Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Baba kendi baktığı çocuğa İştirak nafakası öder mi ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-12-2010, 09:14   #1
parmex770

 
Varsayılan Baba kendi baktığı çocuğa İştirak nafakası öder mi ?

Mahkeme boşanma sonrası, çocuğu anneye veriyor mu..ama fiilen çocuk baba'da kalıyor.yani baba çocuğa bakıyor.
ama anne mahkeme ilanına dayanıp icraya başvuruyor.baba menfi tespit ya da başka yollarla bu başvuruya karşı koyabilir mi?
Old 29-12-2010, 11:02   #2
ATARAS

 
Varsayılan

Baba, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesi için velayet davası açabileceği gibi, iştirak nafakasının kaldırılması davası da açabilir. iyi çalışmalar...
Old 29-12-2010, 11:22   #3
parmex770

 
Varsayılan

peki geçmişe yönelik nafakalar ödenmek zorunda mı?
Old 29-12-2010, 12:16   #4
ATARAS

 
Varsayılan

[quote=parmex770]peki geçmişe yönelik nafakalar ödenmek zorunda mı?[/quot

Nafakanın kaldırılmasına ilişkin bir ilam olmadığı sürece, nafaka borçlarından sorumluluk devam eder...
Old 29-12-2010, 12:31   #5
üye32062

 
Varsayılan

Sn.Atarasa katılıyorum. mahkeme kararında cocuk annede göründüğü ve babanında yasa gereği cocugun giderlerine katılma zorunlululuğu bulunduğundan, iştirak nafalkasının kaldırılması yönünde bir karar getirilmediği sürece nafaka devam edecektir. Geçmiş nafakaları ise her halükarda ödemek gerekir İyi çalışmalar
Old 29-12-2010, 12:42   #6
Av. Gülgün

 
Varsayılan

Peki baba geçmiş dönemler için eski eşe ödediği nafakaları, çocuğa bu dönemde kendisinin baktığını ispatlarsa, sebepsiz zenginleşmeye dayanarak geri alabilr mi dersiniz?
Old 29-12-2010, 12:54   #7
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/876
Karar: 2005/1632
Karar Tarihi: 21.02.2005

ÖZET : Davacı, boşanma davası öncesinde Alman Mahkemesine müracaat ederek kendisi ve 3 çocuk adına tedbir nafakasına hak kazanan davalı, nafaka alma hakkı sona ermesine rağmen icraen 5 yıl fazladan nafaka tahsiline devam ettiği ve bir kısım gayrimenkullerin icraen satılmasını sağladığını ve kendisi de satın alarak böylece haksız kazanç elde ettiğini beyan ederek sebepsiz zenginleşen davalıdan şimdilik 50.000.000.000 lira tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı icra takibine dayalı tahsilata ise davacının Alman Sulh Mahkemesinden "ayrılık nafakasının kesinleşen boşanma kararı üzerine 1.3.1999 tarihinde sona erdiğine" dair ilamı getirerek tenfiz ettirmek suretiyle tedbiren takibin durdurulması talebinin kabulüne ( 15.8.2003 tarihine ) kadar devam etmiştir.
O halde, konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak icraen yapılan tahsilatların yasal sınırlar içinde kalıp kalmadığı incelenmeden eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetsiz bulunmuştur.


(4721 S. K. m. 185, 328/1)

Dava : Dava dilekçesinde 50.000.000.000 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, boşanma davası öncesinde Alman Mahkemesine müracaat ederek kendisi ve 3 çocuk adına tedbir nafakasına hak kazanan davalı, nafaka alma hakkı sona ermesine rağmen icraen 5 yıl fazladan nafaka tahsiline devam ettiği ve bir kısım gayrimenkullerin icraen satılmasını sağladığını ve kendisi de satın alarak böylece haksız kazanç elde ettiğini beyan ederek sebepsiz zenginleşen davalıdan şimdilik 50.000.000.000 lira tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, nafakayı mahkeme kararı ile aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, icra takibinin yabancı ve Türk mahkemelerinden verilen kararların infazı sonucu olduğu bu nedenle hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

TMK 328/1. maddesine göre; "ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder". Çocuk reşit olmakla iştirak nafakası sona erer.

TMK 185 v.d. maddelere göre; " Tedbir boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte sona erer".

Somut olayda; Almanya Charletterburg Hukuk Mahkemesinin 25 Temmuz 1990 tarihli ilamı ile kendisi ve müşterek çocukları Ömer, Nurcan, Rukiye için tedbir nafakası almaya hak kazanan davalı bu ilamı Ünye İcra Müdürlüğü'nün 1991/1591 ( iken yenileme ile 1995/2213 ) sayılı dosyasında takibe koymuştur. Takip devam ederken Ömer'in 1.8.1992, Nurcan'ın 19.8.1994, Rukiye'nin 30.3.1998 tarihinde reşit oldukları, tarafların ise Ünye Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/35-98 sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, kararın 3.6.1999 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Davalı icra takibine dayalı tahsilata ise davacının Alman Sulh Mahkemesinden "ayrılık nafakasının kesinleşen boşanma kararı üzerine 1.3.1999 tarihinde sona erdiğine" dair ilamı getirerek tenfiz ettirmek suretiyle tedbiren takibin durdurulması talebinin kabulüne ( 15.8.2003 tarihine ) kadar devam etmiştir.

O halde, konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak icraen yapılan tahsilatların yasal sınırlar içinde kalıp kalmadığı incelenmeden eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.2.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 30-12-2010, 12:17   #8
parmex770

 
Varsayılan

çocuk babanın yanında 3 yıl kalması zarfındaki nafakayı her halukarda ödeyecek midir?
sebepsiz zenginleşme kuralları burada uygulanır mı?
Old 30-12-2010, 21:45   #9
av.cevat

 
Varsayılan

Baba iştirak nafakasının kaldırılması ve velayetin kendisine tevdii için tedbiren nafakanın kaldırılması istemli dava açabilir.Tabi çocuğun yanında yaşadığını kanıtlayarak.Nafaka taraflardan birinin yanında yaşayan küçüğün giderlerine diğer ebeveyninde katılımı içindir.Ayrıca velayet kendisinde olan taraf uzun zamandır çocuğu babasında bırakmışsa zaten bu görevi savsakladığı anlamına gelir ki bu da velayetin nez-i sebebidir.
Old 31-12-2012, 15:19   #10
korulu06

 
Varsayılan

Herkese iyi çalışmalar diliyorum. Temyizde olan bir boşanma davamızda davamızın kabulüne ancak müşterek çocukların velayetinin davalı anneye verilmesine karar verildi. Davalı anne boşanma kararının verilmesinden itibaren çocukları davacının evine bırakmış ancak mahkeme ilamını icraya koyarak hem kendi nafakasını hemde müşterek iki çocuğun nafakasını müvekkilden tahsil etmektedir. Tüm çağrılarımıza rağmen çocuklarınıda gelip almamaktadır. Karar kesinleşmediğine göre bu aşamada yapacağımız bir şeyler var mı?
Old 02-01-2013, 08:52   #11
avrecepefe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan parmex770
Mahkeme boşanma sonrası, çocuğu anneye veriyor mu..ama fiilen çocuk baba'da kalıyor.yani baba çocuğa bakıyor.
ama anne mahkeme ilanına dayanıp icraya başvuruyor.baba menfi tespit ya da başka yollarla bu başvuruya karşı koyabilir mi?

Sayın Meslektaşım,
Elinizde bir mahkeme ilamı olduğu müddetçe aksine bir hareket svz konusu olamaz. Kanımca velayetin nez'i ve tarafınıza tevdii için dava açıp, iştirak nafakasının da kaldırılmasını talep etmelisiniz.
Old 02-01-2013, 09:54   #12
korulu06

 
Varsayılan

Mahkeme ilamı kesinleşmediği için velayetin değiştirlmesi davası açılması halinde derdestlik itirazı ile karşılaşmak mümkün gibi geliyor bana...
Old 02-01-2013, 14:00   #13
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

Sadece aklıma gelen bir fikirdir;
Genel görevli mahkemelerden (Sulh Hukuk) Bilirkişi heyeti (pedagog mesela) çocukların davalı yanında kaldığına dair tespit yapmasını isteyen bir tespit davası açıp, tespit sonucunu ve icra dosyasına yapılan ödemeleri de ilgi tutarak, Yargıtay ilgili dairesine bu hususta bir TEDBİREN bir karar vermek üzere talepte bulunabilirsiniz kanaatindeyim?
Old 02-01-2013, 15:00   #14
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/23047
K. 2004/349
T. 16.1.2004
• İTİRAZIN KALDIRILMASI TALEBİ ( Nafaka Alacağına Dayalı İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )
• NAFAKA ALACAĞINA DAYALI İCRA TAKİBİ ( Lehine Nafakaya Hükmedilen Çocuğun Borçlunun Yanında Kaldığı Süredeki Nafaka Alacağının Toplam Nafaka Borcundan Düşürülmesinin Gerekmesi )
2004/m.68
ÖZET : Lehine nafakaya hükmedilen, tarafların müşterek çocuğu, borçlu baba yanında kaldığı sürelerdeki nafaka alacağının, toplam borçtan düşürülmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yapılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,Lehine nafakaya hükmedilen, tarafların müşterek çocuğu Ali'nin Temmuz 2001 tarihinden itibaren borçlunun yanında kaldığı tanık beyânı ile doğrulandığı gibi alacaklı vekilinin 11.3.2003 tarihli oturumundaki kabulü ile de sabit olmuştur. Bu durumda küçük Ali'nin baba yanında kaldığı sürelerdeki nafaka alacağının, toplam borçtan düşürülmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususa ilişkin istemin de reddi yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-06-2013, 16:37   #15
Av.Mehmet Ali Helvacı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Rıdvan Ergün
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/23047
K. 2004/349
T. 16.1.2004
• İTİRAZIN KALDIRILMASI TALEBİ ( Nafaka Alacağına Dayalı İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )
• NAFAKA ALACAĞINA DAYALI İCRA TAKİBİ ( Lehine Nafakaya Hükmedilen Çocuğun Borçlunun Yanında Kaldığı Süredeki Nafaka Alacağının Toplam Nafaka Borcundan Düşürülmesinin Gerekmesi )
2004/m.68
ÖZET : Lehine nafakaya hükmedilen, tarafların müşterek çocuğu, borçlu baba yanında kaldığı sürelerdeki nafaka alacağının, toplam borçtan düşürülmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yapılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,Lehine nafakaya hükmedilen, tarafların müşterek çocuğu Ali'nin Temmuz 2001 tarihinden itibaren borçlunun yanında kaldığı tanık beyânı ile doğrulandığı gibi alacaklı vekilinin 11.3.2003 tarihli oturumundaki kabulü ile de sabit olmuştur. Bu durumda küçük Ali'nin baba yanında kaldığı sürelerdeki nafaka alacağının, toplam borçtan düşürülmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususa ilişkin istemin de reddi yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu kararda nafaka alacağı için bir ilamsız takip yapılmış ve buna itiraz edilmiş. İtirazın iptali davası İcra Mahkemesinde görülmüş. Peki nafaka alacağı için bir ilamlı takip yapılırsa ve çocukların fiilen annenin yanında kalmadığını İcra Mahkemesine şikeyet ederek mi iddia edicez yada Aile Mahkemesinde tespit davasımı açmalıyız.
Old 13-05-2016, 07:31   #16
n_plak

 
Varsayılan

Uzun zaman önce sorulmuş olsa da, bu konuda cevap arayan meslektaşlara yardımı olabileceği için cevap yazma ihtiyacı hissettim.
Nafaka için yapılan ilamlı takipte İİK. 33. madde uyarınca icra mahkemesine başvurularak, icranın geri bırakılması sağlanabilir. Nafaka borcunun bakım yoluyla karşılandığı dönem için nafaka borcunun ortadan kalktığı kanıtlandığında icra mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilir.
Old 12-07-2019, 08:42   #17
Avukat1801

 
Varsayılan

Merhaba, yeni bir başlık açmadan buradan devam etmek istedim.

Boşanma davası sonucunda, velayet anneye verilen çocuğun yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak tedbir nafakasına ve kararın kesinleşmesinden itibaren nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verildi.

Ancak hem dava süresince hem de halihazırda çocuk baba ile birlikte yaşamaktadır. Babanın da katıldığı bir celsede çocuğun kendisiyle birlikte yaşadığına ilişkin beyanı var, yine dilekçesinde de yazıyor. Ancak verilen hükme karşı istinafa başvurmadı. Karar kesinleşti. Şimdi ise anne, kendi lehine hükmedilen tazminat ile birlikte dava tarihinden bugüne dek tüm nafakaları ilamlı icraya koymuş.

Bu durumda baba dava sonunda itiraz etmediği tedbir nafakası yönünden dava boyunca çocuğa baktığı için ve dava sonrasındaki iştirak nafakası yönünden de çocuğa halen kendisi baktığı için borçlu olmadığının tespitini isteyebilir mi? Bunun için icra mahkemesine şikayet yolu ile mi gitmeli, yoksa menfi tespit davası mı açmalı?

Teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.
Old 12-07-2019, 08:53   #18
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat1801
Merhaba, yeni bir başlık açmadan buradan devam etmek istedim.

Boşanma davası sonucunda, velayet anneye verilen çocuğun yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak tedbir nafakasına ve kararın kesinleşmesinden itibaren nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verildi.

Ancak hem dava süresince hem de halihazırda çocuk baba ile birlikte yaşamaktadır. Babanın da katıldığı bir celsede çocuğun kendisiyle birlikte yaşadığına ilişkin beyanı var, yine dilekçesinde de yazıyor. Ancak verilen hükme karşı istinafa başvurmadı. Karar kesinleşti. Şimdi ise anne, kendi lehine hükmedilen tazminat ile birlikte dava tarihinden bugüne dek tüm nafakaları ilamlı icraya koymuş.

Bu durumda baba dava sonunda itiraz etmediği tedbir nafakası yönünden dava boyunca çocuğa baktığı için ve dava sonrasındaki iştirak nafakası yönünden de çocuğa halen kendisi baktığı için borçlu olmadığının tespitini isteyebilir mi? Bunun için icra mahkemesine şikayet yolu ile mi gitmeli, yoksa menfi tespit davası mı açmalı?

Teşekkür ederim. İyi çalışmalar dilerim.

Her ikisi de olabilir ama bence Aile Mahkemesinde menfi tespit davası açmanız daha uygun meslektaşım

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/15599
K. 2018/332
T. 15.1.2018
* TAKİBİN İPTALİ ( İştirak Nafakası Alacağı - Borçlu Müşterek Çocukların Haziran 2013 Yılından İtibaren Kendi Yanında Kaldığını İddia Etmekte Olup Bu İddiası Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Borçlu Tanıkları Dinlenmeden Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

* LEHİNE NAFAKAYA HÜKMEDİLEN ÇOCUKLAR YÖNÜNDEN BORÇLUNUN NAFAKA ÖDEMEKLE SORUMLU TUTULABİLMESİ İÇİN ÇOCUĞUN ALACAKLI YANINDA BULUNMASI GEREĞİ ( Takibin İptali - Borçlu Müşterek Çocukların Haziran 2013 Yılından İtibaren Kendi Yanında Kaldığını İddia Etmekte Olup Bu İddiası Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Dinlenilmeden Karar Verilemeyeceği )

* BORÇLUNUN MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN KENDİ YANINDA KALDIĞI İDDİASINI İSPATI ( İştirak Nafakası Alacağına Dayalı Takibin İptali - Bu İddianın Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Borçlu Tanıkları Dinlenilmeden Karar Verilmesinin İsabetsizliği )

2004/m.16

ÖZET : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığını, ancak nafakaların düzenli olarak ödendiğini, Haziran 2013 yılından itibaren müşterek çocukların müvekkilinde kaldığını belirterek faizi ile birlikte talep edilen 6.000,00 TL iştirak nafakası yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu bunun aksini ileri sürerek, müşterek çocukların Haziran 2013 yılından itibaren kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Borçlu tarafça tanık deliline dayanılmıştır. Buna göre, Mahkemece, müşterek çocukların Haziran 2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığına dair borçlu tanıkları dinlenilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığını, ancak nafakaların düzenli olarak ödendiğini, Haziran 2013 yılından itibaren müşterek çocukların müvekkilinde kaldığını belirterek faizi ile birlikte talep edilen 6.000,00 TL iştirak nafakası yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece velayetin değiştirilmesi kararının 01.10.2014 tarihinde kesinleştiği, velayetin değiştirilmesine dair mahkeme kararında iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik bir talep ve hüküm bulunmadığından nafakanın 01/10/2014 tarihine kadar sürdüğü, takipte talep edilen alacağın bu tarihten öncesine ait olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay'ın süreklilik kazanan içtihatlarında; lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunmasının gerektiği, borçlunun çocuğun kendisi yanında kaldığı iddiasında bulunması halinde, bu iddianın tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği kuralı benimsenmiştir.

Somut olayda, takip dayanağı ... 2. Aile Mahkemesi'nin 20.01.2012 tarih 2012/25 Esas 2012/22 Karar sayılı ilamı ile müşterek iki çocuk için kararın kesinleşmesini müteakip 250,00 şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olup karar 27.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Alacaklı vekilince ... 4. İcra Dairesi'nin 2014/10726 Esas sayılı takip dosyasında 22.08.2014 tarihli takip talepnamesi ile 27.08.2013 - 27.07.2014 tarih aralığındaki iştirak ve yoksulluk nafakası alacakları talep edilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi'nin 03.06.2014 tarih 2014/31 Esas 2014/294 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocukların velayeti babaya verilmiş ve karar 01.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu bunun aksini ileri sürerek, müşterek çocukların Haziran 2013 yılından itibaren kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Borçlu tarafça tanık deliline dayanılmıştır. Buna göre, Mahkemece, müşterek çocukların Haziran 2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığına dair borçlu tanıkları dinlenilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle ÎİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-07-2019, 10:29   #19
Avukat1801

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Her ikisi de olabilir ama bence Aile Mahkemesinde menfi tespit davası açmanız daha uygun meslektaşım

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/15599
K. 2018/332
T. 15.1.2018
* TAKİBİN İPTALİ ( İştirak Nafakası Alacağı - Borçlu Müşterek Çocukların Haziran 2013 Yılından İtibaren Kendi Yanında Kaldığını İddia Etmekte Olup Bu İddiası Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Borçlu Tanıkları Dinlenmeden Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

* LEHİNE NAFAKAYA HÜKMEDİLEN ÇOCUKLAR YÖNÜNDEN BORÇLUNUN NAFAKA ÖDEMEKLE SORUMLU TUTULABİLMESİ İÇİN ÇOCUĞUN ALACAKLI YANINDA BULUNMASI GEREĞİ ( Takibin İptali - Borçlu Müşterek Çocukların Haziran 2013 Yılından İtibaren Kendi Yanında Kaldığını İddia Etmekte Olup Bu İddiası Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Dinlenilmeden Karar Verilemeyeceği )

* BORÇLUNUN MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN KENDİ YANINDA KALDIĞI İDDİASINI İSPATI ( İştirak Nafakası Alacağına Dayalı Takibin İptali - Bu İddianın Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Borçlu Tanıkları Dinlenilmeden Karar Verilmesinin İsabetsizliği )

2004/m.16

ÖZET : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığını, ancak nafakaların düzenli olarak ödendiğini, Haziran 2013 yılından itibaren müşterek çocukların müvekkilinde kaldığını belirterek faizi ile birlikte talep edilen 6.000,00 TL iştirak nafakası yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu bunun aksini ileri sürerek, müşterek çocukların Haziran 2013 yılından itibaren kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Borçlu tarafça tanık deliline dayanılmıştır. Buna göre, Mahkemece, müşterek çocukların Haziran 2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığına dair borçlu tanıkları dinlenilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığını, ancak nafakaların düzenli olarak ödendiğini, Haziran 2013 yılından itibaren müşterek çocukların müvekkilinde kaldığını belirterek faizi ile birlikte talep edilen 6.000,00 TL iştirak nafakası yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece velayetin değiştirilmesi kararının 01.10.2014 tarihinde kesinleştiği, velayetin değiştirilmesine dair mahkeme kararında iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik bir talep ve hüküm bulunmadığından nafakanın 01/10/2014 tarihine kadar sürdüğü, takipte talep edilen alacağın bu tarihten öncesine ait olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay'ın süreklilik kazanan içtihatlarında; lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunmasının gerektiği, borçlunun çocuğun kendisi yanında kaldığı iddiasında bulunması halinde, bu iddianın tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği kuralı benimsenmiştir.

Somut olayda, takip dayanağı ... 2. Aile Mahkemesi'nin 20.01.2012 tarih 2012/25 Esas 2012/22 Karar sayılı ilamı ile müşterek iki çocuk için kararın kesinleşmesini müteakip 250,00 şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olup karar 27.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Alacaklı vekilince ... 4. İcra Dairesi'nin 2014/10726 Esas sayılı takip dosyasında 22.08.2014 tarihli takip talepnamesi ile 27.08.2013 - 27.07.2014 tarih aralığındaki iştirak ve yoksulluk nafakası alacakları talep edilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi'nin 03.06.2014 tarih 2014/31 Esas 2014/294 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocukların velayeti babaya verilmiş ve karar 01.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu bunun aksini ileri sürerek, müşterek çocukların Haziran 2013 yılından itibaren kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Borçlu tarafça tanık deliline dayanılmıştır. Buna göre, Mahkemece, müşterek çocukların Haziran 2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığına dair borçlu tanıkları dinlenilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle ÎİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın Üstadım, cevabınız ve emsal karar için teşekkür ederim. Menfi tespit davası kesin hüküm teşkil edeceğinden daha kesin bir yol gibi düşünüyorum ben de, ancak tek çekincem bu davada baba istenecek teminatı yatıramayabilir.

Yargıtay kararında icra mahkemesinden takibin iptalini istemişler diye anlıyorum. İcra mahkemesinin bu karar uyarınca tanık dinlemesi gerekmekte, bu haliyle dava icra mahkemesinde de kanıtlanabilir görünüyor. İcra mahkemesinde verilen hükmün kesin olmaması açısından bir sakıncası olabilir mi sonradan acaba?

İyi çalışmalar dilerim.
Old 12-07-2019, 11:56   #20
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat1801
Sayın Üstadım, cevabınız ve emsal karar için teşekkür ederim. Menfi tespit davası kesin hüküm teşkil edeceğinden daha kesin bir yol gibi düşünüyorum ben de, ancak tek çekincem bu davada baba istenecek teminatı yatıramayabilir.

Yargıtay kararında icra mahkemesinden takibin iptalini istemişler diye anlıyorum. İcra mahkemesinin bu karar uyarınca tanık dinlemesi gerekmekte, bu haliyle dava icra mahkemesinde de kanıtlanabilir görünüyor. İcra mahkemesinde verilen hükmün kesin olmaması açısından bir sakıncası olabilir mi sonradan acaba?

İyi çalışmalar dilerim.

İcra mahkemesi kararının kesin olmaması açısından bir sorun yaşayacağınız zannetmiyorum. Ancak o kadar sorun yaşanıyor ki uygulamada maalesef hep en garantisini düşünmek zorunda kalıyoruz. İcra hukuk mahkemesi "biz dar yetkiliyiz, tanık dinleyemeyiz" gibi yada başka şekillerde zorluk çıkarabilir. O yüzden güvenemiyorum.
Old 12-07-2019, 13:16   #21
Avukat1801

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
İcra mahkemesi kararının kesin olmaması açısından bir sorun yaşayacağınız zannetmiyorum. Ancak o kadar sorun yaşanıyor ki uygulamada maalesef hep en garantisini düşünmek zorunda kalıyoruz. İcra hukuk mahkemesi "biz dar yetkiliyiz, tanık dinleyemeyiz" gibi yada başka şekillerde zorluk çıkarabilir. O yüzden güvenemiyorum.

Haklısınız, dar yetkili olmasından dolayı sorun çıkması da çok olası. Biraz daha düşünerek karar vermek lazım sanırım. Yanıtlarınız çok faydalı oldu üstadım, teşekkür ederim.

İyi çalışmalar dilerim.
Old 19-07-2019, 12:59   #22
av.1304

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Her ikisi de olabilir ama bence Aile Mahkemesinde menfi tespit davası açmanız daha uygun meslektaşım

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/15599
K. 2018/332
T. 15.1.2018
* TAKİBİN İPTALİ ( İştirak Nafakası Alacağı - Borçlu Müşterek Çocukların Haziran 2013 Yılından İtibaren Kendi Yanında Kaldığını İddia Etmekte Olup Bu İddiası Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Borçlu Tanıkları Dinlenmeden Karar Verilmesinin Hatalı Olduğu )

* LEHİNE NAFAKAYA HÜKMEDİLEN ÇOCUKLAR YÖNÜNDEN BORÇLUNUN NAFAKA ÖDEMEKLE SORUMLU TUTULABİLMESİ İÇİN ÇOCUĞUN ALACAKLI YANINDA BULUNMASI GEREĞİ ( Takibin İptali - Borçlu Müşterek Çocukların Haziran 2013 Yılından İtibaren Kendi Yanında Kaldığını İddia Etmekte Olup Bu İddiası Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Dinlenilmeden Karar Verilemeyeceği )

* BORÇLUNUN MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN KENDİ YANINDA KALDIĞI İDDİASINI İSPATI ( İştirak Nafakası Alacağına Dayalı Takibin İptali - Bu İddianın Her Türlü Delille İspatlanabileceği/Borçlu Tarafça Tanık Deliline Dayanıldığından Mahkemece Müşterek Çocukların Haziran 2013 Tarihinden İtibaren Baba Yanında Kaldığına Dair Borçlu Tanıkları Dinlenilmeden Karar Verilmesinin İsabetsizliği )

2004/m.16

ÖZET : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığını, ancak nafakaların düzenli olarak ödendiğini, Haziran 2013 yılından itibaren müşterek çocukların müvekkilinde kaldığını belirterek faizi ile birlikte talep edilen 6.000,00 TL iştirak nafakası yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu bunun aksini ileri sürerek, müşterek çocukların Haziran 2013 yılından itibaren kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Borçlu tarafça tanık deliline dayanılmıştır. Buna göre, Mahkemece, müşterek çocukların Haziran 2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığına dair borçlu tanıkları dinlenilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığını, ancak nafakaların düzenli olarak ödendiğini, Haziran 2013 yılından itibaren müşterek çocukların müvekkilinde kaldığını belirterek faizi ile birlikte talep edilen 6.000,00 TL iştirak nafakası yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece velayetin değiştirilmesi kararının 01.10.2014 tarihinde kesinleştiği, velayetin değiştirilmesine dair mahkeme kararında iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik bir talep ve hüküm bulunmadığından nafakanın 01/10/2014 tarihine kadar sürdüğü, takipte talep edilen alacağın bu tarihten öncesine ait olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay'ın süreklilik kazanan içtihatlarında; lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunmasının gerektiği, borçlunun çocuğun kendisi yanında kaldığı iddiasında bulunması halinde, bu iddianın tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği kuralı benimsenmiştir.

Somut olayda, takip dayanağı ... 2. Aile Mahkemesi'nin 20.01.2012 tarih 2012/25 Esas 2012/22 Karar sayılı ilamı ile müşterek iki çocuk için kararın kesinleşmesini müteakip 250,00 şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olup karar 27.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Alacaklı vekilince ... 4. İcra Dairesi'nin 2014/10726 Esas sayılı takip dosyasında 22.08.2014 tarihli takip talepnamesi ile 27.08.2013 - 27.07.2014 tarih aralığındaki iştirak ve yoksulluk nafakası alacakları talep edilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi'nin 03.06.2014 tarih 2014/31 Esas 2014/294 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocukların velayeti babaya verilmiş ve karar 01.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu bunun aksini ileri sürerek, müşterek çocukların Haziran 2013 yılından itibaren kendi yanında kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Borçlu tarafça tanık deliline dayanılmıştır. Buna göre, Mahkemece, müşterek çocukların Haziran 2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığına dair borçlu tanıkları dinlenilmeden karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle ÎİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Konuyla ilgili benim de bir sorum olacak meslektaşım: Anlaşmalı boşanma protokolünde çocuklarla kişisel ilişkiyi mahkemelerin hazırladığı "yaz tatillerinde 15 gün" şeklinde yapmadık. Boşanan taraflar farklı şehirlerde yaşadığı için sömestırda 15 gün, yaz tatilinde 2 ay şeklinde kişisel ilişki konusunda velayet sahibi anne ile anlaştık. Mahkeme de aynı şekilde hüküm kurdu.

Müvekkil baba da yazın 2 ay boyunca çocukların kendi yanında olması ve tüm masraflarının kendisi tarafından karşılanması sebebiyle 2 aylık dönem için nafaka ödemek istemediğini anneye bildirmiş. Anne de bunun üzerine icra takibi başlatmış. Bugün tebliğ aldık.

Emsal Yargıtay kararında çocuk uzun süreli olarak baba yanında kalıyor. Bizim olayda ise sadece 2 aylık yaz döneminde çocuklar babayla. Bu sebeple iştirak nafakasına dair icra takibinin kaldırılması için icra hukukta mı yoksa genel mahkeme aile mahkemesinde mi dava açmalı? Eğer davayı açmaya karar verirsek yukarıdaki emsal karar bizim "2 aylık" durumumuz için de emsal teşkil eder mi?

Şöyle de bir link buldum internette: https://www.takvim.com.tr/guncel/201...-nafaka-karari


Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. İyi çalışmalar...
Old 29-06-2020, 13:49   #24
Kubilay0940x

 
Varsayılan Yeni Başlık açmamak için buradan sorayım.

Çocuk fillen babada ancak hukuken annede kalmaktadır.Anne ilamlı olarak nafakayı icraya koymuştur.Bu durumda MENFİ TESPİT davası ile VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ davası birlikte açılabilir mi? Teşekkür ederim.
Old 29-06-2020, 13:57   #25
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kubilay0940x
Çocuk fillen babada ancak hukuken annede kalmaktadır.Anne ilamlı olarak nafakayı icraya koymuştur.Bu durumda MENFİ TESPİT davası ile VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ davası birlikte açılabilir mi? Teşekkür ederim.
Evet birlikte açabilirsiniz meslektaşım. Sadece mahkeme tensip ile; iki dava olduğundan diğer davanın harçlarını talep edecektir. Onun dışında dava birlikte yürür
Old 29-06-2020, 14:26   #26
Kubilay0940x

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Evet birlikte açabilirsiniz meslektaşım. Sadece mahkeme tensip ile; iki dava olduğundan diğer davanın harçlarını talep edecektir. Onun dışında dava birlikte yürür
Yardımcı olduğunuz için Teşekkür ederim, iyi günler dilerim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tazminat - Yoksulluk Nafakası reddi/ Düşük İştirak Nafakası/ Temyiz/ Hakimin Reddi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 4 20-11-2009 14:32
Evlilik dışı çocuğa nafaka bağlanması ve baba ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi dilaykar Meslektaşların Soruları 1 07-10-2009 06:55
İştirak Nafakası Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 25-08-2009 13:38
İştirak Nafakası Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 7 11-02-2009 17:07
İştirak Nafakası Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 2 27-12-2008 16:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08545804 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.