Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

istihkak davasını kim açmalı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-12-2016, 12:51   #1
av.1304

 
Varsayılan istihkak davasını kim açmalı?

merhabalar sayın meslektaşlarım,

Daha önce sitede açılan konularda araştırmama rağmen tam olarak sorunuma uygun bir cevap bulamadığım için bu konuyu açmış bulunmaktayım. Değerli bilgileriyle yardımda bulunanlara şimdiden teşekkürlerimi iletirim.


Esas dosyası Eskişehir'de olan bir icra dosyasından Kütahya'ya talimat yazılarak müvekkil şirketin adresine ihtiyati haciz için geliniyor. Müvekkil şirket yetkilisi, dosyanın borçluları ile hiçbir ilgilerinin olmadığını ifade ettiğinde; alacaklı vekili, müvekkil şirketin yetkililerinden olan ABC'nin dosya borçlusu olan X şirketinin kurucu yönetim kurulu üyesi ve ortağı olduğunu, borçlu şirketin borca batık olduğunu, borçlu şirket ile müvekkil şirketin faaliyet alanlarının aynı olduğunu, alacaklıları zarara uğratma maksadıyla faaliyetlerini müvekkil şirket aracılığıyla sürdürdüğünü iddia etmiştir. Bu şekilde de istihkakları müvekkil şirketin malları haczedilmiştir.

Bizim burada alacaklı veya borçlunun istihkak iddiamıza karşı itirazlarını beklemeden istihkak davası mı açmamız gerekir; yoksa alacaklı veya borçlunun itirazının mahkeme tarafından değerlendirilmesini bekleyip duruma göre mi dava açmamız gerekir?

Gerçi İİK m.99 hükmüne göre haczedilen mallar üçüncü kişi konumundaki müvekkil şirketin elinde olduğu için davayı alacaklının açması gerekir. işte benim de karar veremediğim husus da alacaklının dava açmasını beklemeli miyim yoksa alacaklıyı beklemeden ben mi açmalıyım?

değerli yorumlarınız ve tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

iyi çalışmalar
Old 24-12-2016, 10:21   #2
Avukat İlkay Uyar Kaba

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/18405
Karar: 2016/9715
Karar Tarihi: 02.06.2016


İSTİHKAK DAVASI - KENDİSİNE DAVET KAĞIDI TEBLİĞ EDİLMEYEN BORÇLUNUN İSTİHKAK İDDİASINA KARŞI TUTUMUNUN BELİRLENEMEDİĞİ - HUKUKİ DİNLENİLME HAKKINI KULLANABİLMESİ BAKIMINDAN DAVALI SIFATIYLA DAVAYA KATILMASININ SAĞLANMASI GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Kendisine davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi bakımından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanıp birlikte değerlendirilmesinin ardından, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik hasımla, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.

(2004 S. K. m. 96, 103, 366)

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı 3. kişi ... vekili, ... 10. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasında alacaklı ... Gıda Paz. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan takipte, ... 5. İcra Müdürlüğü'nün ...Talimat sayılı dosyasında ... tarihinde yapılan haciz esnasında haczedilen taşınırların kendisine ait olduğunu, borçlu ile müvekkili arasında hiçbir tanışıklık bulunmadığını belirterek, açmış olduğu istihkak davasının kabulü ile hacizli taşınır mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı alacaklı vekili, davacının dilekçesinde belirttiği hususların gerçekle örtüşmediğini, haciz yerinde borçluya ait bir çok evrak bulunduğunu, borçlu ile 3. kişi arasında organik bağ bulunduğunu, davacının dayandığı belgelerin adi nitelikte olup, iddialarını kanıtlama yeterliğine sahip bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, borçlu ... tarafından ... tarihinde faaliyetinin terk edildiğinin ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün yazısı ile görüldüğü, iş yerinin takip tarihinden önce borçlu tarafından davacıya devredilerek mahcuzların davacıya satıldığı, kira sözleşmesinin takip tarihinden önce tarihli olduğu, dava konusu mahcuzların davacı ...'ye ait olduğuna ilişkin kanaat oluştuğu gerekçesiyle davacının istihkaka yönelik davasının kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı ''istihkak davası'' niteliğindedir.

1-Yargıtay’ın ve Dairemiz'in istikrar kazanan uygulamasına göre; takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, yokluğunda alınan haciz kararından ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen, İİK'nun 103. maddesi gereğince kendisine davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi bakımından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanıp birlikte değerlendirilmesinin ardından, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik hasımla, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.

2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 277,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 24-12-2016, 15:53   #3
sibel19

 
Varsayılan

Belirttiğiniz haciz işleminin akabinde, alacaklı esas icra dairesine İİK m. 97 uygulanması gerektiğine dair dilekçe sunmuş olmalı.
İcra dairesinde dosya icra hukuk mahkemesine sevk edilecektir.

Bu halde alacaklı tekrar hacze gelerek muhafaza işlemi yapacaktır.

Bu haciz ve muhafaza işlemi sırasında da sizlere icra hukuk mahkemesince verilen takibin devamı kararı tefhim edilecektir.

En geç bu işlemden 7 gün içinde dava açmanız gerekecek.

Ancak icra dairesi alacaklının İİK m. 97 uygulanması talebine karşı İİK m. 99 uygularak alacaklının dava açmasına karar verebilir.

Bu nedenle kimin dava açacağına esas icra dairesi karar verecektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
babalık davasını kim açmalı petroçelli Meslektaşların Soruları 3 27-05-2013 17:07
değişen kanun maddesine göre istihkak iddiasına karşı istihkak davası av.fatih özerden Meslektaşların Soruları 0 22-01-2013 21:18
Boşanma davasını kabul, davacının davasını takip etmemesi üye21665 Meslektaşların Soruları 5 04-01-2011 15:03
çek iptali davasını kim açmalı düzceli81 Meslektaşların Soruları 3 20-10-2009 12:48
Sığınmaevinde Kalan Kadın Farklı Bir Şehirde İse Boşanma Davasını Nerede Açmalı? Konuk zor Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 21-03-2008 10:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04056811 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.