Telefonla Hakaret Ve Tehdit

İyi çalışmalar dilerim arkadaşlar.

Müvekkilimi cep telefonuyla arayan, bütün kimlik ve adres bilgilerine sahip oduğu bir şahıs, kendisine tam anlamıyla ağza alınmayacak sinkaflı ve galiz küfürler edip, aynı zamanda tehdit ederek telefonu kapatıyor.

Müvekkil kayıt yapamıyor ancak telefonun hoparlörünü açarak durumu sekreterine dinletiyor.

Bu durumda;

1) Tanığın müvekkilin çalışanı olması tanıklık açısından inandırıcılığını etkiler mi?

2) "oraya gelir seni mahfederim" sözü sair bir tehdit sayılır mı?

3)Malumunuz olduğu üzere şikayet ederken iki kere düşünme gereği var. Karşı tarafın ispatı oldukça zor olan bu suç çeşidinde yalancı tanıkla müvekekkile aynı isnatlarda bulunması müvekkilce kuvvetle muhtemel görünüyor (müvekkil hakaret edene cevap dahi vermemiş) Mağdurken sanık durumuna düşmeme konusunda tavsiyeleriniz var mı?

Başkaca tavsiyelerinizle yorumlarsanız sevinirim.

Sayın meslektaşım. Aynı şey bizzat avukat olarak benim başıma geldi ve ben hoperloru açarak yengeme dinlettim. Suç ihbarında bulundum ve dava açıldı, Aralık 22'sinde duruşması var..

Benzer bir davam var.Müvekkile telefonda kızının yanında hakaret ve tehdit edilmiş.Şikayetimiz neticesinde kamu davası açıldı.TİB'den alınan görüşme tedalarında olay saatinde görüşmenin gerçekleştiği belirtiliyor.Yine tanık beyanı da görüşme içeriği hususunda beyanlarımızı destekliyor.

Yalınız sanık da tanık dinletmek için süre istedi...

T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi

Esas:2000/5502
Karar:200/6402
Tarih:09/10/2000



İftira suçundan sanık Enver Eryılmaz hakkında TCY.nın 285/1, 72, 647 sayılı Yasanın 4-6. maddeleri uyarınca sanığın 900.000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne, cezasının ertelenmesine ilişkin DALAMAN Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1998/213 Esas, 1999/9 Karar sayılı ve 3.2.1999 tarihli hükmün temyiz incelenmesi sanık Enver Eryılmaz ve Üst C.Savcısı tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay Başsavcılığının 31.5.2000 tarihli bozma isteyen tebliğnamesiyle 15.6.2000 tarihinde daireye dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.

Temyiz isteğinin reddi bulunmadığından işin geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak; sanığın, yakınması üzerine mağdur hakkında kanıtyetersizliğinden verilen kovuşturmasızlık kararlarının iftira suçunun oluşması için yeterli kanıt sayılamayacağı ve sanığın, eşinden, mağdur ile ilişkisi olduğu üzerine boşanıp aralarında bir olaylar anlaşılması karşısında, anılan suçun hukuka aykırılık öğesinin ne suretle oluştuğu tartışılıp açıklanmadan yetersiz gerekçeye dayanılarak hükümlülük ,

Yasaya aykırı ve Üst C.Savcısı ile sanık temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden BOZULMASINA, bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 9.10. 2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynak :Corpus

Bir eylemin suç teşkil etmesi için yasada belirlenen suç tipine uygun olması gerekir.

Tehdit, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesidir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün gerçekleşecek gibi gösterilmesidir.

Tehdit; mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı, iç huzurunu bozmalı, onu endişeye düşürmelidir. Mağdur haksız yere zarar göreceğini düşünerek huzursuz olmalıdır.

Failin sözleri müvekkiliniz üzerinde ciddi bir korku yaratmıyorsa, sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun değilse, tehdit suçunun oluştuğu ileri sürülemez.