Birden fazla taşınmazın tek davayla kamulaştırılması

İdarece müvekkile ait aynı mevkiideki birden fazla taşınmazın kamulaştırılması tek dosya üzerinden dava konusu edilmiştir.2942 sayılı Kamulaştırma yasasında buna imkan tanıyan özel bir madde bulunmasa da yasaklayan bir madde de yok bildiğim kadarıyla.Ama yasa metninde genel olarak "taşınmaz" ibaresi tercih edilmiş;"taşınmazlar"dan bahsedilmemekte .İdarenin yaklaşımının yasanın amacına ve mülkiyet hakkına aykırı olduğu kanaatindeyim.Zira bu şekilde taşınmazın gerçek değerinin ortaya konması güçleşiyor.Ayrıca avukatın birden fazla vekalet ücreti almasının da önüne geçilmiş oluyor. Konuya ilişkin Yargıtay içtihadı da bulamadım.Konu hakkında fikri olanların yardımları için teşekkür ederim.

Sayın meslektaşım ben ortada herhangi bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Hatta bence olması gereken de budur.Biz de aynı şekilde dava açıyoruz. Tapudan ve ilgili kurumlardan her bir taşınmaz için ayrı ayrı bilgiler dosya arasına alınıyor ve bilirkişiler de her bir taşınmaza ilişkin ayrı ayrı hesaplama yapıyor. Birden fazla dosya olsun birden fazla vekalet ücreti alayım diyorsanız o da sizin bileceğiniz iş. Araştırmadım ama buna ilişkin Yargıtay kararı olacağını da hiç sanmıyorum. İyi Çalışmalar.

Maddi hataya dayalı bozmanın kazanılmış hak oluşturmadığı- aynı sebeb dayalı farklı parsellerle ilgili davaların birleştirilmesi gereği

Ozet:
açılan tescil davası yüzlerce parçaya ayrılan davacılar yönünden, davanın parsel bazında tefrik edilerek ayrı ayrı yürütülmesi, maddi külfet dışında, yargılamanın sağlıklı yürütülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi imkanını da ortadan kaldırmakta, yüzlerce dosyaya dönüştürülmüş ihtilafın yargılama giderleri ve temyiz giderlerini de karşılanamaz hale getirmektedir. Öte yandan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi hükmüne göre Kadastro tespitinden önce açılan davaya konu olan taşınmazlar hakkındaki davanın kadastro mahkemesinde birlikte görülmesi zorunludur. İhtilafın aynı nedenle açılan tescil davasından, bir başka ifade ile aynı sebepten kaynaklandığı göz önüne alındığında 17. Hukuk Dairesince bu hususun göz ardı edildiği ve bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğu kuşkusuzdur. Maddi hataya dayalı bozma ilamı kazanılmış hak oluşturmaz. Hal böyle olunca aynı tescil davasının kapsamında kalan davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerlerini de etkileyeceği dikkate alınmak suretiyle tefrik edilen tüm dava dosyalarının birleştirilip, 3402 sayılı Kanun'un 30. maddesi göz önüne alınarak mahkemece taşınmazların gerçek hak sahibi belirlenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, davaların ayrı ayrı sürdürülüp sonuçlandırılması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,