınırlamalar belli bir özgürlüğün kullanılmasını bütünüyle ortadan kaldıracak düzeyde olamaz ve amaçla sınırlama arasında adil bir orantı mutlaka bulunur. Bir sınırlama ölçütü olan kamu yararı kavramı, her ne kadar, soyut bir kavram ise de, mülkiyet hakkına getirilecek sınırlama, cezalandırma sonucunu doğuruyor ve devlete olan güveni sarsıyorsa o sınırlamanın kamu yararına olduğundan söz edilemez.
Yukarıdaki bölümlerde, özellikle son paragraf, açılacak idari davada (kamulaştırmanın iptali) , kiralama ilişkisinin zaten var olduğu, taşınmazın üniversitenin kullanımında olduğu, kamulaştırma işleminde sözü edilebilecek kamu yararı ilkesinin, mevcut koşullarda zaten işlev görüyor olduğu, kamu yararının gerektirdiği bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceği, ancak ekonomik tercihlerden sözedilebileceği, ekonomik gelir/gider hesabı muhasebesinin yapıldığı noktada ise özel mülkiyet hakkının mı,yoksa özel bir kuruluş olan üniversitenin menfaatinin mi gözetilmesinin toplumsal istikrar ve Anayasaca teminat altına alınmış mülkiyet hakkının korunması yönünden tartışmaya açık olmayacak biçimde belirgin olduğu, idarenin işleminin amaç bakımından Anayasaya aykırı olduğu... gibi noktalardan yola çıkılabilir . Denemeye değer diye düşünüyorum.
Old 25-10-2006, 12:55   #3
yargıç isa

 
Kitap .....

Kamulaştırma kanunun birinci maddesinde "kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılması" şeklinde bir ifade bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesinin E.1990/2 K.1990/10 sayılı kararında " vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişisi sayılacağı" ifadesini belirtmesi. (2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi uyarınca üniversitelerin, kamu tüzel kişiliğine sahip bir yükseköğretim kurumu olduğu belirtilmiştir.) Böyle bir düzenlemede bu tip davaların olması gayet normal. Bence sorun devletin anayasal görevini yerine getirmek maksadı ile kurduğu üniversitler ile vakıf üniversitelerin arasında yetki bakımından bazı farkların olmaması. Yanlışlık, vakıf üniversitelerinin kendi bünyesinde kamulaştırma yapabilme yetkisine sahip olmasındadır.

saygılarımla...
Old 26-10-2006, 00:02   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,


somut olaya ilişkin olarak, yapılan idari işlemin hem sebep hem de amaç unsuru açısından açıkça hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum.

yapılan işlemin Amacı bilindiği üzere "kamu yararı" olması gerekir. Ve de sebebi ise idarenin kamu yararına uygun hareket etmesidir.Yani Danıştayın onlarca içtihatında belirttiği gibi, idare yaptığı işlemde tamamen serbest değildir.
Özel bir üniversiteye sen kamusun diyeceksin daha sonra o da işine gelmiyince özel bir kuruluş gibi hareket edecek, böyle bir saçmalık olmaz.

Bence idarenin yaptığı işlemin mutlaka iptali gerekir.
Old 26-10-2006, 15:12   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın korayad

Çok sert bir yanıt vermişsiniz. Ama ben gerekçesini anlayamadım.

İmar Planında üniversite alanı olarak ayrılmış bir yerse veya
usulüne uygun olarak yetkili organlarca alınmış bir kamu yararı kararı varsa,
kamulaştırma yasasındaki üniversitelerin kamulaştırma yapma hakkına dayanan
bu işlemde bir sakınca yok demektir.

Kamulaştırılacak yerin hali hazırda kamulaştırma yapacak kurum tarafından kiralanmış ve kullanılıyor olması, kamulaştırmada kamu yararı olmadığı anlamına gelmez.

Üniversiteleri devletten bağımsız, özerk birer kamu tüzel kişiliği olarak görmek ve kabul etmek, ülkemizin aydınlık geleceğinin güvencesi olacaktır.

Saygılarımla
Old 27-10-2006, 07:58   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

Sayın Armağan Konyalı,

Ben sizin gibi düşünmüyorum, usulüne uygun işlem herzaman hukuka uygundur, anlayışı doğru değildir.Yapılan işlem şekil,usul ve yetki unsurları açısından hukuka uygun olsa da amaç ve sebep unsuru açısından hukuka aykırıdır.

Özel üniversitelere olan yargım ise, Koç üniversitesinin kurulurken yaptığı uygulamalardan dolayı(ormanlık alanlarla ilgili)

Zaten eğitimin ve sağlığın hiçbirzaman özelleşmesinden yana olmadım.

Tamam,hepimizin isteği üniversiteler devletten bağımsız olsun ama sermayeden de bağımsız olsun...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırma av.fatmanur Meslektaşların Soruları 5 21-12-2006 20:37
Yargıcın düşünsel özerkliği üzerine bir ara kararı hilmiseker Hukuk Sohbetleri 3 14-05-2006 01:27
Görevsizlik kararı üzerine ne yapmalı ilava Meslektaşların Soruları 1 05-05-2006 09:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05584002 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.