Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

muvazaalı icra takibinin iptali davasında görev

Yanıt
Old 18-07-2011, 13:47   #1
a.lawyer

 
Varsayılan muvazaalı icra takibinin iptali davasında görev

Borçlumuz aleyhine, alacağımızın önüne geçmek amacı ile başka bir icra Müd.de icra takibi başlatılmıştır. Başlatılan icra takibinin muvazaalı olması nedeni ile iptali talep edilecek olup görevli Mahkeme neresidir?
Old 18-07-2011, 15:30   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan a.lawyer
Borçlumuz aleyhine, alacağımızın önüne geçmek amacı ile başka bir icra Müd.de icra takibi başlatılmıştır. Başlatılan icra takibinin muvazaalı olması nedeni ile iptali talep edilecek olup görevli Mahkeme neresidir?

Sayın meslektaşım,

Para sınırına göre dava sulh veya asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır. (Yetki olarak da genel yetki kuralını dikkate alınız kanımca, icra takibinin açıldığı yeri değil..)

Yardımcı olacağına inandığım Yargıtay kararlarından pasajları da aktarıyorum.

Kolay gelsin, saygılar.

Alıntı:

Yargıtay 4.HD. 8.11.2007 tarihli 2006/12753 E. 2007/13696 K. sayılı kararı:
Dava, muvazaa nedeniyle icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, (…. davacının icra takibinde taraf olmaması nedeni ile böyle bir dava açma yetki ve sıfatının da bulunmadığı ayrıca hukuki bir menfaatinin de olmadığı...) belirtilerek "davanın reddine" karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
KARAR: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalıdır. Bu yön, mahkemenin de kabulündedir. Kural olarak, hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, muvazaalı işlemin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü tarafların muvazaalı işlemi; üçüncü kişiler yönünden haksız eylem niteliğindedir. Şu durumda, davacının taraf sıfatı bulunmakta olup, işin esasının incelenmesi gerekir. Ancak üçüncü kişinin zarar gördüğünün benimsenebilmesi için, onun muvazaalı muamelede bulunandan bir alacağının olması ve bu alacağının ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir.
Olayların yukarıda anlatılan gelişim biçimi ve icra dosyasındaki gelişmeler gözetildiğinde; davalılar arasındaki icra takibi işlemlerinin muvazaalı olduğu, davacının iddiasını ispat ettiği anlaşılmaktadır. Şu durumda mahkemece, muvazaanın varlığı kabul edilmek suretiyle, "icra takibinin iptali" yönünde hüküm kurmak gerekirken, tüm dosya verileri tartışılmadan yanılgılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.”

“ Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında kural olarak ispat yükü davalı alacaklıdadır. Ancak, muvazaanın üçüncü kişilerden mal kaçırmak amacıyla yapıldığı ileri sürülmelidir(Yargıtay 19. HD. 14.2.2008 tarih 2007/8423 E. 2008/1232 K. sayılı kararı)
“Sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan protokol ve makbuz, alacağın varlığının kanıtı olarak kabul edilemez. Tanık dinlenmesine davacı muvafakat etmediğinden mahkemece tanık beyanlarına göre davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”(Yargıtay 19. HD. 24.1.2002 tarih 2001/7183 E. 2002/486 K. sayılı kararı)

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2.10.2002 tarih 2002/6-618 E. ve 2002/659 K. sayılı kararı: “ Üçüncü kişiler muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Esasen, üçüncü kişiye tarafı olmadığı bir sözleşmedeki muvazaa olgusunun yazılı delil ile kanıtlama yükümü getirilmesine hukuken olanak da yoktur”

Old 19-07-2011, 13:19   #3
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Sayın meslektaşım,

Para sınırına göre dava sulh veya asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır. (Yetki olarak da genel yetki kuralını dikkate alınız kanımca, icra takibinin açıldığı yeri değil..)

Yardımcı olacağına inandığım Yargıtay kararlarından pasajları da aktarıyorum.

Kolay gelsin, saygılar.



Öncelikle Sayın Güntay'a eklediği kararlar için açık teşekkürler.

Yargıtay 4. ve 19. Hukuk Daireleri'nin bu kararları bana biraz "körlerin fili tarifini" hatırlattı. Herkes tuttuğu, dokunduğu yeri dikkate alarak tanımlıyor.

"Sıra cetveli" ile ilgili kararları inceleyen 19. Hukuk D. konuyu "sıra cetvelinde muvazaa", "tazminat davalarını" inceleyen 4. Hukuk D. "muvazaa esasen bir haksız fiildir" yorumu ile incelemiş.

Gelelim, kişisel yorumumuza...

Alacağın tahsilini imkansız kılmak adına yapılmış muvazaalı bir takibe karşı girişilmesi gereken hukuki işlem (tabii ki, diğer şartları da varsa) tasarrufun iptali davasıdır.

İptal davalarındaki "tasarruf" kavramı içinde çoğunlukla sanıldığının aksine sadece tasarruf işlemleri (örneğin satış - bağışlama) değil hukuki niteliği itibariyle bir tasarruf işlemi sayılan haciz de girer.

Yapılacak iş, (diğer şartlar varsa - kesinleşmiş bir takip, geçici ya da kesin aciz vesikası - süreler vs.) tasarrufun iptali davası açmaktır.

Faydalı olması dileğiyle...
Old 19-07-2011, 13:45   #4
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Bir dilekçemizden yapacağımız alıntılar:


“malvarlığındaki hakları sadece sona erdiren işlemlerden ibaret değildir;onları değiştiren veya kayıtlayan işlemler de tasarruf işlemi mahiyetindedirler”

(TEKİNAY S.Sulhi - Borçlar Hukuku 7. Baskı s.46 vd.)


“Borçlunun taşınmazlarını haczettirmesi biçimindeki tasarrufi işlem de, davanın diğer koşulları var ise iptal davasına konu olabilir ve yine koşullar gerçekleşirse bu tasarruf iptal edilebilir.”

(AKŞENER H. Sırrı - Tasarrufun İptali Davaları s.118)



muvazaalı borç ikrarına ve takibe dayalı iddia ile ilgili olarak İİK’nun 277 ve müteakip maddelerine dayalı iptal davası açılabilir.”

(İİD 09.06.1966 t. E:8057 K: 8007 – 15 HD 24.10.1994 t. E:3652 K:6122 – 15 HD 05.04.1994 t. E:1516 K:2040 UYAR Talih İcra ve İflas Kanunu s.7998 vd. – 7921 – 8098 )


Faydalı olması dileğiyle...
Old 19-07-2011, 13:55   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Bir dilekçemizden yapacağımız alıntılar:


“malvarlığındaki hakları sadece sona erdiren işlemlerden ibaret değildir;onlarıdeğiştiren veya kayıtlayan işlemler de tasarruf işlemi mahiyetindedirler”[/font]

(TEKİNAY S.Sulhi - Borçlar Hukuku 7. Baskı s.46 vd.)


“Borçlunun taşınmazlarını haczettirmesi biçimindeki tasarrufi işlem de, davanın diğer koşulları var ise iptal davasına konu olabilir ve yine koşullar gerçekleşirse bu tasarruf iptal edilebilir.”

(AKŞENER H. Sırrı - Tasarrufun İptali Davaları s.118)



muvazaalı borç ikrarına ve takibe dayalı iddia ile ilgili olarak İİK’nun 277 ve müteakip maddelerine dayalı iptal davası açılabilir.”

(İİD 09.06.1966 t. E:8057 K: 8007 – 15 HD 24.10.1994 t. E:3652 K:6122 – 15 HD 05.04.1994 t. E:1516 K:2040 UYAR Talih İcra ve İflas Kanunu s.7998 vd. – 7921 – 8098 )


Faydalı olması dileğiyle...

İki yol da denenebilir. Birisi muvazaalı "takibin", diğeri "tasarrufun" iptaline ilişkindir.

Öyle olur ki borçlu, kimi zaman takibi de bir kalkan işlevi görmesi için muvazaalı olarak devreye sokabilir. İşte, BK.m.18'e dayanacak takibin iptali halinde, o dosyadan yapılan tüm işlemler de hükümsüz kalacaktır; misal dosyaya yatan para da alacaklıya ödenmeyecektir. Diğer alacaklılara dağıtılacaktır.

Bu nedenle Yargıtay, bu davaları sıra cetveline itiraz davalarına benzetmektedir. Kanımca, elinizin güçlü olduğu davalarda çok etkili bir yol olacaktır.

Saygılarımla.
Old 19-07-2011, 14:04   #6
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
İki yol da denenebilir. Birisi muvazaalı "takibin", diğeri "tasarrufun" iptaline ilişkindir.

Öyle olur ki borçlu, kimi zaman takibi de bir kalkan işlevi görmesi için muvazaalı olarak devreye sokabilir. İşte, BK.m.18'e dayanacak takibin iptali halinde, o dosyadan yapılan tüm işlemler de hükümsüz kalacaktır; misal dosyaya yatan para da alacaklıya ödenmeyecektir. Diğer alacaklılara dağıtılacaktır.

Bu nedenle Yargıtay, bu davaları sıra cetveline itiraz davalarına benzetmektedir. Kanımca, elinizin güçlü olduğu davalarda çok etkili bir yol olacaktır.

Saygılarımla.

Açıkçası, bugüne kadar hiç "muvazaa davası" (BK m.18) açmadım; ama çokça iptal davası (İİK m.277) açtım.

Bu yüzden karşılaştırma yapamayacağım ama, iptal davasının daha derli toplu, daha şekli ve yasada yer alan şartların gerçekleşmesi halinde doğrudan sonuç verici olduğunu düşünüyorum.

"Muvazaa" çok daha geniş bir kavramdır.

Oysa ki, iptal davalarında (örnek olsun diye söylüyorum) tasarrufun belirli derecede yakınlara ya da değerinin altında yapılması durumunda muvazaa (bağışlama) karine yolu ile ispatlanmış oluyor. Davacı sanki daha avantajlı gibi...

Selam ve saygılarımla...
Old 19-07-2011, 16:02   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Açıkçası, bugüne kadar hiç "muvazaa davası" (BK m.18) açmadım; ama çokça iptal davası (İİK m.277) açtım.

Bu yüzden karşılaştırma yapamayacağım ama, iptal davasının daha derli toplu, daha şekli ve yasada yer alan şartların gerçekleşmesi halinde doğrudan sonuç verici olduğunu düşünüyorum.

"Muvazaa" çok daha geniş bir kavramdır.

Oysa ki, iptal davalarında (örnek olsun diye söylüyorum) tasarrufun belirli derecede yakınlara ya da değerinin altında yapılması durumunda muvazaa (bağışlama) karine yolu ile ispatlanmış oluyor. Davacı sanki daha avantajlı gibi...

Selam ve saygılarımla...

Aslolan tasarrufun iptali davasıdır.

Ama ortada borçlunun bir tasarrufu yoksa ve alacaklıyı zararlandıran işlem herkeslerden önce malvarlığına konulan haciz/takip şeklinde beliriyorsa takibin iptali diyorum...

Mukabil selam ve saygılarımla.
Old 18-09-2019, 09:46   #8
lawyersoylu

 
Varsayılan kambiyo senedine dayalı muvazaalı takibin iptalinde görev

Sayın meslektaşlarım,

Kambiyo senedine dayalı açılmış bir icra takibinin muvazaadan dolayı iptalini talep etmek için hangi mahkemeye başvurulmalı?
Old 18-09-2019, 11:42   #9
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Kambiyo takibine konu muvazaalı icra takibinin iptalini asliye hukuk mahkemesinde istemiştim.yargitsy davanın tasarrufun iptali mahiyetinde olduğunu kabul ederek aciz vesikasi yokluğu nedeniyle davanın kabulü kararını bozmuştu.biz de bozmadan sonra aciz vesikasi alarak eksikliği tamamlamistik. İkinci kez davanın kabulü kararı verilmiş ve yargitsyca onanmisti... Muvazaalı takip dosyasına yatan emekli ikramiyesini de bu kararla bizim dosysya aktararak çekmiştik.
Old 18-09-2019, 17:42   #10
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Muvazaalı icra takibi aynı zamanda kamu kurumu olan icra dairesini aracı kılarak dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan sucduyurusu da yapabilirsiniz. Örnek yargitsy kararını muvazaalı icra takibinin suç teşkil edip etmeyeceği başlıklı forumda paylaşmıştım.
Old 18-09-2019, 18:35   #11
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Başka hacizlerin önüne geçme amacı taşımadan başka amaçlarla mesela vekile bazı zarar lar vermek amaciyla Varolmayan bir ihtilaf yaratılarak icra takibinin açılması halinde de suç işlenmiş olur...bana actirilan böyle bir takip nedeniyle takibi bırakmış ve müvekkilime onu savcılığa şikayet edecegimi söylemiştim.. ancak takibin gerçek görüntüsü oluşturulmuş ve borç odenmisti...ikinci takip te aynı şekilde actirilmisti...ancak görünürde bir alacak verecek ilişkisi yaratildigindan ispat güçlüğü vardı...şikayet edemedim.
Old 19-09-2019, 09:49   #12
lawyersoylu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Kambiyo takibine konu muvazaalı icra takibinin iptalini asliye hukuk mahkemesinde istemiştim.yargitsy davanın tasarrufun iptali mahiyetinde olduğunu kabul ederek aciz vesikasi yokluğu nedeniyle davanın kabulü kararını bozmuştu.biz de bozmadan sonra aciz vesikasi alarak eksikliği tamamlamistik. İkinci kez davanın kabulü kararı verilmiş ve yargitsyca onanmisti... Muvazaalı takip dosyasına yatan emekli ikramiyesini de bu kararla bizim dosysya aktararak çekmiştik.

Sayın meslektaşım bu örneğinizde siz takip alacaklısı mıydınız?
Zira benim olayımda biz mirasçı sıfatıyla alacaklıyız ve açmış olduğumuz herhangi bir icra takibi söz konusu değil.

Muris aleyhine yapılmış olan icra takibinin muvazaa nedeniyle iptalini talep edeceğim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
icra takibinin iptali veya geri bırakılması kararının ceza davasına etkisi ALAMUT Meslektaşların Soruları 9 29-08-2011 08:57
icra takibinin iptali-yeni takip avgubse Meslektaşların Soruları 1 21-06-2011 12:03
Kira / icra takibinin iptali pascalinho Meslektaşların Soruları 3 28-04-2010 15:09
ilamlı icra takibinin iptali Yekta Meslektaşların Soruları 1 23-01-2009 16:21
inkar tazminatı ve menfi tesbitle icra takibinin iptali ve bonoda şekil unsuru iptali Tunc68 Meslektaşların Soruları 2 04-05-2008 14:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06685996 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.