meslektaşa saygı

Merhabalar,
Tüketi Mahkemesinde bir davam vardı. Davacı kullundığı krediyi erken kapattığı halde ödemesi gerekenden daha fazla ödeme yaptığı gerekçesi ile dava açtı. Konu teknik olduğu için emekli banka müdürü bilirkişi olarak tayin edildi Rapor lehimize geldi Karar celsesinde Hakim her iki tarafa da diyeceklerini sordu. Davacı hukukçu bilirkişi talebinde bulundu. Bende, olayın teknik olduğunu bankacı bilirkişi tarafından yapılan incelemenin yerinde olduğunu ve bilirkişinin alanında ehil olduğunu söyledim. Mahkeme bilirkişi raporu gereğince davanın reddine karar verdi. Davacı taraf kararı temyiz etti. Temyiz dilekçesinde "emekli banka müdürünün davalı vekilince yakından tanındığı aynı tarihli celsede davalı vekilinin "konusunda ehil ve uzman bir bilirkişi" beyanından anlaşılmaktadır." ifadesini kullanmış, bu ifadenin meslek etiğine aykırı olduğu ima ettiği şeylerin hiçte hoş olmadığını söylemek için Seygili meslektaşımızı aradım. Bana yanında 60 tane avukat çalıştırdığını, dilekçenin kendisi tarafından yazılmadığını söyledi. Ben de temyiz dilekçesinin altında kendi imzası olduğunu söylediğimde, imzamı atmışsam doğrudur, mealinden birşeyler söyledi. Bu taraz ifadelerin dilekçelere yazılmasının hiçte hoş olmadığını söylediğimde sizde yazın gibi bişeyler söyledi.
Telefon ettiğimde dilekçedeki ifadeyi düzelteceğini özür dileyeceğini düşündüğüm bir melektaşın(!) telefonda da aynı tavrı devam ettirmesi beni son derece rahatsız etti.
İşimizi çok iyi yapmak fakat işimizi insanlara (meslektaş, müvekkil, hasım) saldırmadan yapmak gerektiğini düşünüyorum. Bu avukat arkadaş hakkında baroya şikayette bulunacağım, ayrıca tazminat davası açmayı düşünüyorum sizce tazminat davasından sonuç alabilirmiyim

Sn.ozguomur,

Maalesef böyle şeyler yaşanıyor. Bence sembolik de olsa ( mesela 1 kuruşluk) tazminat davasını açın.

Bir önerim de temyiz dilekçesine cevap yazdığınızda davacının bu ifadesinin HUMK m. 78 uyarınca münasebetsiz evrak olduğunu, davacıya iade edilip yeniden tanzim ettirilmesi gerektiğini belirtin.

Geçmiş olsun.

Sayın Meslektaşım ne yazık ki aramızda bu mesleğin ağırlığını taşıyamayan arkadaşlarımızda var.Benzer olay benim başıma da geldi.Meslekte yeni olduğum için bir meslektaşımız bana"iddia ve savunma sınırları zorlanarak cevap vermek,iddialarda bulunmak tecrübesizliğin tezahürü olarak dilekçelere yansımaktadır"tarzında kötü ifadelerde bulundu.Ne yazıkki böyle insanları değiştiremiyoruz bu yüzden saygı beklememekte fayda var.Davayla uğraşıp daha fazla canınızı sıkmamanızı öneriririm.Ama yine de son karar sizin...

Davayla uğraşıp


ne güzel yazmış egeli hukukçu,

o meslektaşımız yanında belki ! 100 avukat çalıştırıyor, ama kendisi avukat olmuşmu?
takmayın kafanızı,
telefon etmeyin,
sizde yazın,

saygılar
sevgiler
av.m. emin öztürk

Bence davayla uğraşmak size eziyet, ona değil.. Baroya şikayet edin derim. Hem eziyeti az, hem sonuç alma ihtimali daha yüksek..

Alıntı: Temyiz dilekçesinde "emekli banka müdürünün davalı vekilince yakından tanındığı aynı tarihli celsede davalı vekilinin "konusunda ehil ve uzman bir bilirkişi" beyanından anlaşılmaktadır." ifadesini kullanmış, bu ifadenin meslek etiğine aykırı olduğu ima ettiği şeylerin hiçte hoş olmadığını söylemek için Seygili meslektaşımızı aradım.

Aslına bakarsanız eğer cümleler bundan ibaretse burada size değil, bilirkişiye yönelik bir isnad, saldırı var. Bilirkişi taraflı davranmakla suçlanmış oluyor, raporun tarafsız olmadığı, aksine yanlı olduğu iması var. (İmanın daha fazlası için hayal gücümüzü çalıştırmamız gerekir ki , davalar sırasında hayal gücü değil, evrak üstü cümleler nazara alınacaktır ki, evrak üzerindeki bu cümleler de bence daha geniş yorumlamaya müsait değil)

Meslektaşımız muhtemelen temyize konu edebileceği gerekçe bulamayarak uydurma nedenler aramış. Siz bu cümle nedeniyle kararın temyizde -böyle bir gerekçeyle- bozma konusu edileceğini düşünebilir misiniz? Elbette hayır. O da düşünmüyordur ama dilekçesini dolduracak cümle aramış olmalı.

Bence kendinizi üzmeye de, üzerinde durmaya da değmez. Şikayetten mutlak lehinize sonuç alacağınızı da düşünmüyorum.


Saygılarımla...

Sayın ozguomur,

Ne enterasan bir tesadüf!

Benzer bir durum yaşadım. Benim olayımda, karşı yan vekili hem tanıdıktı (aynı müvekkil çevresinden ve yaş olarak kıdemli, yani ben rakip oluyorum bu halde ) ve hem de cümleleri daha ağırdı. Savunması da "Ben yazmadım, müvekkil yazmış, benim adıma imza açmış, okumadan aceleyle imzaladım, verdim." Ancak aynı şekilde telefonda hakaretler. Baroya şikayet ettim. Şikayet üzerine tekrar tekrar arayıp özür dilemeler. Özrünü kabul etmiyorum diye tekrar hakaretler.

İşin tesadüf kısmı: Disiplin soruşturması sonucuna dair tebligat bu gün tarafıma tebliğ edildi. Meslektaşımız uyarma cezası almış. Tanışıklık olmasına istinaden ben, meslektaşımıza insaf edip manevi tazminat davası açmayacağım ama sizi bilemem tabii.

Bu meslektaşımız, bir gruptan Barolar Birliği delege adayı idi. Onun ismini görünce, direkt o grubu elemiştim zaten. Bu tip bir ceza almış olması seçilme engelidir ve düşünüyorum da bu durum, manevi tazminattan daha çok manevi tatmin sağladı açıkçası.

Saygılarımla.