Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bir işçi işveren uyuşmazlığı ile ilgili görüşleriniz?

Yanıt
Old 27-08-2008, 08:27   #1
Av.Atılgan Barış YÖRÜK

 
Varsayılan Bir işçi işveren uyuşmazlığı ile ilgili görüşleriniz?

Merhaba değerli meslektaşlarım.
Sizlerin de fikirlerini almak istediğim bir sorun ile karşı karşıyayım.

Bir Anonim şirket bünyesinde çalışan işçilerden bir kişi, kendi işini değil ama bu anonim şirketin yönetim kurulu başkanının özel inşaatının işlerini yürütmek ile görevlendirilmiş.

Bu işçi yaklaşık 2 yıl kadar inşaat işlerinin yürütülmesi ile ilgili her türlü işi yapmış, yapılması gereken ödemelerde yönetim kurulu başkanının kişisel hesabından, banka aracılığı ile isme havale şeklinde bu kişiye, bu kişi tarafından da alacaklıklara ödenmekteymiş. Ancak iki yıl sonunda gönderilen paraların bir kısmının alacaklılara ulaşmadığı görülmüş. Alacaklılar yazılı şekilde alacaklarını alamadıklarını şirkete beyan etmişler.

Bu işçi de işinden güveni kötüye kullanma ve sadakat yükümlülüğüne aykırı haraketler nedeniyle çıkarılmış. Şimdi işçi benim kimseye borcum yok, yapılan işler ve ödemeler gayri resmi ödemelerdir ispat da edemezsiniz, tazminat isterim diyor.

İşçinin 15.000 YTL gibi bir tazminat alacağına karşılık 50.000 YTL tutarında ödemediği borçlar söz konusu. Şirket aradaki farkı alma peşinde değil, anlaşmak istiyor ancak işçi anlaşmaya yanaşmıyor.

Gönderilen havalelerin tümü banka üzerinden ve isme havale şeklinde gerçekleşmiş. Dekontları mevcut yaklaşık 300.000 YTL'lik bir havale söz konusu.

Benim düşüncem gönderilen tüm havalelerin deconları ile birlikte sepebsiz zenginleşme davası açıp, belge ile ispatlayamadığı kısmının iadesini istemek.

Sizlerin bu konuda fikirleri nedir?
Görüşlerinizi bekliyorum, iyi çalışmalar dilerim.
Old 27-08-2008, 12:15   #2
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
İşçiyi güveni kötüye kullanma suçundan şikayet edebileceğiniz gibi, alacaklıların alamadıkları parayı ödeyip sonrasında işçiye rücu etme şansınız da olabilir. Ya da sebepsiz zenginleşme davası da açabilirsiniz. İşçinin iş akdini feshetmesi usulüne uygun ise (6 gün içinde savunması alınmış ise) işverenin haklı feshi hükümleri geçerlidir. Fakat bu süre zarfında işçinin savunması alınmamışsa hakkında ceza davası açılmış olsa da İş Mahkemesi bunu dikkate almamakta ve işverenin işçiyi haksız sebeple işten çıkardığından bahisle tazminatlarının ödenmesine karar vermektedir.
Saygılar...
Alıntı:
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 1993/557
Karar: 1993/7457
Karar Tarihi: 04.05.1993

ÖZET: Fesih yetkisi, işçinin feshe neden olacak davranışlarda bulunduğunu İşverenin öğrendiği günden başlayarak 6 işgünü geçtikten ve her halde fiilin vukuundan itibaren bir sene sonra kullanılamaz. Dava dosyasındaki ceza mahkemesi kararının gerekçesinden davacı işçinin iş aktinin feshine dayanak yapılan hırsızlık olayının 1990 yılı Nisan-Mayıs aylarında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu sebebe dayanılarak fesih ise, 22.10.1991 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılmıştır.

(1475 S. K. m. 17, 18)

Dava: Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasının ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.5.1993/Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat F.S. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, ihbar ve kıdem tazminatı isteğine ilişkindir.

Davalı, davacının iş aktinin hırsızlıktan hüküm giymesi nedeni ile 22.10.1991 tarihinde haklı olarak feshedildiğini savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, dava reddedilmiştir. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesine göre, iş aktinin işveren tarafından 17/II'inci madde öngörülen nedenlerle fesih yetkisi, işçinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu İşverenin öğrendiği günden başlayarak 6 işgünü geçtikten ve her halde fiilin vukuundan itibaren bir sene sonra kullanılamaz. Dava dosyasındaki ceza mahkemesi kararının gerekçesinden davacı işçinin iş aktinin feshine dayanak yapılan hırsızlık olayının 1990 yılı Nisan-Mayıs aylarında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu sebebe dayanılarak fesih ise, 22.10.1991 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılmıştır. Mahkemece, suç tarihi itibariyle yanlışlık yapılarak davanın esastan incelenip reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 4.5.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
asıl işveren-alt işveren yargıtay kararları Av.Elvan Akkaya İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 16 04-09-2013 08:40
Asıl işveren-Alt işveren ayrımı ve tazminat sorumluluğu.. talveq Meslektaşların Soruları 8 21-07-2008 15:13
devlet hastanesi iş kanunu kapsamında mıdır?alt işveren-asıl işveren avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 4 10-08-2007 23:02
sözleşmenin hukuki mahiyeti- alt işveren, asıl işveren sorunu Fatma Çınar Meslektaşların Soruları 4 08-08-2007 15:22
Maaşını almadığı halde ilgili aya ait bordronun işçi tarafından imzalanması!!! altiokebru Meslektaşların Soruları 1 05-07-2007 16:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04303408 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.