akdevrim / şiirler

kırgınım sana niye?
neden niçin bilemem,
kaç kere çağırmışım...
bir günü çal felekden,
doğalı geciyoruz,
sanki ince elekden...

şiir perisi kadın,
sevgi serisi kadın,
sanki çok mu önemli,
boş ver gerisi kadın!...


akdevrim.istanbul.

yılların geçtiğini,
beynimi içtiğini,
anlatayım mı sana...
kim sözünü dinletir
taşı tutan yosuna...

ben yine aynı benim,
zamana yorgun düşmüş,
vücudumdaki tenim!...

akdevrim.istanbul.

akdevrim.istanbul.

güneşi yaktığını,
sevgi okyanusuna,
devamlı aktığını,
bir şimşek çaktığını,
bir anlatacak olsam,
dünyanın bana düşman,
olacağı kesindir...
yüreğinde yeşeren,
sevgi denen besindir!...

anlıyor musun beni?
gözlerim hep islanır,
hayalllerim güneşe,
varsın diye yaslanır...

akdevrim.istanbul

Ramazan bir,
oruç tutan,tutmayan,
sokaklarında bir!..
akıyor nehir,
yaşama dair!...

akd.ist.

kar fırtına vurmasın,
yaza hasret aşkını...
sakın ağlarken bulma,
bir geçitte şaşkını...

yara bere elleri,
solgun yerde çiğnenmiş,
çicekleri güllleri...

sen misin böyle hayat!..
ne dayatırsan dayat!...
kalbimdeki değişmez...
bir armut ağacından,
hiç ayva yere düşmez!...

zinçirinden boşanmış,
takvimin yaprakları...
zaman hızlı geciyor,
belki hayallerimi,
bir su gibi içiyor!...

tükendiğim geçite,
göz yaşımı bıraktım,
yokluğumun yerine,
bilinmez olup aktım!...

akdevrim.21.07.2012.istanbul.A​tatürk hava limanı

ekmeğim aşım değilsin,
gövdemde başım değilsin,
gözüm ve kaşım değilsin,
nedir elinden çektiğim?

güneş doğar seni arar,
hayalim bir dünya kurar,
sensiz dünya neye yarar?
gercek göz yaşı döktüğüm...

neyin nesi kimsin artık?
ne doktor hekimsin artık,
gelde acım dinsin artık!...
yeter karşında çöktüğüm...

akdevrim.istanbul

cehennem güneşiyle yanıyor İstanbulum!...
kaç tane seveni var sınıyor İstanbulum!...
gelmiş geçmiş aşkları anıyor İstanbulum!...
gözünün bebeğine damgayı vurabilsem,
seni üzen nedir ki durupda sorabilsem?...

sokaklarında gezdim,tependen şehri süzdüm,
sevgin içimde yara sahillerinde yüzdüm,
karanlık gecelerin oysa ben hep gündüzdüm!...
aşk kadın yüreğinde donuyor İstanbulum...
sana yolları düşmüş,kacıncı şanslı kulum?...

belkide sende yaşar hain dediğim kadın,
belki seni görmemiş,selamını vermemiş,
elinden bir kaç kırbaç acı yediğim kadın!...
şiiirin cennetine belkide hiç girmemiş,
yaşıyorsun hayatı bilsem nedir maksadın?....

ellerim kalem tutar boşda kalıp yıllarca,
istanbulum yaralı ben yiyorum bin fırca...
aşklarım,sevgilerim silinecek korkarım!...
gönlümün volkanında bir kadını yakarım!...
sevgilerin mabedi dünyada İstanbulum!...

akdevrim.28.temmuz.2012.istanbul.

üstümde yanan lamba,
pimi çekilmiş bomba
gecenin derinliği,
ruhuma verebilse,
şefkatı,serinliği...
neden böyle gerginim?...
bir yüreğe kırgınım!...
ne yazarsam yazayım,
etki etmiyor kadın!...
gönlümün sarayında,
sevdan gitmiyor kadın!...
etkin bitmiyor kadın!...

acı çekişim boşa,
yaşı döküşüm boşa,
senden ürküp karşında,
dizi çöküşüm boşa...

yolların ve yılların,
yorduğu adamım ben...
umutsuz sevgileri,
sorduğu adamım ben...
dar ağacını birden ,
kurduğu adamım ben...

bıraktığı enkaza
dönüp bakmayan kadın!..
aklımdan hayalimden,
asla çıkmayan kadın!...
acıyı veren sensin,
söyle nedir maksadın?...

üstümde yanar lamba,
pimi çekilmiş bomba!...

akdevrim.28.07.2012.istanbul.

KADIN....

ve günlerden pazar,ağzım kilitli,
güneş İstanbulu yakıyor kadın!...
duygum zinçirini kırmış bir atlı,
ruhum sanki sana akıyor kadın!...

melek misin,şeytan mısın sen nesin?...
çık ortaya haykırırım dönmesin,
mekan tuttun yıldızlardan inmesin...
içimde fırtına kopuyor kadın!....

her gecen gün artar yalnızlıklarım...
yazar çizer interneti tıklarım,
her gecen gün bir acıyı saklarım,
kalem dudağından öpüyor kadın!...

gözlerim islanır,her yeri tarar,
ruhum kendisine bir candaş arar,
her gece hayalim bir dünya kurar,
kalp sensiz her şeyi tepiyor kadın...

bazen ruh tutuklu sanki kafesde,
kulağım ağzından çıkacak sesde,
ezgiler anlamsız,karışmış beste,
sanki kalbim sana tapıyor kadın!...

akdevrim.29.temmuz.2012.istanbul.zeytinburnu,firar istan Cumhuriyeti...

kıracağım kalemi,
yaz dediğimi yazsın!...
umutlar bekler seni,
beyazlardan beyazsın!...

bir ekmek hamurunun,
sanki tuzu suyusun,
taze sıcak hayaller,
yüreğinde uyusun!...

sımsıcak pazar günü,
sanki aratır dünü,
acık yolların önü,
bıraktım kalem yazsın!...

güneşin üzerine,
gölgesi düşen kadın,
bir sevgi potasında,
yıllarca pişen kadın!...

gördün mü bir boş tabut,
ve içine gizlenmiş
kanlı yaralı umut...
ölüm ile sözlenmiş...

ister gel ister gelme....
ister bil ister bilme...
vicdanımın sesinden
kulakların inlesin,
ya boş maval dinlesin!...

akdevrim.29.temmuz.2012.istanbul.zeytinburnu.firar istan cumhuriyeti...

güvercin uçurdum görürsün diye,
gündüzüm gecedir biliyor musun?...
güçüm yetmez bir sokakda kediye...
gözlerim yollarda geliyor musun?....

hayalimi esir almışsın gibi,
ne yakın ne uzak kalmışsın gibi,
gözümden umudu almışsın gibi,
nasıl sevgi,tutku anlıyor musun?...

her ayak izine göz yaşım düşer,
senelerce sevgim kazanda pişer,
acılar acıyı devamlı eşer,
görüp ''akdevrim''i gülüyor musun?...

akdevrim.firararistan cumhuriyeti.istanbul.

kimi kimden kayırmışlar,
beni tutmuş ayırmışlar,
sevgim öksüz ve gariban,
beyinleri sıyırmışlar...

yollar yıllar yıktı beni,
hain sevdim yaktı beni,
limon gibi sıktı beni,
el aleme duyurmuşlar!...

kafamın içinde beynim,
bundan böyle benim değil!...
yaşamak uzak nedenim
kimi görsem der ki eğil!...

dağlar üzerime gelir,
bakarım geçmişe doğru,
çağlar üzerime gelir,
tuttuğum dal olur kuru!...

nasıl dersin bana yürü,
umudum yaralı şimdi....
çoktan gitmiş burdan sürü,
değilim buralı şimdi....

sevgiyi oyuncak sanmış,
ve bir şeytana dadanmış,
bilmez el ayak budanmış,
kimi kimden ayırnışlar?...

çağırdım gelmeyen kadın!...
halimi bilmeyen kadın!...
yüzüme gülmeyen kadın,
güneşi tutuklamışlar!...

AKDEVRİM.30.temmuz.2012.istanbul,firaristan cumhuriyeti.

bedenin tutuklu ruhunmuş özgür,
yüreğine bir gün kuş konmuş özgür,
yaşamak kadınım oyunmuş özgür,
bilemedin kuralını karışık,
nasıl dünya şeytan ile barışık!...

yollar yıkar tutar bizi!...
bir dehlize atar bizi!...


akdevrim.istanbul.

bulutlu gök yüzü bekler İstanbul,
bulutttan bir damla düşer mi yere?
kendi kendisini yükler İstanbul,
bir başka yer var mı anlat yer küre?...

sevgiler yaşanır acı ve tatlı,
umutlar bulutla olur kanatlı,
ben yaya kalırım bir çoğu atlı,
gün gelir yüreğim tekler İstanbul!...

duyarsıza hala sevdam diyorsun,
en büyük emelim kavgam diyorsun,
kundaktan çıkalı cabam diyorsun,
bilinmez her şeyi saklar İstanbul.

seslendim kadına hala nerdesin?
ekmeğin yanında göz yaşım besin,
haberi olursa olsun herkesin!...
var mıyım yok muyum yoklar İstanbul...

güneşin üstüne gölgen düşermiş,
yaradan sevgiyi bir sana vermiş,
gözünün bebeği dünya değermiş,
sevdamı bir yere ekler İstanbul....

boğazı seyredip çay mı içersin?..
gemiyle mi gelip burdan gecersin?
seninkide aşk mı sevda mı dersin?
insanı kahreder ilkler İstanbul...

ne yazıp durursun deli akdevrim?
uzanmaz sevginin eli akdevrim,
soran olmaz sana hali akdevrim,
seni ölümüne bekler İstanbul...

akdevrim.01.ağustos.2012.istanbul.firarristan cumhuriyeti...

bilmem ağlasam mı ağlamasam mı?
güneşi çalmışlar,ay ortada yok,
gönlümü ateşle dağlamasam mı?
kalbimi kırmışlar hiç artıda yok...

doğan gün betere götürür beni,
şişlenmiş sözçükler,tutuklu umut!..
bu dert bir geçitte öldürür beni,
gün gelir önüne koyarlar tabut...

hala yapacağın var mı akdevrim?
yatar mısın diye sorarlar sanma....
yağmur mu istersin kar mı akdevrim?
geri git derseler sakın uyanma!...

madem ki her gün günden beterdir!...
bir mezar en sakin en sessiz yerdir!..

akdevrim.istanbul.

bilmem ağlasam mı ağlamasam mı?
gün ömrümden birer birer gidiyor,
boş yere umudu bağlamasam mı?
sanki kalbim başka yerde atıyor!...

güneşin önünü bulutlar kesmiş,
hafif rüzgar derdim fırtına esmiş,
sandım benim gibi yalan herkesmiş,
yüreğimde ne güneşler batıyor!...

...kadınım nerdesin nerede kaldın?
okyanusu geçtin derede kaldın!
sevgi bilinmeyen yörede kaldın...
sensizlik acıma acı katıyor....

kelimeler yasda şiirim susar,
duygular kendini yıldıza asar!...
verir sahibine ölümçül hasar,
beynimin içinde,düşün yatıyor!...

yeter artık kır zinçiri gel beri,
göz yaşlarım sular bastığın yeri,
bu kacıncı safha,kacıncı seri?...
çekilenler fazlasıyla yetiyor!....

sahiden akdevrim sen ne hıyarsın!
kalbin ne der demez hemen uyarsın,
aklına geleni niye sayarsın?
bir kuzuyu insan kurda satıyor!...

akdevrim.03.ağustos.2012.istanbul.zeytinburnu,fira ristanda son saatler...

acıya dönüşür soframda besin...
diline düşmüşüm birde herkesin,
umudum yarınım yetiş nerdesin?
acılar içinde kıvranıyorum...

sular akar akar durulur dedim,
her şeyin hesabı sorulur dedim,
her sabah bir dünya kurulur dedim,
seni hissettiğim kalbimde kesin!....


çayımı istedim demlemiyorsun,
nasihat etseler dinlemiyorsun,
kafesde güvercin yemlemiyorsun,
ya hangi mezhepde,hangi dindesin?

akdevrim.istanbul

kim demiş ki bir sağır,kulağında küpeyim,
elini uzat bebek,ellerinden öpeyim!...

iyilikler adına çığır senin elinde...
yaşayacağın hayat şekillenir gülünde...

çocuklar bulabilsin ekmek,şeker,alfabe..
her çocuk bir dilektir,çocuğu sever kabe...

çocuk benden büyüktür,

kaldıramam ki onu,
belki en ağır yüktür!...

akdevrim.05.08.2012.istanbul.A​tatürk hava limanı.

hayalimi tutmuş,bir yerde esir,
yürürüm yol bitmez ayaklar nasır,
anlatsam anlamaz belki bin asır!...
sözçükler yaralı,belleğim kayıp,
neleri anlatsam bire bir sayıp!...

güneşin üstüne adını yazmış,
derler ki şeytandan daha kurnazmış,
bildiğim beyazdan öte beyazmış,
eşini bulamam dünya tarayıp,
... yetmez mi vurduğun,olmaz mı ayıp!...

ne gece ne gündüz çıkmaz aklımdan,
haberi olmaz mı gizli saklımdan,
gönlümdeki enkaz gibi yıkımdan,
kendime gelemem,yaşıyor deme,
durmadan hedefe koşuyor deme!...

bindiğim gemide martılar üste,
kulağımı yalar kiminse beste,
karşıya gecerim sanki aheste,
hayalin gözümün önünde durur,
kalbimin içinde yerini korur!...

ne gül ne de ağla halime kadın!
sustum senin gibi zalime kadın!...
bilmem anlatmaya kelime kadın!...
sevgim öksüz İstanbulum perişan,
zaman canavarı benle yarışan...

akdevrim.05.ağustos.2012.istanbul.Atatürk hava limanı.

bu limanda bıraktığım sevdamdan,
bir emare göremedim ey kaptan!...
ne kalmıştır bak geriye kavgamdan,
aklımı oynattım sanki hesaptan!....

bedenler yaslandı,gözler ıslandı...
ve göz yaşlarıyla sözler ıslandı...
ya yürünen yollar izler ıslandı...
sevdamı seyretsem görsem uzaktan!...

kaldım güvertede üstte martılar,
eksiden daha az çıkmış artılar...
bozulmuş dengesi tartmaz tartılar,
sevdamı kaybettim burada yoktan!...

kurşunu yemişim sayki ayaktan,
kaderin vurduğu acı dayaktan,
limanı terkettim ağlayaraktan...
ne halde kalmışım bilsene kaptan!....

akdevrim.06.ağustos 2012.istanbul sahur vakti.

beni yakan ateş seni yakmıyor...,
benim kadar içten ağlayamazsın
bir karanlık dehliz şimşek çakmıyor...
gitsem yollarımı bağlayamazsın!...

sürüldüğüm liman,iskele nerde?
kırmızı gül solmuş düştüğü yerde,
yanıp kavrulurum düşeli derde...
geriye dönmemi sağlayamazsın!...

nedir yalnızlığım koca İstanbul?...
görünmez dumanın baca İstanbul,
dertlerin dermanı kaca İstanbul?
yüreğimi derin dağlayamazsın...

boğazdan karşıya geceyim dedim,
martı seyredip çay içeyim dedim,
yaşarken dünyada niceyim dedim.
görünen sonumu eğleyemezsin...

kacıncı umudum kacıncı günüm?...
hayallerim uzak kapalı önüm,
nerede pusulam,karışık yönüm,
hakkımda hiç bir şey söyleyemezsin...

hain desem kızar beni vurursun,
inadım inattır söyler durursun,
aynı mesafeyi her gün korursun,
acıları tek tek paylayamazsın...

akdevrim.06.ağustos.2012.istanbul.zeytinburnu...

cehennem sıcağı yanar İstanbul,
cehennem soğuğu donar İstanbul,
bir türlü kimseye yaranamadın,
dünyayı dünyaya sunar İstanbul...
ne yazık kı insan nankör olmasın,
harcayıp her şeyi bonkör olmasın...

akdevrim.istanbul.

geceme ışık vursun,
saat ve zaman dursun,
yıldızlar hayalimi,
yükseklere savursun!...

ışığın özü dedim,
sevginin gözü dedim,
anla diyorum işte,
bir tatlı sözü dedim...


şiir yüreği kadın,
aşkın gereği kadın,
sevgimi dim dik tutan,
sağlam direği kadın...

kulakların mı duymaz?
kalbin mi beni saymaz,
sanki gecen günlerin,
bu gün kü güne uymaz!...

şiir güneşi kadın!...
donmuşum kutuplarda,
yak şu ateşi kadın,
yüreğim beynim hurda!...

akdevrim.06.08.2012.istanbul.A​tatürk hava limanı.saat.16.30 suları

güneşi öperim,yıldızlar küser,
ay'sa öfkelenir selamı keser...
gecelerim olmaz gündüzden eser...
ömrüm günden güne bitiyor kadın!...

sanki hiç bir kula yaranamadım,
kaybettim izimi aranamadım,
saçlarım döküldü taranamadım,
hayatın çilesi yetiyor kadın!...

Türkceyi konuşur Türkce yazarım,
anlatamam hep kendime kızarım,
sesim çıkmaz bir köşede mezarım,
kalbim sanma artık atıyor kadın!...

hayallerim kalmış şimdi uzakta,
kıvranırım bilmediğim tuzakta,
yaşarken çevrene bir dönüp bakta,
gör işte güneşim batıyor kadın!...

ne kadar duyarsız duygusuz oldun!..
ne kadar ayarsız duygusuz oldun!...
gecelerin farklı uykusuz oldun!...
birisi kaşını çatıyor kadın...

kimdir bilir misin hıyar akdevrim?
kalbin atışını duyar akdevrim,
kendini tabuta koyar akdevrim,
insan sevdiğini satıyor kadın!...

gel dedim,bil dedim,nolur gül dedim,
kendime akdevrim yeter öl dedim,
bir enkaza dönmüş gönlüm çöl dedim,
sensiz hayat sanki batıyor kadın!...

akdevrim.06.ağustos.2012.istanbul.Atatürk hava limanı.saat.19.10.

gülü ve çiceği susuz bırakmış,
sevgiyi ektiği tarla çorakmış,
damla düşmez yere mevsim kurakmış,
acı derinleşir yürekde kadın...
gün gelir kırılır,kolun kanadın...

akd.ist.

güneşin üzerine gölgesi düşen kadın!...
cehennem güneşiyle yanıyor İstanbulum,
gecen her gece gündüz,kalbimi deşen kadın!...
aşk ve sevginin şehri kanıyor İstanbulum!....

ne sevgiler yaşanmış,ne bardaklar boşanmış...
yürekler çıra gibi kim bilir nerde yanmış?
kimin sessiz çığlığı ta göklere dayanmış...
lekesiz ve gölgesiz yaşıyor İstanbulum!....

istanbul kazan olmuş,kepce,kaşık değilim,
hayalimi öperken sandım aşık değilim,
kendim ile bir türlü,hiç barışık değilim,
kanayan aşk yaramı kaşıyor İstanbulum...

içimdeki alevle dalsam boğaza birden,
unuttuğum adını,bir haykırsam ezberden,
buradayım der misin seslenip uzak yerden,
burada beni mutlu sanıyor İstanbulum!...

akdevrim.o7.ağustos.2012.istanbul

nerdeydin yıllar yılı,söyle geç kalmadın mı?
nerden aklına esti güneş batarken geldin!....
kaç tane mektup yazdım birini almadın mı?...
eşi dostu mu gördün tabut tutarken geldin!...

musallanın üstüne yatıyor sessiz adam,
helallık istemekde duayı yaptı imam...
ayak ve baş ucumda üç beş dostumda tamam!...
nerdeydin yıllar yılı söyle geç kalmadın mı?...
kaç tane mektup yazdım birini almadın mı?

adressiz mektuplarım,döndü geri geldiler,
niçe insanlar gördüm halimize güldüler,
yeşermişdi sevgiler,benim ile öldüler,
nerdeydin yıllar yılı söyle geç kalmadın mı?
kaç tane mektup yazdım birini almadın mı?...

AKDEVRİM.İSTANBUL.

yürüdüğüm sokaklar,ayak sesimi dinler...
sanki bir hiç uğruna,harcanır gecen günler...

inat etmiş bir kere kulakları sağırdır...
belkide günahları,bu dünyadan ağırdır...

ne sazı ne de sözü,anlamıyor bu kadın!...
cehennemin yolundan yanlamıyor bu kadın...

istanbul sanki kazan,kepce,kaşık değilim,
kim biliyorki beni,sözde aşık değilim!...

gecenin bu saati,elim tuşlara gider,
anlamıyor sevgimi,diyeceğim mi kader?...

lekesiz ve gölgesiz vatandır ''Firaristan''
sınırsız hayalimi tutandır ''Fıraristan''

yarında görev yoktur,kafa iznine devam,
sevgiyi arıyorum,kutsaldır benim davam!..

akdevrim.08.08.2012.istanbul.saat03.00 suları.sahur...firaristan.

cehennem sıcağından yanıyor İstanbulum...
sokaklarında insan gezer deli divane...
kendisini aşk şehri sanıyor İstanbulum!...
camlıcadan bir baksam,ne manzara şahane...

boğazında inciler,üstünde karıncalar,
gelip gecen her biri ayrı ayrı saz calar,
sahilinde boğazın balık tutar amcalar...
her gelene bir yürek sunuyor İstanbulum...

ayrı ayrı öyküler,gelininden,kızından...
daha beyazı mı var İstanbul beyazından?
gönlüm asla vaz geçmez sabahın ayazından,
beni yaşıyor muyum deniyor İstanbulum...

bilmem sevdiğim kadın sende midir İstanbul?
aptallığın bir çoğu bende midir İstanbul?
şanssızlık yaşadığım günde midir İstanbul?
sorma nasıl yüreğim kanıyor İstanbulum...

niye yazıyorum ki duyan anlayan mı var?
iki ayaklı hiçim,var mıyım sayan mı var?
karanlık bir dehlize ben gibi kayan mı var?
dertlerim dert üstüne biniyor İstanbulum....

ah etmem sana kadın,yeter çık ortaya gel,
boğazda bir balık ol,attığım oltaya gel,
sultanahmetde bir gün çıktığım voltaya gel,
hiç unutma ki seni siliyor İstanbulum...

yetersiz aşkı bilmez İngilizcem,Almancam,
Türkcemden vaz gecersem alnımdadır tabancam,
güneşe takılmakta atmış olduğum kancam,
gönlümün hududunu biliyor İstanbulum....

istanbul kazan dedim,bırak kaşık olayım,
yüreğinin içinde sönmez ışık olayım,
bırak hayallerimi sana aşık olayım,
sanki benle beraber ölüyor İstanbulum....

akdevrim.08.08.2012.istanbul.firaristan.saat 12.oo.suları..

...........................
...........................
güneşi öpen benim!...
dünyayı tepen benim...
yıllarca kulağında,
sallanan küpen benim!...

beni tanımıyorsun,
nasıl dersin ki kadın,
cellat boynunu vursun...

camiden çağır imam!,
belediyeden adam,
özgürlüğün elinde,
dersin ki işlem tamam!...

3 metre beyaz basma,
derme catma bir tabut!...
herkese düşer susma,
belkide sana kalan,
sevinçden bayrak asma...

bundan sonrası yalan!...
yaşadı yaşamadı,
birini aşamadı....

akdevrim.istanbul.08.08.2012.firaristan