Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Regl Partisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-10-2008, 18:26   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Regl Partisi

"Bana ilk reglimi yaşadığım anı hatırlatan olay. İğrenç bir gündü hiç unutmam.14 yaşındaydım. Yaz tatiliydi. Yengemlere gitmiştik. Kuzenler, yeğenler oynayıp zıplıyoruz, denize giriyoruz, her günümüz bir heyecan, bir muziplikle akıp geçiyor. Bir sabah yatak kanlar içindeyken uyandım (...)"

Ekşi sözlük'te psikolog Şule Akdağ'ın 12 yaşındaki kızının ilk reglini davet vererek kutlamasına yapılan yorumlardan biri böyle başlıyor ve devam ediyor.

"Şunu demek isterdim o zamanlar erkek kuzene: 'Hani senin annen her ay oluyor ya hatta annenin annesi de her ay olmuş zamanında, ondan oldum işte'. Sonra cevap şöyle gelse güzel olurdu: 'Hadi ya geçmiş olsun, madem öyle kumdan kale yapalım, boş ver denizi çak bir beşlik.' Düğün dernekle de kutlanabilirdi o gün. Benim için sakıncası olmazdı. Hatta o gün için önemli biri sayardım kendimi. Hediyeler falan alırdım, gururlanırdım. Yeter ki kimseden saklamayayım, bir ayıpmış gibi davranmayayım onun dışında her şey daha iyi olurdu."

Akdağ'ın kızına verdiği davetin haberlere okur yorumlarına göz atıyorum. Çoğunluğu tepkili, "Böyle şey mi olurmuş, Akdağ utanmıyor muymuş?". Ancak o okur yorumları içinde gözüme takılanlar yukarıdaki gibi "anlatılmayan deneyimler" oluyor. Akdağ'ın partisiyle gündeme gelen bu konu üzerine kadınlar kendi hikayelerini paylaşıyorlar.

"Keşke bana da kutlama yapılsaydı, kadınlığımla gurur duyardım"
Milliyet gazetesindeki habere yorum yapan başka bir okur şöyle diyor:

"Annemizi tebrik ediyorum. Keşke ben de genç kızlığa adım atarken ailem de bana böyle bir kutlama yapsaydı. Çok onurlanırdım. Kadınlığım ile gurur duyardım."
Bir forumda yapılan yorumlardan biri de şöyle:

"Kadınlığa ilk adım regl, kimileri kızına tokat atar. Ayıptır gizlenir. Söylenmez 'kadın olmaya başladığın' herkesten gizlenir. Niye? Bu bir parti olmalı mı bilmiyorum. Ama kadın olmak utanılacak bir şey değil onu biliyorum."
"Anneannem anneme tokat atmış, annem bana parti yaptı"
Başka bir kadın üç kuşak arasındaki ilk regl sürecindeki deneyimi anlatıyor:

"Anneannem, annem (11) ilk regl olduğundaki şoku atlatsın diye annemin suratına geleneksel tokadı yapıştırmış ki hâlâ annemin aklına geldiğinde gözleri dolar, 'ben zaten korkmuştum anne, valla ben bişey yapmadım hissetmedim bile altıma mı yaptım ne ki bu diye saçmalıyordum ağlarken hıçkırırken' der. (...) Aynı şoku ben yaşadığımda bana sarılarak gözyaşlarına boğuldu ve hemen ertesi gün etraftan yaşıt arkadaşlarımı en güzel kıyafetlerini giymelerini söyleyerek eve doluşturdu. Kızkıza pastalar börekler yedik, annem bizi klozetin üstüne sırayla oturtarak yalandan makyaj yaptı, ayakkabılarını giymemize bile izin verdi."

"Akdağ süper bir anneymiş"
Bir başka yorumsa kötü bir deneyimin ileride nasıl etkileri olabileceğini anlatıyor:

"Yıllar yıllar önce annem bana 'regl olmuşsun' dediğinde biraz tedirgindi, canı sıkılmış gibiydi hatırlıyorum. Belki aniden büyümeme sıkılmıştı. İlk kez adet olan kıza tokat atmak ya da başka türlü ifade edilen hoşnutsuzluk, çocuğa başına gelenin kötü, pis, ayıp bir şey olduğu bilgisini veriyor. Kadın olmaya ilk adım utanç içinde atılıyor. Söz konusu anne ise, kızını kendi bedeniyle barıştıran süper anneymiş; takdir ettim." (EZÖ)

http://bianet.org/bianet/kategori/co...in?from=bulten
Old 20-10-2008, 19:53   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın Akdağ'ı kutlamak gerekir. Erkekliğin kutlanması sünnet düğünleriyle ve hatta birçok kişinin tanıklığında oğlan çocuğunun bıçak altına alınması biçiminde gerçekleşirken neden kadınlık tokatlanacak, saklanacak, ayıplanacak bir şey oluyor! Tıpkı kız çocuklarının doğumunda herkesin susması gibi... Kız olmanın, kadın olmanın ayıbı ne olabilir...

Kişisel olarak sünnet düğünlerini onaylamadığımdan, bunu gereksiz gördüğümden regl partisini de aynı şekilde değerlendiriyorum. Ama kadınlığın ayıplanacak bir şey olmayıp gurur duyulacak bir olgu olduğunu göstermesi bakımından takdir ediyorum.
Old 20-10-2008, 19:58   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Kişisel olarak sünnet düğünlerini onaylamadığımdan, bunu gereksiz gördüğümden regl partisini de aynı şekilde değerlendiriyorum. .

Kesinlikle katılıyorum. Adına düğün denilen türlü kepazeliklerle, avaz avaz, davul, zurna ve binbir gürültü eşliğinde, falanca komşunun oğlunun o gün başından geçen küçük operasyonu bilmek zorunda olmadığımıza da, yürekten inanıyor, bu "Zorunlu bilgilendirmelerin" anlam boyutlarını zorladığını düşünüyorum.
Old 20-10-2008, 21:49   #4
Nur Deniz

 
Varsayılan

1-Regl biyolojik bir olaydır.Sünnetle kıyaslanamaz. Sünnet dışarıdan müdahale edilen cerrahi bir işlemdir.Sünnet olayı da erkekliğe adım değildir, 9 aylık bebeklerin ya da 6 yaşında çocukların sünnet olduktan sonra ''Erkek,, gigi yaşadığına şahit olmadım.Bu sadece geleneksel bir olay bana göre.Her geleneğin mantıklı olduğunu öne süremeyiz.

2-Sn Akdağ ı kutlamıyor, kınıyorum.Çocuk psikolojisini düşünmesi gerekliydi.Tokatlasın ya da aşağılasın ya da kızının kendisinden utanmasını da sağlamasın hiç kimse. Ama sıradan , normal bir olay olduğunu kızına anlatması yeterliydi. Bir annenin bu durumu önceden çocuğuna anlatması durumunda hiç bir çocuğun şoka uğramayacağını düşünüyorum.Kaldı ki ben aynı durumda olsam abartılmasını istemem. Söyleyip söylememekte tabi ki genç kıza kalmış bir seçenek.Geçk kız unutmayalım lütfen KADIN değil. Kadınlığın ilk adımı da regl değildir bana göre.

3-Toplum olarak her şayi kutlamaya alışkınız malesef.Maç, sünnet, nişan, doğum günü, sevgililer günü,bebekler, lohusalar, yeni evler, yeni arabalar vs vs..Neyi kutladığımızı sorgulamak, kutlamaları abartmamak bence yerinde bir hareket olur.

4-Oğlum var, sünnetini sadece aile arasında kutladık.Kızım olsa idi, regl olmadan önce biyolojik olay olduğunu en baştan kendim anlatır ve bu konu ile ilgili hiç bir şey saklamazdım, böylece görevimi yerine getirmiş olurdum.Regl olduğunda ise bu olayı zaten bildiği için kararı kendisi bırakır bana bile söyler ya da söylemez şeklinde tercihine bırakırdım.Ama asla bu abartıp parti de vermezdim.

5-Oğlumun sadece ilk okul günü çok heyecanlı ve kutlanmaya değerdi bizim için.Onu da abartmadık, istediği şekilde bir gün geçirdik o kadar.Kutlanması gereken tek bir günü var şu anda benim için.Bir mesleği olduğu ve gerçekten emeğiyle para kazandığı gündür.

Saygılarımla..
Old 22-10-2008, 10:32   #5
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Özel yaşamında kendi yaşam felsefesi ve dünyaya bakış açısı doğrultusunda yaptığı bir kutlamadan dolayı hiç kimseyi kınama hakkımız olmadığını düşünüyorum.Şule hanım kızıyla beraber erkek egemen sisteme ve toplumsal cinsiyet rollerine karşı cesurca bir tavır göstermiştir ;kaldı ki bunu yaparken de tek başına değil bilakis kızını da karar sürecine katarak ortak bir kararla bunu yapmaya karar vermişlerdir.

Haber olarak okuduğumda da çok hoşuma gitmişti.
Old 22-10-2008, 11:23   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Zaten bu işte bir terslik var. Sünnet biyolojik bir olay değil.(yüzyıllardır devam eden bir şey ama DNA'ya neden yansımamış,demekki doğa bile kabul etmiyor. )

Kutlaması yapılıyor. Ve niye kutlandığını da anlamış değilim. Olayı o kadar abartmışlar ki, kocaman salonlar tutuluyor. Çeyrek altın taktırıyorlar. Saçma sapan bir şey.

Anne ile baba kutlanıyor. "tebrik ederim oğlunun cinsel organı rahat edecek." dense anlarım o da değil.Ancak hadi bakalım hayırlı olsun oğlun artık penis kanseri olmayacak, dersin.

Regl ise biyolojik yani doğal bir şey.Yapay değil, sahici. Yaşamda başka bir döneme geçtiğinin önemli bir belirtisi. Vücudunun sana bir hatırlatması.

Sünnetin insanın devamını sağlama açısından işlevi olmadığı düşünüldüğünde; Regl ise, İnsanın dünyaya gelmesinde çok önemli bir işlevi olduğu düşünüldüğünde; Regl için yapılacak bir kutlamanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.
Old 23-10-2008, 09:42   #7
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Ne oğlumun ne kızımın özelinin kimseyi ilgilendirmediğini düşünüyorum.

Sağlıklı olmaları tek dileğim olurdu.

Oğlumu 1.5 yaşında sünnet ettirdik ve bir kutlama yapmayı da düşünmedik...

Ancak, toplumun cinsiyet üzerindeki baskıları, dayatması yukarıdaki örneğe ihtiyaç duydurtmaktadır. Kız çocuklarımızın değerli olduğunu ancak karşıt bir kutlama ile göstermek zorunda kalmak... Ve buradan başlamak da yanlış değil.

İnsanımızın önyargılarındaki acımasızlığın, duyarsızlığın ve kadına yönelik haksız baskılamanın yok olması için daha uzun yıllar beklemek zorunda kalmamak dileği ve umudu ile...

Saygılarımla.
Old 23-10-2008, 09:57   #8
supernatural

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Ne oğlumun ne kızımın özelinin kimseyi ilgilendirmediğini düşünüyorum.
Saygılarımla.

Bu konuda kesinlikle Sayın Av.Ufuk'a katılıyorum.Bence gereksiz olaylar ikiside. Tamam sünnet töreni kutlanıyor diye kızına ait özel bir şeyi böyle alenen kutlamaya gerek ne var?Sünnet için de geçerli bu.Bazı insana ait özel şeyler yine kendine ve de ailesinde bilmesi gereken insanlara kalmalı diye düşünüyorum.
Old 23-10-2008, 13:50   #9
Atahun

 
Varsayılan

Ben olaya kültürel ve geleneksel açıdan bakıyor ve önemsiyorum. Regl partisi/kutlaması, bu toplumda yerleşik bir gelenek olmadığı gibi geçmişe ait kültürel bir dayanağı da yoktur. Zaman içinde olur mu bilinmez. Ancak "sünnet" in (dini boyutunu bir kenara bırakacak olursak) yüzyıllardır süregelen bir uygulaması vardır. Dolayısıyla her iki olayı aynı kefeye koyamayız. Erkek çocuk babası olmasaydım da bu düşüncem değişmezdi. Nedeni; varolduğumuz sürece alışagelmiş ve kabul görmüş bir kültürün veya geleneğin "abartılı" veya "gereksiz" gerekçelerle terk edilmek istenmesidir.

Sonuç itibariyle; Onu terkedelim, bunu terkedelim de ne ile devam edeceğiz?
Old 23-10-2008, 13:51   #10
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tobaccoexper
Bu konuda kesinlikle Sayın Av.Ufuk'a katılıyorum.Bence gereksiz olaylar ikiside. Tamam sünnet töreni kutlanıyor diye kızına ait özel bir şeyi böyle alenen kutlamaya gerek ne var?Sünnet için de geçerli bu.Bazı insana ait özel şeyler yine kendine ve de ailesinde bilmesi gereken insanlara kalmalı diye düşünüyorum.

Tamanına katılıyorum.
Old 23-10-2008, 23:53   #11
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.semire nergiz toz
Özel yaşamında kendi yaşam felsefesi ve dünyaya bakış açısı doğrultusunda yaptığı bir kutlamadan dolayı hiç kimseyi kınama hakkımız olmadığını düşünüyorum.Şule hanım kızıyla beraber erkek egemen sisteme ve toplumsal cinsiyet rollerine karşı cesurca bir tavır göstermiştir ;kaldı ki bunu yaparken de tek başına değil bilakis kızını da karar sürecine katarak ortak bir kararla bunu yapmaya karar vermişlerdir.

Haber olarak okuduğumda da çok hoşuma gitmişti.

Ben çocuk için üzüldüm. 12 yaşındaki yaşındaki bir çocuğun yaşam felsefesi, dünyaya bakış açısı ile değil, annesinin yaşam felsefesi, dünyaya bakış açısı ile yapılmış bir olay bu. Çocuk, karar sürecine nasıl katılmış böyle bir olayda? Yoksa annesi istiyor diye mi kabul etmiş; nereden bileceğiz? 12 yaşında ve erkek egemen sistem ve toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili kulaktan (anneden) duyma bilgilere sahip bir çocuğun, bunlara karşı cesurca bir tavrı olabilir mi?
Old 24-10-2008, 00:13   #12
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Ben çocuk için üzüldüm.



Katılıyorum. Her ne kadar 12 yaşında bir çocuğun yaşam felsefesi, ekseriyetle, eşittir annesinin yaşam felsefesi ise de, bu bir haktan çok sorumluluk. Kalıpları kırmak için elbette cesur olmak ve fedakarlık yapmak gerekir, ancak fedakarlıklar vekaleten veya "velayeten" yapılmaz.

Saygılarımla...
Old 24-10-2008, 06:43   #13
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Çocuğun fikrini alması önemli olan noktadır. Çocuk zaten etki altındadır demek, onun kişisel görüşleri olamayacağını düşünmek kişilik haklarına saygı duymamaktır. Ayrıca ikinci önemli husus çocuğun bedensel, ruhsal, ahlaksal, zihinsel gelişimine zarar verip vermediğidir. Bana göre regl partisi, zarar vermek bir yana kendisine ve cinsiyetine güvenini sağlayabilecek bir kutlamadır. Ama tabii ki bu sadece uzman olmayan birinin yaptığı tahmindir, psikologlar bunu daha iyi bilirler. Tıpkı Akdağ gibi...
Old 24-10-2008, 09:23   #14
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Ben çocuk için üzüldüm. 12 yaşındaki yaşındaki bir çocuğun yaşam felsefesi, dünyaya bakış açısı ile değil, annesinin yaşam felsefesi, dünyaya bakış açısı ile yapılmış bir olay bu. Çocuk, karar sürecine nasıl katılmış böyle bir olayda? Yoksa annesi istiyor diye mi kabul etmiş; nereden bileceğiz? 12 yaşında ve erkek egemen sistem ve toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili kulaktan (anneden) duyma bilgilere sahip bir çocuğun, bunlara karşı cesurca bir tavrı olabilir mi?

Dediğiniz gibi Sn Aladağ söz konusu olan bir çocuk.Ve bu konuda rıza gösterse bile annenin yönlendirmesi söz konusu değildir dememeli hiç kimse.Ve özellikle annenin psikolog olması bu konuda doğruyu yaptığı anlamına gelmez.

Sıradışı bir insanın, sıradışı bir hareketi sadece.

Aslolan olayların ve evrelerin insanlara normal olduğunu anlataması yeterliydi.

Neden bir konferans düzenleyip , güzel bir konuşma ile kızının da aynı büyüme evresinde olduğunu anlatmamış anlamıyorum.

Çok daha faydalı ve güzel bir durum olabilirdi.

Bu durumdan sanırım bütün genç kızlığa adım atmış herkes faydalanabilirdi.
Old 24-10-2008, 09:26   #15
Nur Deniz

 
Varsayılan

Sn Özge Yücel fikir alınan noktayı ve fikir alan kişiyi unutmamak gerekir diye düşünüyorum.

Hangi çocuk annesine hayran değildir ki?

Elbette bahsedilen çocuk da annesine hayrandır ve annenin yaptığı her hareketin doğru olduğuna inanmaktadır.

Ve normal olan bir olay da şudur. Herkes hata yapabilir.
Old 24-10-2008, 09:33   #16
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
Özel yaşamında kendi yaşam felsefesi ve dünyaya bakış açısı doğrultusunda yaptığı bir kutlamadan dolayı hiç kimseyi kınama hakkımız olmadığını düşünüyorum.Şule hanım kızıyla beraber erkek egemen sisteme ve toplumsal cinsiyet rollerine karşı cesurca bir tavır göstermiştir ;kaldı ki bunu yaparken de tek başına değil bilakis kızını da karar sürecine katarak ortak bir kararla bunu yapmaya karar vermişlerdir.

Haber olarak okuduğumda da çok hoşuma gitmişti

Tamamına katılıyorum, regl doğal ve kadının çocuk yapma kabiliyetinin başladığını gösteren bir süreçtir. Ebebeynler de bu olayı sevinç ve gururla karşılayabilirler, somut olayda olduğu üzere kutlama dahi yapabilirler. Toplumun artık bu kutlamalara alışmasının vakti çoktan gelmişti diye düşünüyorum. Sünnet kutlanıyorsa regl evleviyetle kutlanır. Ben burada hiçbir yanlışlık ve abartı göremiyorum. Anne ve kızını kutluyorum.
Old 24-10-2008, 09:41   #17
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
Tamamına katılıyorum, regl doğal ve kadının çocuk yapma kabiliyetinin başladığını gösteren bir süreçtir. Ebebeynler de bu olayı sevinç ve gururla karşılayabilirler, somut olayda olduğu üzere kutlama dahi yapabilirler. Toplumun artık bu kutlamalara alışmasının vakti çoktan gelmişti diye düşünüyorum. Sünnet kutlanıyorsa regl evleviyetle kutlanır. Ben burada hiçbir yanlışlık ve abartı göremiyorum. Anne ve kızını kutluyorum.

Sn Av. Neslihan herkesin de farkettiği üzere konu çoktan özel hayattan çıkmış durumda.Bakınız aynı gün genç kızlığa geçen belki 1000 tane genç kızımız olmasına rağmen bir sadece birini konuşuyoruz.

Bende diğer anneleri ve bu durumu kolay atlatmasına yardımcı olacak şekilde normal karşılayan , olgun anneleri kutluyorum.
Old 24-10-2008, 10:15   #18
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bu meselede benim açımdan ilgi çekici olan sadece anne-kızın regl partisi vermesi değil, bu parti hakkında yapılan yorumlar. İnsan zihni -çoğunlukla- alışık olmadığı şeyler karşısında “reddetme” tepkisi veriyor. (Ortalama bir zihnin statükocu oluşuna mı işaret eder bu durum, tam bilemiyorum.)

Ben, bu partinin çocuk açısından travmatik ya da yaralayıcı bir deneyim olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir partiyi verebilecek olan kişinin içinde yer aldığı sosyal sınıf, bu partiyi “hazmedebilecek” kişilerin olduğu bir sınıftır. Hatta belki, çocuğunu partiye yollayan diğer anneler (ve bir ihtimal babalar) regl partisi fikrini beğenmişler, takdir etmişlerdir. Aslında olayı basitçe düşünürsek, tıpkı bir doğumgünü partisi gibi, malumun ilanıdır. Daha farklı bir bakışla, bu toplumsal koşullarda radikal bir duruştur da diyebiliriz.

Hoşnutsuzluk belki de erkek ve kadın cinsel organının algılanma biçiminde yatıyordur. Erkek çocuklar daha minicikken “göster amcalara bakiim” diye büyütülürken kız çocuklara onlarla ilgili herşeyin “mahrem” olduğu öğretilir. O zaman da davullu zurnalı sünnet düğünü sadece “israf” , “gereksiz”, “gelenek” bağlamında değerlendirilirken regl partisi “olay” olur, bir haber değeri taşır.

“Regl oldum” son beş –altı yılda kentli, eğitimli kadınların kullandığı bir ifadedir. Ondan önce “hastayım” denirdi. Bir kadının –belli açılardan- sağlıklı olduğuna delalet eden aylık kanamaya hastalık denirdi ( hala da deniyor, pisim/kirliyim diyenler de var.) Regl olmak, kamusal bir mesele olamazdı, olsa olsa kadınlar arasında gizli, saklanacak bir konuydu. Neyse ki bir parti verildi ve gazetelere haber oldu.

Artık bir vesilemiz de var Regl olmanın neden ayıp sayıldığını tartışabiliriz. Partiyi bir kenara bırakabilirsek tabii.

Saygılar.
Old 24-10-2008, 10:22   #19
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
Erkek çocuklar daha minicikken “göster amcalara bakiim” diye büyütülürken kız çocuklara onlarla ilgili herşeyin “mahrem” olduğu öğretilir.

Kesinlikle. Biri kutsanırken, davulla zurnayla kestirilirken, diğeri gizlenir, ayıp ve günah yakıştırmalarıyla, hibir şekilde konuşulamaz bile. Tıpkı kadının yok sayılması, ikincilleştirilmesi, tecavüze uğrasa dahi ' hak etmiştir ' denmesi gibi.
Old 24-10-2008, 10:41   #20
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Regl olmanın neden ayıp sayıldığını tartışabiliriz.

En ağır küfürlerin kadın cinsel organı üzerinden yapıldığı düşünüldüğünde, Regl olmanın ayıp sayılması da normaldir.
Old 24-10-2008, 11:09   #21
uye8490

 
Varsayılan

Benim anlamadığım kadının toplumsal hayata aktif katılımının bu tür yapay müdahalelerle sağlanacağına yönelik olan inanç.(bilinç diyemiyorum maalesef)

"Erkeklik kutsandığına göre ben de kadınlığı kutsayacağım" saplantısıyla ne erkek ne de kadın, kısacası "insanlık" bir arpa boyu yol alamaz.

Erkekliği kutsamayı dayatan toplumsal yapının dokunulmaz normlarını yerinden oynatma cesaretini göstermedikçe bu tür küçük kentli özentisi hareketler "kadın-erkek eşitliği" yolunda kendilerine bir misyon biçmeye kaçınılmaz olarak devam edecektir.

Sünnet düğünü ,geleneksel toplum yapısının dayattığı bir saçmalık.Gelenekçi toplumda terazinin bir kefesinin erkekten yana ağır basmasının tek nedeni de ekonomik hayata erkeğin daha çok aktif rol almasıdır.
"Din" ,"gelenek" vb. kurumlar ekonomik üstünlüğün sağladığı "ezme ayrıcalığının" garantörleridir sadece.
Dediğim gibi erkeğe "ezme ayrıcalığını" tanıyan toplum yapısını yerinden oynatmak yerine misilleme mantığıyla biyolojik olayların kutsanması yolunu seçerek hiç bir yere varılmaz.
Old 24-10-2008, 11:44   #22
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın üyeler, bu konudaki haberleri okursanız, çocuğun önce bu "kutlama"yı istemediğini görürsünüz (psikolog baba da önce "kutlamaya katılmayacağını" açıklamış; sonra zorunlu kalmış sanırım, katılmış). İstememesi de son derece doğal ve "çocukça". Biz büyükler gibi düşünmüyor onlar. Onlardan, anne ve babası gibi siyasal, toplumsal, düşünsel, psikolojik olgunluk ve "çocukça" olmayan bir düşünce, bir olgunluk, bir mücadele beklememek gerekir.
Kaldı ki, sünnet töreni ne kadar saçma ise, bu da öyle. Her ikisi de çocuk için bir travma. Bunu bilmek için uzman olmaya da gerek yok; çocuğunu gözlemleyen ve düşünen bir anne ya da baba olmak yeterli.
Old 24-10-2008, 12:13   #23
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Kadınsal kamu yararı adına, kişisel düzlemde bir çocuğa yaşatılan bir başka travma. Dedim ya, elbette fedakarlık gerekir, ama fedakarlık fedakarlıkta bulunanın kendi hukukunu ilgilendiriyor, kendi özgür iradesiyle gerçekleşebiliyor ve salt fedakarlıkta bulunana zarar veriyorsa, fedakarlık olarak değerlendirilebilir. Vekaleten, vesayeten , VELAYETEN fedakarlık yapılmaz.

Kendi çocuğum üzerinden düşünmeye çalıştım. Sünnet düğünleri ne kadar nahoş ve akıl dışı görünüyorsa, regl partisi de o kadar nahoş ve akıl dışıdır. Kadın adına bir yarar sağlamak adına, tüm toplumsal ilgiyi odaklayacak bir eylem için, mutlaka çocuğun seçilmesi gerekmezdi. Atıyorum yetişkin regl kutlaması, hatta menopoz partisi vs. adı altında da aynı toplumsal ilgi, tepki, nihayetinde devrim hareketi oluşturulabilirdi.

Böylelikle partinin altındaki iyiniyetli amaç, bir çocuğun manevi bütünlüğüne saldırı altında ezilip, gölgelenmezdi.

Saygılarımla...
Old 24-10-2008, 17:01   #24
Nur Deniz

 
Varsayılan

Kişisel kanaatime göre böyle bir hareket, bir kadının cinsiyetini kabul edememesi ve erkeklere bir başkaldırı ve üstünlük sağlama amacından başka bir şey değildir.

Sadece bir örnekle düşüncemi desteklemek isterim. Neden zarar gördüyseniz, güçlü hale geldiğiniz de ilk o yönden korunma ve kendini ispat çabasına girersiniz.
Old 24-10-2008, 21:47   #25
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Önemli bir konuyu tartışıyoruz.

Tören kısmı her ne kadar bir habere vesile olmuşsa da ,asıl konu kadının kadın olmaktan kaynaklanan sorunları.

Regl olmak ne kadar doğal olsa da,doğal olmayan biçimde konunun utanılacak,saklanacak,insanı eksik yapan bir durum olarak anlamlandırılması.

Asıl sorun çocuklara regl olmanın doğal bir durum olduğunu anlatırken,kendimiz bu konuda ne kadar doğalız?

Doğal bir olay olduğunu söylemek gündelik tutumumuzu nasıl etkiliyor?

Kaçımız bu konuda yaşadığımız sorunu rahatlıkla paylaşabiliyoruz?

Erkeklerin de bulunduğu ortamda-özellikle söylemek amacıyla değil-öylesine ,doğal olarak-ama saklamaya da gerek olmadan-regl olduğumuzu söyleyebiliyoruz?

Regl öncesi gerginliğimizi paylaşıp kaç kişiden hayatımızı kolaylaştırmasını istebiliyoruz?

Sorulara devam edebiliriz.

Bence önemli bir konuyu konuşuyoruz.

Normal olanın normalleşmesi...
Normal olanın sıradanlaşması...
Normal olanaın saklanmaması....
Normal olandan utanılmaması...
Sadece ilk regl olunduğunda değil ....

Hep...







Alıntı:
Yeter ki kimseden saklamayayım, bir ayıpmış gibi davranmayayım ."
Old 25-10-2008, 09:32   #26
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Normal olanın normalleşmesi...
Normal olanın sıradanlaşması...
Normal olanaın saklanmaması....
Normal olandan utanılmaması

Nasıl ki insanın bilinçaltı var, toplumunda bir bilinçaltı var. Yüzyıllardır oluşmuş bir sürecin sonucu.

İnsan kendi değerini kendi belirleyemez. Bunun kanıtını dışarıda arar, diğer insanda arar. Çünkü tek başına var olduğunu bile kanıtlayamaz. Düşünüyorum o halde varım, derken filozof, insanın gerçekliğine bile,şüpheyle ulaşmıştır. Ve yüzyıllarca sürecek olan bir tartışmayı da başlatmıştır.

Eğer normal olan diğer insanlar için normal değilse, işiniz zor demektir. Normal olanın sıradanlaşması için sıradışı olmak lazım. Yani "Işıl Yılmaz gibi olmak" lazım.

Çünkü izlediğiniz her filmde, her dizide, her işyerinde, her evde, her kutlamada, her toplantıda, "hep" normal olanın doğal olanın aşağılık bir şey olduğu yanılsaması var. "HEP"imizin bilinçaltı da bununla baskılanmış.Bundan kurtulup özgürleşmek için ise, hep "fedakarlık" yapmak gerekiyor, korkmadan..
Old 25-10-2008, 11:57   #27
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Bir gun anneannemlerin evindeyiz ablamla.. (aramizda iki yas var).. Ablam regl olmus ilk defa.. Teyzemlere soyledi.. Kucaklayip optuler ablami.. Sonra hep beraber babami aradilar, "mujdemizi isteriz!" dediler Annem daha sonra ogrendi yani Babam da hemen ablami istedi telefona; onunla ne konustugunu bilmiyorum; ama ablamin yerinde olmak istedigimi animsiyorum; gozleri piril pirildi cunku o gunun aksami soframiz kalabalikti
Benimle de konusmuslardi; ama benim ilk reglimle kimse ilgilenmedi ben bilincliydim zaten bu konuda annemle birlikteydim evde.. gittim, ona anlattim.. o da beni optu hepsi bu! kimse serefime yemek vermedi diye biraz gocunmustum sadece
ortacag karanliginda, kadinlara yapistirilan "cadi" yaftasinin nedenlerinden biri de buymus, okumustum bir yerlerden.. korkmuslar, bu kadar kanayip da olmeyen canli'dan, bizden!
Old 26-10-2008, 03:37   #28
AvTürk

 
Varsayılan

regl değil, regl partisi ayıptır. en azından Türk toplumunda ayıptır.
Old 26-10-2008, 09:56   #29
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Dün akşam yabancı bir meslektaşımızı misafirim ettim, bir dönem Hollanda'da yaşamış. Bu regl partisinden bahsettim kendisine. O da bu tür bir partinin Hollanda'da sıradan olduğunu söyledi.

Bir evde regl olan kız çocuğu için eve bayrak asılırmış, altına da iç çamaşırı konulurmuş. Annesi ile birlikte yoldan geçerken bir cama yapıştırılmış bayrağı ve iç çamaşırını görünce dayanamayıp sormuşlar, eve bir içki içmeye davet edilince bunun bir regl kutlaması olduğunu ve o ülkede bu tür kutlamaların sık yapıldığını öğrenmişler.

Demek ki bazı yerlerde bu kutlamalar hiç de ayıp değil. ( Ben Hollandalıların yalancısıyım )

Saygılar.
Old 26-10-2008, 12:29   #30
Atahun

 
Varsayılan

Köyün birinde bir gün ;
Ey ahali! "Kadiroğulların Necati dün itibariyle antropoza girmiştir. Bu gün köy kahvesinde bir kutlama yapılacak olup, tüm çaylar şirketten..." veya; "Dursungiller' in Emine menopoza girmiştir. Bu gün Emine' lerin evinde baklava açılacaktır." şeklinde bir duyuru yapılmış olsaydı, bu haberin "haber" niteliği olur muydu?

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tuvalette uyuşturucu partisi! Av.Engin Özoğul Hukuk Haberleri 8 08-01-2007 17:18
'Tatlı kızlar partisi' Polise Takıldı Av.Suat Ergin Hukuk Haberleri 0 22-12-2006 16:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08644509 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.