Tehdit ve yasal prosedür

Merhabalar . Ben kamuda çalışan bir bayanım. Bu sene doğu görevimi bitirerek batıya geldim. Ancak doğu görevinde iken yaşadığım bir telefon ile tehdit olayı olmuştu. Bu olay neticesinde savcılığa gerekli başvurumu yapmış ve tehdit olayı gece vakti / sabaha karşı gerçekleştiği ve yanımda olayın tanığı olmadığı, ancak savcı tutanağında yaklaşık tarafımca cevaplandırılmayan yirmi aramanın ve bir aramanın da cevaplandırılması tespiti ile şahıs hakkında Kişilerin huzur ve sükununu bozmak eyleminden dava açılmıştı. sorum şöyle ; 1- sanık hakkında beraat kararı verilmiş. Karar ; TİBDEN gelen kayıtlarda arama kayıtlarının bulunmaması ve sanığın sucu inkar etmesine dayanak oluşturulmuş. Oysa ki zaten cevaplandırılmayan aramaların TİBdeki kayıtlarda bulunması teknik olarak mümkün değil. Ancak sayın savcı zaten görerek tarafımın cevaplandırmadığı aramaları tutanak ile tespit etmişti. bu halde beraat kararı nasıl verilebilir ? ( Suç sübuta ermiş iken )
2- Sayın Mahkeme İstinaf yoluna karar vermiş. ve Tebligat ben izinli iken işyerime gönderilmiş. İşyerinde tebligatı alan memur ise tebligatı şahsım adına almış ve bilinçli ve kasıtlı olarak tarafıma başvuru süresi geçtikten sonra bilgi verdi. Bu halde bu memur hakkında da Sayın Savcılık Makamlarına suç duyurusunda bulunabilir miyim ? Bu durumda TCK nın hangi maddelerini dayanak olarak gösterebilirim.
3- Bu durumu Sayın Mahkemeye Yazılı olarak bildirdim. Sayın Mahkemeye Batıya dönmeden bıraktığım bir adres vardı .ve sayın mahkeme itiraz ve istinaf başvurumu kabul etti. İstinaf başvurusunda bulundum.
4- Ancak istinaf başvurusunda bulunduğum Mahkeme benim Temyiz dilekçemi olduğu gibi Sanığa göndermiş. Nedenini sorduğumda bilgi için gönderdik dediler. Bu olağan bir yasal prosedür müdür ? Temyiz başvurum direk istinaf mahkemesine gönderilmesi gerekli değil midir ?
5- Temyiz / istinaf Başvurum Sanığa gönderildikten sonra ise sanık ( telefon numaramı hangi yolla elde ettiğini bilmiyorum çünkü sanığı tanımıyorum bilmem. ) beni bilmediğim bir numaradan aradı. ( telefonumda ses kayıtları var. ) ve neden temyiz başvurusunda bulunduğuma dair bana hesap sordu.Ben de kendisini tersleyerek bir daha beni rahatsız etmemesini söyledim. Sonra bir kez daha aradı ve ben telefonuna cevap vermedim. Bu halde sanığın son aramaları ve rahatsız edişlerine ilişkin nasıl bir yasa yolu izlemeliyim. Sanığın araması , bana hesap sorması vs. bir anlamda tehditlerine devam etmesi tarafıma gözdağı verme girişimlerinde bulunduğu anlamına geliyor. Yerel Mahkemeye mi durumu bildirmeliyim yoksa Sayın Savcılık Makamlarına mı tekrar müracaat etmeliyim. Durumu nasıl dile getirebilirim.

Sayın Katılımcı,

1- İstinaf Makamı dosya içeriğini ve tüm itirazlarınızı değerlendirecektir. Dosyayı incelemeden kararın haklılığı ya da haksızlığı hakkında yorumda bulunmak mümkün değildir.

2- Şikayet edeceğiniz kişinin size bu tebliği haber vermek görevi ise görevi ihmal suçu işlenmiş olabilecektir. Bunun dışında TCK anlamında bir suç oluşmadığı kanaatindeyim.

3- Yapılan tebligat büyük ihtimalle usulsüz. Mahkeme bu sebeple istinaf başvurunuzu almış olabilir.

4- İstinaf dilekçeniz davanın taraflarına tebliğ edilir.

5- Sanığın yeni tehditleri ve rahatsız edici, huzurunuzu bozan eylemleri için yeniden Savcılığa suç duyurusunda bulunun. Telefonlarınızı izlemeye aldırın. Karar veren mahkemenin yapabileceği bir şey yok.

Neden davanızı bir avukatla takip etmiyorsunuz? Ne tebligat sorunu ne de usul hukuku ile ilgili bir sıkıntı yaşarsınız. Davanızın esası hakkında da mutlaka bir avukatın yazılı sözlü desteğini alın. Dava dosyanızın fotokopisi ile bir avukata gidiniz.

Saygılar