Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Üniversite Bünyesinde Çağrı Merkezi Çalışanı Asıl İşveren Alt İşveren Muvazaası

Yanıt
Old 01-12-2011, 20:02   #1
Av. Çıldır

 
Varsayılan Üniversite Bünyesinde Çağrı Merkezi Çalışanı Asıl İşveren Alt İşveren Muvazaası

Sayın Meslektaşlarım;

Bir devlet üniversite bünyesinde ve ona ait bir fakültede uzaktan eğitim konusunda çağrı merkezi personeli olarak çalışan işçinin iş akdi taşeron işveren tarafından feshedilmiştir.

İşçinin çalışmakta olduğu işyeri üniversiteye ait bir bina olup; iş sırasında her türlü direktif ve idare asıl işveren üniversitesinin ilgili fakülte yöneticileri tarafından yapılmaktadır.

Bu durumda açılabilecek işe iade davasını alt işveren taşerona mı yoksa asıl işverene mi yoksa her ikisine birden mi yönlendirmemiz gerekiyor?

Her iki işverene birden yönlendirmemiz durumunda olası bir husumet yönünden red durumunda vekalet ücreti ödememiz söz konusu olabilir mi?

Şimdiden herkese teşekkür ederim.

Saygılarımla.
Old 01-12-2011, 20:26   #2
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Çıldır
Sayın Meslektaşlarım;

Bir devlet üniversite bünyesinde ve ona ait bir fakültede uzaktan eğitim konusunda çağrı merkezi personeli olarak çalışan işçinin iş akdi taşeron işveren tarafından feshedilmiştir.

İşçinin çalışmakta olduğu işyeri üniversiteye ait bir bina olup; iş sırasında her türlü direktif ve idare asıl işveren üniversitesinin ilgili fakülte yöneticileri tarafından yapılmaktadır.

Bu durumda açılabilecek işe iade davasını alt işveren taşerona mı yoksa asıl işverene mi yoksa her ikisine birden mi yönlendirmemiz gerekiyor?

Her iki işverene birden yönlendirmemiz durumunda olası bir husumet yönünden red durumunda vekalet ücreti ödememiz söz konusu olabilir mi?

Şimdiden herkese teşekkür ederim.

Saygılarımla.

Eğer alt işveren/asıl işveren ilişkisi söz konusu ise, kanaatimce;

1- Her iki işveren birlikte davalı olarak gösterilmelidir.

2- Tazminatlardan her iki işveren birlikte sorumlu olduğundan tazminatlar müşterek ve müteselsilen talep edilmelidir.

3- Mahkemece de, tazminatlardan davalıların birlikte sorumlu olduğu ve hangi davalı işveren hakkında iade kararı verildiği ilamda belirtilmelidir.

4- Alt/asıl işverenlik söz konusu ise husumet yönünden red kararı verilemez.
Old 01-12-2011, 20:32   #3
Av. Çıldır

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Caner Arıcı
Eğer alt işveren/asıl işveren ilişkisi söz konusu ise, kanaatimce;

1- Her iki işveren birlikte davalı olarak gösterilmeli,

2- Tazminatlardan her iki işveren birlikte sorumlu olduğundan tazminatlar müşterek ve müteselsilen talep edilmeli,

3- Mahkemece de, tazminatlardan davalıların birlikte sorumlu olduğu ve hangi davalı işveren hakkında iade kararı verildiği ilamda belirtilmelidir,

4- Alt/asıl işverenlik söz konusu ise husumet yönünden red kararı verilemez.

Sayın Arıcı;

Tazminatlar konusunda her iki işverenin de birlikte sorumlu olduğu konusunda hemfikiriz ancak işe iade davası bir tespit davası niteliğinde olduğundan, işe iade davasında tazminatlardan bağımsız olarak asıl işverenle alt işveren arasındaki ilişkinin durumuna göre husumet yönünden red kararları verilmektedir. Bir başka söyleyişle, işe iade davası sonucunda ödenmesi gereken tazminatlardan iki işverenin de sorumlu olmasına rağmen yine de biri açısından husumet yönünden dava reddedilmektedir.
Old 01-12-2011, 20:37   #4
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Çıldır
Sayın Arıcı;

Tazminatlar konusunda her iki işverenin de birlikte sorumlu olduğu konusunda hemfikiriz ancak işe iade davası bir tespit davası niteliğinde olduğundan, işe iade davasında tazminatlardan bağımsız olarak asıl işverenle alt işveren arasındaki ilişkinin durumuna göre husumet yönünden red kararları verilmektedir. Bir başka söyleyişle, işe iade davası sonucunda ödenmesi gereken tazminatlardan iki işverenin de sorumlu olmasına rağmen yine de biri açısından husumet yönünden dava reddedilmektedir.

Bence her ikisini de davalı olarak gösterin, tazminatları müşterek ve müteselsilen talep edin, iade hakkında ise davalılardan işten çıkaran alt işveren taşeron hakkında karar verilmesini isteyin...
Old 01-12-2011, 21:47   #5
Av. Çıldır

 
Varsayılan

[quote=Av. Caner Arıcı]Bence her ikisini de davalı olarak gösterin, tazminatları müşterek ve müteselsilen talep edin, iade hakkında ise davalılardan işten çıkaran alt işveren taşeron hakkında karar verilmesini isteyin...[/quote


Sayın Meslektaşım;

İşverenlerin bu şekilde ayrılarak, işe iadeye ve tazminatlara ilişkin ayrı taleplerde bulunabileceğimize dair herhangi bir karar görmedim. Bu konuda elinizde yargı kararı varsa bildirmenizi rica ediyorum.
Old 02-12-2011, 17:07   #6
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

[quote=Av. Çıldır]
Alıntı:
Yazan Av. Caner Arıcı
Bence her ikisini de davalı olarak gösterin, tazminatları müşterek ve müteselsilen talep edin, iade hakkında ise davalılardan işten çıkaran alt işveren taşeron hakkında karar verilmesini isteyin...[/quote


Sayın Meslektaşım;

İşverenlerin bu şekilde ayrılarak, işe iadeye ve tazminatlara ilişkin ayrı taleplerde bulunabileceğimize dair herhangi bir karar görmedim. Bu konuda elinizde yargı kararı varsa bildirmenizi rica ediyorum.

Sevgili meslektaşım... Konu ile ilgili içtihatlar genel olarak hep aşağıdaki gibi... İçtihatların hemen hepsinde "hangi davalı hakkında işe iadeye karar verildiğinin ilamda belirtilmesi gerektiği" yazıyor sadece... Ben, emin olmamakla birlikte taleplerin bölünebileceğini, hangi davalı hakkında işe iade kararı verilmesinin istenildiğinin talepte belirtilebileceğini düşünüyorum (!) Muvazaa hususuna da ayrıca dikkat etmek gerekir. Yargıtay 9.H.D. 29.01.2007 gün ve 2006/29351 E., 2007/1018 K. sayılı kararında, "Davalı iş verenler arasında ası işveren / alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, şayet bulunuyorsa, 4857 sayılı yasanın 2. maddesi hükümleri çerçevesinde muvazaalı bir durum olup olmadığı değerlendirilmeli ve işe iade hükmünün hangi işveren hakkında kurulacağı konusu ele alınarak bir karar verilmelidir’’ denilmiştir ki; böyle bir durumda husumetin mutlaka asıl işverene yöneltilmiş olması gerekir.

Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/21328

K. 2008/17163

T. 23.6.2008

• İŞE İADE YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Davacı Alt İşverenin İşçisi Olduğu ve Sözleşme Alt İşverence Feshedildiğinden Yükümlülüğün Alt İşveren Ait Olduğu - Asıl İşverenin İşe İade Bakımından Bir Sorumluluğunun Bulunmadığı )

• İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI ( İşe İade Kararı Sonrası İşçinin İşe Başlamak İçin Başvurması ve Alt İşverenin İşe Başlatmaması - İşe Başlatmama Tazminatı ve Boşta Geçen Süre Ücretinden Asıl İşverenin Alt İşverenle Birlikte Sorumlu Olduğu )

• ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU ( İşe İade Yükülülüğünün Alt İşverene Ait Olduğu İş İlişkisinde Taraf Olmadığından İşe İade Yükümlülüğü Bulunmadığı - Asıl İşverenin İşe Başlamama Tazminatı ve Boşta Geçen süre Ücreti Nedeniyle Alt İşverenle Birlikte İşçiye Karşı Sorumlu Olduğu )

• ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ ( İşe İade Yükümlülüğü - İşe Başlatmama Tazminatı )

• BOŞTA GEÇEN SÜRE TAZMİNATI ( İşe İade - İşe Başlatmama Tazminatı )

4857/m. 2, 21

2821/m. 31

ÖZET : Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işverene birlikte açılması halinde, davacı işçinin alt işveren işçisi olması ve iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedilmesi sebebiyle feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin, işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden ise kanun gereği alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalı asıl işveren olan Üniversiteye ait Hastane işyerinde diğer davalı alt işveren şirket işçisi olarak çalıştığını, işyerinde 2003 yılında işçilerin sendika üyesi olduğunu, davalıların bu örgütlenme üzerine 2003, 2004 ve 2005 yıllarında işçilerin iş sözleşmelerini feshettiğini, en son sendika ile şirket yetkilileri arasında TİS görüşmeleri başladığını, bu görüşme sürecinde davacının da aralarında bulunduğu 213 işçinin asılsız isnatlarla iş sözleşmelerinin feshedildiğini, feshin sendikal nedene dayandığını belirten davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatının sendikal nedenden dolayı 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca belirlenmesini talep etmiştir.
Mahkemece emsal davalarda verilen bozma kararı gereğince yapılan yargılama sonunda, davacının işyerinde 06.06.2006 tarihinde üniversite içinde davalılarca yasa dışı eylem olarak nitelendirilen işi bırakma eylemine katılıp katılmadığı hakkında delil sunulamadığı, işi bıraktığının ispat edilemediği, feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı, TİS imzalanması aşamasında bu görüşmelerin ağır ilerlemesi, işçilerin pazarlık gücü kapsamında sözleşmeye aykırı olmayan davranışlarının sonucu feshin sendikal neden kabul edilemeyeceği gerekçesi ile feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden sorumluluğa karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından fesihte sendikal neden olduğu, davalılar vekilleri tarafından ise reddi gerektiği gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davalılar arasında hastane temizlik işinin ihale sonucu sözleşme konusu edildiği, davalılar arasındaki sözleşmesinin muvazaalı olduğunun ileri sürülmediği, muvazaa olduğu yönünde de mahkemece bir saptamanın yapılmadığı, dolayısı ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Davacının davalı Üniversite içinde eyleme katılıp işi bıraktığı somut delillerle kanıtlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir. Ancak davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi nedeni ile davacının alt işveren iktisadi işletme işyerine iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden davalıların birlikte sorumluluklarına karar verilmemesi ve hüküm fıkrasında belirtilemeyerek infazda tereddüde neden olunması hatalı bulunmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı alt işveren Güzel İzmir Temizlik ve Sterilizasyon Eğitim Derneği İktisadi İşletmesi tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen işverenin işyerine İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattın her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yapmış olduğu 110.00 YTL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 500-YTL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacı vekiline iadesine, kesin olarak, 23.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
</H4>
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Asıl İşveren - Alt İşveren İlişkisi / 5538 sayılı Kanun Av.Aylâ Çağlartuna Meslektaşların Soruları 7 01-02-2013 10:23
İşçilik Alacakları Konusunda Alt İşveren-İşveren Vekili Sorunu.... Av. Uğur İHTİYAROĞLU Meslektaşların Soruları 1 13-10-2011 17:07
Alt İşveren Yanında Asıl İşverene Dava Nerede Açılmalı Av.Mustafa Akyıldız Meslektaşların Soruları 4 23-09-2011 15:36
Asıl İşveren- alt işverenin BK. 55 deki sorumluluğu BOSMAN Meslektaşların Soruları 1 30-05-2010 23:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05392289 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.