Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Onlİne Oyunlarda hırsızlık

Yanıt
Old 27-11-2012, 23:40   #1
noonemins000

 
Varsayılan Onlİne Oyunlarda hırsızlık

Bir konuda yardımınıza ihtiyacım var...

Müvekkilim internet üzerinden bir oyun oynamaktadır. Oyunda kredi kartı ile oyun için ihitiyaç duyduğu bazı itemler (sanal eşyalar) almıştır. Kredi kartından yaklaşık olarak 10.000,00 TL harcama yapmıştır. Eşyaları aldıktan belli bir süre sonra söz konusu itemler çalınmıştır.

Konu ile savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Ancak savcılık yapılan araştırmalar sonucu erişimin ALMANYA üzerinden yapıldığını tespit etmiştir. Bu sebepten şifreyi kıran şüphelilerin kimlik bilgileri tespit edilemediğini ayrıca;

Ayrıca taraflarının eylemlerinin TCK 234 ve 244 maddelere düzenlenen maddi unsurlarına uygun olmadığın ve TCK'nın 142-2-e maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için çalınan malın ekonomik değeri olması gerektiğini sanal oyun üzerindeki itemin oyun içindekiler hariç ekonomik değerinin olmadığını belirtmiştir. Ayrıca ticari bir özelliğinin olmadığını belirtmiştir. Bir emek ve mesai gerektiren nitelikte olmadığını belirtmiştir.

Sonuç olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.

Her ne kadar sayın Savcımız böyle düşünmüş olsa da ben bu görüşe katılmıyorum Söyle ki bu tür oyunların dünya üzerindeki ticaret pazarı milyon dolarlarla ancak ifade edilebiliyor ve kesinlikle Türkiye'de Dünyada da bu işten para kazanan binlerce insan var. Sırf bu itemlerin ticaretini yapan siteler ve bundan kazandıkları para ile ailesini geçindiren insanlar var.

Bu konuda ne yapabilirim yardımcı olursanız çok sevinirim.

Önceden bu tür bir konu ile karşı karşıya gelen meslektaşım oldu mu ?

Tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim
Old 28-11-2012, 01:02   #2
bozoli

 
Varsayılan

Oyun (Metin 2 İstanbul Kıyamet Vakti ya da World of War Craft) içerisinde satın aldığınız her şeyin ekonomik değeri vardır. Ayrıca o karakterlerin o seviyeye gelmesi de emek ister. Yalnız oyun yönetiminin sorumluluğu sınırlı zaten oyuna başlarken imzalanan sözleşmede (sanal olarak) bu husus belirtilmiş şüphelinin IP numarasının tespiti ile oyun yönetimine karakteri çalan kişinin bilgilerinin tespiti için savcılığa başvurabilirsiniz. Bursa ' da Metin 2 adlı oyunda karakteri çalınan kişiyle ilgili internette haber de bulabilirsiniz. kaldı ki bu oyunlarda karakterler para ile satılabiliyor. Satıcı şifre bilgilerini veriyor alıcı da parayı ödüyor. Yani oyun karakterlerinin ticareti de yapılmaktadır.
Old 28-11-2012, 11:23   #3
Admin

 
Varsayılan

Öncelikle hukuki nitelendirmeyi yapmak gerekirse, Savcılığın suçu hırsızlık (TCK.141) olarak görmemesi tartışılabilir olmakla beraber sanıyorum kabul edilebilir bir durum. Zira TCK.141 açık olarak "taşınır mal"dan bahsediyor. Aynı maddenin ikinci fıkrası taşınır nitelikte mal niteliğinde enerji hırsızlığını düzenliyorken, bilindiği gibi 6352 sayılı yasanın 105. maddesi ile bu madde 2.7.2012'te yürürlükten kaldırılmıştır. Bu açıdan maddenin lafzına bakarsak taşınır mal niteliğinde olmayan hiçbir metanın hırsızlık suçuna konu olamayacağı sonucuna varabiliriz.

Tabii bu durumda çalınan sanal bir eşya olmayıp, örneğin fiziki varlığı olmayan gerçek bir değerli meta olsaydı, Savcılık aynı sonuca varacak mıydı diye tartışabiliriz. Günümüzde kullanılan pekçok yatırım aracı var ve bunları çoğunda tüm işlemler sadece sanal olarak yapılıyor, yatırımcılar fiziki bir varlık elde etmiyor. Mali açıdan teknik olarak hangileri sanal, hangileri gerçekte fiziki varlığa sahip bilemiyorum ancak örneğin tahviller, gayrımenkul sertifikaları, forex, ortaklık varantları, yatırım fonları vs. araçlara yatırım yaptığınızda -en azından uygulamasında- fiziki varlığa sahip bir geri dönüşüme sahip olmuyorsunuz, tüm işlemler sanal olarak yapılıyor. Bu durumda örneğin bir banka aracılığıyla bir gayrmenkul sertifikasına yatırım yapsanız ve banka sistemlerine girilerek bu sertifikanız "çalınsa", Savcılık fiziki varlığı olmadığı gerekçesiyle 141 madde kapsamına girmeyeceği yorumunu yine yapar mıydı diye düşünmek gerek.

Ancak 141. maddeyle Savcılığın yorumuna ister katılalım, ister katılmayalım, bence TCK 243. maddeyle ilgili hiçbir tereddüt yok, eylem apaçık olarak TCK 243'de düzenlenen suçu oluşturmaktadır.

Esasında anlattığınız olayda TCK. 243. maddedeki suçun oluşumu için sanal eşyanın "çalınması" dahi gerekli DEĞİLDİR. Md. 243/1 bilişim sistemine hukuka aykırı girmekten bahsetmektedir. Bir kişinin kendisine ait olmayan bir üye hesabına kasten girmesi 1. maddedeki suçu oluşturur, o üye hesabından hiçbir değişiklik yapması dahi gerekmez. Nitekim madde gerekçesine bakarsak bu yoruma varmamak pek güç:
Alıntı:
Sisteme, hukuka aykırı olarak giren kişinin belirli verileri elde etmek amacıyla hareket etmiş bulunmasının önemi yoktur. Sisteme, doğal olarak, haksız ve kasten girilmiş olması suçun oluşması için yeterlidir.

Hesapta değişiklik yapılması (sanal eşyanın çalınması) ise 243/3 madde kapsamındadır, zira sanal eşyanın bir hesaptan diğerine geçirilmesi, "verilerin değiştirilmesi"dir. Maddenin gerekçesi bu konuda da oldukça açık:
Alıntı:
Sistem içindeki bütün soyut unsurlar, fıkrada geçen “veri” teriminin kapsamındadır.

Konuyu özetlemek gerekirse, Savcılığın eylemi TCK 243. madde kapsamında görmemesi bence hatalı bir hukuki yorumdur, eylem apaçık şekilde bu madde kapsamına giriyor, hatta bana sorarsanız bu maddenin bizzatihi ruhunu oluşturan ve ceza hukuku ders kitaplarında örnek olacak kadar tipik bir eylem.

Bu karar üzerine ne yapabilirsiniz sorusunun yanıtı açık. CMK 173. gereğince Ağır ceza Mahkemesine itiraz da bulunmalısınız. Ağır Ceza Mahkemesinin savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını kaldıracağı düşüncesindeyim.

Öte yandan işin bu teorik boyutunun ötesinde, sizin örneğinizde bir de pratik boyutu var, o da failin yurtdışında olduğunun tespit edilmiş olması. Takdir edersiniz ki yukarıdaki teorik tartışmaların ötesinde bu apayrı bir durum ve ceza davası açılsa dahi, yurtdışında yaşayan ve kim olduğu dahi bilinmeyen bir failin Türk yargısı tarafından önce tesbit edillip, sonra da cezalandırılmasının sağlanması pratikte kolay ulaşılabilir bir sonuç değil. O nedenle "usul açısından" kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını kaldırdıp davanın açılmasını sağlamanız gerektiğini düşünüyorum ancak dava açıldıktan sonra da Türk Mahkemeleriyle bir sonuca varmanızı kolay görmüyorum. Eğer imkanınız varsa, şikayeti Almanya'da yapmanız sonuç almak açısından daha etkili olabilir ama tabii şikayeti yapsanız dahi orada açılacak bir davayı takip etme güçlüğü apayrı bir konu.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Onlİne Hukuk SÖzlÜĞÜ (ekŞİ SÖzlÜk Tarzinda) Daruga Hukuk ve Bilgisayar Yazılımları 6 08-12-2011 16:25
Güzel bir oyun ahmetsacit Teknoloji ve Bilgisayar 1 03-08-2010 21:57
MeŞe İcra ProfesÖrÜ Onlİne İcra ModÜlÜ Çikti didem79 Ticari Duyurular 0 22-10-2009 14:10
Zeka oyunu sınıflandırmasında yer alan bir oyun suskun_juliette Site Lokali 0 05-08-2007 22:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04139900 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.