|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
18-04-2007, 14:58 | #1 |
|
Platonik Aldatma Boşanma Sebebi Midir?
Sevgili Meslektaşlarım!
Davacı oluğumuz bir boşanma davasında davalı taraf platonik olarak başka biirne aşık olduğunu itiraf etmiştir.Bizim iddiamız ise zina. Bu durumun zina sayılması yada kusur ile ilgii Yargıtay kararı bilen varsa sevinirim. |
18-04-2007, 15:15 | #2 |
|
Sayın seyitsönmez
Platonik aşk zina olmayacağı gibi, platonik aşk itirafı da zinaya karine oluşturmaz. Ancak "var olan durumun" şiddetli geçimsizliğe yol açtığı gerekçesiyle boşanma talep edilebilir kanısındayım. Saygılarımla |
18-04-2007, 16:35 | #3 |
|
Aşık olmak kusur mudur?Kanımca kişi evliyse evlilik ilişkisi tam bağlılık gerektirdiğnden kusurdur.
|
18-04-2007, 17:35 | #4 |
|
bence bu durum evlilik birliğinin temeline aykırı olduğundan sırf bu nedenle boşanma kararı verilecektir.
saygılarımla; |
18-04-2007, 22:57 | #5 |
|
Davalı neye göre "Platonik" olduğunu belirliyor. Aşık olunan Tarkan veya Hülya Avşar mı! Yoksa zaten evli olduğu için ulaşamayacağını düşündüğü sıradan birisi mi!
Güven sarsıcı olup olmadığının ve şiddetli geçimsizliğe yol açıp açamayacağının belirlenmesinde davalının nitelendirmesine bağlı kalmamalı. |
19-04-2007, 08:58 | #6 |
|
Platonik aşk evlilikte eşler arasındaki güven unsurunu zedeleyen bir durumdur. Güven sarsıcı davranışlar kusur teşkil eder. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğurabilir. Bu nedenle ve bu sebeple boşanma konusu olabilir. Zina teşkil etmeyecektir.
|
19-04-2007, 09:18 | #7 |
|
sineğin yağını çıkarmaya lüzum yok zina sayılmaz bu konuyla ilgili yargıtay kararı da bulunmaz. aldatma olarak nitelendirilemez çünkü aldatmanın unsurları oluşmamış somut olayda. iyi günler....
|
19-04-2007, 09:38 | #8 |
|
Olaya birden şuradan bakmak da fayda var.Netice de aşk biyolojik bir durum.Salgılanan hormonların yol açtığı bir durumda insanın sorumlu tutulması üstelik hukuken sorumlu kusurlu sayılmağa çalışılması bence mümkün değil.
|
19-04-2007, 13:51 | #9 |
|
Bu durum evlilik birliğini temelden sarsacak bir olaydır. Ancak platonik olduğuna göre karşı tarafın haberi yok demektir. Bence boşanmak için acele etmesinler. Çünkü bu gibi durumlarda barışma ihtimali daha çoktur.
|
19-04-2007, 23:31 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Zina olarak nitelendirilemeyeceği muhakkak ama, kusur olarak niteleme çabanız neden? Davalı boşanmayı kabul etmiyor mu? |
19-04-2007, 23:57 | #11 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Anlam karşılığı açıkça "cinsel ilişki" dir. Bir hukuk terimi olarak düşünürsek, yürürlükte olduğu dönemde "Zina" suçunun hareket unsuru, cinsel birleşmedir.
Anayasa Mahkemesi de 765 Sayılı TCK'nun 440 (zina) maddesini iptal ederken.." Zina suçuna, Türk Ceza Kanunu’nun “Adabı Umumiye ve Nizamı Aile Aleyhine Cürümler” başlıklı sekizinci babının beşinci faslında yer verilmiş olup, ilgili maddelerde tanımı yapılmamıştır. Evlilik birliğinin eşlere yüklediği cinsel sadakatin ihlali olan zina, evli bir kişinin, eşinden başkasıyla cinsi ilişkide bulunmasıdır. Tek evliliğe dayanan ve toplumun temelini oluşturan ailede nesebin korunması amacıyla zina suç sayılmıştır." demiştir. Cinsel ilişki bulunmadığı sürece zinadan bahsetmek mümkün değildir. |
20-04-2007, 10:06 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Sevgili meslektaşım. Evet davalı boşanmayı kabul etmekte ama, bu şekilde kabul ile davanın sonuçlanması aldatılan müvekkilimi tatmin etmemekte. O yüzden ispat konusunda ısrarlı. |
20-04-2007, 20:14 | #13 |
|
Sayın seyitsönmez,
Müvekkiliniz haklı olduğu noktadan, haksızlık menziline doğru hızla yol alıyor gibi gözüküyor. Müvekkilinizi tatmin edecek çözüme hukuk yoluyla varmak da olası değil! Ayrıca "platonik aldatma" olur mu şüphedeyim! Saygılarımla. |
20-04-2007, 21:06 | #14 |
|
Platonik aşkın zina olması mümkün değil tabiki ama evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası açılır, platonik aşk yüzünden eşiyle ilgilenmediği, huzursuzluk çıkardığı, evliliği çekilmez hale getirdiği ispatlanırsa nafaka ve tazminat alınarak müvekkiliniz tatmin olabilir. Adam yada kadın platonik aşık olup bunu dile getiriyorsa ama bu birliği etkilemiyorsa bence bu tarz talepler olmaz. Yani başka bişey demiyormu; ben platonik aşığım o yüzden boşanmayı kabul ediyorum mu diyor sadece?
|
20-04-2007, 21:29 | #15 |
|
Güzel bir konu bence. Bir çok meslektaşımızla aynı düşünüyorum. Her somut olayı bulunduğu şartlar içinde değerlendirmek gerekir. Platonik aşk, tek başına zina değildir. Fakat, bu durum zinanın varlığına emare teşkil edebilir.
Şiddetli geçimsizlik elbette ki ilk akla gelen ihtimal olacaktır. Ancak her durumda şiddetli geçimsizlik var denemez. Diğer yandan, evlilik birliği içinde eşlerden birisinin bir başkasından hoşlandığını belirtmesi ile platonik aşık olduğunu itiraf etmesi arasında bir fark olabilir mi? Kanımca hiç bir fark yoktur. Bu nedenle salt hoşlanmak ile sınırlı bir sadakatsizlik düşünülemeyeceğine göre bu olay tek başına geçimsizliğe de normal koşullarda neden sayılamaz düşüncesindeyim. Netice olarak olay oldukça ilginçtir. |
22-04-2007, 21:32 | #16 |
|
"Platonik aşk, tek başına zina değildir. Fakat, bu durum zinanın varlığına emare teşkil edebilir."
ifadesine katılamayacağım. Çünkü, sayın Doğanel'in de belirlediği "cinsel ilişki" anlamında zina gerçekleşmişse aşk "platonik" olmaktan çıkmıştır. Bu sebeple aşkın platonik olduğu davacı tarafından kabul edilmişse bu durum zinanın varlığına değil yokluğuna emare teşkil edecektir diye düşünüyorum. |
23-04-2007, 10:18 | #17 |
|
Bence davalı platonik aşık olduğunu kabul ediyorsa şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanma olmalıdır. Sonuçta bunu davacıya söylemesi ve davacının bunu bilmesi anlaşamadıklarını göstermektedir. Sağlıklı bir evlilikte hiç bir taraf böyer bir şeyi söylemez ve kabul etmez. Ama zina olarak da kabul edilemez.
|
23-04-2007, 14:08 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn. Meslekdaşım ; Yukarıda arkadaşlarımızın yaptığı açıklamalara kısmen katılıyorum. Açıklarsam; davalı eşin 3. kişiye platonik aşk duyduğunu itiraf etmesi zina eyleminin oluştuğu anlamına gelmeyeceği gibi, zinaya da karine teşkil etmez.Platonik aşk kısaca "muhatabının haberi olmaksızın veya karşılık bulamayarak tek taraflı aşk duymak " "bir araya gelmeleri imkansız olsa bile birinin diğerine aşk duyması" anlamına gelir ki bu durumda ya taraflardan birinin diğerinin duygularından haberi yoktur ya da bir araya gelebilmeleri imkansız kişiler söz konusudur. Dolayısıyla platonik aşk olgusunun varlığının kabul edilmesi aslında zinanın olmadığına karine olabilir. Davalı taraf açısında çok basit ve etkili bir savunma kurulmuş görülüyor. Fakat bu sadece davalının savunması veya iddiası. Bu şartlarda platonik aşktan öte davalı ile 3. kişinin fiilen ilişki içinde olduklarını iddia ederek bu durumu ispatlamaya yarar delilleri araştırmanızı önerebilirim ancak. İspatlanamazsa; açılmış bulunan zina sebebi ile boşanma davasının reddedileceği kanaatindeyim fakat bu şartlarda bu itirafın; diğer eş için evliliği çekilemez hale getirdiği ve aile birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açılacak boşanma davasının olumlu sonuçlanacağı kanısındayım. Saygılarımla..... |
23-04-2007, 15:11 | #19 |
|
Medeni Yasamız boşanma sebeplerini tahdidi (sınırlı) olarak belirtmiştir.Zina olamayacağını diğer meslektaşlarım belirttiklerine göre geride bir tek evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçesi kalmaktadır. Platonik olarak birisine aşık olmak yasa tanımında bir boşanma nedeni değildir; ancak bu evlilik birliğini temelinden sarsmaya neden olmuş ise bir boşanma nedenidir.Ancak platonik aşk iddiası dava içerisinde ortaya çıktığına ve bunun sadece evlilik birliğini temelinden sarsan neden olabileceği, Davacı tarafın ise sadece zinayı gerekçe gösterdiği dikkate alındığında sayın meslektaşımın işinin zor olduğunu düşünüyorum.Saygılarımla.
|
24-04-2007, 11:26 | #20 |
|
sevgili meslektaşlarım!
Davayı yalnızca zina sebebiyle açmadığımı sadakatsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeblerinide eklediğimi belirteyim. Bugün duruşması vardı davanın. Davalı taraf daha önceki savunmalarında söz konusu 3. kişi ile mesajlaştığını, mailleştiğini, bir kere yemek yediklerini dahi söylemişti. Hatta davaya cevap dilekçelerinde davacının ilgisizliği sebebiyle söz konusu 3. kişinin aşırı ilgisi sonucu ona karşı ılgisiz kalmadığını ama cinsel birliktelik yaşamadığı söylemiştir. Mail çıktılarına iitraz etmemiştir. sorum üzerine erotizm içerikli maiileri kendisinin yazdığını ama yazılanların 3. kişiyle ortak okudukları bir kitapdan alıntı olduğunu söylemiştir.( Bu arada 3. kişi davalıyı işinden dolayı tanıdığını onun dışında hiçbir şekilde ilşkisi olmadığı soyleyerekten davalının diğer savunmalarını curutmuştur.) Bügünkü duruşmada ben kitabı mahkeme sundum kitabın konusuda aşk ve aldatma Hakim kitabı incelemeye aldı. Benim iddiam zinanın hernekadar fotoğraf tanık yada başka bir delille ispatlanamdı isede çelşkili beyanlardan yararlanarak bunu ispatlayabilmek olmasda kusur oranında karşı taraf % 100 kusur yüklemek. |
24-04-2007, 11:42 | #21 |
|
Sözlerimi geri alıyorum. Erotizmin olduğu bir aşk çoktan evliliği bitirmiştir.
|
24-04-2007, 14:30 | #22 |
|
Sayın Seyit Sönmez'in son attığı mesajı okuduktan sonra artık bu ilşkinin platonik bir aşk olmadığı ve bayağ bayağ gayrimeşru bir ilşkinin var olduğu açıkça ortaya çıkmıştır bence.
|
24-04-2007, 14:50 | #23 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, TMK.m.161 anlamında zina var mı, yok mu? "bayağ bayağ gayrimeşru ilişki" dediğiniz eylem, yasa çerçevesinde zina olarak değerlendirilebilir mi? Ben değerlendirilemez görüşündeyim. Burada m.161 değil, 162 veya 163 tartışılabilir diye düşünüyorum.
Yine ayrıca, sayın Konyalı'nın 2 numaralı mesajında bahsettiği, aile birliğinin temelinden sarsılması kapsamında da düşünmeye elverişli. Saygılarımla... |
24-04-2007, 14:58 | #24 |
|
Zinanın olmadığını ilk mesajımda da söyledim zaten.Belirtmek istediğim Bu ilişkinin masumca bir platonik aşk olmaktan öteye gittiğidir.Gayrimeşru ilişki derken zinayı kastetmedim.Evli bir insan başkasıyla beraber oluyorsa bu gayrimeşru bir ilişkidir ve evliliği temelinden sarsan bir harekettir.Dolayısıyla bu sebeple boşanma talebinde bulunulabilir.
|
24-04-2007, 15:22 | #25 |
|
Zina yok ama haysiyetsizce yaşantı var. Erotik mesajları boşanma nedeni yapmayacaksın da ne yapacaksın ? evliliğin tuzu biberi mi?
|
25-04-2007, 20:50 | #26 |
|
Sayın Meslektaşım iddialarında sadakatsızlık savını da ileri sürdüğüne göre bu savını bizzat davalının söz ve davranışları ile de kanıtlamış olmaktadır. Her ne kadar davalının eylemleri Medeni Yasa anlamında zinayı da çağrıştırsa da Sayın Şehper meslektaşımın belirttiği gibi uyuşmazlığa 162 ve 163ncü maddenin daha baskın ve uygun olduğunu düşünmekteyim.Yasanın 185nci maddesi Eşlerin, birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak, birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorunda olduğunu belirtmektedir.Davalı bu tavırları ile evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüğü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla tam kusurlu olduğunu da söylemek mümkündür.Sayın Meslektaşım anladığım kadarı ile bu davaya iyi emek harcıyor.Onu da çabasından dolayı kutluyorum.Saygılarımla.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma davasında yetkili mahkeme ve boşanma sebebi ile takıların iadesi | askeri hakim | Meslektaşların Soruları | 18 | 03-05-2011 12:17 |
maaşa zam yapılmaması işçi açısından haklı fesih sebebi midir | altiokebru | Meslektaşların Soruları | 5 | 03-03-2007 15:49 |
Hiç Beklemediğim Bir Şey. aldatma! | ÇARESİZ BABA | Hukuk Soruları Arşivi | 22 | 14-02-2007 17:41 |
Aldatma | BURÇİN ÖZÇELİK | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 19-07-2006 09:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |