Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ayni BorÇ İÇİn Hem Kambİyo Takİbİ Hem İlamsiz Takİp Yapilabİlİrmİ

Yanıt
Old 06-02-2010, 15:02   #1
ilkim kapac

 
Varsayılan Ayni BorÇ İÇİn Hem Kambİyo Takİbİ Hem İlamsiz Takİp Yapilabİlİrmİ

mevcut bir davamız ile ilgili sayın meslekdaşların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak istiyorum. Yardımcı olan herkese en baştan teşekkürler.
Müvekkil şirketin ve kefillerinin imzalamış olduğu bir kredi sözlemesinin teminatına verilmiş kambiyo senedi banka tarafından kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibine konuluyor. Sözkonusu takibe herhangibir itirazımız olmadığından takip yürüyor.
birsüre sonra banka kredi sözleşmesini de ilamsız takibe konuyor. Takip talebinde de kambiyo senetlertine özgü takip ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ifadeside yer alıyor.
Kanımca aynı alacak için hem kambiyo takibi hem ilamsız takip yapılmasında HİÇBİR HUKUKİ MENFAAT YOK. Bu sebeple de ilamsız takip hukuka aykırı. Banka kötüniyetli bir şekilde hem iki kez vekalet ücreti hemde iki kez masraf işleterek bunları müvekkilden haksız surette tahsil etmeyi amaçlıyor.
Bu konuda fikirleri olan ve özellikle yargıtay kararı bilen meslekdaşların fikirlerini merak ediyorum.
Old 07-02-2010, 23:45   #2
barisugan

 
Varsayılan

ikinci yapılan ilamsız takibe borcum yoktur diye itiraz etmelisiniz 7 gün içinde.Şayet banka itirazın iptali davası açarsa bahsettiğininz mükerrerlik itirazını öne sürebilirsiniz .
Old 08-02-2010, 09:12   #3
E.Polat

 
Varsayılan

Yargıtay 12. HD E: 2002/8871 K: 2002/8871 T: 29.04.2002

Y. 12. HD. E:2004/13619 K:2004/17917 T:7.7.2004

Sayılı içtihatlar derdest takibe ilişkin, şuan ulaşamadığım için metinlerini ekleyemedim. Bakabilirseniz sorunuza cevap bulabilirsiniz iyi çalışmalar..
Old 08-02-2010, 11:40   #4
akrd61

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Onbirinci Hukuk Dairesi
Esas No: 1988/5525Karar No: 1989/1809Tarih: 21.3.1989
  • ALACAK DAVASI ( Faiz İstemi )
  • BANKALAR KURULU KARARNAMESİ ( Faiz Farkı İade Fonunun Banka İskonto Haddi Üzerinden Hesaplanması )
  • TEMERRÜT FAİZ TUTARINA DAHİL ETME ( Faiz Farkı İade Fonunun Banka İskonto Haddi Üzerinden Hesaplanması )
ÖZET :
Bankalar kurulu kararnamesinin 19/1.maddesine göre faiz farkı iade fonununbanka iskonto haddi üzerinden hesaplanarak temerrüt faizi tutarına dahiledilmesi ve alacak miktarının buna göre hesaplanması gerekir.

DAVA :
Taraflar arasındaki davadan dolayı Mersin Asliye Ticaret Mahkemesince verilen hükmün duruşmalıolarak temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafından istenmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :
Davacı banka vekili davacı ile dava dışı D. Ltd. Şirketi arasında akdolunan kredi açma sözleşmeleruyarınca adı geçen şirket lehine ve T.M.O.Genel Müdürlüğü'ne hitaben 15.000.000 TL.lık bir teminat mektubuverildiğini; mektup bedelinin tazmini üzerine şirkete ve davalılara ihtarname gönderilerek ödeme talebindebulunulduğunu; bir sonuç alınamayınca 9.5.1985 tarihi itibariyle mevcut 16.055.304 TL. alacağın mezkürtarihtenitibaren yıllık % 64,5 nisbetinde faizi, faizin banka muamele vergisi ve masraflarla birlikte tahsili için Mersin3. İcraMemurluğunun 1985/2077 esasında davalılara karşı ilamsız haciz yoluyla icra takibine girişildiğini; itiraznedeniyletakibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve alacağın % 15'i nispetinde inkar tazminatının müteselsilentahsilinitalep etmiştir.
Davalılar vekili kredi borcunun dava dışı şahısların taşınmazları üzerindeki ipoteklerle de temin edildiğini,davacının aynı alacak için Mersin 3. İcra Memurluğu'nun 1985/2028 esasında borçlu şirkete ve ipotekmaliklerinekarşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla daha önce takibi girişildiğini, ipoteğe dayalı derdest takipsonuçlanmadanaynı borç için haciz yoluyla takip yapılamayacağını; teminat mektubuna ilişkin kredilerde F.F.İ.Fonuna kesintiyapılamayacağından % 4,5 fon kesintisinden bahisle % 64,5 faiz istenmesinin dayanaksız olduğunusavunmuştur.
Mahkemece davacı bankanın B.K.nın 487. maddesine göre tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla herzamaniçin gerek rehinlere gerek kefillere başvurabileceği, daha önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipyapılmasınınbilahare kefillere müracaat edilmesine engel oluşturmadığı; 1983/7507 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 19/2,13/1-A, 14/9 maddelerine göre F.F.İ. Fonu'na kesinti yapılamayacağından bankanın yıllık : 64,5 değil, % 60nisbetinde faiztalep edebileceği gerekçesiyle, bilirkişinin bu esas dairesinde hesapladığı 15.993.028. TL alacak ile 9.5.1985tarihinden itibaren yıllık 60 faizli, faizin % 3'ü nisbetinde gider vergisi üzerinden davalıların itirazının iptaline;% 15inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline; fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Hükümtarafvekillerince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyaya mübrez ve kanuna dayanılarak çıkarılmış 83/7507 sayılı Bakanlar kurulu kararnamesinin 19/1maddesi uyarınca banka iskonto haddi üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi tutarına dahil edilmesigerekmesinegöre, davacı alacağının buna göre hesaplanması icap ederken Faiz Farkı İade Fonunun istenemeyeceğindenbahislekarar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı dalillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde birisabetsizlikbulunmamasına göre davalıların temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ :
Yukarıda yazılara, kararın dayandığı dalillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde birisabetsizlik bulunmamasına göre davalıların temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ :
Yukarıda 1 no.lu bentte gösterilen nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 21.3.1989tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-02-2010, 13:31   #5
ilkim kapac

 
Önemli

itirazın iptali davası açıldı ve bizde sözkonusu itirazımızı ileri sürdük ancak karşı tarafta aksi görüşte ve buna engel bir durum olmadığını düşünüyor. yargıtay kararı ile görüşümüzü güçlendirmek iyi olacak ama kararda bulamıyorum.
Sayın E. Polat ın bahsettiği kararlara ulaşamadım.
sayın akrd 61 in kararıda ipotek takibi olması nedeiyle bizim davadan biraz farklı
teşekkür ederim zaman ayıran herkese
Old 08-02-2010, 13:49   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ilkim kapac
mevcut bir davamız ile ilgili sayın meslekdaşların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak istiyorum. Yardımcı olan herkese en baştan teşekkürler.
Müvekkil şirketin ve kefillerinin imzalamış olduğu bir kredi sözlemesinin teminatına verilmiş kambiyo senedi banka tarafından kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibine konuluyor. Sözkonusu takibe herhangibir itirazımız olmadığından takip yürüyor.
birsüre sonra banka kredi sözleşmesini de ilamsız takibe konuyor. Takip talebinde de kambiyo senetlertine özgü takip ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ifadeside yer alıyor.
Kanımca aynı alacak için hem kambiyo takibi hem ilamsız takip yapılmasında HİÇBİR HUKUKİ MENFAAT YOK. Bu sebeple de ilamsız takip hukuka aykırı. Banka kötüniyetli bir şekilde hem iki kez vekalet ücreti hemde iki kez masraf işleterek bunları müvekkilden haksız surette tahsil etmeyi amaçlıyor.
Bu konuda fikirleri olan ve özellikle yargıtay kararı bilen meslekdaşların fikirlerini merak ediyorum.

Merhaba;

Öncelikle; "tahsilde tekerrür etmemek kaydı" olmaksızın aynı borç nedeniyle açılan ikinci takibin iptali gerekir. Bunun için Yargıtay kararına gerek olmadığını düşünüyorum.

Ancak ben düşündüğünüz gibi bir kötüniyet olduğunu düşünmüyorum. Muhtemelen ihmal/hata vardır.

Saygılarımla...
Old 08-02-2010, 14:00   #7
E.Polat

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas: 2002/7827
Karar: 2002/8871
Tarih: 29.04.2002

ÖZET: Duran takibin devam edebilmesi için alacaklının itirazın kaldırılması için Mercii Hakimliği´ne yada itirazın iptali için Mahkemeye başvurması ve olumlu karar alması zorunludur. Somut olayda takipten sonra alacaklının borçlu hakkında aynı belgeye dayalı olarak ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ikinci bir takip yaptığı ve borçluya (163) örnek ödeme emri tebliğ edilmesinden sonra adı geçenin derdestlik itirazını ileri sürüp, takibe itiraz ettiği görülmektedir. Her iki takip biçiminde de haciz yolu seçildiğinden ve alacaklının iflas yoluna geçmesi söz konusu olmadığından, olayda İİK´ nun 43/2. maddesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu halde borçlunun derdestlik itirazı yerindedir. Ayrıca alacaklı, borçlunun itirazı ile takibin durmasından sonra, itirazın tebliği üzerine (6) ay içerisinde itirazın kaldırılması isteminde bulunmazsa aynı belgeye dayalı olarak bir daha ilamsız takip yapamaz.

(2004 sayılı İİK. m. 66/1, 67, 43/2)

KARAR METNİ:
Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Antalya 1. İcra Müdürlüğü´ nün 2001/5514 esas s. dosyasında alacaklı Hasan Özgür tarafından borçlular hakkında 30.03.2001 vade günlü bono dayanak yapılarak genel haciz yoluyla başlatılan icra takibi borçlu Fatike Kula´nın itirazı üzerine durmuştur. İİK´ nun 66/1. maddesi gereğince duran takibin devam edebilmesi için aynı yasanın 67. maddesi gereğince alacaklının itirazın kaldırılması için Mercii Hakimliği´ne yada itirazın iptali için Mahkemeye başvurması ve olumlu karar alması zorunludur. Bu takipten sonra alacaklının borçlu hakkında aynı belgeye dayalı olarak ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ikinci bir takip yaptığı ve borçluya (163) örnek ödeme emri tebliğ edilmesinden sonra adı geçenin derdestlik itirazını ileri sürüp, takibe itiraz ettiği görülmektedir. Her iki takip biçiminde de haciz yolu seçildiğinden ve alacaklının iflas yoluna geçmesi söz konusu olmadığından, olayda İİK´ nun 43/2. maddesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu halde borçlunun derdestlik itirazı yerinde olduğu gibi, İİK´nun 67/4.maddesi uyarınca alacaklı, borçlunun itirazı ile takibin durmasından sonra, itirazın tebliği üzerine (6) ay içerisinde itirazın kaldırılması isteminde bulunmazsa aynı belgeye dayalı olarak bir daha ilamsız takip yapamaz. O halde, itiraz kabul edilerek takibin iptal edilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarda açıklanan sebeple İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.04.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İyi çalışmalar.
Old 25-07-2011, 10:03   #8
SÜLE

 
Varsayılan

İkici takibe mükerrerlik iddiası ile itiraz edebilirsiniz bu bankalarca sık yapılan bir uygulama...
Old 18-08-2011, 10:50   #9
ismisultan

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlarım,
peki derdest bir icra takibi varken yapılan ikinci takipte "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" ifadesi varsa cevaplarınız değişir mi?
Old 27-01-2012, 14:38   #10
E.Polat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ismisultan
Sevgili meslektaşlarım,
peki derdest bir icra takibi varken yapılan ikinci takipte "tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" ifadesi varsa cevaplarınız değişir mi?

Seçilen takip yolu aynı ise yine derdestlik itirazında bulunulabilir bu durumda ama takip yolları farklı ise ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ikinci bir takip açılmış ise derdestlik itirazı işlemez diye düşünüyorum.

Örneğin ilk takip ilamsız takip ( kambiyo yolu ile) iken ikinci takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olması gibi..

İyi çalışmalar..
Old 27-01-2012, 14:41   #11
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ilkim kapac
mevcut bir davamız ile ilgili sayın meslekdaşların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak istiyorum. Yardımcı olan herkese en baştan teşekkürler.
Müvekkil şirketin ve kefillerinin imzalamış olduğu bir kredi sözlemesinin teminatına verilmiş kambiyo senedi banka tarafından kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibine konuluyor. Sözkonusu takibe herhangibir itirazımız olmadığından takip yürüyor.
birsüre sonra banka kredi sözleşmesini de ilamsız takibe konuyor. Takip talebinde de kambiyo senetlertine özgü takip ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ifadeside yer alıyor.
Kanımca aynı alacak için hem kambiyo takibi hem ilamsız takip yapılmasında HİÇBİR HUKUKİ MENFAAT YOK. Bu sebeple de ilamsız takip hukuka aykırı. Banka kötüniyetli bir şekilde hem iki kez vekalet ücreti hemde iki kez masraf işleterek bunları müvekkilden haksız surette tahsil etmeyi amaçlıyor.
Bu konuda fikirleri olan ve özellikle yargıtay kararı bilen meslekdaşların fikirlerini merak ediyorum.

Meslektaşım,

Kambiyo senedi borçtan mücerrettir. Eğer arkasında TEMİNAT SENEDİDİr ibaresi yoksa senedin altındaki sözleşmesel ilişkiye bakılmaz.

Kredi Sözleşmesi ise ilamsız takibe koyulabilir. Kambiyo takibinde, yapılmış takibin tahsilde tekerrür edeceğini ispatlamanız gerekir diye düşünüyorum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Taraf Sifati Eksİk GÖsterİlen İcra Takİbİn Ayri Bİr İcra Takİbİ Yapilabİlİrmİ Av.Gök Meslektaşların Soruları 1 29-10-2009 14:44
BorÇ İkrarini İÇeren İmzasiz KaĞit ParÇasiyla Yapilan İlamsiz Takİp Ve İ.İptalİ Av.bozkara Meslektaşların Soruları 22 13-05-2009 15:09
Banka KaybettİĞİ Ve İptalİ İÇİn Dava AÇtiĞi Senetler İÇİn Takİp Yapabİlİrmİ pathem Meslektaşların Soruları 5 05-12-2008 12:38
Kambİyo Takİbİ (?) avukat-21 Meslektaşların Soruları 17 20-06-2008 11:15
İlamsiz Takİp avseher Meslektaşların Soruları 3 06-12-2007 11:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05268788 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.