İzne Ayrılan Hakim Sorunu

Değerli Hukukçular;

Zaman zaman karşılaştığımız bir sorunla ilgili görüş paylaşımı ve sorunun giderilmesi için çözüm yolları üretebilmek adına önemli bir hususu gündeme getirmek isterim.

Biliyorsunuz, duruşma için gittiğimiz bir dosyanın hakiminin izne ayrılması durumunda yerine bir başka hakimin duruşmaya gireceği bilgisiyle karşılaşıyoruz.

İlgili hakim duruşma gününü verirken -yanılmıyorsam- çoğu zaman o tarihte izne ayrılacağını bilmektedir.

Başka dosyalarımızın duruşmalarına mazeret sunup tercih ettiğimiz dosyanın hakiminin izne ayrılmasıyla, yerine bakacak olan hakim -malumunuz- duruşma günü verilmesi dışında bir ara karar oluşturmamakta, nihai karar aşamasına gelmiş dosyaya yeni duruşma günü verilmesiyle de emek ve zaman kaybı ortaya çıkmaktadır.

Şahsen dün, karar aşamasındaki bir dosyamda bu durumla karşılaştım ve hakim izne ayrıldığı için davanın sona ermediğini müvekkilime izah etmekte güçlük yaşadım.

Daha önce benzer durumlarla karşılaştığımda (ciddi bir duruşma yoğunluğum olmamasına rağmen ortalama 2 ayda bir karşılaşıyorum) müvekkillerin bunu anlayabilmesinin kolay olmadığını görmenin yanında, bizden kaynaklanmayan bu sorunun güven duygusunun zedelenmesi gibi bir olumsuzluğa da yol açtığını farkettim.

Duruşma takibi yapıp da anılan sorunu yaşamayan bir avukatın olduğunu hiç sanmıyorum. Baroya bu konuyla ilgili yazmış olduğum

Alıntı: Zaman zaman bir duruşmaya girmek üzere adliyeye gittiğimizde ilgili hakimin izne ayrıldığı bilgisiyle karşı karşıya kalıp mazeret sunup geri dönmek durumunda kalıyoruz. Baromuz tarafından izne ayrılmış hakimlerle ilgili avukatlara cep telefonu mesajı vb. yollarla bilgilendirmede bulunulması hususunda ne düşündüğünüzü, bu tip bir çalışmanın uygulanabilirliği hakkında fikirlerinizi öğrenmek isterim.

içeriğindeki yazıma

Alıntı: SAYIN AV. ENGİN EKİCİ İlgi: 29.05.2014 tarihli e- mailiniz. İzinli olan hakimin yerine geçici olarak bir başka hakimin görev yapacağı düşünülerek ilgili mercilerce bu yöndeki istemler kabul görmemektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla. Av. Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL İstanbul Barosu Başkanı

yanıtı verilmiştir.

Görüldüğü üzere izne ayrılan hakimin yerine görevlendirilen bir hakimin bulunması, Adalet Bakanlığı'nca sorunun çözümü olarak yeterli görünmekte ancak yukarıda izah ettiğim gibi izne ayrılan hakimin yerine görevlendirilen hakim tarafından dosyanın esasına ilişkin hiçbir işlem yapılmamaktadır.

Değerli Meslektaşımız Sayın Suat ERGİN, soruna pratik bir çözüm bulmuş gibi görünüyor: Duruşma sonunda yeni duruşma günü verildiği sırada hakimin o gün izinli olup olmadığını soruyor ve aldığı yanıta göre hareket ediyor.

Örneğin; adli tatile yakın günlerde bir güne verilmiş olan bir duruşma gününde hakim izinliyse ve bizim bundan haberimiz yoksa, duruşma günü gittiğimizde yeni duruşma günü en erken kasım ayı içinde oluyor. Ancak önceden müdahale edilirse adli tatilin hemen sonrasına duruşma günü alma imkanını avukat bizzat sağlamış oluyor ki bu ciddi bir zaman kaybını önlemektedir.

Ancak bu şekilde pratik müdahalelerle inisiyatif alan meslektaşımız açısından sorun kısmen çözüme kavuşmakla birlikte, her daim verilen duruşma gününde hakimlere izinli olup olmadıklarının sorulmasındansa Adalet Bakanlığı'nın izne ayrılan hakimle ilgili bilgiyi barolara verip, baroların da sms yoluyla avukata bildirimde bulunarak ilgili hakimin izinli olduğu, dolayısıyla adliyeye gitmeksizin mazeret sunma imkanının sağlanması sizce nasıl bir çözümdür?

Bu konuda adım atılmasında yarar görüyor musunuz?

Yoksa beyhude bir konuyla mı iştigal etmekteyim?

Not: Konuya ilişkin ankete katılımınızı rica ederim.

Saygılarımla..

Sayın Av.Suat ERGİN'in " Adli Tatil 3 Aya Çıkarılsın!!!" başlığıyla açtığı konuyu da incelemekte yarar olduğunu düşünüyorum.

bknz:http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=4277

Sayın Ekici,

Zahmet edip, kanayan bir yaraya parmak basmışsınız. Kimsenin yorum yapmamasına ise çok şaşırdım. O halde ya meslektaşlarımızın böyle bir sorunu yok. Ya da, konunun başlığı çekici gelmemiştir.

Bence "anket" yerine dilekçe formatında bir konu olsaydı(daha sonra ilgili mercilere gönderilirdi). Anket yerine "İmzalıyorum" şeklinde bir seçenek konulsaydı, daha iyi olurdu.

Yine bu konuyu okuyanlara 9 yıl önce açmış olduğum aşağıdaki konuyu da okumalarını öneririm. 9 yılda değişen bir şey olmadığını da görmüş olurlar.

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=4277&page=2

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Sayın Ekici, Zahmet edip, kanayan bir yaraya parmak basmışsınız. Kimsenin yorum yapmamasına ise çok şaşırdım. O halde ya meslektaşlarımızın böyle bir sorunu yok. Ya da, konunun başlığı çekici gelmemiştir. Bence "anket" yerine dilekçe formatında bir konu olsaydı(daha sonra ilgili mercilere gönderilirdi). Anket yerine "İmzalıyorum" şeklinde bir seçenek konulsaydı, daha iyi olurdu. Yine bu konuyu okuyanlara 9 yıl önce açmış olduğum aşağıdaki konuyu da okumalarını öneririm. 9 yılda değişen bir şey olmadığını da görmüş olurlar. http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=4277&page=2

Değerli Üstadım;

Öncelikle bu konunun tartışılması ve ne kadar dikkate alındığının, meslektaşlarımızın konunun takipçisi olup olmayacaklarının belirlenmesini amaçlamıştım ancak değindiğiniz gibi bir seçenek de değerlendirilebilir.

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Değerli Üstadım; Öncelikle bu konunun tartışılması ve ne kadar dikkate alındığının, meslektaşlarımızın konunun takipçisi olup olmayacaklarının belirlenmesini amaçlamıştım ancak değindiğiniz gibi bir seçenek de değerlendirilebilir.

Eyvallah. Aslında ben konuyu 9 yıl önce açtığımda, hakim ve savcıların izin tarihi adli tatile çok yakın tarihlerde belli oluyordu. Ancak sanırım 2-3 yıldır, her yılın ocak-şubat ayında, adli tatilde nöbetçi olacak hakim ve savcılar belli olmakta...O nedenle sizin açtığınız bu konu daha da önem kazanmakta...

Hakimin verdiği duruşma gününde izinli olması, bu önceden kestirilemeyen bir sebepse yorum dışı tutuyorum, çok sinir bozucu bir durum. Bu, size randevu veren arkadaşınızın gelemeyeceği halde bunu size haber de vermeden randevu gün ve saatinde orda olmamasına benziyor.

Ayrıca gereksiz uzayan süreç açıkça adil yargılanmaya da aykırı. Malum geç gelen adalet...

Çözümü çok basit, anketteki şıklarda var olduğu gibi.

Hatta ben bir adım daha ileri gidiyorum, yasal düzenleme getirilmesi ve hakimlerin izinlerini kullanacakları tarihlere duruşma koymamaları hususunun kanun/yönetmelik vb, hangisi uygun ise onunla düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Vatandaş ve avukatın hiç işi yokmuş gibi takınılan bu tavır gerçekten rencide edici.

Bence mahkemelerdeki duruşmalar kaldırılmalı ve her bir mahkeme üç hakimden oluşan bir heyetle çalışmalıdır. Bir hakim izinli olsa da dosya yürür.
Duruşmalar da idare mahkemelerindeki gibi talep yahut gerçekten gerekli olması halinde yapılmalıdır.

Girdiğimiz duruşmaların %90 u faydasız. Bir müzekkerenin tekidi için duruşmaya ne gerek var.

6100 sayılı HMK yürürlüğe girdiğinde umutlanmıştım. Duruşma olana kadar tüm dosya eksikleri tamamlanır vs diye ama uygulamada değişen bir şey olmadı.

Sorun sadece izinle de ilgili değil, geçen bir dosyada eksik kalmadığından karar duruşması olduğunu sanmıştım. Zira hakim öncesinde de duruşmayı 3 ay öteye atmıştı. Dosyaya yeni evrak da girmemişti. Ancak hakim dosyayı karıştırarak sonunda incelemeye alınmasına dedi ve bir üç ay daha dosyayı erteledi. Belli ki dosya incelenmemiş

Konuşulduğunda iş yoğunluğu vs mazeret gösterilir mahkemelerde, ancak 08:30 a duruşma veren hakimin 09:00 da adliyeye girdiğini çok gördüm. Mesai 12-13:00 arasıdır. Bakarsın saat 13:30 ama elinde evrakla beklersin. İl dışından duruşmaya gelmiş olman, başka işlerinin de olması doğal olarak kimsenin umrunda değildir.

Ben, ülkemizdeki hukukun, mahkemelerin işleyişinden, durumundan dolayı meslekten soğudum. Bir seneden fazladır yabancı dil kursu alıyorum. Hedefim buradan gitmek

İngiltere ile ilgili eski bir makale okumuştum, diğer ülkelere göre buradaki hakimlerin sayısı azmış ama davalarda daha pratik ve hızlı sonuçlar alıyorlarmış. Avukatlık mesleği ise bizdeki gibi tek düze değil, solicitor, barrister vs. diye ayrılıyor. Bizde tüm avukatlar aynı kefede, pratisyen bir avukatın eline de neşter verilebiliyor, cerraha da bir pratisyen avukata verilen ücret reva görülebiliyor. Hakimleri saymıyorum bile, okulu bitir, sınavı kazan (referansla!!!), iki yıl donanımsız bir stajdan sonra hüküm mercii ol, karşındaki 70 yaşındaki avukatı oturduğu zaman uyarıp ayağa kaldır.

Ben, şahsen Türkiye den umudu kestim. 10 yıllık meslek hayatımda işleyişin ilerlemediğini hatta gerilediğine çokça şahit oldum.

Neyse, duruşmalar, gerçekten kanayan bir yara olduğu için dert söyletti, laf lafı açtı.

Kusuruma bakmayınız.

Bugün İstanbul Barosu'ndan gönderilen kısa mesajda, bugün itibariyle Anadolu Adliyesi'nde izne ayrılan hakimlerin listesinin bulunduğu bilgisi verilmiş.

www.istanbulbarosu.org.tr 'ye baktığımda, bugün duruşması olup izne ayrılan/henüz görevine başlamamış hakimler ve yerlerine dosyaya bakmakla görevlendirilen hakimlerin listesinin yayınlandığını ve her gün güncelleneceği bilgisinin verildiğini gördüm.

Anadolu Adliyesi iş yoğunluğumun olduğu bir adliye olmamakla birlikte bu hizmetin diğer adliyeleri de kapsar şekilde genişletileceği kanaatiyle olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebileceği düşüncesindeyim.

Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Bugün İstanbul Barosu'ndan gönderilen kısa mesajda, bugün itibariyle Anadolu Adliyesi'nde izne ayrılan hakimlerin listesinin bulunduğu bilgisi verilmiş. www.istanbulbarosu.org.tr 'ye baktığımda, bugün duruşması olup izne ayrılan/henüz görevine başlamamış hakimler ve yerlerine dosyaya bakmakla görevlendirilen hakimlerin listesinin yayınlandığını ve her gün güncelleneceği bilgisinin verildiğini gördüm. Anadolu Adliyesi iş yoğunluğumun olduğu bir adliye olmamakla birlikte bu hizmetin diğer adliyeleri de kapsar şekilde genişletileceği kanaatiyle olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebileceği düşüncesindeyim. Saygılarımla..

Ben de 5 yıl önce aşağıdaki linkte sormuşum:

Alıntı: 2- Mazeretli sayılacak hakimlerin mazeretli oldukları günler, en azından 1 gün öncesinden cep telefonumuza bilgi olarak gelebilir mi? Hadi o olmadı diyelim. Baronun sitesinde 1 gün önceden yayınlanamaz mı? Yani duruşma günü taniyonu, şekeri fırlayan hakimler için değil belki ama diğer bir çok rahatsızlıkta, 1 gün önceden haber verilebilir. Böylece biz başka işlerimizi yapabiliriz. Boşuna emek ve masraf harcamayız. Sesimi duyan olacak mı?

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...510#post703510

Kısmen duyan olmuş demek ki.

http://www.istanbulbarosu.org.tr/hak...LU17032015.pdf

Yerinde olmayan memurdan ötürü dosyalarda işlem yapamamaktan, izinli olan hakim sorununu çokta önemsemiyorum. Bir devlette herhangi bir işin olabilmesi tek bir kutsal şahsın varlığına borçlu ise konuşmanın pek bir anlamı kalmıyor. Yargıtay'a git aynı, kaymakamlığa git aynı, ssk'ya git aynı, adliye ise "şahsa bağlılık" ilkesinin katmerli tecelli kurumu. Yazık bu ülkenin insanlarına

Hakim Yardımcısı kavramı uygulamaya geçirilmiş olsa, mahkeme hakiminin izinli olmasından doğan sorunlar asgariye indirilmiş olurdu. Bir de bu tarafından bsakmak lazım.