|
|
|
12-04-2007, 20:21
|
#61 |
|
|
Gerçekten o arkadaşınıza hayran kalmalı.
Topluluk içinde kötü espri yapma cesaretini geçtim, zaten tanımadığınız bir kıza espri yapmak oldukça güç bir olaydır.. Bir de çekingenseniz.Maazallah... Helal olsun diyelim =) |
|
13-04-2007, 08:36
|
#62 |
|
|
Rumuz: Umutsuz Meyve
Yaş: 20,5 Yer: Lololistan Dear Kuzin abla, Abla, biliyorsun sen bizim tek ablamızssın. Senden başka ne yazıkki ablamız yok. Belki de iyiki de yok abla. Şimdi Kuzin ablacım, ben çok zor durumdayım. Zor durumda olmasam sana yazarmıydım hiç. Biliyorsun yazmazdım. Sen de herşeyi biliyorsun ya Kuzin abla. Merak ettiğim nasıl biliyorsun bütün bunları. Üç harflilerle bir durum yok dimi Kuzin abla. Neyse Kuzin ablacım bi türlü sorunuma gelemedim. Gel artık mı diyorsun. Diyorsan hemen geliyorum ablacım. Sen yeterki üzülme abla. Seni üzen beni üzer abla. Beni üzen abimi üzer. Abimi üzen babayı üzer. Babayı üzen büyükbabayı üzer. Büyükbaba üzülürse kötü olur ablacım. O yüzden sen hiç merak etme ve üzülme. Ben hemen konuya giricem. Zaten biliyorsun ben lafı hiç uzatmam hemen konuya girerim. Fakat ablacım ben bu konulara hemen girmekle birlikte özellikle burnumu soktuktan sonra çıkamıyorum sanırım burnumu konular çok seviyor. Sence de öylemi ablacım. Ablacım sana ablacım diyerek biraz samimeyet gösteriyorum diye kızmıyorsun dimi. Ben sana daha önce de mektup yazdığım için artık arkadaş sayılırız. Hatta arkadaş ne kelime abla kardeş olduk dimi. Neyse ablacım benim sornum şu: Benim bir sevdiğim var. Hah bildin evet dünyanın en önemli sorunu bu. Aşk sorunu. Kuzin ablacım biliyorsun bu sorunu bu güne kadar çözen olmadı ama eminim sen çözersin. Senin matematiğin kaçtı okuldayken abla. Bu sorunu çözmek için matematik bilmek gerek dimi abla. Ablacım toparlayacak olursam. Ben aşkıma kendimi ifade etmekte çok güçlük çekiyorum. Bunu en iyi şiirli ifade edebiliceğimi söylediler. Ben de bunun üzerine şöyle bir şiir buldum. Dinle bak güzel mi ablacım. şiir: Aşkım, sensiz ben bir meyveyim Meyveden de öte sebzeyim, Kelek karpuz gibiyim Renksizim, sararmışım solgunum Aşkım sen gelde solmaktan kurtuluyum. Nasıl kuzin abla acaba bu şiirimi sms ile göndersem sevdiğimle aramız düzelir mi? Kuzin abla, kestane kebap acele cevap  |
|
13-04-2007, 11:25
|
#63 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Can Kardeşim Turan, _Ani çıldırış_ Bu da ne demek yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaavvvvvvvvv???  Neyse okumamış oluyorum...Çok tereddütlüysen, orajaniline git kardeşim,atalarımız ne demiş: Taklitlerinden sakının..Allah Allah yaaaaaaaaa..  Neyyyse.İşimize dönelim.._Ani sukunet  .._ Turan Kardeşim, elbette kardeşiz efendim, ne demek; bütün dünya kardeş değil mi? Elalem bir yüzükten kardeş oluyor da, bizim o kadar hukukumuz varken olmaz mıyız?Evet, sevgili muzdaribim; aşkın derin bir mevzu olması hasebiyle, arada boy vermek lazım gelir. Yazdıklarınız ve şiir anlayışınızından anladığım kadarıyla kabzımalsınız. Eh, posokolojik manada buna algıda seçicilik denir efendim, naçizane ama sonsuz bilgilerimi sizinle paylaşmaktan zevk duyarım  Ayrıca Matamatik konusunda iyi tahmin, söylemesi ayıp 100 aldığım zamanlar az olmaz idi. Ama hayat işte, günün birinde, daha 9 yaşımda bir kabzımala aşık oldum, kaçtık gittik onla, 10 yaşımdayken 5 çocuk anası oldum  , yok  ,yok  ,yok herkese  ... ... eğitim meğitim Hak getire sonrasında, ancak işte böyle senin gibi insanları kandır..ay aman , pardon , iyileştirmekle bir yol çizdim kendime..Bakınız güzel kardeşim, ben size hemen bir şiir önereceğim, bunu kullanınız. Neyse ki, fevkaledenin fevkinde mütevazıyımdır  , o mükemmmel dörtlüklerimi size hediye edeceğim. _Ani çıldırış_ Başka abla bunu yapar mı yaaaaavvv.Gördüm seni, oldum divane E ben de yürürüm yane yane Oooo yeee... Meseneye bir gel hele Titreşim yolladım almadın mı? Maillerine bakmıyor, Hiç mesaj atmıyorsun Seni görmem imkansız Şu Webcam de olmaasaa.. Şimdiden rica eder, aşk hayatında başarılar dilerim... NOT: Yeni Kuzin Bacı tarifesine göre ilk mektup ücretsizdir.Sonraki her mektup 2500 dakikalıkçık konuşma ücretinde olacaktır.. |
|
13-04-2007, 12:39
|
#64 |
|
|
Mütekait paşama şiirli terapi iyi gelmiştir umarım.
Biraz da musiki olsaydı "tam süper olacaktı". 2500 dakikalıkcıkı olmayan Potansiyel hasta |
|
13-04-2007, 12:45
|
#65 |
|
|
siz olmazsız yaa
|
|
13-04-2007, 15:49
|
#66 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Bu cümleyi biri bana açaklarsa çok mutlu olacağımı itiraf ediyorum. (Antiparantez;THS. itiraf.comdan geliyorum ağız alışkanlığı nedeniyle cümlemin sonunu itiraf ediyorumla bitirdim) |
|
13-04-2007, 15:53
|
#67 |
|
|
Paşaların aşılı oldukları, hasta olamayacakları, ancak hasta edebilecekleri konusunu kısa ve öz olarak ifade ediyor zannımca....
|
|
13-04-2007, 16:05
|
#68 |
|
|
Turhan paşam fehminizdeki yüksekliğe hayranlığımı ifade etmekle bahtiyarım.
|
|
13-04-2007, 16:11
|
#69 | |||||||||||||||||||||||
|
|
bu cümleye koptum ya... şiir anlayışından anladığım kadarıyla kabzımalsızınız hah hah ha.. harika tesbit.. ) |
|
14-04-2007, 16:14
|
#70 |
|
|
Ahmet Turan Alkan'ın Altıncı Şehir Sivas kitabından alıntıdır.
Yer: açık hava sineması Sinema localı. Üst locada gençler oturuyor ön aşağıda eşraftan yaşlılar. Çocuklar sigaraları içip izmaritleri aşağı fırlatıyorlar. Kiminin üstüne kimini şapkasına gelince şikayet ediyorlar. Bunun üzerine görevlice anons yapılıyor. Anons şöyle; "Ulan sayın seyirciler! Sigaraları içip, izmaritlerini aşağı atıyorsunuz. izmaritler önde oturan tengürşenkli beyefendilerin tengürşenklerine düşüp yakıyor. Eşşekliğin lüzumu yoktur. Teşekkür ederiz." Not: Tengürşenk= fötr şapka. |
|
14-04-2007, 16:16
|
#71 |
|
|
Biri küçük bir firmanın otobüsüne biniyor.
Otobüs hareket ettikten kısa süre sonra şoför mikrofonu eline alıyor ve şunları söylüyor: "Hostes bacımız iki gündür uyumuyor. Muavin de amcasının cenazesinden geldi. Bugünlük su filan içmeyin. Elleşmeyin gariplere." ......... Emirdağ Savcısı arkadaşım, İstanbul'daki bir şirketten bir bilgisayar parçası sipariş etmiş ve hanım görevliye gönderilecek adresi söylemiş. Bir kaç saat sonra başka bir görevli arkadaşımı aramış; -S...Bey, kusura bakmayın, bize bir adres vermişsiniz ama biraz garip geldi, izninizle teyit edebilir miyiz?Verdiğiniz adresi okuyorum: S... K..., EMİRDAĞ FALCISI, Afyon... Arkadaşım şöyle cevap vermiş;...kısmen yanlış olmuş düzeltiyorum beyfendi: Emirdağ CUMHURİYET FALCISI... ............. Yolcunun kafası belli ki karışık, "şöför bey,mükemmel (müsait demek istiyor herhal) bir yerde inebilir miyim?",dolmuşcu, sağa çekiyor,"Buyrun, size layık değil ama..." ............. Yine inecek yolcu ama bu kez dil sürçmesi, "şöför bey, müsait bir yerde iner misiniz?", şöförün yanıtı kısa, "niye ?sen mi kullanacan ............. Otobüs durağa yanaşıyor, yolcunun belli ki acelesi var,"Kaptan! Orta kapıyı rica edebilir miyim?", şöför olaya hakim, "Buyur götür, senden kıymetli mi?"... ............. Bayanın biri, marketin reyonunda çalışanlara aldırmadan, bütün meyvelerden tek tek alarak tadıyor.. Görevli en sonunda dayanamıyor,kadının yanına yaklaşıp, "Abla, karpuz da keselim mi?"... ............ Mersin'deki yol kenarında levha: "MEZARLIKTA PİKNİK YAPMAK YASAKTIR..." ............ Turistik bir lokantanın menüsünde yemek isimlerimizin ingilizce karşılıkları da yazıyor; İskender Kebap; Alexander Cebap, gibi... Ancak Mantı nın karşısında Logi yazılmış. Soruluyor; mekan sahibinin cevabı şu; Abi, Mantının ingilizcesini bulamadık, onun yerine MANTIK, kelimesinin karşılığı olan "LOGİC" i aldık, biz de sonundaki "c" yi çıkarıp yazdık. Yani 40 yıllık Mantı, olmuş Logi... |
|
14-04-2007, 19:49
|
#72 | |||||||||||||||||||
|
|
Tam bir Karadeniz önermesi gibi olmuş. Rahmetli Aristo iyi ki yaşamıyor. Ya yaşayıp da biberiye yemeyin deseydi.  |
|
14-04-2007, 20:22
|
#73 | |||||||||||||||||||
|
|
'Cami avlusunda balik tutmak yasaktir' tabelasi da beni her zaman guldurmustur.. .......... Yillar once, sinemanin Tarsus'a yeni geldigi donemler(annem anlatiyor, onlarin cocukluk-genclik zamani yani 70'ler falan sanirim). Iste butun ahali, mahalleli falan film izlemeye gidiyorlar. Hayatinda ilk defa sinemaya gidenler de cok. Derken filmde gok gurultulu, bardaktan bosalircasina acayip bir yagmur basliyor. Onde oturan teyzelerden birinin sesi duyuluyor salonda: -Ayseee, kiz goruyon mu bak, ben sana dediydim yagmur yagarsa napariz diye! Gitti guzelim camasirlarrrr!!! Sonra filmin sonlarina yaklasilir, filmin kahramani ölür. Ayni teyze yine meydana cikar. Ayaga kalkar, arkasina doner: -Cumleten basiniz sagolsun dostlar! diye 'cumleten' el isareti yaparak salona seslenir.  |
|
15-04-2007, 23:26
|
#74 |
|
|
Bir müvekkil mail adresimi soruyor.. Cevaplıyorum, tam anlamıyor; kodluyorum diyerek Giresun, Uşak, Lüleburgaz..diye devam ediyorum..Derken "Avukat Hanım, biraz yavaş söyleyin ya, çok uzun, yetişemiyorum?!"
..._Nasıl yani?_ Bendeki cevap hazır tabi: Sadece baş harflerini yazacaktınız A...Bey..Dumurlarımla... |
|
16-04-2007, 12:04
|
#75 | |||||||||||||||||||||||
|
|
dumur oldum gerçektenn!!! |
|
16-04-2007, 13:20
|
#76 |
|
|
Kendisine mahkeme kağıdı
 gelen cahil bir hemşehrimin biraz daha mürekkep yalamış akrabası arıyor:CH :Cahil Hemşehri CHMYA :Cahil Hemşehrinin Mürekkep Yalamış Akrabası AMKÇZB :Akli Melekelerini Korumaya Çalışan Zavallı Ben Mahkeme Kağıdı :Tebligat Zarfı. ((CHMYA: .... biliyor musun CH'ye mahkeme kağıdı gelmiş. Dilekçe ile başvurdum bu kağıdın ne olduğunu, n'olup-bittiğini öğrenmek için bilgi istedim. Beni kaale almadılar, cevap veren olmadı. AMKÇZB:Höng! CH'nin uzunca zamandır eşinden ayrı, 2 çocuğuyla memlekkette yaşadığını, eşinin (dizi filmlerini aratmayacak türde) kendine pek maceralı başka hayatlar kurduğunu bilen ve dolayısıyla durumu üç aşağı beş yukarı tahmin eden -evet zavallı- ben. AMKÇZB:Şimdi aşama aşama gidelim istersen. Mahkeme kağıdı, CH'ye geldi değil mi? CHMYA:Evet. AMKÇZB:Sen CH'nin nesi oluyordun? CHMYA:CH, benim halamın torunu. AMKÇZB İç Ses:Vekalet için yeterli! AMKÇZB:Mahkeme kağıdının üzerinde ne yazıyor? CHMYA:X Asliye Hukuk Mahkemesi. AMKÇZB İç Ses: Asliye Hukuk olduğuna göre acaba boşanma davası değil mi ki? AMKÇZB:İçinde bir boşanma dilekçesi veya dava dilekçesi var mı? CHMYA:Yok üstünde 2006/... E. yazıyor. Çeşitli sorular sorulur ancak verilen cevaplardan ne olduğunu anlamaya imkan yok! AMKÇZB İç Ses:Acaba başkaca bir olay mı???? Neyse buradan yol almak mümkün değil, başvuru kısmına geçip, enerji toparlayayım. Sonra buraya dönerim. AMKÇZB:Sen cevap dilekçesi mi yazdın? Yazdığın dilekçede neler dedin? CH adıyla mı yazdın? CHMYA:Yok ben kendi adımla yazdım. AMKÇZB:Höng! Peki ne dedin??? CHMYA:Bize böyle bir kağıt geldi. Başkaca hiç bir şey bilmiyoruz (anlatırken pek haklı, pek mağdur tavır) mahkeme ne aşamadadır bize bilgi verilmesini istedim. AMKÇZB:Peki bunu nerden gönderdin? (Akıldan geçen ihtimaller; muhabere, adi posta) CHMYA:İnternetten. AMKÇZB:Höng, höng, höng! Nasıl yani! İnternetten mi gönderdin! İnternet ve bilgi verilmesi kelimeleri bir araya gelince; kafada ampül de yanar. AMKÇZB İç Ses:Bu kesinkes mahkemeye de göndermedi: Bilgi Edinme Kanunu'na binaen.... Dur bi sorayım! AMKÇZB:Sen o dilekçeni nereye gönderdin, X Asliye Hukuk Mahkemesi'ne mi? CHMYA:Yoo! Adalet Bakanlığı'na! AMKÇZB:Neeeee! CHMYA:Hıı, Adalet Bakanlığı'na. Beni kaale almadılar. 1 ay oldu cevap veren olmadı. Azimliyim, mahkeme kağıdının neye ilişkin olacağını da çözeceğim! Zira biliyorum ki bir dönem sonra aynı olay için yine aranacağım, meseleyi hemen şimdi ve kökten halletmek lazım. AMKÇZB:Şimdi bu kağıt geldiğinde o zarfın içinden hiç mi bi şey çıkmadı? Hani böyle X Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yazar peşinden davacı, vekili, davalı, konu... diye devam eden bir dilekçe? CHMYA:Hee var öyle bir kağıt. AMKÇZB İç Ses:Ohh şükür! AMKÇZB:Ne yazıyor o kağıtta? CHMYA:Aile Mahkemesi sıfatıyla X Asliye Hukuk Mahkemesi'ne! AMKÇZB İç Ses:Oh duble şükür! AMKÇZB:Konu kısmında ne yazıyor? CHMYA:Boşanma talebi. AMKÇZB İç Ses:10'a kadar say, 10'a kadar say, 10'a kadar say! Dumursuz günler! |
|
16-04-2007, 19:43
|
#77 |
|
|
Yer Ankara, hava çok sıcak.. Arkadan bir teyzemiz bağırıyor,"Söfer bey! Klimayı açar mısınız, hava çok sıcak oldu!"... Pala bıyıklı şöför, dikiz aynasından şöyle bir bakıyor ve.... otomatik kapıyı açıp açıp kapıyor..
|
|
16-04-2007, 20:06
|
#78 |
|
|
Benim niye böyle eğlenceli müvekkilim olmuyor ki... Hepsi donuk adamlar.
|
|
16-04-2007, 20:08
|
#79 | |||||||||||||||||||
|
|
Bu da Arapça imiş. |
|
17-04-2007, 11:22
|
#80 |
|
|
Kesin "Deli Dumrul"dan çalıntı -pardon- intihaldir.
LDK |
|
17-04-2007, 12:13
|
#81 | |||||||||||||||||||
|
|
Tedavisi yok galiba. Bir şekilde sirayet etti mi iflah olunmuyor. |
|
18-04-2007, 17:55
|
#82 |
|
|
Siz siz olun aynı anda bir kaç foruma katılmayın...Dumur edersiniz milleti Vallahi
Geçen gün aynı anda 3 forumu birden takip ediyordum.Son derece ciddi bir forumdaki yine çok ciddi bir insandan yorum beklerken olanlar oldu... Ve yanlışlıkla diğer forumdan bir arkadaşın mizahi yazısına vereceğim cevabı , o ciddi foruma gönderdim.Cevap aynen şöyleydi -Ohaaaa ama artık...... Cevabı editleyip düzeltene kadar sanki 10 yıl geçmişti benim için..Tabii o arada cevabı 15-20 kişi okumuştur herhalde Bu durumda dumura en çok kim uğramıştır acaba?  |
|
18-04-2007, 18:08
|
#83 |
|
|
Şu anda kaç forum açık Sayın gabin21?
Bu mesajın yerinin burası olmadığını görmüyor musunuz! Bunu itiraf.com'a yazacaktınız, alla alla yaa! Veee dumurunuzun bittiğini düşünmüştünüz öyle mi? |
|
18-04-2007, 18:41
|
#84 |
|
|
Allahımmmmmm nerdeyim ben siz kimsiniz
Yine mi yanlış Hem ben bunu 3.foruma göndercektim.Nerden yazdım ki buraya Oh My Gooood |
|
18-04-2007, 18:53
|
#85 |
|
|
Bu mudur, dumurdur! mu?
|
|
18-04-2007, 18:56
|
#86 |
|
|
Dumurdur...
Dumurum ,dumursun,dumurdur...Hepimiz birer dumuruz |
|
19-04-2007, 01:15
|
#87 |
|
|
O zaman;
Dumur, Mudurnu'nun kurumsuz ve umursuz bir durumu mudur? _U'dan başka sesli harf yok mudur?_  |
|
19-04-2007, 07:23
|
#88 | |||||||||||||||||||
|
|
Ha uşağum geliyorum fiilini çekimini yap bakalum. öğrenci: - gelirem, gelirsen, gelir .. ha uşağum oldi mu şimdi bak şöyle olacak da. - geleyruz, geleysuz, geliy |
|
19-04-2007, 09:25
|
#89 |
|
|
Yok onlar fiili yanlış çekimlemişler.Doğrusu şöyle olmalıydı sayın Turan
Geliyem Gelisen Geli Sayın Sezen bu arada Mudurnu dumur durumunda durur...U suz bir dumur,R isz Bir Himmet e benzer bunu da belirtmiş olayım... |
|
19-04-2007, 10:45
|
#90 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Yapılan uzun araştırmalar sonucunda, kartalların neden yüksekten uçtukları konusuna aydınlığa kısmen kavuşturulabilmiştir. Kartalların neden yüksekten uçtuğunu araştıran yazarlar farklı sonuçlara ulaşmış, doktrinde bu konu tartışılmaya devam edegelmiştir. Kimi yazarla göre, Kartallar aslında yüksekten uçmazlar. Yüksekten uçuyormuş gibiyaparlar. Gözleri hep yerdedid. Gözü yerde diğer bir anlatımla toprakta olanı ise teneşir paklar atasözü gereğince kartalların alçaktan uçtuğu hatta süründüğü bile söylenebilir demişlerdir. Bu görüşe karşı çıkan yazarlar, kartalların uçuşunu kıskanan ve kanaryaları yemesini içlerine sindiremeyen kimi kartal düşmanlarının zorlama yorum yaptıklarını, bu yorumları ile kartallara işkence yaptıklarını, işkencenin ise suç olduğunu ve kartallık onurunun bir gün gelip işkenceyi yeneceğini söylemişlerdir. Bazı yazarlar ise, kartalların gerçekten de yüksekten uçtuğunu, kartala yüksekten uçuşun yakıştığını, 1903 yılından beri her uçuşunu hayranlıkla izlediklerini ve izlemeye devam edeceklerini belirtmişlerdir. Bu yazarların temel dayanakları ise görünen köy klavuz istemezdir. Bizim görüşümüz ise orta yoldur. Bizce kartallar bazan yüksek uçar bazan sürünür. Ama kartalların hep yüksekten uçmayı arzuladıklarında tereddüt de bulunmamaktadır şeklindedir. Kartallar yüksek uçar, çünki yüksekten uçarak hava atmayı severler. Temel neden budur. Kartallar alçak uçsa kartal olma vasfını kaybeder mi? sorusu doktrinde çok sert tartışmalara yol açmıştır. Sonuç olarak bizim de katıldığımız görüşe göre; Kartalların yüksekten uçmaması onların kartal olma vasıflarını kaybetmelerine yol açamasa da karzimasınnı çizilmesine yol açar. Hemen peşinden gelen bununla bağlıntılı soruya gelirsek; evet gerçekten de kartalların karizması vardır. Kartalın karizması 1903 ten beri tescilli ve genel kabul görmüş ve tanınmış bir markadır. Hatta bu konuda çıkartılmış bulunan markalar hakkında kanun hükmünde kararnamenin de koruma kapsamı içindedir. kartal konusundaki kısa açıklamam budur. Gerisi dumurdur. |
 |
| Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
| Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |
