Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

aracın bedelinin iadesini talep eden tüketici aracı dava süresince kullanabilir mi?

Yanıt
Old 01-07-2008, 11:43   #1
avukat erdoğan

 
Varsayılan aracın bedelinin iadesini talep eden tüketici aracı dava süresince kullanabilir mi?

Sn. Meslektaşlar;
Tüketici Mahkemesinde gizli ayıptan ötürü aracın bedelinin iadesi talepli dava açtık.Dava süresince aracın Mahkemenin takdir edeceği bir yere bırakılmasını talep etmemiz gerekiyor mu?Yoksa dava boyunca araç müvekkilimin kullanımında kalabilir mi?Bedel iadesi için aracın tevdi edilmesini öngören bir Yargıtay kararı buldum.Bu karar aracı tevdii etmeyen tüketicinin seçimlik haklarını kaybedeceğini belirtiyor.Bu karara göre gizli ayıp halinde de aracı iade etmemizi mi gerektiriyor?Yardımlarınızı bekliyorum.
T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/477

K. 1998/2521

T. 19.3.1998

• TÜKETİCİYİ KORUMA DAVASI ( Satın Alınan Malın Ayıplı Olduğunun Anlaşılması Halinde Tüketicinin Malı Teslim Aldığı Tarihten İtibaren Malı Değiştirebilmesi )

• AYIPLI MAL ( Tüketicinin Malı Teslim Aldığı Tarihten İtibaren 15 Gün İçinde Bu Malı Satıcı Firmaya Geri Vererek Değiştirilmesini Veya Bedelin İadesini İsteyebilmesi )

• SEÇİMLİK HAKLAR ( Tüketicinin Ayıplı Malı Teslim Aldığı Tarihten İtibaren 15 Gün İçinde Bu Malı Satıcı Firmaya Geri Vererek Değiştirilmesini Veya Bedelin İadesini İsteyebilmesi )

• İADENİN YAPILMAMIŞ OLMASI ( Ayıplı Malın Yenisiyle Değiştirilmesinin İstenememesi )

4077/m.4,23/3

ÖZET : Tüketicinin korunması hakkında kanun hükümlerine göre satın alınan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde, tüketici malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içinde bu malı satıcı firmaya geri vererek, değiştirilmesini veya bedelinin iadesini veya ayıptan doğan değer kaybının bedelden indirilmesini ya da ücretsiz olarak onarılmasını talep edebilir. Tüketici bu seçimlik haklardan birini tercihte serbesttir. Somut olayda davacının, davaya konu aracı dava süresince kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacının aracın yenisi ile değiştirilmesi seçimlik hakkını kullanabilmesi için ayıplı malı iade etmiş olması şarttır. Malın ayıplı olduğu anlaşıldıktan sonra iade edilmemiştir. Eğer davalı geri almaktan imtina etmiş ise mahkemeden tevdi mahalli tayin ettirilmesi ve böylece iade borcu yerine getirilmesi gerekirdi. Bu şart davacı tarafından yerine getirilmediğine göre, artık aracın değiştirilmesi talebinde bulunamaz. Ancak davacı daha önce onarım yönünde tercihini belirtmiş olduğundan ve onarımın da sonuç vermemesi halinde ayıptan doğan değer kaybının bedelden indirilmesini talep edebilir. Mahkemece bu yönler gözetilerek inceleme yapılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat H. G. ile davacı asil M. A.nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Z. A.Ş.den 17.10.1996 tarihinde diğer davalı A.Ş. tarafından imal edilip piyasaya sürülen 1997 model araç satın aldığını, araçta sola çekme görüldüğünü, bu sorunun kabin montaj hatasından kaynaklandığını ileri sürerek, satın aldığı 1997 model Renault 19 kaloriferli tip binek otonun aynı tip ve markada başka bir araç ile vergiler, sigortası, taşıt pulu harcamaları da yapılarak davalılar tarafından aynen değiştirilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde, otomobilin dava tarihindeki perakende satış değeri ile ödenmesine ve şimdilik 2.100.000.000 TL ile 100.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte alınmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalılardan Renault 19 DİE RN. kaloriferli 1997 model aracın aynen değiştirilmesine, plaka dahil davacının satın almadan itibaren yaptığı masrafların davalılardan alınmasına, aracın aynen değiştirilmesi ve masrafların verilmesi mümkün olmadığı takdirde 2.088.273.610 TL'nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, satılan malın ayıplı olmasından dolayı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a göre açılmış bir davadır. Anılan kanunun 4. maddesi hükmüne göre, satın alınan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde, tüketici malı teslim aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde, bu malları satıcı fırmaya geri vererek, değiştirilmesini veya ödediği bedelin iadesini veya ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirilmesini ya da ücretsiz olarak tamirini talep edebilir. Tüketici bu taleplerden herhangi birini tercihte serbesttir. Alıcı bu seçimlik haklardan ayıpsız çeşidiyle değiştirilmesini istemiştir. Davalı, davacının tercihini yerine getirmekle yükümlüdür, onu bir başka seçeneği tercih etmeye doğrudan ya da dolaylı olarak zorlayamaz. Davacı aracı dava süresince kullanmaya devam etmiştir. Davacının seçimlik hak olarak talep ettiği, aracın değiştirilmesini talep edebilmesi için, ayıplı malın iade edilmesi şarttır. Davacı, satılan aracın ayıbının sonradan ortaya çıktığını ve ayıbın gizli olduğunu ileri sürerek tespit yaptırmış olmasına rağmen, malın ayıplı olduğu anlaşıldıktan sonra, iade etmediğinden veya davalı tarafın aracı geri almaktan imtina etme nedeni ileri sürülerek, davacı mahkemeden tevdii mahalli tayini talep ederek 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da kararlaştırılan iade borcundan kurtulmamıştır. Bu şart, davacı tarafından yerine getirilmediğine göre artık aracın ayıpsızı ile değiştirilmesi talebinde bulunamaz. Bu durumda, davacı daha önce onarım yönünde tercihini belirtmiş olduğundan ve onarımın da sonuç vermemesi halinde, ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirilmesini talep edebilir. Mahkemece, yasanın bu hükmü gözetilerek inceleme yapılması ve ona göre hüküm kurulması gerekirken, bu hükümler gözetilmeksizin genel hükümlere göre, davanın kabul edilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 23. maddesinin 3. fıkrasında tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve bakanlıkça açılacak davaların her türlü resim ve harçtan muaf olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm tüketicilerin ve tüketici örgütlerinin kolaylıkla dava açmalarını sağlama amacına yönelik olup, dava açarken, kanunda adı geçenler harçtan muaf tutulmamışlardır. Dava sonunda, davalı mahkum edildiği takdirde, davanın değerine göre davalının harçtan sorumlu tutulması gerekir. Davanın reddi halinde ise, davacı harçtan muaf olduğu için harç alınmaması gerekir. Mahkemece, bu yön gözetilmeden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi de bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, istek halinde peşin harcın iadesine, 19.3.1998 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Old 01-07-2008, 16:20   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslaktaşım,

Açtığımız davada "Ayıplı malın misliyle değiştirilmesini olmadığında bedelin tahsilini " talep etmiştik.

Dava iki yıl sürdü ve bu süre boyunca müvekkil aracı kullanmaya devam etti.

Fakat şu hususa dikkat etmek gereklidir.aracın misliyle değiştirilmesine karar verildiği takdirde, bu araç karar kesinleşene kadar değiştirilemeyeceğinden,bu süre boyunca herhangi bir kazaya karışmaması aksi halde iade tarihindeki aracın ayıplı bedelinden müvekkilinizin sorumlu olacağının bilinmesi gerekir.

Bende müvekkilimi bu hususta uyarmış ve aracı kullanabileceğini beyan etmiştim.

Sunduğunuz kararı inceledim.Bu karar gizli ayıplar yada kullanmadan sonra ortaya çıkan ayıpları içermiyor.Eğer sizin olayınızda da teslimden sonra derhal ortaya çıkan bir ayıp var ise tevdi mahalli tayin ettirmeniz ve gerekirse davanızda bu süre içinde araç kullanamamaktan doğan tazminat taleplerinizi yeni ve ek bir dava ile (aracı teslim ederseniz ) ileri sürebileceğinizi düşünüyorum.

Saygılar
Old 01-07-2008, 16:33   #3
avukat erdoğan

 
Varsayılan

Sn. Gamze Dülger yardımınız için teşekkürler.

Konu ile ilgili sormak istediğim bir şey daha var.Açmış olduğunuz davada davalıya ayıp ile ilgili ihbar bildiriminde bulunmuş muydunuz?Biz gizli ayıptan ötürü bir bildirimde bulunmadan direk davayı açtık,bir sorun teşkil eder mi?
Old 01-07-2008, 17:05   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat erdoğan
Sn. Gamze Dülger yardımınız için teşekkürler.

Konu ile ilgili sormak istediğim bir şey daha var.Açmış olduğunuz davada davalıya ayıp ile ilgili ihbar bildiriminde bulunmuş muydunuz?Biz gizli ayıptan ötürü bir bildirimde bulunmadan direk davayı açtık,bir sorun teşkil eder mi?

Ayıp bildiriminde bulunmuştuk.Ancak bunu öncelikle tanık ile ardından dava öncesi çektiğimiz ihtarname ile yaptık.

İhtarname zamanaşımı süresinden sonra çekilmiş idi.Tanık ile bildirim ise zamanaşımı süresi içinde gerçekleşmişti.

Mahkeme tanıkla ayıp bildirimine usulune uygun kabul etti.Ve ayrıca yetkili servisin aynı ayıbı defalarca tamir edemesini, oyalama/kötüniyet olarak kabul etti.

Yani " ayıp ihbarının yapılması " na dair ispatta tanık deliline dayanabilirsiniz.Tabiki her olayı kendi şartları içinde ayrı değerlendirmek adalet/hukuk gereğidir.

Kararımız şu an temyiz aşamasında..

Saygılarımla
Old 14-11-2017, 23:45   #5
000571

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat erdoğan
Sn. Gamze Dülger yardımınız için teşekkürler.

Konu ile ilgili sormak istediğim bir şey daha var.Açmış olduğunuz davada davalıya ayıp ile ilgili ihbar bildiriminde bulunmuş muydunuz?Biz gizli ayıptan ötürü bir bildirimde bulunmadan direk davayı açtık,bir sorun teşkil eder mi?



Meslektaşım öncelikle merhaba.

Forumda aynı konuyu araştırırken mesajınızla karşılaştım.

Biz ayıbı bildirdik ancak seçimlik hakkımızı belirtmedik bunu dava ile yaptık. Acaba sizin dosyanızın durumu ne oldu? Direk davayı açmanızda herhangi bir sıkıntı çıktı mı?

Teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Savcılık makamı tarafından el konulan aracın iadesini nasıl sağlarım? Av.Filiz Pesen ŞATIROĞLU Meslektaşların Soruları 9 19-10-2009 18:17
aracın bedelinin faturada gözükenden yüksek olduğunun ispatı? avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 4 31-03-2008 15:05
nafaka talep eden davacının askere gitmesi miss_lawyer Meslektaşların Soruları 1 12-03-2008 21:25
Şuyulandırma Bedeli - Dava Süresince Faiz Tahakkuku - Uygulanacak Faiz zeki83 Meslektaşların Soruları 6 03-10-2007 22:11
Hukuksal Yardım Talep Eden Kadınlara İlişkin İstatistikler:Khum Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 20-09-2006 15:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05501699 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.