Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatlık Ücreti İçin İhtiyati Haciz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-01-2008, 19:06   #1
av.cgoksen

 
Varsayılan Avukatlık Ücreti İçin İhtiyati Haciz

Bugün karşılaştığım bi durumu sizinle paylaşmak istedim.
Bir davada davamızın kısmen kabulü ile bir miktar alacağa hak kazandık.Karşı taraf lehine de avukatlık ücretine hükmedildi.
Karşı tarafın vekili değerli meslektaşım avukatlık ücreti için ihityati haciz kararıyla dosyadaki teminata haciz koymuştur.
Ancak takıldığım nokta ihyiyati haciz kararı karşı tarafın mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğu hallerde verilmezmi?
Müvekkilimin mal kaçırması mümkün değildir.Karşı tarafatan alacağı meblağ da yüksektir.
Acaba meslektaşımın izlediği yol doğru mu diye düşündüm.yani bundan sonra böyle yapıp karşı tarafla görüşmeden ben alacağımı alırım gerisine karışmam mı demek lazımdır acaba?
Mesleğin çok başında bir avukat olarak sizin de görüşlerinizi almak ve tecrübelerinizden yararlanmak istedim.
Acaba izlenmesi gereken yol bu da ben mi kötüniyetli yaklaşıyırum olaya gerçekten merak ettim.
Saygılarımla..
Old 31-01-2008, 11:58   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Meslektaşımızın böyle bir talepte bulunmasına bir şey diyemeyiz. Talep edenin sunduğu delilleri de bilemediğimizden mahkemenin kararını da değerlendiremeyiz. Sizce karar İİK 257 ve devamına aykırı ise İİK 265'e göre itiraz edebilirsiniz.
Old 31-01-2008, 12:29   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cgoksen
.
Karşı tarafın vekili değerli meslektaşım avukatlık ücreti için ihityati haciz kararıyla dosyadaki teminata haciz koymuştur.


Teminat hangi iş için verilmiş ise o işin teminatını teşkil edip,başka bir alacak için haczi mümkün değildir.
Old 31-01-2008, 14:01   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Teminatın iadesine karar verilmiş ve muhatabınca henüz alınmamışsa, borçlunun 3. kişideki alacağı hükmündedir ve haciz konulabilir.
Old 31-01-2008, 14:23   #5
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/13462
Karar: 2002/14707
Karar Tarihi: 05.07.2002
ÖZET: Borçlu Belediyenin başka icra dosyasındaki borcundan dolayı bu dosya için verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesinden sonra arta kalan miktarın haczi de mümkün bulunmamaktadır. O halde, Mercice şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
(2004 S. K. m. 366) (1086 S. K. m. 428)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Borçlu belediye tarafından icra dosyasına sunulan teminat mektubunun paraya çevrilmesinden ve dosya borcunun ödenmesinden sonra kalan para üzerine bir başka takip nedeniyle haciz uygulandığı görülmektedir.
Bir banka tarafından verilen teminat mektubu dolayısı ile banka muhtemel bir rizikoyu garanti ederek muhatap lehine ödeme taahhüdü altına girmektedir. Teminat mektubu hisse senedi veya tahvil gibi kıymetli evrak niteliğinde olmadığından mektubun kendisinin haczi mümkün değildir. Ayrıca, teminat mektubu hangi iş için verilmiş ise onun için haczedilip paraya çevrilebileceğinden başka bir işten dolayı bu para da haczedilemez.
Bu nedenle, borçlu Belediyenin başka icra dosyasındaki borcundan dolayı bu dosya için verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesinden sonra arta kalan miktarın haczi de mümkün bulunmamaktadır. O halde, Mercice şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 05.07.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 01-02-2008, 11:00   #6
av.cgoksen

 
Varsayılan

Teminat Asliye hukuk mahkemesi dosyasına ihtiyati tedbir için tarafımızca yatırıldı.Henüz karar kesinleşmediği için de çekemiyoruz.Karşı tarafın vekili de bu teminatın üzerine haciz koyuyor.Bize 103 davetiye çıkarılmış henüz elimize ulaşmadı.Bahettikleriniz ışığında icra müdürünün işlemini şikayet etsem bi sonuç alırmıyım acaba??
Old 01-02-2008, 11:10   #7
av.cgoksen

 
Varsayılan

Sayın Aladağ karşı taraf yalnızca mahkeme ilamını sunmuş.Ancak mahkeme ilamında bizim alacağımızında ne kadar olduğu apaçık ortada.Hakim neye dayanarak ihtiyati haciz kararı vermiş anlayamadım.Karşılıksız çeklerde bile bazen ihtiyati haciz kararı alamazken bu durumda böyle bir karar vermesine şaşırdım.Dediğiniz gibi yapıp itiraz edicem umarım bi sonuç alırım.Saygılar..
Old 03-02-2008, 14:45   #8
Av.YBayrak

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım;
İhtiyati haczin haksız olup olmadığı ayrı bir konudur.Bu, duruma göre değerlendirilebilir. Şöyle ki; Örneğin yabancı ülkede ikamet eden bir kişinin gösterdiği teminatı, karar kesinleşir kesinleşmez geri alması olanaklıdır ve siz icra takibinizi kesinleştirmenize engel olacak, geçiktirecek tebligat ve dosyaya dönecek parçanın beklenmesi, itiraz, şikayet vb.ile uzunca süre oyalamasını bile aşarak borçlu tarafın ne teminatına nede başka bir alacağına ulaşabilmek için takibi kesinleştirmek ve haciz yapma zamanına sahip olamazsınız. İşte bu gibi durumlarda tedbir olan paranın ihtiyaten haczedilmesi doğrudur.
Kesinleşmeden takibe konulabilecek ilamlardaki alacak için ihtiyati haciz kararı alınabilir ve teminat üzerine de alacak miktarı kadar ihtiyati haciz konularak icrai takibe geçilebilir.
Yalnız burada nakti teminat ile teminat mektubunu karıştırmamak gerek. Çünkü, nakti teminat üzerine ihtiyati haciz konulabilir ise de; teminat mektubu, teminat verene, yalnızca güvence verdiği iş için
ve karşılanamayan miktarile- o da teminat verilen sınırla sınırlı olarak- borç ve yükümlülük ifade eder. Bu, sadece o iş ile ilgili olarak sınırlı ve o işteki tarafa verilen teminat olduğundan, tedavül kabiliyeti haiz bir kıymetli evrak niteliğinde olmadığından haczedilemez. O dosyada nakte çevrilse dahi, tamamı dosyaya derç edilmiş ise dosyadaki alacak sahiplerinin alamadıkları kısım teminattan karşılandıktan sonra geri kalanı teminatı verene iade edilecektir. Yada dosyada karşılanamayan kısım kadarı nakte çevrilecektir.
Old 03-02-2008, 19:15   #9
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Soru sahibi meslektaşımız süresi geçmediyse mahkeme kararını tehiri icra istemli olarak temyiz edebilir ve icra dosyasının infazını teminat yatırarak tehiri icra kararı ile durdurabilir.

Aynı gerekçeye dayanarak ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye de itiraz edebilir.

Aşağıda sunduğum kararlar da , memurun muamelesini şikayet yolu ile teminat mektubu üzerine konulan haczin kaldırılması isteminize yardımcı olacaktır.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/26552

K. 2002/27809

T. 27.12.2002

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Şikayet eden vekili; Kadıköy 2. İcra Müdürlüğünce, borçlu Ağrı dağı uluslar arası Taşımacılık ve Gıda San.Tic.Ltd.Şirketi'nin birliklerinde olan 30.000 U.S.D. lik teminat mektubuna haciz konulamayacağından, konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Şikayetin niteliği nedeniyle İcra Tetkik Merciine öncelikle duruşma açılarak teminatın niteliği belirlenip, teminat olarak teminat mektubunun verilmesi söz konusu ise Dairemizin yerleşmiş görüşleri doğrultusunda "bir banka tarafından verilen teminat mektubu dolayısı ile banka muhtemel bir rizikoyu garanti ederek muhatap lehine ödeme taahhüdü altına girmektedir. Teminat mektubu, hisse senedi veya tahvil gibi kıymetli mektubu hangi iş için verilmiş ise onun için haczedilip paraya çevrilebileceğinden başka bir işten dolayı paranın haczi mümkün değildir" gerekli inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar oluşturulması isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK' nun 366. ve HUMK' nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.12.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/427

K. 2003/2733

T. 18.2.2003

• MENFİ TESPİT DAVASI ( Derdest Olması Nedeniyle Şikayete Konu Teminat Mektubu Takip Borcunun Değil Menfi Tespit Davası Sonunda Hükmedilecek İnkar Tazminatının Teminatı Olduğundan Dosya Borcu İçin Haczedilemeyeceği ve Paraya Çevrilemeyeceği )

• DERDEST DAVA ( Menfi Tespit - Teminat Mektubu Takip Borcunun Değil Menfi Tespit Davası Sonunda Hükmedilecek İnkar Tazminatının Teminatı Olduğundan Dosya Borcu İçin Haczedilemeyeceği ve Paraya Çevrilemeyeceği )

• HACZEDİLME VE PARAYA ÇEVİRME ( Menfi Tespit Davası Derdest Olduğundan Teminat Mektubu Takip Borcunun Değil Menfi Tespit Davası Sonunda Hükmedilecek İnkar Tazminatının Teminatı Olduğundan Paraya Çevrilemeyeceği )

• TEMİNAT MEKTUBU ( Menfi Tespit Davası Derdest Olduğundan Teminat Mektubu Takip Borcunun Değil Menfi Tespit Davası Sonunda Hükmedilecek İnkar Tazminatının Teminatı Olduğundan Dosya Borcu İçin Haczedilemeyeceği Paraya Çevrilemeyeceği )

2004/m.72/4

ÖZET : İİK.nun 72/4. maddesinin ikinci cümlesinde, menfi tespit davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının mahkemenin lehine hükmetmiş olduğu tazminatı, borçlunun ihtiyati tedbir kararını alırken göstermiş olduğu teminattan alacağını düzenlemektedir. Olayımızda menfi tespit davası henüz derdesttir. O halde şikayete konu teminat mektubu takip borcunun değil, menfi tespit davası sonunda hükmedilecek inkar tazminatının teminatı olduğundan dosya borcu için haczedilemez ve paraya çevrilemez.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmamaktadır. Banka ile muhatap arasında garanti sözleşmesi niteliğinde olan teminat mektubunda lehtar akit durumda değildir. Başka bir anlatımla teminat mektubu ile lehdar lehine doğmuş veya doğacak bir hak bulunmadığından lehdarın borcu için teminat mektuplarının haczedilmesine yasal imkan yoktur. Mercii kararının gerekçesi de aynı yönde olmakla beraber somut olaya uygun bulunmamıştır.
Şikayete konu örnek 163 nolu ödeme emri ile takipte borçlunun İzmir 5. Ticaret Mahkemesinin 2002/281 esas numaralı dosyasında açtığı menfi tespit davası sırasında teminat mektubu karşılığında takibin durdurulmasına daha sonra ihtiyati tedbirin kaldırılarak teminatın yatırana iadesine karar verilmiştir.
Ancak İcra Müdürlüğünün teminat mektupları üzerinde ihtiyati haciz şerhi işlenmesine dair yazısı üzerine anılan Ticaret Mahkemesince haciz şerhi işlenerek 30 milyar bedelli teminat mektubu paraya çevrilmek amacı ile icra memurluğuna gönderilmiştir. İş Bankasınca teminat mektubunun paraya çevrilme talebinin reddi ile icra memurluğunun da alacaklı vekilinin talebini reddetmesi üzerine alacaklı vekili İzmir 3. İcra Tetkik Merciinden 2002/944-962 karar sayılı teminat mektuplarının paraya çevrilmesi yönünde karar alıp icra dairesine ibraz etmiştir. Anılan İcra Müdürlüğünce 29.11.2002 tarihinde karar alınarak şikayete konu 2.12.2002 tarihli şikayetçi İş Bankasına yazılan müzekkere ile gönderilen teminat mektubu karşılığı 30 milyar TL.nin ödenmesi talep edilmiştir.
Özetle teminat mektubunun lehtarın borcundan dolayı üçüncü kişi tarafından haczi değil, takip alacaklısının, o takip dolayısı ile takip borçlusu tarafından açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması için verilen teminat mektubunu haciz ve paraya çevirme talebi ile bu yönde İcra Müdürlüğünce yazılan müzekkereye karşı teminat mektubunu veren bankanın şikayeti söz konusudur.
İİK.nun 72/4. maddesine göre takibin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı alınması suretiyle alacaklının alacağını geç almasından doğan zararını karşılamak için alacaklı lehine inkar tazminatına hükmeder. İİK.nun 72/4. maddesinin ikinci cümlesinde, menfi tespit davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının mahkemenin lehine hükmetmiş olduğu tazminatı, borçlunun ihtiyati tedbir kararını alırken göstermiş olduğu teminattan alacağını düzenlemektedir. Olayımızda menfi tespit davası henüz derdesttir. O halde şikayete konu teminat mektubu takip borcunun değil, menfi tespit davası sonunda hükmedilecek inkar tazminatının teminatı olduğundan dosya borcu için haczedilemez ve paraya çevrilemez.
Yukarıda açıklanan gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçe ile kabul kararı isabetsiz ise de sonucu doğru merci kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ( ONANMASINA ), 4.960.000.-lira onama harcı peşin alındığından mahsubuna, 2.920.000 lira harcın temyiz edenden alınmasına, 18.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2000/4332

K. 2000/5403

T. 6.4.2000

• TEMİNAT MEKTUBUNUN NİTELİĞİ ( Kıymetli Evrak Niteliği Olmaması )

• TEMİNAT MEKTUBUNUN HACZİ ( Yasal İmkan Olmaması )

• HACİZ ( Yasal İmkan Olmamasına Rağmen Teminat Mektubunun )

2004/m.363

ÖZET : Teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmamaktadır. Bu durumda teminat mektubu ile lehdar lehine doğmuş veya doğacak bir hak bulunmadığından lehdarın borcu için teminat mektubunun haczedilmesine yasal imkan yoktur.
DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın, 18.1.2000 tarih, 17568/201 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 10.3.2000 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Şikayetin mahiyeti itibariyle İİK.363/6. maddesi kapsamında kaldığından temyizi kabil kararlardan olması nedeniyle borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.1.2000 tarih ve 1999/1768 esas, 2000/201 karar sayılı red kararının kaldırılmasına karar verilip esasla ilgili temyiz incelemesine geçildi:
Teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmamaktadır. Banka ile muhatap arasında garanti sözleşmesi mahiyetinde olan teminat mektubunda lehdar âkit durumunda değildir. Başka deyimle teminat mektubu ile lehdar lehine doğmuş veya doğacak bir hak bulunmadığından leharın borcu için teminat mektubunun haczedilmesine yasal imkan yoktur.
Teminat mektupları nitelikleri itibariyle hangi iş için verilmiş ise, o iş için geçerlidir. Somut olayda teminat mektubu banka tarafından takibin eve satışın durdurulmasına ilişkin tedbir kararının teminatı olarak verildiğinden lehdarın borcu için haczedilmesi usulsüzdür. Mercice şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 6.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/18741

K. 2003/21899

T. 7.11.2003

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Bir banka tarafından muhataba verilen teminat mektubu dolayısı ile, başka bir rizikoyu garanti etmekte ve muhatabın ilk yazılı talebinde ödeme taahhüdü altına girmektedir. Ancak teminat mektubu, hisse senedi veya tahvil gibi bir kıymetli evrak niteliğinde olmadığından mektubun kendisinin haczi mümkün değildir. Teminat mektupları hangi iş için verilmiş ise onun riskini karşılayacağından başka ilişkilerden dolayı haczedilemez.
Somut olayda 3. şahıs Bugsaş A.Ş.'nin borçludaki kira alacaklarını temin etmek üzere verildiği anlaşılan teminat mektubunun takip alacaklısının talebi ile haczedilip nakde çevrilmesi mümkün olmayacağından Merciice şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 7.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-02-2008, 03:27   #10
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Aşağıdaki karara göre teminat olarak yatan para üzerine haciz konulması mümkündür. Teminat mektubu farklı bir hukuki işlem türü olup farklı kurallara tabi olduğu konusunda tartışma yoktur. Para olarak yatan teminat borçlunun 3. kişideki alacağı olup haczi mümkündür. Davacının karşı taraftan alacağı olsa dahi ilamda davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden ihtiyati haciz konulduğundan, bu alacak takas ve mahsup da edilemeyeceğinden, yapılan ihtiyati haciz işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.


T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 1994/5583
Karar: 1994/6890
Karar Tarihi: 21.11.1994
ÖZET: 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 166ncı maddesinde avukatın hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunmasıyla ilgili bir hüküm yer almakta ise de, bu maddedeki hapis hakkının uygulanabilmesi için teminatın avukatın kendi elinde bulunması gerekir. Avukatta bulunmayan mal, para ve diğer her türlü kıymetler üzerine hapis hakkı konulamayacağına ve mahkeme nezdindeki parada avukat elinde sayılamayacağına göre anılan kanunun 166ncı maddesi uyarınca davacının hapis hakkının varlığından da sözedilemez. Kaldı ki icra takibine konulan alacak da yine avukatlık ücretine ilişkin bir alacak olduğundan rüçhan hakkı bu nedenlede düşünülemez. Bu durumda açılan istihkak davasının reddedilmesi gerekir.
(1136 S. K. m. 166)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün, temyizen tetkiki davalı alacaklı vekili tarafından istenmiş, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla ve eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya tekrar gelmekle okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacının, müvekkilinin Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada avukatı olarak dosyaya yatırdığı (2.000.000) liralık teminat üzerine haciz konulduğunu oysa bu paranın müvekkili tarafından değil kendisince temin edildiğini ileri sürerek açtığı istihkak davası kabul edilmiş, karar davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/184 esas ve 1993/216 karar sayılı ilamında, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve (2.000.000) liralık teminatın davacı (B. G.'e) iadesine karar verildiği görülmektedir. Sözkonusu teminat davalının muhtemel zararlarının karşılanması bakımından dosyaya yatırılan bin meblağdır. Dava sonunda verilen iade kararı davacı B.'in vekiline değil bizzat davacıyadır. Bu teminat iade olunmadan, üzerine haciz konulmuş ve bunun üzerine eldeki dava açılmıştır. Para makbuzunda davacı vekilinin adının yazılmış olması bu paranın onun tarafından yatırıldığını göstermez, zira davacı zaten vekille temsil edildiğinden teminat makbuzunda yatıran olarak avukatın isminin gösterilmesi normal bir işlemdir. Bu nedenle merci hakimliğince teminat parasının avukata ait olduğuna dair gerekçede bir isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 166ncı maddesinde avukatın hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunmasıyla ilgili bir hüküm yer almakta ise de, bu maddedeki hapis hakkının uygulanabilmesi için teminatın avukatın kendi elinde bulunması gerekir. Avukatta bulunmayan mal, para ve diğer her türlü kıymetler üzerine hapis hakkı konulamayacağına ve mahkeme nezdindeki parada avukat elinde sayılamayacağına göre anılan kanunun 166ncı maddesi uyarınca davacının hapis hakkının varlığından da sözedilemez.

Kaldı ki icra takibine konulan alacak da yine avukatlık ücretine ilişkin bir alacak olduğundan rüçhan hakkı bu nedenlede düşünülemez.

Bu durumda açılan istihkak davasının reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması icabeder.

Sonuç:Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davalı alacaklı O. Z. K. yararına BOZULMASINA, istek halinde ödediği temyiz peşin harcının kendisine iadesine, 21.11.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 04-02-2008, 14:54   #11
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Aşağıdaki karara göre teminat olarak yatan para üzerine haciz konulması mümkündür. Teminat mektubu farklı bir hukuki işlem türü olup farklı kurallara tabi olduğu konusunda tartışma yoktur. ÖZET: 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 166ncı maddesinde avukatın hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunmasıyla ilgili bir hüküm yer almakta ise de, bu maddedeki hapis hakkının uygulanabilmesi için teminatın avukatın kendi elinde bulunması gerekir. (1136 S. K. m. 166)

Yargıtay Kararında belertildiği üzere teminat olarak yatan para üzerine haciz konulması mümkündür.Ancak yine belirtildiği üzere teminatın avukatın kendi elinde bulunması gerekir.Konuyu açan Sayın meslektaş,kendi avukatlık ücreti alacağı için kendi elinde bulunan teminat konusu paraya hapis hakkını kullanılmasının mümkün olup-olmadığını sormamaktadır.Karşı tarafın avukatlık ücreti alacağı olduğunu ve kendilerinin dava dosyasına sunmuş olduğu teminata karşı tarafın haciz işlemi uygulayıp uygulamayacağını sormaktadır .Her iki durum farklı olduğundan teminat ister para olsun isterse teminat mektubu olsun avukatın müvekkilinden alacaklı olduğu avukatlık ücreti değil,karşı tarafın avukatlık ücreti yönünden teminatın haciz edilip-edilmediği konu olduğundan hacizi mümkün değildir.
Old 04-02-2008, 20:34   #12
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sunulan örnek karar yalnızca teminat olarak yatan para üzerine haciz konulabilceğini göstermek içindir. Kararda işlenen hapis hakkı vs. hususların olayla benzeştiği iddia edilmemektedir. Davacının davalı tarafa vekalet ücreti ve kısmi kabul kısmi red nedeniyle bir kısım vekalet ücreti ödeme yükümlülüğü altında olduğu sabittir. Vekalet ücreti alacağı müvekkilin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez. Buna göre borçlunun (davacı) 3. şahıs (mahkeme) yedinde bulunan alacağı niteliğindeki teminatın haczedilmesinde herhangi bir yasal engel, yargıtay kararı vs. yoktur. Olması da mantıklı değildir. İhtiyati Tedbir nedeniyle teminat alınması, davacının davasında haksız çıkma olasılığına karşı ihtiyati tedbir nedeniyle zarar görmesi halinde bu zararı uzun yargılama süreci ardından icra, takip vs. yollara alması meşekkatine katlanmamasını hedefler. Kısmen de olsa davası reddedilmiş olan davacının yatırdığı teminat üzerine bu dava nedeniyle sarf edilen yargılama gidiri için ihtiyati haciz uygulanmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır.
Old 04-02-2008, 23:26   #13
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
. Buna göre borçlunun (davacı) 3. şahıs (mahkeme) yedinde bulunan alacağı niteliğindeki teminatın haczedilmesinde herhangi bir yasal engel, yargıtay kararı vs. yoktur. Olması da mantıklı değildir. .
Yargıtay kararları aksi doğrultuda olduğu için, "olması da mantıklı değildir"şeklindeki görüşünüze saygı duyarak mantıklı-mantıksız değerlendirmesine girmeden konuyla ilgili benim temyiz ettiğim ve bozulmasına karar verilen Yerel Mahkeme kararını ilk fırsatta eklemek dileğimde olduğunu belirtirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İhtiyati Haciz, Alacağın Temliki! Kemal Yıldırım Meslektaşların Soruları 6 06-08-2009 11:35
Gayrimenkul İçin Verilmiş İhtiyati Tedbir Kararı İlgili Meslektaşların Soruları 3 08-06-2009 16:09
İhtiyati Haciz ve Meskeniyet İddiası Av.Elif Demiröz Meslektaşların Soruları 4 14-07-2007 19:03
Kararlı Bir Davada İhtiyati Tedbirle Haciz ??? Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 6 09-10-2006 15:06
İhtiyati Tedbir Ve Haciz ali Hukuk Sohbetleri 3 01-05-2004 17:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07941198 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.